Bugün sabah saatlerinde Ağrı’nın Tutak ilçesinde ve Bingöl’ün Karlıova ilçesinde gözaltına alınan 41 kişi serbest bırakıldı.

Ağrı’da örgüt propagandası yapma iddiasıyla gözaltına alınan 35 kişi emniyet ve jandarma ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

Bingöl’de ise sosyal medya paylaşımları üzerinden gözaltına alınan 6 kişiden 4’ü ifadelerinin ardından serbest bırakılırken diğer iki kişi savcılık ifadelerinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldılar.

HABER MERKEZİ

The post Ağrı ve Bingöl’de gözaltına alınanlar serbest bırakıldı first appeared on Gazete Karınca.

Bingöl’ün Karlıova ilçesine bağlı birçok köyde sabah saatlerinde askerler tarafından evlere baskın düzenledi.

MA’nın aktardığına göre Xişok köyüne düzenlenen baskında askerler, 21 yaşında bir kişiyi aradıklarını belirterek tüm evlerde arama yaptı. Baskınlarda çok sayıda kişinin gözaltına alındığı kaydedildi.

Tutak’ta da ev baskınları

Ağrı’nın Tutak ilçesinde de birçok eve asker ve polisler tarafından baskın düzenlendi.

Baskınlarda birçoğu genç 35 kişinin gözaltına alındığı belirtildi.

Gözaltına alınanlara “örgüt propagandası yapmak” suçlaması yöneltildiği kaydedildi.

HABER MERKEZİ

The post Ev baskınları: En az 35 kişi gözaltına alındı first appeared on Gazete Karınca.

Ağrı’nın Eleşkirt ilçesine bağlı Ergözü (Tabo) köyü sakinleri, seçimleri boykot etme kararı aldı.

200 haneli ve 1300 nüfuslu köyün 570 seçmeni bulunuyor. Yurttaşların boykot gerekçesi ise, köyü ikiye bölen çevre yolundan bağlantı yolu yapılacağına dair sözün yerine getirilmemesi.

Artı Gerçek’in haberine göre Ağrı-Erzurum çevre yolunun köylerine çıkan kısmında bir kavşak bırakılmaması nedeniyle köylüler arazilerinin ve köyün bir kısmın kaldığı diğer tarafa geçmek için 3-4 km yolu ayrıca dolanmak zorunda kalıyor.

Köylülere ait 10 dönüm arazi yolun diğer tarafında kalmış. Bu durum, birçok yönden köylüleri zor durumda bırakıyor.

Köy, önceki seçimlerde ağırlıklı olarak AKP’ye oy veriyordu. Ancak diğer partiler de buradan oy alabilmişti. Yerel gazeteci Cenap Bekiranlı, konuya ilişkin, “Köydeki insanlar AKP’ye tepkili. CHP heyeti de gün içinde geçmiş ikna edememiş. 2015 yılından beri köylülerin talepleri var. Köylüler, kendilerine verilen sözün yerine getirilmediğini söylüyor” ifadelerini kullandı.

Köylülerin sorunu çözmek için uzun zamandır uğraştığı belirtiliyor. Ergözü Mahallesi ile o grupta bulunan dört köyün sakinleri birkaç kez imza da topladı. Köylüler, son olarak çözümü bugün yapılacak boykotta buldu. Üç siyasi partinin ısrarına rağmen köydeki boykot sürüyor.

‘Köylü kararlı sandığa gitmeyecek’

Köy muhtarı Ömer Kahraman, “Dün akşam AK Parti, CHP Eleşkirt teşkilatı geldi. HDP de yarım saat önce geldi” dedi ve şunları ekledi:

Köylü kararlı sandığa gitmeyecek. Köylü kavşak istiyor. Grup köylerin tamamı bu durumda. Dört köy daha var. Dört senedir mücadele veriyorum. Bütün kurumlara gittik, dört köy muhtarı olarak davrandık müracaat ettik ama söz vermelerine rağmen yerine getirmediler. Vekiller çözeceğiz dediler ama yine bir şey yok. Valiler de geldi gitti ama onlar da çözüm olamadı. Köy ikiye bölünmüş. Çocuklar bariyerin altında karşıya okula gidip geliyor. Maddi ve zaman olarak büyük kayıp bizim için. Çok mağduruz.

HABER MERKEZİ

The post 570 seçmenli köyde seçim boykotu first appeared on Gazete Karınca.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), Ağrı’nın Dörtyol Kavşağı’nda miting düzenlendi. Mitinginde konuşan milletvekili adayı Zelal Yıldız, “Bu seçim tüm halklar için tarihi bir seçim olacaktır” dedi.

Aday Heval Bozdağ, “Gelecek dönem hepimiz için önemli bir dönem. Masada daha güçlü oturmak istiyoruz. Bu kez kanmayacağız, anadilde eğitim, anayasal eşitlik istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Bir diğer aday Nejla Demir, “Dost ve düşman herkes bilsin ki mutlaka kazanacağız” diye konuştu.

‘Bu seçim Kürt halkı için çok önemlidir’

PSK’den Mehmet Yüce, Kürt ittifakının önemine değindi. Yüce, şunları söyledi:

Her yerde bir araya gelerek halkımızı özgürlüğüne kavuşturmamız gerekiyor. Bizim de her halk gibi kendi kimlik ve dilimizle yaşamamız lazım. Bizim sorunumuz milli bir sorundur. Bizim sorunumuz dilimizin yok edilmesi, çocuklarımızın asimile edilmesidir ve bu çok büyük bir tehlikedir. Halkımızın bu tehditlerden kurtarılması için birleşmemiz gerekiyor. Bu seçim Kürt halkı için çok önemlidir. Bizim en az 90 milletvekili çıkarmamız lazım ve buna gücümüz var. Bizim o mecliste anahtar rolü oynamamız için bu elzemdir. Yeni bir anayasanın mutlaka yapılması ve bizim kimliğimizin o yasada resmi olarak yer alması lazım.

‘Şimdi hesaplaşma zamanı’

Son olarak konuşan Ağrı adayı Sırrı Sakık, 2014 yılında yapılan yerel seçimlerde kentte yaşananları hatırlatarak, şunları dile getirdi:

Bu kentte 4’te 4 yapacağız. Plakımız 04, onların boynuna 0’ı takıp göndereceğiz. Bu kentte hukuksuzluk, hırsızlık ve zulüm var. Şuan belediyede katirilyon borç var. Burada yüzlerce işe gitmeyen ama maaş alanlar var. Hatta bazı belediye çalışanlarının şuan İzmir’de seçim çalışmalarında olduğu söyleniyor. Belediye sizin babanızın çiftliği değil. Sırtını AKP-MHP iktidarına dayayanlar tehdit ediyorlardı. Şimdi hesaplaşma zamanıdır. Halkın iradesine kayyum atanmasını ret ediyoruz. Ne Süleyman Soylu ne diğerleri yapabilir bunu.

‘Orhan’ın ve Muhammed’in hesabını soracağız’

Bu sırada kalabalık grup İçişleri Bakanı Süleyman Soylu aleyhine slogan attı, Sakık, konuşmasına şöyle devam etti:

Çözüm sürecinde Tendürek’te yaralı askerleri sırtımızda taşıdık. Orada bir arkadaşımız hayatını kaybetti. Orada askerleri sırtlayanlar bu adliyede cezalandırıldı. Çözüm süreci bitti ve herkese yine cezalar verildi. O tarihte Giyadin’de fırında çalışan iki çocuk vardı. Özel hareket fırını basıyorlar ve bu çocukları paramparça ediyorlar. Bu çocukların çatışmada hayatlarını kaybettiler dediler ama Diyadinler ayağa kalktı. Şehir ağladı, insanlar ağladı ama bu katillerin suçlarını örtbas ettiler. İşte bu topraklar böyle acılar gördü. Ben ve arkadaşlarımızın boynunun borcudur; Orhan ve Muhammed’in katillerini yargı önüne çıkaracağız. Biz önümüzdeki dönem 4 vekil aldıktan sonra 7 ilçe ve merkez belediyeyi alacağız.

