Sancar’dan muhalefete çağrı: İktidarın oyun sahasına dönmeyin

Sancar’dan muhalefete çağrı: İktidarın oyun sahasına dönmeyin

Kürt sorununun çözümüne dönük tartışmalarda muhalefeti tutarlı olmaya davet eden HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “Muhalefet, iktidarın kurduğu oyun sahasına dönmemeli. Müzakere ve siyaset mi yoksa güvenlikçi politikalar mı karar verilmeli.” dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Kürt sorununun çözümünde muhalefetin tutumuna dair önemli açıklamalarda bulundu. Muhalefeti tutarlı olmaya davet eden Sancar, inkar siyaseti ile yüzleşilmesi gerektiğini söyledi.

Sancar, Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Berivan Altan ve Zemo Ağgöz’ün sorularını yanıtladı. Kürt sorunu ile ilgili muhalefetin dilinde yaşanan sertleşmeyi tutarsızlık olarak değerlendiren Sancar, şunları dile getirdi:

Demokratik siyasetin ve aktörlerinin sabırlı olması ve çok geniş bir perspektiften bakması gerekiyor. Şüphesiz, on yılların derinleşmiş zihniyetinin birkaç olumlu adımla ya da umut veren olayla kökten değişeceğini beklemiyoruz.

‘Aktörlerden tutarlılık bekliyoruz’

Ancak bir sıkıntıya dikkat çekmekte fayda var. Bir yandan müzakereye yakın, daha uzlaşmacı bir dil kurulurken, diğer yandan bunun çok gerisine düşen güvenlikçi bir dille açıklama yapmak inandırıcılığı ve toplumun güvenini zedeler. Biz tutarlılık önemlidir diyoruz. Aktörlerden elbette ansızın bir değişim, dönüşüm ve farklılaşma beklemiyoruz ama belli bir tutarlılık beklemeye de hakkımız var.

Aynı şey diğer muhalefet partisinin genel başkanının bize dair sözleri için de geçerlidir. Sıkıştığı anda iktidarın çizdiği oyun sahasına geri dönmek bir zayıflıktır. İktidar bir oyun sahası çiziyor ve aktörleri çizdiği güvenlikçi ve militarist sahaya çekmeye çalışıyor. Türkiye’de muhalefetin sorumluluğu, demokratik geleceği ve toplumsal barışı kurma konusunda geniş halk kesimlerine güven verme meselesidir. Bu yalpalamalar, inandırıcılık ve güven konusunda maalesef önemli sıkıntılar yaratıyor.

Müzakere mi güvenlikçi politika mı karar verilmeli

“Muhalefet partilerinin, Kürt sorununda bütünlüklü bir bakışı ve çözüm önerilerini hangi temelde ortaya koymaları gerekir?” sorusuna yanıt veren Sancar, “Belli eşiklerin aşılması gerektiği ortada. Bunların başında, inkâr zihniyetinden ve politikasından vazgeçilmesi geliyor. Siyasal muhalefetin ilk olarak inkâr anlayışının nerelere kadar uzandığına ilişkin bir yüzleşmeye ihtiyacı var. İkincisi; yöntem konusudur, yani Kürt sorununun nasıl çözüleceği meselesidir. Burada da bir eşiğin atlanması gerekiyor. Kürt sorunu müzakere, diyalog ve siyasetle mi çözülecek? Yoksa bu sorun on yıllardır sürdürüle geldiği gibi militarist bir anlayışa ve güvenlikçi politikalara mı teslim edilecek? Bu konuda bir tercih yapmak lazım. Bizim siyasal muhalefetten de genel olarak diğer aktörlerden de beklediğimiz budur.” şeklinde konuştu.

HDP’yi çağırmamak kaçamak davranmaktır

6 muhalefet partisinin HDP olmadan gerçekleştirdikleri buluşmalara da değinen Sancar, şu ifadelere yer verdi:

Çeşitli partilerin bir araya gelerek belli konularda görüşmeler yapması normaldir. HDP’yi çağırmamayı ‘zaten HDP ittifakta yer almayacağını açıkladı’ gibi bir gerekçeye bağlamak bir nebze kaçamak davranmaktır.

Bu sadece belli bir konuyu oturup tartışma meselesinden ibaret değildir. Anayasa’yı gelecek dönemde değiştirmeyi öngören bir hazırlık çalışmasıdır. Bu partilerin, yaptıkları çalışmalarla ilgili bize bilgi vermeleri ya da bizimle özel görüşme yapmak istemeleri halinde memnun oluruz. Eğer HDP’yle bir arada görünmeme kaygısı varsa şayet, o altılı masada bununla yüzleşmek ve hesaplaşmak gerekir. Çünkü HDP hem temsil ettiği toplumsal güç hem de siyasal aktör rolü itibariyle geleceğin inşasında vazgeçilmez konumdadır.

Eğer devletçi yenilenmeye yönelik bir senaryo varsa, bunun Türkiye’yi yeni bir yola sokması imkansızdır. Biz diyoruz ki devlet eksenli bir restorasyon değil halka dayanan ve halk için bir yönetim inşasının yolunu açalım.

’50+1’in değişmesine destek vermeyiz’

50+1 kuralının iktidarı zorladığını söyleyen Sancar, “Cumhurbaşkanlığı seçiminde 50+1, iktidarı ve Erdoğan’ı zorluyor. Bu çok açık ortada. Kendilerini iktidarda tutmaya devam edecek formül arayışlarına girdikleri söylenebilir. Ben buna destek verebilecek bir muhalefet partisi olduğunu düşünmüyorum. Bizim tavrımız zaten açık, böyle bir destek vermemiz asla söz konusu olamaz.” dedi.

HABER MERKEZİ