Şahin Öner’i öldürmekten yargılanan polis Korkmaz’a 4 yıl 5 ay hapis

Şahin Öner’i öldürmekten yargılanan polis Korkmaz’a 4 yıl 5 ay hapis

Diyarbakır’da 2013 yılında kullandığı zırhlı araçla Şahin Öner’in ölümüne neden olan polis Selahattin Korkmaz’a “bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek”ten 4 yıl 5 ay 10 gün hapis verildi.

Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesine bağlı Şehitlik Mahallesi’nde, 10 Şubat 2013 tarihinde gerçekleşen bir eyleme dönük müdahale esnasında kullandığı zırhlı araçla çarptığı 19 yaşındaki Şahin Öner’in ölümüne neden olan polis Selahattin Korkmaz hakkında açılan davanın karar duruşması Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.

Önceki duruşmada alınan ara karar gereği adliye önü, mahkemenin bulunduğu salonun önü ve duruşma salonunda çok sayıda polis konuşlandırıldı.

Duruşma bir üye hakim ve iddia makamında bulunan cumhuriyet savcısının yokluğunda başladı. Sanık polis ve avukatı İbrahim Kaygusuz’un katılmadıkları duruşmada yerine vekalet verdiği başka bir avukat hazır bulundu.

Müşteki Mehmet Şirin Öner ise, avukatları Abdullah Zeytun ve Yakup Güven ile duruşmadaki yerini aldı. Üniformalı ve sivil polislerin de girdiği duruşmayı basın mensuplarının yanı sıra Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi bir grup öğrenci takip etti.

‘Kasten değilse neden hastane yerine karakola götürüldü’

Mahkeme başkanı, iddia makamının 24 Haziran’da görülen duruşmada sanık hakkında “taksirle öleme sebebiyet verme” suçundan verdiği mütalaaya karşı müşteki avukatlara söz verdi.

Avukat Abdullah Zeytun, iddia makamının mütalaasında bir değişiklik olup olmadığını öğrenmek için savcının gelmesinin beklenmesini istedi. Diğer üye hakimle 5 dakika sonra ancak yerini alabilen savcı, mütalaasında bir değişiklik olmadığını söyledi.

Bunun üzerine mahkeme başkanı önce baba Mehmet Şirin Öner’e söz verdi. Sanık polisin yargılanmaya başlandığı günden bu yana çocuğu için ‘kasten öldürmedim’ dediğini dile getiren Öner, “Fakat çarptıktan sonra araçtan inip, çocuğuma hakaretlerde bulundu. Yaralı olmasına rağmen hastaneye götürmek yerine karakola götürdü. 45-50 dakika boyunca burada tutuldu. Kasten değilse, hastane yerine neden karakola götürüldü? Oğlumu kasten öldürdü ve bu suçtan cezalandırılmasını istiyorum” dedi.

‘El kaldırmasına rağmen araç çarptı’

Ardından mütalaaya karşı savunma yapan avukat Zeytun, baba Öner’in sanığın kasten öldürme suçundan cezalandırılması talebine katıldıklarını belirterek, iddia makamının taksirle cezalandırma yönündeki mütalaasını ise kesinlikle kabul etmediklerini kaydetti.

Olayla ilgili kovuşturma başlatılmasına dayanak oluşturan dosyadaki delilleri incelediklerinde mevcut deliller ile 112 Acil Servis’i arayan kişi ve diğer görgü tanıklarının beyanlarında ifade ettikleri üzere sanığın kullandığı araçla Öner el kaldırmasına rağmen kendisine kasten çarpıp, ölümüne neden olduğunu söyleyen Zeytun, İstanbul Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan raporda da görüleceği üzere aracın Öner’e çarptıktan sonra yerde sürüklediğinin net şekilde ifade edildiğine dikkat çekti.

Tanık beyanları ‘kasten öldürme’yi doğruluyor

Dosyada yer alan iki mahalle sakinin hem soruşturma hem de kovuşturma aşamasında zırhlı aracın Öner’e 26. Sokak’a girişte aydınlık bir ortamda çarptığını ifade ettiklerini belirten Zeytun, olay yerinde yaptıkları keşif sırasında burada karşılıklı işyerlerinin bulunması nedeniyle etrafın çok rahat seçilebildiğine söyledi.

Buradaki işyeri sahibinin ifade ettiği üzere zırhlı aracın kendisini kovalaması üzerine sokağa giren Şahin Öner’in daha sonra durup beklediğini ve ellerini havaya kaldırdığını söyleyen Zeytun, buna rağmen hızlı aracın aralarında mesafe bulunmasına rağmen hızlı bir şekilde gelip Öner’e çarptığını dile getirdi.