‘Kürtler sizden korkmuyor’

Anayasa sadece Türklerin anayasadır. Türklük ve Sunnilik dışında bir şey yok. Biz de amasız fakatsız bu anayasanın içerisinde olmalıyız. Biz genel af dediğimizde bize laf atıyorlar, evet genel af istiyoruz. Ey Erdoğan, ey Bahçeli siz yakın zamanda mafyaları, çek-senetten yatanları, Alaattin Çakıcı’yı çıkardınız. Peki Selahattin, Gülten kimin burnunu kanattı? Her gün bizi tehdit eden Bahçeli’nin gücü sadece Kürtlere yetiyor. Kürtler sizden korkmuyor ve sizin Kürtlerin diline, kimliğine sıygı duymanız gerekiyor. Biz sürekli meclisi adresi gösteriyoruz ama onlar sürekli ret ve inkarı devreye koyuyorlar.

Bu yoksulluğu bitirip, barışı birlikte inşa edeceğiz. Sürgündeki binlerce insanın gözü sizin oyunuzda. Bir oy iktidarı değiştirecek, bir oy bu kentin kaderini değiştirecek. Birlikte huzur içinde olan bir kenti inşa edeceğiz. Biz sizi bunlara ezdirmeyeceğiz. Siz nasıl ki 2014’te burada tarih yazdıysanız 14 Mayıs’ta da tarih yazacaksınız.

Yaşadığı rahatsızlık nedeniyle mitinge katılamayan Kürt siyasetçi Ahmet Türk, görüntülü mesaj gönderdi.  Miting, Şehribana Kurdî’nin sahne almasıyla devam etti.

Yeşil Sol’un Mersin mitingi

Yeşil Sol Parti, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın katılımıyla Mersin’de miting düzenlendi. Yenişehir ilçesindeki Tevfik Sırrı Gür Stadyumu yanında gerçekleştirilen mitinge, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Berdan Öztürk, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Sözcüler Kurulu Üyesi Perihan Koca, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Canan Yüce, milletvekili adayları ile Başak Demirtaş katıldı.

Buldan: Kürtler için en büyük tehdit AKP’dir, MHP’dir

Burada konuşan HDP Eş Genel Başkanı Buldan, “Bu görüntü değişimin kaçınılmaz olduğunun görüntüsüdür. Bu görüntü artık AKP iktidarına tahammülün kalmadığının görüntüsüdür” dedi. Buldan,  AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kürt seçmene mesajını da sert eleştirdi:

Şimdi Erdoğan bugünkü konuşmasında da şunu söylüyor: “Artık Kürt kardeşlerimi hiç kimse tehdit edemez”. Seçim yaklaştı ya, Kürtlerin oyunu alabilmek için onlardan bahsetmeye başladı. Kürtler için en büyük tehdit sizsiniz. Kürtler için en büyük tehdit AKP’dir, MHP’dir. İşte bunun için bu 3 günde bile çok çalışacağız. Yeşil Sol’u her eve sokacağız. Yeşil Sol bayrağını her yerde dalgalandıracağız. Seçim günü sandık başına gittiğimizde, oy pusulasını elimize aldığımızda bir oyu Yeşil Sol’a, bir oyu Kılıçdaroğlu’na diyeceğiz. Diğer hiçbir partiyi görmeyin. Gözünüz sadece ve sadece Yeşil Sol’da olsun. Yeşil Sol’un altına mührünüzü öyle bir vurun ki, Erdoğan 50 artı 1’i rüyasında bile görmesin. Mersin halkına güveniyoruz. Mersin’deki kadınlara güveniyoruz. Mersin’deki gençlerimize güveniyoruz. Burada büyük bir başarı elde edeceğimize yürekten inanıyoruz.

HABER MERKEZİ

The post Yeşil Sol’un Ağrı ve Mersin mitingleri: ‘Bir oy kaderimizi değiştirecek’ first appeared on Gazete Karınca.

Ağrı’nın Abide Mahallesi Şafak Apartmanı’nda yaşayan 50 yaşındaki S.G. adlı kadın, 29 yaşındaki oğlu M.G. tarafından kesici aletle öldürüldü.

İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri S.G.’nin hayatını kaybettiğini belirledi.

Fail erkek ise gözaltına alındı.

Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen M.G, çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı.

HABER MERKEZİ

The post Ağrı’da bir erkek annesini öldürdü first appeared on Gazete Karınca.

14 Mayıs’taki seçimlere sayılı günler kalırken, siyasi partilerin hazırlıkları da hız kazandı.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) de ülkenin birçok yerinde milletvekili adaylarıyla, çalışmalarını sürdürüyor.

Yeşil Sol Parti’nin, iddialı olduğunu belirttiği Ağrı’da Yüksek Seçim Kurumu (YSK) verilerine göre, bin 204 sandık kurulacak ve 306 bin 590 kişi oy kullanacak.

Partinin, Ağrı’daki milletvekili adayları ise Sırrı Sakık, Nejla Demir, Heval Bozdağ ve Zelal Yılmaz.

Milletvekili adaylarından Heval Bozdağ, Enfeksiyon Hastalıkları uzmanıyken 2016 yılında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edildi. Bozdağ, bir dönem Ağrı Tabip Odası Başkanlığı yaptı.

Bozdağ aynı zamanda 3 dönemdir, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Yürütme Kurulu üyesi ve HDK Sağlık Meclisi’nde yer alıyor.

MA’dan Berivan Kutlu’ya konuşan Bozdağ, toplumun sağlık hakkının gasp edildiğini belirterek, “Bugün insanlar ‘katkı ve katılım’ payı ödemek zorunda. Sağlığa erişimde büyük sıkıntılar yaşıyor. Tek adam rejiminde büyük hastane sahiplerinin, patronların, Sağlık Bakanlığı’nda konumlanmaları, kamu sağlığı – halk sağlığı açısından ciddi anlamda kayıplara neden oldu. Bizim mücadelemiz de emek mücadelesi, sömürüye karşı bir mücadele. Doğduğunuz coğrafyada yaşatılan yoksunluklar zaten doğalında sizi mücadelenin bir parçası kılıyor. Ben de bu bütünsellik içinde mücadelede yer aldım, katkı sunmak istedim” dedi.

‘İnsanların tahammül sınırlarının sonuna gelindi’

İktidarın baskılarına vurgu yapan Bozdağ, “Toplum 20 yıldır otoriter, despot bir yönetim altında, sürekli bir zor, bir tahakküm aygıtı gibi çalışıyor iktidar. Maalesef buna karşı savunma refleksleri bile geliştirmek mümkün değil. İnsanların artık tahammül sınırlarının sonuna gelindi. Esnaf ziyaretleri yapıyoruz. Esnafların söylediği tek şey, ‘14 Mayıs’ı iple çekiyoruz’, herkes bu seçimleri bir dönüm noktası olarak görüyor” ifadelerini kullandı.

Yeşil Sol Parti bayrağıyla mücadelelerinin devam edeceğini kaydeden Bozdağ, şunları söyledi:

Yeşil Sol Parti olarak ağacımızı tüm mahallelere taşımalıyız, kök salmasını sağlamalıyız ve insanlara ulaşmanın yollarını bulmalıyız. Bunun için güçlü bir program hazırladık. Kapı kapı gezerek bu seçimlerde iktidarın gitmesi için tüm çabamızı ortaya koyacağız. Köylere gittiğimizde şunu gördük; HDP’den sonra Yeşil Sol Parti de çok çabuk benimsenmiş. ‘Hangi partiye oy vereceksiniz’ dediğimizde, ‘Ağaca vereceğiz’ diyorlar. Halk partisiyle güçlü bir bağ kurmuş. Bu seçime de yansıyacak.

