Gazeteciler Cemiyeti Hukuk Danışmanı Avukat Gökhan Tekşen, ‘sansür yasası’nın ‘ölü doğacak bir yasa’ olduğunu ve bunun istihbarat devletine dönüşmenin resmileşmesi anlamına geleceğini söyledi. Alternatif Bilişim Derneği Başkanı Avukat Faruk Çayır ise yeni yasa ile BTK Whatsapp’tan Twitter’a tüm uygulamaları yani dolayısıyla interneti kapatmaya dahi yetkisinin olacağını vurguladı.
AKP ve MHP tarafından ‘Dezenformasyon Yasası’ adı altında hazırlanan ancak kamuoyunda ‘Sansür yasası’ olarak adlandırılan ‘Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ yeniden Meclis Genel Kurulu’nda görüşülüyor.
İlk olarak 26 Mayıs’ta Meclis’e getirilen 40 maddelik kanun teklifinin ilk 28 maddesi Meclis Genel Kurulu’nda kabul edildi.
Dün Genel Kurul’da gerçekleşen görüşmede muhalefet vekilleri, yasanın en tartışmalı olan “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçuna 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilmesini öngören 29. maddeyi protesto etti. Muhalefetin slogan ve alkışları devam edince Başkanvekili oturumu kapatmak zorunda kaldı.
‘Twitter tamamen kapatılabilecek’
Gazete Karınca’ya konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Alternatif Bilişim Derneği Başkanı Avukat Faruk Çayır, “Yeni düzenleme ile 5651 sayılı kanunun 8 ve 8/A maddesindeki BTK Başkanı’nın idari tedbir niteliğinde vermiş olduğu içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararını uygulama zorunluluğu getiriliyor. Yani BTK’nın Orman Genel Müdürlüğü’nün talebi üzerine orman yangınları ile ilgili haberlerine ilişkin vermiş olduğu erişim engeli kararını Twitter uygulamak zorunda. Uygulamazsa önce para cezası sonrasında ise yüzde 95’e kadar bant daraltması uygulanacak. Yani orman yangınları ile ilgili haberleri Twitter engellemez ise Twitter tamamen kapatılabilecek” dedi.
“Diğer yandan yeni kanun düzenlemesi ile Whatsapp, Telegram gibi internet üzerinden anlık haberleşmeyi sağlayan platformlara artık ‘şebekeler üstü hizmet sağlayıcı’ diyeceğiz” bilgisini paylaşan Çayır şöyle devam etti:
Yeni düzenlemeye göre artık Whatsapp;
-Türkiye’de temsilcilik açacak,
-BTK’dan yetki belgesi alacak,
-BTK yapacağı Ulusal Numaralandırma sistemi ile her bir kullanıcıya numara verecek
– Türkiye’deki aktif bireysel ve kurumsal kullanıcı sayısı, sesli arama sayısı ve süresi, görüntülü görüşme sayısı ve süresi, anlık mesaj sayısı ve kurumun belirleyebileceği diğer bilgileri kurumca belirlenecek periyotlarla bildirecek. Yani daha önce dile getirilen kimlik numarası ile Whatsapp ya da Twitter’a üye olma durumu fiili olarak uygulamaya konulacak.
‘İktidar artık internetin artık fişini çekmiştir’
Türkiye’de her yeni sansasyon ve kriz yaratan olaydan sonra sosyal medya ile ilgili sadece iktidarın isteği doğrultusunda düzenleme yapılmasına artık alıştık” diyen Çayır, Sedat Peker’in videolarından sonra iktidar-mafya ilişkilerinin ayyuka çıktığını ve bunun hem iktidar hem de seçmenler açısından büyük kırılma yarattığını söyledi.
Cumhurbaşkanı’nın Türkçe’ye kazandırdığı “yalan terörü” tabirini de bu sebeple gündeme getirdiğini ve özellikle kullandığını düşünüyorum. Bu düzenlemenin, tüm içeriklerin ‘terör’ ile ilişkilendirilebilir hale dönüştüreceği kuşkusuzdur. İktidar daha önceki düzenlemeler ile kontrol altına alamadığı sosyal medya ve internet üzerindeki sansürü tam anlamıyla uygulamaya almış hatta internetin artık fişini çekmiştir.
