Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar’ın, bayramın ilk gününde, seçim çalışmaları kapsamında gerçekleştirdiği ziyaretlere eşlik ettik. Gündeme dair sorularımızı yanıtlayan Kılıçgün Uçar, önümüzdeki seçimlerin sonucunu Kürtlerin, Alevilerin ve kadınların belirleyeceğini vurguladı. Halkın sistemi değiştirecek iradeye sahip olduğunu da belirterek, “Kürt sorununun çözüm sürecinin tekrar başlayabilmesi için elimizden gelen çabayı göstereceğiz” dedi.
14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’ne geri sayım sürüyor. Siyasi partiler ve adaylar da çalışmalarına son sürat devam ediyor.
Halkların Demokratik Partisi (HDP), açılan kapatma davası sonrası Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) çatısı altında seçimlere girecek. Henüz bir miting düzenlememiş olan Yeşil Sol Parti’nin saha çalışmaları ve seçim bürosu açılışları ise miting havasında gerçekleşiyor.
Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü ve İstanbul 3. Bölge 1. Sıra Milletvekili Adayı Çiğdem Kılıçgün Uçar ise ülkenin dört bir yanını gezmeye devam ederken bir yandan da kendi seçim bölgesindeki çalışmalara katılıyor.
Gazete Karınca olarak Ramazan Bayramı’nın ilk günü olan 21 Nisan’da, Kılıçgün Uçar’ın İstanbul’daki ziyaretlerine eşlik ettik. Seçimin önemini, çalışmalarını ve beklentilerini de kendisinden dinledik.
‘Alevilerin mücadelesini sahipleniyoruz’
Kılıçgün Uçar, ziyaretlerine, Sultangazi Pir Sultan Abdal Cemevi, Gazi Cemevi ve Alibeyköy Cemevi ile başladı. Uçar, cemevlerinde ilgi ile karşılandı.
Alevi kadınlar, Yeşil Sol Parti’nin kadın beyannamesinde yer alan Kadın Bakanlığı konusundaki ısrarcı taleplerinin ve İstanbul Sözleşmesi konusundaki mücadelesinin kendilerini çok heyecanlandırdığını Kılıçgün Uçar’a iletti.
Sultangazi Pir Sultan Abdal Cemevi Başkanı Zeynel Odabaş ise seçimlere dair “Bir oy Kemal Kılıçdaroğlu’na bir oy demokrasiden yana olan Yeşil Sol Parti’ye” dedi.
Kılıçgün Uçar, cemevi ziyaretlerinde, Alevilerin, kadınların ve Kürtlerin verdikleri mücadelelerden feyz aldıklarını belirterek, onların mücadelesinin kendi mücadeleleri olduğunu vurguladı.
‘İktidarın yaptıkları, bu mücadele alanlarıyla kurduğu ilişkiyi tarifliyor’
Bizler de bu noktada Alevi, Kürt ve kadın mücadelesinin neden önemli olduğunu ve 20 yıllık AKP iktidarı döneminde Kürtlerin, Alevilerin, kadınların neler yaşadığını ve 14 Mayıs’tan sonra nelerin değişeceğini kendisine sorduk.
“20 yıllık AKP iktidarı dönemi; Kürtler, Aleviler ve kadınlar için baskı ve zulümle geçti” diyen Kılıçgün Uçar, Kürtlerin, Alevilerin ve kadınların yaşadıklarını şöyle özetliyor:
Halkın iradesi ile seçilen belediye eş başkanları görevden alındı, yerlerine kayyum atandı ve bu belediye eş başkanları tutuklandı. Milletvekillerinin dokunulmazlıkları kaldırıldı, gözaltına alındı ve tutuklandı. Dolayısıyla AKP hükümeti, Kürtler için seçilme hakkını fiilen ortadan kaldırmaya çalışan bir iktidar durumunda. Kazayla tekrar iktidara gelirse gözünü seçmenin elindeki seçme hakkına da dikecektir.
Aleviler için de tarih boyunca gerçekleşen ayrımcı, yok sayan politikayı en derin şekilde sürdürdü AKP. Üstelik elinde kalan seçmeni de tutabilmek için Aleviler üzerinden var gücü ile bir kutuplaştırma siyaseti devam ediyor. Kadın yoksulluğu bu kadar derinleşmişken, kadın katliamları bu kadar doruk noktadayken, cezasızlık politikalarıyla failler salınıp aklanırken Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Sözleşmesi’ni feshetti. Bütün bunlar aslında mevcut iktidarın bu mücadele alanları ile ilgili kurduğu ve de kuramadığı ilişkiyi tarif ediyor.