‘Meralar boşaltılmış durumda’

İktidarın oluşturduğu yanlış politikalarla kentte tarım ve hayvancılığın bitme noktasına geldiğine vurgulayan Bozdağ, “Eskiden binlerce hayvandan oluşan sürüler vardı ama şu an en fazla yüzlerce hayvanlık sürüler var. Meralar boşaltılmış durumda. Bu kent daha önce AKP’ye güçlü destekler de verdi, peki neden böyle oldu? Bu desteğin karşılığı bu muydu? O zaman şunu söyleyebiliriz, biz ötekiyiz. Demokratik bir yaşam, eşit bir yaşam ve paylaşım yok bu ülkede. Bu yüzden haklarımızı bir kesime iktidarlara teslim edemeyiz” dedi.

‘İkna komisyonları ev ev dolaşacak’

Sandığa gitmeyen seçmen için ikna komisyonlarının kurulduğunu belirten Bozdağ, sözlerini şu ifadelerle sonlandırdı:

Komisyonlarımız ev ev dolaşacak. Ağrı, AKP’nin nerdeyse gücünü tamamen yitirdiği bir il artık. AKP ve benzeri parti iktidarlarına dur dememiz gerekiyor. Tüm Türkiye halkları olarak tüm ülkede ve bölgede kendi süreçlerimizi örebiliriz ve ihtiyacımız olan bir yaşamı kendimiz kurabiliriz. Bunun için de birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Bunun için halkımızla buluşacağız, ev ev gezeceğiz. Halkımıza kendimizi anlatacağız, bunu başardığımızda buradan 4-0’lık bir skorla ayrılacağız.

The post Yeşil Sol Parti’nin Ağrı adayı: KHK’li doktor Heval Bozdağ first appeared on Gazete Karınca.

Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde, dün (23 Şubat) sabah saatlerinde gözaltına alınan 37 yaşındaki Ahmet Bugrur isimli yurttaşın, İlçe Emniyet Müdürlüğü nezaretinde intihar ettiği iddia edildi.

Bugrur’un yaşamını yitirdiği öğrenildi.

MA’da yer alan habere göre, dün sabah ilçe merkezinde bulunan bir caminin önünde Bugrur, bir imamla tartıştı.

Tartışma sonucu, Bugrur ve ismi öğrenilemeyen imam polislerce, Doğubayazıt İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

Emniyette çıkan tartışmada Bugrur’un imama tokat attığı ve bu nedenle nezarete atıldığı iddia edildi.

‘Hırkası ile intihar ettiğini söylediler’

Bugrur’un ağabeyi Resul Bugrur, dün sabah saat 08.00 gibi emniyetten kendisini aradıklarını ve kardeşinin nezarete konulduğunun iletildiğini belirterek, şunları söyledi:

Ben hemen karakola gittim ancak polislerin hiçbiri kardeşime dair bir bilgi vermedi. Daha sonra saat 10.00 gibi ailemizden birçok kişi geldi. Bizler karakol önünde kardeşimize dair bilgi almak için bekledik. Yarım saat sonra, emniyete bir ambulans geldi. Saat 11.00’de de cenaze aracı geldi emniyetin kapısına. O zaman kardeşimin kendini hırkası ile intihar ettiğini söylediler. Ancak cenaze aracı geldiğinde bizlere söylediler. Olaya dair nöbetçi polislerle konuşmak ve kamera görüntülerini izlemek istedik. Ancak bizlere nöbetçi polislerin o saatte orada olmadığını ifade ettiler. Bizler olay yerine gelen sağlık ekiplerinden biri ile konuştuk. Sağlık ekibindeki kişi, ‘Biz gelene kadar kardeşiniz ölmüştü’ dedi.

Ölüm nedeni belirlenemedi

Yapılan olay yeri incelemesinin ardından Bugrur’un cenazesi ilk olarak Doğubayazıt Devlet Hastanesi oradan da Ağrı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürüldü.

Hastanede yapılan ön otopside, her ne kadar boynunda morarma ve ekomoz bulunduğu belirtilse de Bugrur’un ölüm nedeni belirlenemedi.

Bugrur’un cenazesinden alınan örnekler, kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Diyarbakır Adli Tıp Grup Başkanlığı’na gönderildi.

Cenazesi toprağa verildi

Ahmet Bugrur’un cenazesi, dün gece saatlerinde Doğubayazıt ilçe merkezinde bulunan Koçkıran Mahallesi Mezarlığı’nda defnedildi.

Suç duyurusu

Öte yandan Bugrur ailesi, Doğubayazıt İlçe Emniyeti hakkında “ihmalkârlık” suçlamasıyla Doğubayazıt Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

HABER MERKEZİ

The post Gözaltında intihar iddiası first appeared on Gazete Karınca.

İSTANBUL

İstanbul’da yüzlerce kadın, 25 Kasım Kadın Platformu öncülüğünde “Özgürlüğümüz için susmuyoruz. Hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz. Erkek devlet şiddetine itaat etmiyoruz” sloganıyla birçok noktada bir araya geldi.

Yürüyüş öncesi Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi başta olmak üzere birçok cadde ve sokak polisler tarafından bariyerlerin yanı sıra zırhlı araç ve çevik kuvvet araçları ile ablukaya alındı.

Polis kadınların yürüyüş düzenlemek istedikleri Tünel Meydanı’na çıkmalarına hiçbir noktada izin vermedi. Tüm sokaklarda polis ablukası devam ederken, farklı noktalarda gözaltıların olduğu bildirildi.

Tüm yasaklara rağmen pankartımızı açtık! Sloganlarımızı haykırdık! İsyanımızı büyüterek tüm sokaklarda öfkemizi haykırdık. Yaşasın kadın dayanışmamız! Yaşasın Jin, Jîyan, Azadî#25KasımdaSokaktayız pic.twitter.com/ApeenyVWQQ

— 25 Kasım Kadın Platformu (@25KasimKadin) November 25, 2022

Engellemelere ve gözaltılara rağmen eylemlerini sürdürmekte kararlı olan kadınların direnişini görüntülemek isteyen gazeteciler ise alandan uzaklaştırılmak istendi.

Abluka ve engellemelere rağmen farklı noktalarda eylemlerini sürdüren kadınlar, Haliç Köprüsü’ne de pankart astı. Bir süre sonra pankart polis tarafından indirilse de tekrar köprüye çıkan kadınlar slogan atmaya devam etti.

25 Kasım Kadın Platformu’nun sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, “25 Kasım eylemimiz kadınların mücadelesi, isyanı ve öfkesiyle sokaklara yayıldı, sona erdi! Herkes güvenli alanlara geçsin. Gözaltılarla alakalı avukatlarımızdan gelen bilgilerle biz de sık sık son durumu paylaşmaya devam edeceğiz! 25 Kasım yasaklanamaz! Mücadelemiz engellenemez” ifadelerini kullandı. Ardından da 25 Kasım’a ilişkin basın açıklaması kamuoyuyla paylaşıldı.

Özgürlüğümüz için susmuyoruz!
Hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz!
Erkek-devlet şiddettine itaat etmiyoruz!
Basın metnimiz: pic.twitter.com/8iffDJ4WZX

— 25 Kasım Kadın Platformu (@25KasimKadin) November 25, 2022

• 200’e yakın gözaltı

25 Kasım Kadın Platformu, Beyoğlu’nda yaklaşık 200 kadın ve LGBTİ+’nın gözaltına alındığı bilgisini de paylaştı.

Bu akşam Beyoğlu'nun birçok sokağındaydık, yaklaşık 200 kadın ve LGBTİ+lar gözaltına alındı.
Baskılar ve gözaltılar bizi yıldıramaz!

Şiddetsiz, özgür ve eşit bir yaşam mücadelemiz engellenemez! #25KasımdaSokaktayız #25KasımKadınaSiddeteHayır pic.twitter.com/Pn61r7DESP

— 25 Kasım Kadın Platformu (@25KasimKadin) November 25, 2022

ANKARA

Esra Tokat bildirdi:

Ankara’da kadınlar, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü kapsamında “Erkek ve devlet şiddetine karşı itaat yok isyan var!” diyerek Sakarya Caddesi’nde bir araya geldi.

