Maraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremin en yıkıcı etkisinin yaşandığı yerlerden biri de Adıyaman. Depremde can kayıpları artıyor. Depremin ağır sonuçlarıyla karşı karşıya olan kentte arama kurtarma çalışmalarının yapılmamasına tepki gösteren halk, “Devlet nerede?” diye soruyor. Valiliğe yürüyen Adıyamanlıların tek sloganı ise; “Sahipsiz memleket…”
Adıyaman 6 Şubat’taki iki büyük depremde büyük bir yıkım yaşadı. Konuştuğumuz bir polise göre Adıyaman’ın 3’te 2’si yıkıldı.
Depremin üzerinden üç gün geçmesine rağmen hala birçok mahalleye hiç bir kurtarma ekibi ulaşmış değil.
Bir depremzede şunları anlattı:
Depremin ilk olduğu dakikada ben petrolde çalışıyordum. Zaten saat 4.20’de başladı deprem. Gece hepsi yatıyordu. Kendi ellerimizle yaralıları, ölüleri çıkardık. Şu an üçüncü gün, hala herkes göçük altında. Yardım yok, AFAD ekiplerinden sadece Trabzon ve Gebze’ninkini gördük. Herkes göçük altında. Sağlam olan birkaç yer var sadece. Evlere giremiyoruz. Su, elektrik, yemek, yardım hiçbir şey yok. Soğukta yağmurda, arabası olanlar arabada kaldı. Bugün üçüncü gün ve çok perişanız. İki gecedir yağmur yağıyordu. Çadırda kalanlar var, açık havada ateş yakanlar var. Çadırları da biz kendimiz yaptık. Yardım yok, AFAD yok. Yetkililere sesleniyoruz: Adıyaman’a yardım gönderin.
Kendi imkanlarıyla enkazı kaldırmaya çalışıyorlar
Adıyamanlılar kendi imkanlarıyla enkaz altında kalanları çıkarmaya çalışırken, bir yandan da zorlu kış şartlarında hayatta kalmaya çalışıyor. Maddi durumu daha iyi olanlar iş makinaları, kepçeler kiralayarak, kendi başına enkaz kaldırma çalışmasına başlamış bile…
Bunu şöyle anlatıyorlar:
Bugün üçüncü günümüz. Kendi imkanlarımızla kepçemizi getirdik, kendi akaryakıtımızı karşılamaya çalışıyoruz. Burada ne gelen var, ne giden. Hiç kimse bakmıyor. Başka şehirden geldiği için çalışmaları devam ettirmesi için adamı(kepçe sürücüsü) kendi aramızda misafir ediyoruz. Devlet hiçbir katkıda bulunmadı burada.
Bir başka konuşmacı;
Ne devlet var, ne vali var, ne Belediye Başkanı var, ne jandarma var, ne asker, hiçbir şey yok. Buranın askeriyesi, jandarması yok mu? Allah onların cezasını versin. Buranın belediyesi yok mu? Bu vali, bir tane yardım göndermedi buraya. Burada gördüğünüzün hepsi yardımdır ama devletin de, kimsenin de eli yok. Allah bu valinin cezasını versin. Bu verdiğimiz vergiler onlara haram olsun, zıkkım olsun.
Üç gündür biz burada açız. Ne sıcak bir şey içtik, ne yemek yedik. Kendi çabamız ile, bir çekiç ile biz burayı kazıp dört beş yaralı ve dört beş tane de cenaze çıkardık. Üç gündür kimse bize uğramamış. Bugün yeni şu kepçe kazıyor. biz kendi paramızla getirmiş, yakıt almışız, şu an kazıyor. Devlet tarafından hiç kimse gelip bize yardım etmedi.
Yıkılan binalardan biri de Arsemia Hotel. Enkaz kaldırma çalışmasını bir şirket yapıyor. Söylenenlere göre binada 12 otel çalışanı vardı ama müşteri sayısı da bilinmiyor.
Yıkılan binalardan bir diğerinin, apartman sakinlerinin aktarımına göre AKP’li eski Belediye Başkanı Necip Büyükaslan’ın yaptırdığı Büyükaslan Apartmanı olması dikkat çekti.
Ayrıca devlet kurumu binalarının en fazla yıkıldığı yerlerden biri olan Adıyaman’da, Emniyet Müdürlüğü binasında da tahribat oluştu.
Çadır, kıyafet, yemek, su, elektrik, tuvalet…
Çadır, kıyafet, yemek, su, elektrik, tuvalet ve ısınma gibi bir çok ihtiyaç konusunda eksiklikler yaşanırken, insanlar dondurucu soğukta arabalarda ya da kendi yaptıkları muşamba çadırlarda kalıyor. “Temel İhtiyaçlar ve talepler ne?” diye sorduğumuzda aldığımız yanıt ise şöyle;
Kadınlar için acil tuvalet ve çocuklar dışarıda kaldığı için konteyner, çadır gerekiyor. Bu yemekten bile daha önemli. Tuvalet konusu çok problemli.
Yardımlar ise çok çok kısıtlı. “Yardım geldi mi?” sorusuna verilen yanıtlar şöyle:
AFAD yok, bizim buradaki AFAD da yıkılmış büyük ihtimal. Şu an burada 20-30 bin insan ölü. Herkes cenazesini kendi imkanlarıyla çıkarıyor. Az önce kendi jeneratörümüz ile 5 tane cenaze çıkardık şu göçükten. Elimizden bu kadar geliyor, elimizdeki jeneratörü arkadaşlara verdik.
Bu tam bir rezillik, hiçbir şey yok. Sizden ricamız bunları dile getirmeniz. Devlet yetkililerine sesleniyoruz: Herkes mağdur durumda. Yaşlılarımız var, ilaç alamıyoruz. Anne-babalarımız dışarıda. Dört katlı evimiz tamamen yıkıldı. Bütün insanlar göçük altında. Televizyon şu an 10 bin ölü var diyor ama yalan. 20-30 binden fazla ölü var. Enkaz altında kalan insanları çıkaramıyoruz, çünkü burada hiç kimse yok. Elimizde malzeme veya makina yok. Kendi küçük imkanlarımızla çabalıyoruz.
Valilikten ret iddiası
Gönüllü olarak enkaz kaldırma çalışmalarına katılmak isteyenlerin Adıyaman Valiliği’ne başvurduğu, ancak onların aktarımına göre valilikten gönüllülere izin verilmediği herkesin dilinde.
Adıyaman Belediyesi karşısında Demokrasi Parkı’nda arama kurtarma çalışmalarına katılanlar için çadırlar da kuruldu.
‘3 gündür devlet yok’
Konuştuğumuz depremzedeler 3 gündür yetkililerin yetersizliğinden şikayet ediyor. Bu duruma öfkeli ve tepkili olanlar, arama kurtarma çalışması yapmayan yetkilileri protesto için Adıyaman Valiliği’ne yürüdü. Yetkililer polis korumasında valilikten çıkarıldı. Depremzedelerin attıkları slogan ise ‘Sahipsiz memleket’ oldu.
Burası Adıyaman Valiliği içinde kurulan kriz merkezi, vatandaşlar bazen toplantı odasına girip tepki gösteriyor. Tepkiler ise görüntülere şöyle yansıdı:
Adıyaman’ın fotoğraf ve görüntülere yansıması ise şöyle:
Kentin birçok yerinde enkaz önlerindeki kadınların ağıtları yükseliyor.
Bu görüntülere yansıyan binanın enkazı altında 20 kişinin kaldığı ve kurtarılmayı beklediği söyleniyor.