‘Demokles’in kılıcını tutan bir BTK göreceğiz’
Düzenlemelerde idari olarak tüm yetkinin BTK’ya geçtiğini belirten Çayır, “Tıpkı RTÜK gibi artık sosyal ağ sağlayıcıların (Twitter, facebook) ve şebekeler üstü hizmet sağlayıcıların (whatsapp) üzerinde Demokles’in kılıcını tutan bir BTK göreceğiz” dedi. Çayır, son yıllarda yaşanan engel ve erişim kararlarını da paylaştı:
Engelli Web raporlarına göre 2020 sonu itibarıyla Türkiye’den 467 bin 11 web sitesinin 764 farklı kurum (mahkemeler ve idari kurumlar) tarafından verilen408 bin 808 farklı kararla erişime engellendiği belirtilmektedir. Dahası, Engelli Web 2020 raporlama çalışması kapsamında tespit edildiği kadarı ile 2020 sonu itibarı ile 150 bin URL adresine, 7 bin 500 Twitter hesabına, 50 bin tweete, 12 bin YouTube videosuna, 8 bin Facebook içeriğine ve 6 bin 800 Instagram içeriğine de erişim engellenmiştir. Bu durum BTK’nın ne kadar büyük bir sansür kurumu olduğunu ve artık interneti kapatmaya dahi yetkisinin olacağını açık olarak ortaya koyuyor.
‘Medya okuryazarlığının arttırılmasına ilişkin acil bir eylem planı hazırlanmalı’
“Sosyal medya platformlarının bir çoğunda kendi iç denetim ve şikayet mekanizmasının olduğunu belirten Av. Tekşen, bu platformdaki tüm kurumların birleşip bağımsız bir mekanizma yaratması gerektiğini söyledi. Tekşen, “Yeni medya okuryazarlığının arttırılmasına ilişkin acil bir eylem planı hazırlanması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
‘Bu ölü doğacak bir yasadır’
“Yasanın genel mantığı muhalefete, vatandaşa, sivil topluma kısacası sesi çıkan herkese tam saha baskıdır” diyen Gazeteciler Cemiyeti Hukuk Danışmanı Avukat Gökhan Tekşen ise Türkiye’de uzun süredir bir suskunluk iklimi yaratıldığının ve buna karşı direnen insanların var olduğunu vurguladı.
Dolayısıyla bu yasa ölü doğacak bir yasadır çünkü hem gazeteciler, hem sivil toplum yargılanmaktan korksaydı 20 yıldır susardı. Zaten bu mücadeleyi bilerek göğüsleyen insanların yaptırımlara tabi tutulması 20 yıldır öğrenilen bilgi. Burada iktidar vites artırıyor buna karşılık da direnmenin vitesinin artacağını düşünüyorum. Gerçekliğin peşinden ısrarla koşmak bence bu zehirli yasanın panzehiri
Bu yasanın hukukta karşılığı olmadığını kaydeden Tekşen, “Neyin suç olmadığının belli olmadığı, tanımlanamadığı bir yerde hukuken boğucu bir atmosfer yaratılıyor. Türkiye’nin hukuk birikimi ve uluslar arası hukuk birikimine de göre ifade ve düşünce özgürlüğü ile basın özgürlüğüne bir dinamit yerleştiriliyor şu an. Her türlü veriye ulaşmadaki engeli kaldırmak artık bir kanun devletinden öte bir istihbarat ve parti devletine dönüşmüş olacağımızın resmileşmesidir” dedi.
Kanun geçerse muhalefetin bunu Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşıması gerektiğini söyleyen Tekşen, “Tüm muhalefetin, tüm sivil toplum kuruluşlarının, derneklerin, siyasi partilerin, meslek örgütlerinin AYM Kampüsü önüne kamp kurması lazım. Bu işten bir adım geri atmamalıyız ve direnmeyi buraya taşımalıyız” ifadelerini kullandı.
‘5651 sayılı sansür yasasının tamamen ortadan kaldırılması gerek’
Av. Tekşen, “5651 sayılı yasa ile ilgili Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunun 2021 tarihli, “Keskin Kalem Yayıncılık ve Ticaret A.Ş. ve diğerleri“ kararını hatırlatarak, “Ceza yasalarına göre herhangi bir suç teşkil etmeyen paylaşımlar ve haberlere çeşitli gerekçelerle engel kararı getirmenin Anayasa’ya aykırı olduğu belirtildi” diye aktardı.
Tekşen, “Bu karardan da anlaşılacağı üzere 5651 sayılı sansür yasasının tamamen ortadan kaldırılması gerekmektedir ve bu yasada yapılacak olan her değişiklik anlamsız olacaktır” dedi.