Polisin ‘Diyanet elini kadınlardan çek’, ‘Tarikat düzenini yıkacağız’ yazılı dövizler ile LGBTİ+ bayraklarını alana sokmak istememesi üzerine tartışmalar yaşandı. Yaşananları takip eden Gazete Karınca muhabiri Esra Tokat’ın görüntü çekmek istemesi de polislerce engellenmeye çalışıldı.

“Afganistan’dan İran’a, İran’dan Kürdistan’a, Kürdistan’dan Türkiye’ye feminist ateş sönmeyecek” yazılı bir pankart ise içeriği dolayısıyla alana alınmadı. Pankartı tutan da dahil olmak üzere toplamda 11 kadın ve LGBTİ+ gözaltına alındı. Yapılan eylemde gözaltılara tepki gösterildi.

Sık sık “Jin, jiyan, azadî”, “Kadın, yaşam, özgürlük”, “Kadın cinayetleri politiktir”, “Dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa”, “Transım, buradayım, feminist özneyim” sloganları atan kadınlar, daha sonra basın açıklaması gerçekleştirdi.

Ankara Kadın Platformu’nun basın açıklamasında, özetle şunlar kaydedildi:

Erkek şiddetine karşı yaşamını savunan, savaşa karşı barışın sesini yükselten kadınlar, kadınların gündemini haberleştiren gazeteciler tutuklanıyor, kampüslerde taciz, tecavüz faili hocaları barındırmayan üniversiteli kadınlar yurtlarından atılıyor. Emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz üzerinde kurulmak istenen eril tahakküme, bizi susturmak isteyenlere itaat yok isyan var demek için sokaklardayız!

Biz kadınlar, kadına yönelik şiddetin her türlüsü ile mücadele ettik, etmeye devam ediyoruz. Bugün burada, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde  erkek ve devlet şiddetine karşı sesimizi bir kez daha yükseltiyoruz. Umutsuzluğu birlikte yok edip, cesareti kenetlenen ellerimizde hissediyoruz. İtaat etmiyoruz, kırıntı değil hayatı istiyoruz. Erkek egemen dünyadan alacaklıyız, bu yüzden bugün sokaklardayız.

Eşit ve adil bir dünya kurana kadar, var gücümüzle haykırmaya devam ediyoruz; Erkek ve devlet şiddetine karşı itaat yok isyan var!

DİYARBAKIR

Diyarbakır’da kadınlar, 25 Kasım kapsamında kentin Kayapınar ilçesindeki Dünya Kavşağı’nda bir araya geldi. Yürüyüş yapmak isteyen kadınlar ablukaya alındı. Kadınlar, sağanak yağmura rağmen polis ablukasının kaldırılması için bekleyişini sürdürdü.

“Jin, jiyan, azadî”, “Nagihan Akarsel ölümsüzdür”, Deniz Poyraz ölümsüzdür”, “Şebnem Korur onurumuzdur”, “Kadınlara değil katillere barikat”, “Musa Sevim tutuklansın”, “Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz”, “Kadın cinayetleri politiktir” sloganları atan kadınlar, burada açıklama gerçekleştirdi.

Uzun bekleyişin ardından abluka altında konuşan HDP Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ, şunları söyledi:

Bugün her yerde kadınlar katledilirken, kadınlar isyandayken, erkek yargı, erkek iktidar, erkek emniyet kadınları engellemeye çalışıyor. Buradan bir kere daha söylüyoruz; kadın katliamlarını, şiddeti, kadın iradesini ve mücadelesini yok sayanlara karşı mücadelemiz devam edecek. Kadınların yürüyüşü özgürlük yürüyüşüdür. Kadınlar devrime ve özgürlüğe yürüyor. Hiçbir güç ve iktidar bu yürüyüşü durduramaz. Hiçbir yasaklama hiçbir erk yapı kadınları durduramaz. Kadınlar er ya da geç özgürlüğünü kazanacak ve her yerde ‘Jin jiyan azadî’ demeye devam edecek. Biz de Diyarbakır sokaklarından İran Kürdistanı’na direnen tüm kadınlara selam gönderiyoruz. Ne olursa olsun ‘Jin, jiyan, azadî’ demeye devam edeceğiz.

Ablukada bekleyen kadınlar açıklamanın ardından dağıldı.

İZMİR

İzmir Kadın Platformu da 25 Kasım kapsamında “Eşitlik, özgürlük ve laiklik için ayaktayız” diyerek yürüyüş düzenledi.

Alsancak’taki Sevinç Pastanesi önünde toplanan kadınlar, “Kadın yaşam özgürlük”, “Jin, jiyan, azadî”, “Kadınlar sokakta sözleşmeyi uygula”, “Boşanmayı değil cinayeti engelle”, “Nefrete inat yaşasın hayat”, “İranlı kadınlar yalnız değildir”, “Krizin yükü patronlara”, “Saray yıkılsın kreş yapılsın” sloganları eşliğinde Kıbrıs Şehitleri Caddesi boyunca ÖSYM önüne yürüdü.

İran’da protestolara öncülük eden kadınların direnişini selamlayan kadınlar, gerçekleştirdikleri basın açıklamasında özetle şunları kaydetti:

Biz kadınlar sadece yaşamak değil, insanca yaşamak istiyoruz. Her kadına güvenceli iş ve çocukların sağlıklı koşullarda büyümesi için her iş yerine kreş istiyoruz. Bizi hapsetmek istedikleri cinsiyet kalıplarını, bizi içinde boğdukları o ataerkil aileyi reddediyoruz. Erkek egemen sistem için kârlı olanı değil, özgürlüğümüzü seçiyoruz. Başörtülü, örtüsüz, lezbiyen, biseksüel, trans, Kürt, Alevi, Laz, ev emekçisi, fabrika işçisi kadınlar olarak makbul olmayacağız, ataerkil ailenize sığmayacağız. Kirli siyasi oyunlarınıza araç olmayacağız.

Çalmaya çalıştığınız maya tutmuyor, kadınlar sokakları, meydanları, tarlaları terk etmiyor. Korku politikaları, baskı ve işkencelerinize karşı kadınlar susmuyor. Eşitlik ve özgürlük, laiklik ve barış için örgütlü mücadele dışında bir seçeneğimiz yok. Bizi korkutmaya, sindirmeye, yaşamdan izole etmeye çalışanlara bir kez daha bu sokaklarda meydan okuyoruz. İran’da faşist molla rejimi tarafından Jina Mahsa Amini’nin katledilmesiyle başlayan özgürlük mücadelesiyle bir kez daha yükselen ve dünyanın her yerinde yankılanan sesi duyuyor ve büyütüyoruz ve bu 25 Kasım’da tekrar ediyoruz; Jin, Jiyan, Azadî!

CİZRE, ŞIRNAK

Şırnak’ın Cizre ilçesinde Özgür Kadın Hareketi (TJA) öncülüğünde Orhan Doğan Caddesi’nde bir araya gelen kadınlar, sebze haline doğru yürüyüşe geçtikleri sırada polis tarafından durduruldu.

Polis, Barış Anneleri Meclisi üyelerinin de bulunduğu çok sayıda kadını darp ederek, gözaltına aldı. Bu esnada kadınlara yönelik polis uygulamasını cep telefonlarıyla görüntülemek isteyen yurttaşlara da saldıran polis, bir genci gözaltına aldı.

Ayrıca alanda haber takibi yapan gazetecilere de müdahale edilerek, görüntü çekmeleri engellenmeye çalışıldı.

