Şemdinli Davası: Suçüstü yakalanan ‘iyi çocuklar’a beraat

Şemdinli Davası: Suçüstü yakalanan ‘iyi çocuklar’a beraat

Şemdinli’de 2005 yılında Umut Kitapevi’ni bombalarken suçüstü yakalananlarla ilgili yeniden görülen davada, sanık astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile itirafçı Veysel Ateş, beraat ettirildi. 

Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde Umut Kitapevi’ne yönelik 9 Kasım 2005’te yapılan bombalı saldırıyla ilgili sanık astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile itirafçı Veysel Ateş’in yeniden yargılanmasında karar çıktı.

Sanıkların katılmadığı duruşmada, Umut Kitapevi sahibi Seferi Yılmaz ve çok sayıda avukat hazır bulundu. HDP Milletvekili Sait Dede, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Van Baro Başkanı Zülküf Uçar, Hakkari Baro Başkanı Ergün Canan, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) avukatları ve çok sayıda kişi de destek amacıyla adliyeye geldi.

Duruşmanın yapıldığı salonun önüne çok sayıda polis konumlandırılırken, duruşmada Kaya, İldeniz ve Ateş’in avukatı Yurdakan Yıldız, yapılan yargılamanın tamamen mizansen olduğunu savunarak, savcının beraat talebiyle sunduğu mütalaanın çok yerinde ve isabetli bir mütalaa olduğunu iddia etti.

Şemdinli davasının bir kumpas davası olduğunu illeri süren Yıldız, bu davayla tüm askerlerin hedef alındığını savundu. Şemdinli patlamasının asıl sorumlusunun Seferi Yılmaz olduğunu iddia eden Yıldız, tüm delillere rağmen bombayı oraya PKK’nin koyduğunu ileri sürdü.

‘İddia makamı taraflı’

Ardından konuşan Umut Kitapevi Sahibi Seferi Yılmaz, iddia makamının beraat mütalaasının taraflı olduğunu belirterek, şunları söyledi:

Bombalama olayında 3 kişi kitapevinde bulunuyorduk. Bilirkişi bombalamadan sonra kimsenin yaşama şansı olmadığı belirtiliyor ama yaralı kurtulanlar var. Benim kulaklarımda bombanın etkisiyle halen hasar var. Ben patlamadan sonra Veysel Ateş’i kovaladım ve 60 metre ötede park eden araca sığındı. Biz orada bu kişileri suçüstü yakaladık. Ali Kaya aracın bagajını açarak kalaşnikofu alarak halka ateş açmak istedi, ama halk buna engel oldu. Bu olay suçüstü yapılmıştır ve bu suçlular devlete teslim edilmişlerdir. Her şey somut olmasına rağmen tanıklar için beraat istenmesi, iddia makamının da taraf olduğunun kanıtıdır.

‘Rapor mütalaada yok’

Van Baro Başkanı Zülküf Uçar da bu davanın FETÖ ile hesaplaşma davası olmadığını kaydetti.

Bu dava 3 kişinin ölmesine teşebbüs edilen bir olaydır. Burada sanki suçlu onlar değil de Seferi Yılmaz’mış gibi bir yargılama yapılıyor. Bu dava, bu coğrafyada uzun zamandır yapılan işkenceler, asit kuyularına atılmalar ve faili meçhul olaylardan bağımsız bir dava değildir. Patlamada kullanılan bombalar ile araçta bulunan bombaların aynı olduğu ortaya çıktı. Ama bu rapor mütalaada yer almıyor. Burada tanık beyanlarının ifadeleri var. Bu kişilerin ifadelerinin bir değeri yok mu? Bu dava sadece FETÖ hakim ve savcılarla hesaplaşmak için mi görülüyor? Bu dosyanın cezasızlıkla sonuçlandırılması için büyük bir çaba verilmiştir. Sanıklara suçüstü yapılmasına rağmen bunun üzeri kapatılmak istenmiştir.

Hakkari Baro Başkanı Ergün Canan ve diğer avukatların ek süre talebinin ardından mahkeme heyeti, duruşmaya kısa bir ara verdi.

Ardından mahkeme, avukatların ek süre talebini reddederek sanık astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile itirafçı Veysel Ateş’in beraatına karar verdi.

Dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, bombayı atan astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz için “Tanıyorum, iyi çocuklar” demiş ve bu sözler çok tepki çekmişti.

 

HABER MERKEZİ