Yeşil Sol Parti’nin Süryani adayı George Aslan zorunlu sebeplerle ayrıldığı Mardin’de yoğun bir seçim kampanyası yürütüyor. Aslan yaklaşık 40 yıl önce devrimci bir gençken tutuklanmış, ağır işkence görmüş ve yaşadığı topraklardan ayrı düşmüş ama aklı da yüreği de hep ülkesinde kalmış:
Türkiye’den ayrılırken gidip yurtdışına kalıcı olarak yerleşmek gibi bir niyetimiz yoktu. Zorunlu olarak çıktık. Türkiye’deki gelişmeleri hep takip ettim ve orada da siyasi çalışmalarımı sürdürdüm. Bir gün buraya dönmek üzere oradaydım hep. Yani Türkiye’den hiç kopmamıştım.
George Aslan, Süryani kimliği nedeniyle kişisel olarak ciddi sıkıntılar yaşamadığını ancak halkının yaşadığı acılara tanıklık ettiğini söylüyor:
Halkımızın üzerinde iki türlü baskı var, biri dini baskı diğeri ise siyasi baskı. Halkımızın yurtdışına göç etmesinin nedeni de bu baskılardı. Yoksa topraklarını terk etmek istemiyorlardı. Biz bu toprakların en eski halkıyız. Ama halkımız burada hiçbir zaman eşit haklara sahip olmadı. Türkiye’de hiçbir devlet dairesinde Süryani bir memurla karşılaşamazsınız, polis içesinde hele hele orduda hiçbir şekilde Süryanilere yer vermediler. Kıbrıs’ta bir mermi patladığı zaman biz yerleşim alanlarımızda bunun ceremesini çekerdik. Çünkü Kıbrıs’takiler de Hristiyan’dı biz de Hristiyan’dık. Bu baskılar halkımızı yurtdışına göç ettirdi. Yurtdışında da Süryaniler olarak bu kez asimile olmamak için mücadele ettik.
Aslan, Meclis’e girdiğinde halkının sorunlarını gündeme taşıyacağını ve bu sorunların çözümü için mücadele edeceğini söylüyor. George Aslan değişim isteyen herkesi 14 Mayıs’ta sandığa gidip Yeşil Sol Parti’ye oy vermeye çağırıyor.