Kadınların gözaltına alınması sonrası Halkların Demokratik Partisi (HDP) Batman Milletvekilli Feleknas Uca, “Jin, jiyan, azadî” sloganıyla tek başına yürüyüşü sürdürdü. Uca, “Bugün şiddetle mücadele günü ama siz bir kez daha kadına şiddet uyguladınız. Bunun hesabını vereceksiniz. Faşizmi tarihin çöp sepetine atacağız” dedi.

VAN

Van’da da TJA öncülüğünde gerçekleştirilmek istenilen yürüyüş polis tarafından engellendi. Kitleye biber gazıyla saldıran polis, birçok kadını darp etti.

Bir yanda şiddete dikkat çekmek isteyen kadınlar şiddete maruz kalırken, diğer yandan kayyumun organize ettiği 25 Kasım etkinliği için toplanan kadın ve erkekler havaya turuncu balon uçurdu.

TJA öncülüğünde Van’da yapılmak istenen yürüyüşe polisin engel olmasının ardından kadınlar, akşam saatlerinde Cumhuriyet Caddesi’nde yürüyüş gerçekleştirdi. Kadınlar yürüyüş boyunca “Jin, jiyan, azadî” sloganları attı.

Yürüyüşte konuşan HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan, “Bugün erkek devlet sistemini protesto etmek için kadına yönelik şiddete karşı isyanımızı, sesimizi yükseltmek için açıklama istedik ama AKP-MHP faşist iktidarının şiddetine maruz kaldık. Biz kadınlar yaşamımız, bedenimiz, özgürlüğümüz üzerinde tahakküm kurmak isteyen erkek-devlet şiddetine karşı alanlarda olmaya devam edeceğiz. Biz bu şiddete karşıyız” şeklinde konuştu.

AĞRI

Ağrı’da kadınlar, HDP İl Örgütü binası önünde bir araya geldi. Açıklamaya engel olan polisler, beş kadını gözaltına aldı. Gözaltına alınan kadınlar Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

Gözaltına alınan HDP MYK üyesi Hatice Akdağ, HDP PM üyesi Leyla Aşkan, HDP İl Genel Meclis üyesi Dilek Karataş, DBP İl Eşbaşkanı Melike Özmüş ile HDP Merkez İlçe Eşbaşkanı Songül Demir emniyet ifadelerinin ardından ise serbest bırakıldı.

HAKKARİ

Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde de TJA öncülüğünde çok sayıda kadının katılımıyla başlayan yürüyüş, valiliğin yasak kararı gerekçe gösterilerek polis ablukası ile engellenmek istendi.

Polise tepki gösteren HDP Şırnak Milletvekili Nuran İmir, “Gever’de polisler şiddetle mücadele gününde yürümesine tahammül etmiyor. Hatta kadınların sesinin çıkmasına dahi tahammül edemiyorlar” dedi.

“Jin jiyan azadî” sloganlarıyla polislerin ablukasını kırıp yürüyüşe geçen kadınlar tekrar yüzlerce polis tarafından etrafı sarılarak abluka çemberine alındı. Tekrar yapılan müzakerelerin ardından kitle, polis engeline karşı HDP ilçe binasına doğru yürüyüşe geçti.

Burada da polis, kadınları çember içine alarak bina içine itti. Yapılan saldırıda çekim yapan JINNEWS muhabiri Rabia Önver’in çekim yapması engellendi.

Saldırıya tepki gösteren Nuran, “Bu bir faşizmdir. Geverli kadınlar sizden korkmuyor. Sizin baskılarınızdan ve engellemelerinizden korkmuyoruz” diye konuştu.

Bu haberde Mezopotamya Ajansı, JINNEWS ve Evrensel’den de yararlanılmıştır.

The post 25 KASIM | Şiddete karşı sokağa çıkan kadınlara polis şiddeti first appeared on Gazete Karınca.

Antep Barosu, 46. Olağan Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi. Merkez Şahinbey ilçesinde bulunan Antep Barosu Hizmet Binası’nda yapılan kurulda başkanlık için mevcut başkan İskender Kahraman ile Rıza Erkuş ve Sibel Gürsel yarıştı. 2 bin 800 avukatın kayıtlı olduğu baroda bin 864 avukat oy kullandı. Yapılan seçimde mevcut başkan İskender Kahraman 876 oy alarak üçüncü kez başkan seçildi. Diğer adayalar Sibel Gürsel 661, Erkuş Rıza ise 265 oy aldı. 10 kişilik yönetim kurulu üyeliği için de 21 aday yarıştı.

Hakkari Barosu 10. Olağan Genel Kurulu’nda yeni dönem başkanını seçmek için sandık başına gitti. 142 avukatın oy kullandığı seçimlerde 57 oy alan mevcut başkan Ergün Canan yeniden Hakkari Barosu Başkanı seçildi.

Batman Barosu 17. Olağan Kongresi’ni baro binasında gerçekleştirdi. 580 üyesi bulunan baro seçimlerinde mevcut Başkan Erkan Şenses ve bir önceki dönem aday olan Ferhat Özdemir yarıştı. Erkan Şenses güven tazeleyerek yeniden başkan seçildi.

Ağrı Barosu dün 23. Olağan Genel Kurulu sonuçlandı. Baro seçimi Serdar Günakın ve Sedat Karaoğlan arasında gerçekleşti. Sedat Karaoğlan 75 oy alırken, Serdar Günakın 142 oy aldı.

Siirt Barosu 12. Olağan Genel Kurulu’nda Av. Muhammed Alptekin yeni başkan olarak seçildi.

HABER MERKEZİ

The post 5 ilin yeni baro başkanı belli oldu first appeared on Gazete Karınca.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde iş insanlarıyla toplantı yaptı. Siyasetçilerin Ağrı’nın sorunlarıyla ilgilenmediğini belirten Kılıçdaroğlu, “Sorunları aşabilir miyiz, bilemiyorum. Size bağlı sorunları aşmak, bana bağlı değil. Siz sorunları aşma konusunda irade ortaya koyarsanız, siyaseti halk için yapanları seçerseniz, siyasetçi olup da cebini dolduranlar için oy vermeyip cebini doldurmayanı seçerseniz bu sorunların tamamı çözülür” diye konuştu.

‘Sınır ticaretinin güvenli hale getirilmesi lazım’

Ağrı’da kişi başına gelirin düştüğünü söyleyen Kılıçdaroğlu,  şunları belirtti:

“2008’de Ağrı’da kişi başına gelir 3 bin 62 dolar. 2022, aradan geçmiş 12 yıl, 3 bin 34 dolar. Niçin düşüyor, üretim yok, istihdam alanı yok. Sınır ticareti önemli. Gerekli önemler alınarak sınır ticaretinin güvenli hale getirilmesi lazım. Çünkü sınır ticareti hem bize hem de İran’a kazandırır.”

Tarım ve hayvancılıkla ilgili olarak bölge için özel yasa çıkarılması gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, “Nasıl aşılır? Öyle ya eleştirmek kolay. Bir havza bazlı plan yapılması lazım. Yani Erzurum’dan başlayıp Kars’ı, Ardahan’ı, Iğdır’ı da içine alan bu bölgenin tarım, hayvancılık konusunda temel bir bölgeye dönüştürülmesi ve bu bölge için özel bir yasanın çıkması lazım. Ucuz kredi verilmesi lazım” dedi.

‘Çiftçinin üretim araçlarının haczedilmemesi lazım’

Çiftçiye her yıl milli gelirin yüzde 1’i kadar destek verilmesinin kanunen zorunlu olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Çiftçiye ucuz mazot verilecek. Toprak analizleri yapılacak, hangi ürünün ekilmesi gerektiği konusunda çaba harcanacak. Kırsalda nüfus azalıyor. Kırsalda çalışan gençler ve kadınların sosyal güvenlik primlerini devlet ödeyecek. Tarım Kanunu’na çiftçiye en az milli gelirin yüzde 1’i oranında destek verilmesi lazım. Bugüne kadar bu destek hiç yüzde 1 oranında verilmedi. Çiftçinin devletten alacağı rakamı çıkardık, 273 milyar lira. Bu verilmedi, verilmiyor da hala. Çiftçinin üretim araçlarının haczedilmemesi lazım.”