‘Seçimlerin sonucunu Kürtler, Aleviler, kadınlar belirleyecek’
Mücadelenin önemine dair “Bütün bu baskı politikalarında en önemlisi ise Kürtlerin, Alevilerin, kadınların; demokratik mücadele için geri adım atmadan bu mücadeleyi ısrarla sürdürmesi, istikrarlı bir şekilde yürütmesi ve mücadelelerinin yürürken büyüyor olması” ifadelerini kullanan Kılıçgün Uçar, 14 Mayıs sonrasına dair ise şunları söylüyor:
Bu yüzden aslında 14 Mayıs’ta Kürtler, Aleviler, kadınlar başta olmak üzere Türkiye’deki bütün ötekiler seçilecek ve varlıklarını sürdürmek için ne kadar direndiyseler siyasi alanda da mücadelelerine devam edecekler. Aynı zamanda seçimin sonucunu belirleyecekler ve AKP bunu hiçbir şekilde engelleyemeyecek. Kadınlar yine güçlü bir temsiliyetle parlamentoya girecek, İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülecek, 6284 sayılı kanun bütünlüklü olarak uygulanacak ve biz de bunun mücadelesini vermeye, büyütmeye devam edeceğiz.
‘Bizler olmaya var mısınız?’
Daha sonra Çiğdem Kılıçgün Uçar ve milletvekilleri, parti yöneticilerinden oluşan heyet, Eyüp ilçesinin Güzeltepe Mahallesi’ndeki büro açılışına katıldı. Açılış öncesi onlarca kişiyi büro önünü doldurmuş halde halaylarla açılışı beklerken bulduk. Kürtçe şarkılar eşliğinde halaylar çekenler ellerindeki Yeşil Sol Parti bayraklarını sallayarak coşkularını, desteklerini gösterdi.
Büro açılışı için gelenlere Kurmancî ve Kurmançkî olarak seslenen Kılıçgün Uçar, konuşmasında Cumhur İttifakı’nın beyannamesine atıfta bulunarak “‘Biz Kürtlerle yeni bir yüz yılı kurmaya geliyoruz’ diyorlar. Biz de buradan söyleyelim, Cumartesi Anneleri, Aleviler, Emine Şenyaşar, Kürtlere reva görülen zulümle bizim kuracak bir yüz yılımız yok. Biz halkların yüz yılını 14 Mayıs’ta halklarla kuracağız. Var mısınız?” diye sordu.
Kitleden gelen “Varız” yanıtının ardından Kılıçgün Uçar, “İyi ki varsınız, sesimize ses, gücümüze güç oldunuz. AKP-MHP iktidarının yok saydığı toplumsal mücadelenin yoğun olduğu yerlerden biri. Biz biliyoruz ki bu seçimi belirleyen yerlerden biri İstanbul” dedi.
‘Gördüğümüz halkımızın sistemi değiştirecek iradesi’
Konuşmasının ardından, Kılıçgün Uçar’a bölge ziyaretleri esnasındaki gözlemlerini sorduk. Kürt illerinde seçim çalışması yürütürken birçok şeye tanıklık ettiklerini ifade eden Kılıçgün Uçar, gözlemlerine dair şunları söylüyor:
Öncelikle bölgede en önemli başlıklardan birisi hem kayyumlardan ötürü hem de çözümsüzlük politikalarından ötürü biriken bir öfke olması. Bunun yanı sıra çok ciddi bir yoksulluk var. Depremin yoğunca etkilediği ilerimizde depremin yası acısı bir şekilde devam ediyor ama tüm bunlara rağmen halk büyük bir coşkuyla 14 Mayıs’ı, sandığı bekliyor. Gördüğümüz asıl şey halkımızın beklentisinden çok sistemi değiştirecek iradesine tanıklık etmek diyebilirim. Bu da yeni dönemin kuruculuğunun kimler tarafından yönetileceğine işaret eden bir tabloya tanık olduğumuzun kanıtı. Oradaki coşku, irade esasen Türkiye’de AKP-MHP’nin saldırılarına rağmen demokratik çoğulcu katılımcı, eşitlikçi ve özgürlükçü bir ülkenin olabileceğine dair umudunun çok fazlası ile olabileceğini yeşertti. Bunun yaşam bulması için de biz Yeşil Sol Parti olarak elimizden geleni yapacağız.
‘Birlikte hareket ettiğimiz mücadele alanlarının taleplerini savunacağız’
Çiğdem Kılıçgün Uçar, ülkenin demokratikleşmesi konusunda Yeşil Sol Parti’nin nasıl bir pozisyonda olacağına dair sorumuza da “Tek adam rejiminin gitmesi, AKP-MHP iktidarının kaybetmesi bu seçimlerde öncelikli amaçlardan birisi ama nasıl bir sistemin olacağı da çok önemli” yanıtını veriyor.
Bu iktidar Kürdü, Aleviyi, kadını, yoksulu, işsizi yok saydı. Otokratik bir sistemdi. Oysa seçilmişlerin güçlendiği, hukukun işlediği adil bir yönetimin olduğu, toplumsal yaşamın bütün alanlarında; ekonomide ekolojide siyasal katılımda ve tanınmada adaletin sağlandığı bir sistem için çalışma yürütüyoruz. Meclis’te de pozisyonumuz bu yönde olacak. Yeşil Sol Parti olarak güçlü bir şekilde parlamentoya girdiğimizde demokratik muhalefet etme biçimimiz ile bu iddialarımızı, birlikte hareket ettiğimiz mücadele alanlarının tüm taleplerini savunacağız. Çözüm yolları göstereceğiz ve çözüm için ortak ve yapıcı çalışmalar yürütmeye gayret edeceğiz.