Zeytun, tanıklardan Yılmaz Dağ ve dosyada yer alan raporların da bunu doğruladığını ifade etti. Buna gerçeğe rağmen, dönemin Diyarbakır Valisi’nin olay sonrasında Öner’in elindeki el bombası ya da molotof kokteylin patlaması sonucu yaşamını yitirdiği şeklinde bir yaptığı açıklama yaptığını söyleyen Zeytun, “Bu açıklama soruşturmayı yönlendiren bir açıklamaydı. Beyanlar bu açıklama üzerinden hazırlandı. Sanık polis ve diğer kolluk görevlileri bu yönde ifade verdi” dedi.

Sanık polis ifadesinde Öner’e çarpmadığını öne sürmüştür. Diğer polisler de ifadelerinde birbirleriyle çelişen beyanlar söz konusu. 75 nolu Şhortlan marka zırhlı araçta bulunan polis M.E.Ç. alınan beyanlarında Öner’in araç kendisine çarptıktan sonra yerden kalktığını, ambulansa bindirdiklerinde iyi olduğu ifade etmesi üzerine karakola götürdüklerini ileri sürüyor. Araçta bulunan B.A ve İ.G. isimli diğer iki polisin beyanları ise M.E.Ç.’nin ile tamamen çelişkili. Onlar sağlık ekibi gelmeyince karakola götürdük, burada müdahale edildi şeklinde beyan verdiler. 112 Acil Servisi arayan tanık ise ‘yetişin sokakta zıhlı araç bir çocuğa çarptı’ diyor. Baktığımızda araçta bulunan 4 polisin de beyanları farklı.

Sanığın ‘kasten öldürme’ suçundan cezalandırılmasını talep etmemizin bir diğer delili, Öner’in uzun süre olay yerinde bekletildikten sonra hastane yerine karakola götürülmüş olmasıdır. Bunun nedeni eylemcilerin tümünün ‘terörist’ olarak görülmesidir. O insan potansiyel bir örgüt mensubu olarak değerlendirilmiş, zırhlı araç bir silah gibi kullanılıp, öldürme kastıyla hareket edilmiştir.

Sanığın ‘olası kastla ölüme sebebiyet vermek’ten cezalandırılmasını, diğer polisler hakkında da ‘ihmal suretiyle ölüme sebebiyet vermek’ten suç duyurusunda bulunduklarını söyleyen Zeytun, savunmasını “Her duruşmada adalet isteyen, failin cezalandırılmasıyla adalet duygunun ve yas sürecini tamamlayacak ailenin bu beklentisinin karşılanması gerekiyor. Mahkeme heyetinin büyük bir dikkatle ve adalet kanaatiyle dosyaya yaklaşması umuyor ve talep ediyoruz” diyerek sonlandırdı.

Sanığın tutuklanması talebine ret

Avukat beyanlarının ardından kararını açıklayan mahkeme, sanık Selahattin Korkmaz’a “bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek”ten 5 yıl 4 ay hapis cezası verdi.

Daha sonra sanığın duruşmalardaki ‘iyi hali’ ve verilecek cezanın geleceği üzerinde etkili olmaması için verilen bu cezada 1/6 oranında indirime giderek, hapis cezası 4 yıl 5 ay 10 güne indirildi. Mahkeme, sanığa dair tutuklama talebini de reddetti.

‘Bir insanı öldürmenin cezası 4 yıl mı?’

Duruşma sonrası kararı Mezopotamya Ajansı’na değerlendiren baba Mehmet Şirin Öner, “8 yıldır adalet bekliyorduk. Sanık polis ise dışarıda rahat rahat geziyordu. Kendisine ağır bir ceza verişmesini beklerken sonuç bu oldu. Bir insanı öldürmenin cezası 4 yıl 5 ay mı? Bu davanın peşini sonuna kadar bırakmayacağız” dedi.

Avukat Abdullah Zeytun ise “Diyarbakır Adliyesi’nde bir kez daha adaletsiz bir kararla karşılaştık. 2013 yılında Şahin Öner’i kullandığı zırhlı araçla kasteden sanık hakkında mahkeme 4 yıl 5 ay 10 ceza verdi. Sanığın taksirle cezalandırılmasına hükmetti. Tüm deliller sanığın maktule kasten çarptığı yönündeydi fakat sanığa takdir indirimi de uygulandı. Bu karara karşı ailesiyle birlikte istinafta bulunacağız. Bu hukuksuz ve adaleti kabul etmeyeceğiz” diye konuştu.

 

HABER MERKEZİ