‘Sandığa giderken elinizi vicdanınıza koyun’

Seçmenlerden vicdanlarıyla oy vermesini isteyen Kılıçdaroğlu, şunları da ifade etti:

“Sizden bir şey istiyorum: Sandığa giderken elinizi vicdanınıza koyun ve oyunuzu öyle kullanın. Başka bir şey istemiyorum. CHP’ye mi verirsin başka bir partiye mi bilmiyorum ama tek istediğim elinizi vicdanınıza koyup sandığa oyunuzu öyle atın. Elinizi vicdanınıza koyun, kim bu ülke için çalışıyor, kim fakirin fukaranın hakkını savunuyor, kim haksızlığa uğrayan kişinin hakkını savunuyor, düşünün ya kim bu. Oyunuzu ona verin. Devletin dini adaletse haksızlığı yapana oy verilir mi? 20 yıldır memleketin hangi halde olduğunu ben de biliyorum siz de biliyorsunuz. Siyasete giren adam siyasetle zenginleşemez arkadaşlar. Siyasete giren kişinin siyasette zenginleşme şansı yoktur, olamaz. Ama birileri siyasete girip han, hamam sahibi oluyorsa bırakın Türkiye’yi Amerika’da mallar, mülkler ediniyorsa bu sizin paranızdır, alın terinizdir.”

‘Kimsenin kimliğini sorgulamayalım’

Kimlik ve inancın siyaset konusu olmaması gerektiğin belirten Kılıçdaroğlu, “Kucaklaşmamız, helalleşmemiz lazım. Artık kavgadan bıkmadık mı? Kimsenin kimliğini sorgulamayalım. Allah’ın yarattığı en değerli varlık insan, biz soruyoruz senin kimliğin ne? Sana ne kardeşim ya. Benim kimliğimi tercih etme hakkım zaten yok ki. O zaman kimlik siyaset konusu olmaz. İnanç siyaset konusu olmaz. Yaşam tarzı siyaset konusu olmaz. Bu ovalar ekilmiyorsa niye ekilmiyor, işte o siyaset konusudur” dedi.

HABER MERKEZİ

The post Kılıçdaroğlu, Ağrı’da: Devletin dini adaletse haksızlığa yapana oy verilir mi? first appeared on Gazete Karınca.

AKP’li Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan’ın beraberindeki bir grup tarafından uzun namlulu silah taşıyarak kent sokaklarında yürüdüğü görüntüleri sosyal medyada tepki çekmişti. Görüntüler hakkında konuşan Sayan,  “Yapılan haberlerin tamamı yalan haber olup, asılsızdır. Olayın Ağrıspor ile ya da bahsedildiği gibi Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ağrı’ya gelişi ile ilgisi bulunmamaktadır” dedi.

Sayan, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

“27. 07. 2022 tarihinde saat 19:00’da ilimizin Murat mahlesinde belediyemizin asfaltlama çalışmaları yaptığı ve benim de orada bulunduğum bir yerde Belediye Başkan yardımcıma ve personelimize bir grup tarafından saldırı girişimi olmuş ve orada bulunan güvenlik güçleri arkadaşlarımız olaya müdahale ederek olayları yatıştırmış. Saldırgan grubu gözaltına almıştır, daha sonra benim bulunduğum alanın etrafında güvenliğimden sorumlu kişiler tarafından bir güvenlik çemberi oluşturmuş olup güvenlik tedbirleri artırılmıştır. Söz konusu art niyetli kişilerce ve sözde medya kuruluşları tarafından yapılan haberlerin tamamı yalan haber olup asılsızdır. Olayın Ağrı spor ile ya da bahsedildiği gibi Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ağrı’ya gelişi ile ilgisi bulunmamaktadır. Bunlar tamamen algı yaratma ve yalan haber ile partimizi ve belediyemizin hizmetlerini yıpratma amaçlı kasıtlı bir merkezden yönetilen ve yapılan haberlerdir.”

HABER MERKEZİ

The post Ağrı’da AKP’li Belediye Başkanı Sayan’dan silahlı yürüyüş görüntülerine açıklama first appeared on Gazete Karınca.

“Dem, dema serkeftinê ye” (Şimdi, kazanma zamanı) şiarıyla düzenlenen Newroz kutlamalarının coşkulu geçtiği kentlerden olan Ağrı’da Newroz ateşi yakıldı.

Şehir Stadyumunun yanındaki alanda kutlanan Newroz’a binlerce kişi katıldı. “Bijî Newroz” sloganlarıyla alana gelen Ağrılılar, çalınan davul-zurna eşliğinde halaya durdu.

Alana, “Şimdi kazanma zamanı”, “Dem dema serkeftinê ye” pankartları asılırken, Newroz’da gençlerin yoğunluğu dikkati çekti.

Saygı duruşu ardından Newroz kutlaması başladı. HDP Ağrı İl Eşbaşkanı Cemal Akar, “Newroz; direniş, barış ve özgürlüktür. Biz Kürtler ne olursa olsun asla geri adım atmayacak ve direneceğiz. ‘Atamız Osmanlılardır’ diyenler utanmalıdır. Ağrı’da korkaklara yer yoktur” dedi.

‘Tecrit kırılmalıdır’

Ardından konuşan HDP Ağrı Milletvekili Abdullah Koç, “AKP lideri ‘Kürt sorunu yok’ diyor. Kürtlerin dili üzerinde bir baskı varsa orada sorun vardır. On binlerce insan siyaset yaptıkları için cezaevinde. Hasta tutsakların derhal serbest bırakılması gerekiyor” dedi.

Daha sonra konuşan HDP Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, “Binlerce yıldır Kürtler zulümkarlara karşı Newroz ateşini harlıyorlar. Newroz ateşi asla karanlığın karşısında sönmedi. Kürtler yıllardır özgürlük ve direniş mücadelesi veriyor. Kürtleri tanımıyorlar, Kürtleri inkar ediyorlar. Kürtleri yok sayanlar gelip Newroz alanlarına baksınlar” ifadelerini kullandı. PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmasını isteyen Taşdemir, “Bu halkımızın mücadelesi ile kırılacaktır” dedi.

‘Geleceği barışla taçlandıracağız’

Taşdemir’den sonra söz alan HDP’nin önceki dönem Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, konuşmasında barış vurgusu yaptı. Türkiye’ye barışın gelmesinin tek yolunun PKK Lideri Abdullah Öcalan ile müzakere olduğunu belirten Temelli şunları söyledi:

2013-2015 çözüm sureciyle çözümün yolunu görmüştür. Savaşın, yoksulluğun sonlanması demokratik bir cumhuriyetle mümkündür. Tüm kesimler Nerwroz alanında ortaya çıkan bu iradeyle buluşmalıdır. Bu saray düzeninden mutlaka kurtulacağız. Bu talan düzenin son bulması ancak üçüncü yol ile mümkündür. Bu ülkenin geleceğini barışla taçlandıracağız.

Konuşmaların ardından Newroz ateşi yakıldı. Ateş yakıldıktan sonra Koma Pel ve Batman Kolektif Grubu sahne aldı. Şarkılar eşliğinde halaylar çeken kitle sık sık slogan atarak Newroz mesajını verdi.

HABER MERKEZİ

The post Ağrı’yı Newroz ateşi ısıttı first appeared on Gazete Karınca.

Ailesiyle birlikte akraba ziyaretine gittiği Ağrı’nın Bezirhane (Bezirgane) köyünde kaybolduktan 18 gün sonra cenazesi bulunan 4 yaşındaki Leyla Aydemir’in ölümüne ilişkin yeniden yargılanan 7 sanığın tamamı hakkında verilen beraat kararı, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onandı.