Daha sonra Kılıçgün Uçar ve beraberindeki heyet, zılgıtlar ve alkışlar eşliğinde büro açılışını gerçekleştirdi. Büroya ilk ziyareti Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul yöneticileri yaptı. Kılıçgün Uçar ve beraberindeki heyet, CHP’li yöneticileri büroda ağırladı.
‘Seçimlerden sonra kurulacak Meclis, Kurucu Meclis özelliği taşıyacaktır’
Biz de son sorumuzu sormak için mikrofonumuzu tekrar Kılıçgün Uçar’a uzattık: “Kürt sorununun çözümü için Meclis’in işaret edilmesi yeni bir sürecin başlangıcı olabilir mi?”
Kılıçgün Uçar, “14 Mayıs seçimleri ile kurulacak yeni Meclis, adeta bir ‘Kurucu Meclis’ özelliği taşıyacaktır” diyor ve sözlerini şu şekilde sürdürüyor:
Yeni kurulacak Meclis her türlü toplumsal ve siyasal sorunların konuşulduğu bir Meclis olacağı gibi Türkiye’nin en köklü sorunu olan ve neredeyse yaşanan bütün sorunlara da etki eden Kürt sorununun konuşulduğu, tartışıldığı ve demokratik ve onurlu bir barışın hayata geçirileceği en önemli yerlerden biri olacaktır. Bizler tüm toplumsal ekonomik siyasal sorunlarla birlikte aslında temel sorun olan Kürt sorunu konusunda da Meclis’te çözüm için çalışacağız.
‘2013’te açığa çıkan çözüm iradesi halen devam ediyor’
Kılıçgün Uçar, “Çözüm için öncelikle yapılması gerekenler neler?” sorumuza ise şöyle cevap veriyor:
Çözüm için öncelikli olarak Kürt sorununun varlığını kabul etmek gerekiyor. Çünkü bugüne kadar mevcut siyasi iktidarların hepsi, kendi siyasal faaliyetleri kapsamında; Kürt sorunuyla geliştirmiş oldukları yüzleşme, ilişki biçimi kendi varlıkları konusunda çok belirleyici bir yerde duruyor. Hatta bir turnusol görevi görüyor. Öncelikli köklü bir sorun olarak ele aldığımız Kürt sorununun başta Meclis olmak üzere bu meseleden etkilenen bütün toplumsal kesimlerle birlikte, ki bizim açımızdan etkilenen tüm Türkiye, Meclis’te ve toplumun kendisinin de dahil olduğu bir çözüm iradesiyle çözülmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Yeni dönemde Meclis’te bunu yapmak mümkün olacaktır diye düşünüyoruz. Meclis’in, toplumun kendisi ve Kürt sorununun muhatapları konusunda kapsamlı, tarihsel ve güncel durumları da gözeten bir çözüm iradesini barındırması gerekecektir. Biz Yeşil Sol olarak bu anlamda Meclis’e güçlü girmeyi hedefliyoruz. Toplumda özellikle 2013 yılında açığa çıkan çözüm iradesinin halen çok yoğun olduğunu özellikle Newroz alanlarında gördük. Bu sürecin tekrar başlayabilmesi için elimizden gelen çabayı bütün toplumsal kesimlerle birlikte göstereceğiz
İlgi açılış sonrasında da devam etti. Bu kez gençler, Çiğdem Kılıçgün Uçar’dan Yeşil Sol Parti bayraklarına imza atmasını istedi. Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü gülümseyerek “İlk kez oluyor, bu gençleri kırmayalım imzayı atalım” dedikten sonra gençlerin uzattığı bayrakları imzaladı.
Çiğdem Kılıçgün Uçar kimdir?
Erzincanlı olan Çiğdem Kılıçgün Uçar, ilk-orta ve lise öğrenimini Erzincan’da tamamladı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Bilim Tarihi Bölümü’nden mezun oldu. Siyasetle, demokratik mücadeleyle, kadın mücadelesiyle üniversitede tanıştı. Siyasi alanda çalışmaya HADEP üyeliği ile başladı. İstanbul HADEP Bakırköy İlçe Örgütü’nde yöneticilik yaptı.
Demokratik Toplum Partisi’nde (DTP) ilk olarak il eş başkanlık görevi üstlendi. DTP’nin kapatılmasının ardından Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ile yola devam etti. BDP İstanbul İl Eş Başkanlığı yaptı. 2011 yılında da İstanbul KCK ana davası kapsamında tutuklandı. Yaklaşık iki buçuk yıl cezaevinde kaldı.
Cezaevinden çıktıktan sonra Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parti Meclis (PM) üyesi oldu. Daha sonraki süreçlerde Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Yürütme Kurulu üyeliği görevi üstlendi, Kadın Meclisi’nde faaliyet yürüttü. 16 Ekim 2022’de Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü oldu.