HABER MERKEZİ – Kadıköy’de hafriyat kamyonunun çarpması sonucu hayatını kaybeden Şule İdil Dere’nin ölümüne ilişkin açılan davanın duruşmasında 6. kez bilirkişi raporu istendi.
İstanbul Üniversitesi İngilizce İktisat Bölümü 3’üncü sınıf öğrencisi Şule İdil Dere, 12 Mayıs 2016 tarihinde Kadıköy Yoğurtçu Parkı’nda yürürken İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) ait hafriyat kamyonunun altında kalarak hayatını kaybetmişti.
Dere’nin ölümüne ilişkin açılan davanın dokuzuncu duruşması Kartal’daki İstanbul 57. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.
Duruşmaya, tutuksuz yargılanan sanıklar Saffet Altındağ, Kamil Celal Yıldırım, Ergun Ata ve avukatları ile Şule İdil Dere’nin babası Berdan Dere ve annesi Nesrin Aslan ile avukatları katıldı.
Hakim, istenen son bilirkişi raporunun dava dosyasına girdiğini belirtti.
Şoför asli kusurlu
Buna göre 20 sayfalık 5. bilirkişi raporunda, kamyon şoförü Mumin Kılıç kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu bulundu.
İSTAÇ A.Ş. Asya Yakası Kıyı Temizlik Şefi Teyfur Bingöl, İBB Çevre Koruma Kontrol Daire Başkanlığı Deniz Hizmetleri Müdürlüğü Kıyı Temizleme Şefi Saffet Altındağ da tali kusurlu bulundu.
Raporda, Şule İdil Dere’ye herhangi bir kusur atfedilmedi.
Sanık Saffet Altındağ, sanık Mumin Kılıç’ın olayın gerçekleştiği yerdeki iş ile görevlendirilmediğini savunarak, Kılıç’ın bu işle görevlendirildiğine ilişkin 3 Mart 2016 tarihli görevlendirme evrakının sahte olduğunu ileri sürdü.
Hakim Uhrağ, “Bunu daha önce niye söylemedin” diye sorması üzerine Altındağ, belgeleri ancak temin edebildiğini söyledi.
Kılıç’ın avukatı İbrahim Ceyhan, müvekkilinin ihale kapsamında görevli personel olmadığını belirterek, “Ancak Büyükşehir Belediyesi’nin yazılı talebi ile bu iş kapsamında çalıştırılmak üzere geçici olarak görevlendirilmiştir. Görevlendirilmediği bir işte çalışması hayatın olağan akışına aykırıdır” dedi.
6. kez bilirkişi raporu istendi
Ardından söz alan Şule İdili Dere’nin annesi Nesrin Aslan, “Bence cinayet çözüldü. Artık gereken neyse onun yapılmasını talep ediyorum, adalet istiyorum” diye konuştu.
Bilirkişi raporunun bazı sanıklar yönünden yaptığı değerlendirmede eksikler bulunduğunu, raporun hukuki denetime elverişli olmadığını gerekçe gösteren mahkeme, aynı heyetten bir kez daha rapor alınmasına, raporda her sanık için ayrı ayrı değerlendirme yapılmasına karar vererek duruşmayı erteledi.