Dosyayı inceleyen Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi kararında şunları ifade etti:

Tüm dosya kapsamına göre, sanıkların dava konusu suçları işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin delil elde edilemediğinden, sanıklar hakkında verilen beraat hükümlerinde ve karar kesinleştiğinde maktul Leyla Aydemir’e yönelik eylemlerin gerçek fail veya faillerinin tespiti hususunda Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulmasına dair kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, istinaf başvurularında ileri sürülen nedenler yerinde görülmediğinden itirazın esastan reddine oy birliğiyle karar verilmiştir.

Ne olmuştu?

Ağrı’da 15 Haziran 2018 tarihinde Ramazan Bayramı dolayısıyla ailesiyle dedesini ziyarete gittiği Bezirhane köyünde kaybolan 4 yaşındaki Leyla Aydemir’in bulunması için çalışma başlatılmış ve cenazesi kaybolduktan 18 gün sonra köye 2 kilometre mesafede kent merkezine giden yolun yakınında akarsu kenarındaki ağaçların arasında bulunmuştu.

Olayın ardından Aydemir’in ölümüne ilişkin 7 sanık hakkında Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı. Davanın 13 Ekim 2020’de görülen karar duruşmasında, tutuklu sanık amca Yusuf Aydemir “kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, “cebir ve hile ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan 4 yıl hapis cezasına çarptırılmış, diğer sanıklar Mehmet Ali Aydemir, Musa Aydemir, Besim Dursun, Hatun Dursun, Ayşe Artam ve Yıldırım Artam ise delil yetersizliğinden beraat etmişti.

Yusuf Aydemir’in avukatı aracılığıyla itiraz ettiği Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesi, 21 Aralık’ta yerel mahkemenin verdiği kararı bozarak, “kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen sanık Aydemir’in tahliyesine karar vermişti.

Karar üzerine dosyanın yeniden görüldüğü Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesi, bu kez sanıkların tamamı hakkında beraat kararı vermişti. Bunun üzerine Aydemir ailesinin avukatları karara itiraz etmişti.

ATK rapor tecavüz bulguları

Hazırlanan bilirkişi raporunda ise, otopside cilt bütünlüğünün korunduğu, kafa, göğüs ve batın boşluğunda kanama, iç organ ve büyük damar yaralanmasının tanımlanmadığı ifade edilmiş, cenazenin iskelet sisteminin sağlam bulunduğu ancak çürüme nedeniyle yumuşak dokularda ayrıntılı travmatik değişim analizi yapılmadığı, istismara ve farklı bir DNA’ya yönelik herhangi bir bulguya rastlanmadığı belirtilmişti. Ancak daha sonra ortaya çıkan Adli Tıp Raporu’nda, “Anal ve genital bölge muayenesinde hymen açıklığının bir cm olduğu, duhule müsait olmadığı, hymen üzerinde belirgin yırtık ya da çentik gözlenmedi, posterior forşette (genital bölgede) zorlama izi olabilecek kırmızı renkli lezyonlar olduğu görüldü” tespitleri yer almıştı.

HABER MERKEZİ

Kaynak: Mezopotamya Ajansı

The post Leyla Aydemir davasında sanıkların beraat kararı onandı first appeared on Gazete Karınca.

Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde bir araya gelen binlerce yurttaş, elektrik başta olmak üzere temel yaşam ihtiyaçlarına yapılan zamları protesto etmek amacıyla yürüyüş yaptı.

İnegöl caddesinde “Bu bir zulümdür”, “Hükümet istifa” sloganları ile Aras Elektrik Dağıtım A.Ş. önüne kadar yürüyen yurttaşlar, burada bir süre alkış ve sloganlarla protesto eylemlerini sürdürdü.

Protestolar üzerine Aras EDAŞ binası çevik kuvvet polislerince çevrelendi.

HABER MERKEZİ

The post Doğubayazıt’ta halk sokağa çıktı: Hükümet istifa first appeared on Gazete Karınca.

Temiz Hava Hakkı Platformu’nun (THHP) hava kirliliğinin azaltılması, halk sağlığının korunması ve temiz hava hakkının savunulması amacıyla Eylül ayında hazırladığı “Kara Rapor 2021: Hava Kirliliği ve Sağlık Etkileri”ne göre 5 ilde hava kirlilik sorunu kronikleşti.

Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) de dâhil olduğu 16 sivil toplum kuruluşu tarafından hazırlanan ve bu yıl dördüncüsü yayımlanan rapor, “Türkiye’nin 2020 Yılı Hava Kirliliği Karnesi”, “2020 Yılı Kirletici Bazında Hava Kirliliği”, “İklim Değişikliği ve Hava Kirliliği”, “Hava Kirliliğinin Sağlık Etkileri”, “Türkiye’de ve Dünyada Hava Kirliliği Mevzuatı” isimli beş başlıktan oluştu.

En temiz hava Bitlis ve Hakkari’de

Raporda, 2020’de sadece Bitlis ve Hakkâri’de temiz hava solunduğu; 45 ilde ise hava kirliliğinin ulusal sınır değerlerini aştığı belirtiliyor.

Raporda, orman yangınlarıyla iklim değişikliğine sebep olan siyah karbonun havaya salındığı açıklanırken, kirli havanın COVID-19’un vücuda girişini kolaylaştırdığı; genlere etki eden hava kirliliğinin yetişkinlerde majör depresyonu ve yaşlanmayı tetiklediğine de yer verildi.

Kirlilik 12 ilde tüm yıla yayıldı

Hava kirliliğinin 12 şehrinde artık tüm yıla yayılan bir sorun olduğunun altı çizilen raporda, Muş, Iğdır, İstanbul, Sinop, Malatya, Edirne, Tokat, Kayseri, Denizli, Düzce, Karabük, Ağrı ve Ankara’daki 15 istasyonda 2020 yılı boyunca yapılan ölçümlerde “yüksek hava kirliliği” gözlemlendiği kaydedildi.

Ayrıca Iğdır, Maraş, Manisa, Ağrı ve Düzce’de hava kirliliği sorununun kronikleştiği ifade edilirken, 2020’de hava kalitesi en düşük çıkan iller ise Iğdır, Ağrı ve Muş olarak sıralanıyor.

Alınması gereken önlemler

Raporu hazırlayan Platforum, hava kirliliğine yönelik alınacak önlemleri ise şöyle sıraladı:

• Hava kirliliği ile mücadele stratejisi geliştirilmeli.
• İller bazında temiz hava eylem planları oluşturulmalı.
• PM2.5 ve PM10 değerleri başta olmak üzere tüm kirleticiler ülke genelinde düzenli olarak izlenmeli ve açıklanmalı.
• Hava kirliliğinin sağlık etkilerini hesaplamayı sağlayacak ölüm sayısı gibi veriler açıklanmalı.
• Çevre mevzuatına uyması için gerekli yatırımlarını tamamlamayan kömürlü termik santrallerin çalışmasına izin verilmemeli.
• Endüstriyel yatırımlardan sağlık etki değerlendirmesi raporu istenmeli.
• Hava kirliliği mevzuatı Dünya Sağlık Örgütü kılavuz değerleriyle uyumlu hale getirilmeli.
• Fosil yakıt desteklerine son verilmeli ve adil geçiş planları yapılmalı.
• Alternatif enerji kaynakları, ulaşım araçları desteklenmeli.
• Sağlık Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı; sivil toplum kuruluşları ve emek-meslek örgütleri ile işbirliğine gitmeli, korona sonrası dönemde hava kirliliğini azaltmak için planlar yapılmalı.

HABER MERKEZİ

The post Hava kirlilik sorunu 5 ilde kronikleşti first appeared on Gazete Karınca.

Halkların Demokratik Partisi (HDP), Ağrı’da ”Demokrasiye Çağrı” mitingi düzenledi.

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Berdan Öztürk ve HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, kalabalık bir konvoy eşliğinde Patnos’a oradan da kent merkezine geçti.

Newroz Alanı’nda düzenlenen mitinge yoğun katılım sağlandı.

‘Fırsatı kaçırmayın’

Burada ilk konuşmayı yapan DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Türkiye’de sistemin kötülük üzerine kurulduğunu belirterek, tüm saldırılara rağmen ayakta kaldıklarını söyledi.

Özgür bir Kürdistan ve demokratik bir Türkiye istediklerini söyleyen Öztürk, konuşmasını şöyle sürdürdü:

Bunun için çok bedel ödedik ve ödemeye de devam ediyoruz. Ama bilinsin ki kimsenin sana (Erdoğan) inancı kalmadı. Sen bitmişsin artık. İşte Kürt halkı seni bu duruma getirdi. Biz kendimize ve halkımıza güveniyoruz. Biz, onurlu bir yaşam istiyoruz. Faşistlerin bu ittifakı karşısında ittifakımızı güçlendirme çağrısı yapıyoruz. Gelin hep birlikte toplum sözleşmesi ile yeni bir anayasa yapalım. Bunun dışında bir yol yoktur. Bırakın Putin’i, Biden’i İmralı’nın yolu kısadır. Bu bir fırsattır ve bu fırsatı kaçırmayın.

Savaş politikalarında ısrar

Öztürk’ün ardından konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, asla diz çökmeyeceklerini belirterek, ödedikleri bedellerin karşılığını alacaklarını söyledi.

İktidarın savaş politikalarını barışın önüne koyduğunu belirten Buldan şöyle devam etti:

Şuan ekonomik, sosyal ve siyasi krizler yaşanıyor. Türkiye halkları savaş istemiyor, kaynaklarının barışa yatırılmasını istiyor. Savaş politikalarının barış politikalarının önüne konulmasını rıza göstermiyor. Şimdi de Suriye’ye gitmek için yol aramaya başladılar. Bu ülkeyi savaş politikalarıyla düzlüğe çıkaramazsınız. Krizlerin bitmesi için savaş politikalarını bitirmeniz gerekiyor. Bundan başka bir alternatif yok. Her gün TV kanallarını çıkıp yalan söyleyerek halkı kandıracaklarını zan ediyorlar. Halkların yalanlara artık karnı tok. Sizin yalanlarınız ne anlamada geldiğini halk biliyor. ‘Kürt sorunu çözdük, ülkede sorun yok’ diyorlar. Bir halkın iradesini gasp ederek ve onların yerine kayyum atamakla mı Kürt sorununu çözdünüz? Figen Yüksekdağ’ı, Selahattin Demirtaş’ı tutuklayarak mı Kürt sorununu çözüyorsunuz? Kürt çocuklarını panzerle ezerek mi, dilini, kültürünü, kimliğini tanımayarak mı bu sorunu çözüyorsunuz?

‘HDP’nin yol haritası Türkiye’yi kurtaracak’

Yayınladıkları deklarasyonun iyi bir karşılık bulduğunu ifade eden Buldan son olarak şunları söyledi:

Bir deklarasyon, tutum belgesi yayınladık ve iyi bir karşılık buldu. Birçok kesimden bu belgenin Türkiye’nin yol haritası olduğuna dair açıklamalar geldi. Bu belge, Türkiye’deki tüm kriz ve kaosların önüne geçecek bir belgedir. Kendisine insanın diyen herkese, vicdanı olan tüm muhaliflere, kanaat önderlerine, sivil toplum örgütlerine, kadın hareketlerine, gençlere ve tüm kesimlere çağrımızdır: gelin el ele, omuz omuza vererek, tutum belgesini esas alarak, Türkiye’nin demokrasi, barış, özgürlük ihtiyacına sahip çıkalım. Kapımız herkese açıktır. Muhalefette olan tüm partilere kapımız açıktır. Muhalefet birlik olursa AKP hükümetinin bir daha iktidara gelmesini engelleyebiliriz. HDP böyle bir yoldadır. HDP, bugün tüm birleşenleriyle birlikte daha da büyüyüp, genişlemenin, iktidara gitmenin yol ve yöntemlerini bulacaktır. Bu ülkeyi kurtaracak olan HDP’nin yol haritasıdır.

HABER MERKEZİ

The post Buldan: Halk savaş istemiyor, barışa yatırım istiyor first appeared on Gazete Karınca.

Halkların Demokratik Partisi (HDP), demokratik ve katılımcı bir bütçe hazırlamak amacıyla Türkiye’nin dört yanında gerçekleştirecekleri “Bütçe Buluşmaları”nın startını Ağrı’da verdi.

Basın açıklaması öncesinde HDP’liler,  hayvan pazarında besiciler ve halkla bir araya gelerek sorunlarını dinledi.

Yurttaşlar, Ağrı’nın tek fabrikasının hayvan pazarı ve çiftçilik olduğunu dile getirerek, hayvancılığın bitmesiyle insanların derin bir yoksulluğa gireceğine dikkati çekti.

Paylan’ın “Türkiye, uçuyor” diyorlar sözüne bir yurttaş, “Yerde mi, havada mı uçuyor? Bizce freni patlamış bir araç gibi uçuruma sürükleniyor” diye cevapladı.

Paylan: Halkın bütçesini yapacağız

Yurttaşlarla yapılan diyaloglardan sonra açıklama yapan Garo Paylan, bütçenin saray, savaş ve rantiyeciler için hazırlandığı belirtti. Halkın bütçesini yapacaklarını ifade eden Paylan, şunları söyledi:

Sarayda hazırlanan bütçe sarayın olur. Biz de halkın bütçesini yapmak için halkla birlikteyiz. Bizler, bir avuç yandaş için değil, halk için bütçe yapıyoruz. Halkımız şuan fahiş fiyatlar altında eziliyor ama bazıları saraylarında şatafat içinde yaşıyor. Ülkedeki bütçe kaynakları ve halktan toplanan vergiler zenginlere akıyor.

Taşdemir: Kiminle konuştuysak yoksullukla karşılaştık

Paylan’ın ardından konuşan Dilan Dirayet Taşdemir de, halkın gün geçtikçe yoksullaşığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

Hayvan pazarı Ağrı’nın fotoğrafıdır. Kiminle konuştuysak yoksullukla karşılaştık. Yıllardır bu durum böyle. Ağrı için bir adım atmıyorlar. Gelip söz veriyorlar ama yerine getirmiyorlar. Bu kentte 1 yılda 30 bin kişi göç etti. Bu insanlar yoksulluk ve işsizlikten dolayı göç ediyorlar. İnsanlar batıya gidip inşaatlarda çalışıyorlar. Ağrı hayvancılık bölgesi ama buna da izin vermiyorlar. Halkımız burada adeta aç bırakıldı. Yoksulluğumuz üzerine siyaset yapmalarına izin vermeyeceğiz. Ağrı’da 7 ay kış sürüyor ama insanların kömür alacak durumları bile yok. Bu bilinçli bir politikadır ve Ağrılıların bu durumu kabul etmemesi gerekiyor.

HDP’nin halkla buluşmaları 23 Ekim’e kadar sürecek.

HABER MERKEZİ

The post HDP: Halkın bütçesini yapacağız first appeared on Gazete Karınca.

Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde Gürbulak Sınır Kapısı’nda, sabah saatlerinde İran’dan Türkiye’ye doğalgaz taşınan boru hattında patlama meydana geldi.

Patlamanın nedeni henüz bilinmezken, patlama sonrası alevlerin yükseldiği doğalgaz boru hattındaki yangın çevre köylerden de görüldü.

DHA’nın haberine göre yangınla ilgili görevlilerinin tedbir almasının ardından doğalgaz boru hattının gaz akışı vana kapatılarak kesildi.

Boru hattındaki yangını söndürmek için ise hattaki gazın bitmesinin beklendiği kaydedildi.

Olayla ilgili soruşturma başlatılırken, doğalgaz boru hattındaki patlama ve ardından çıkan yangının nedeni araştırılıyor.

The post Gürbulak Sınır Kapısı’nda doğalgaz boru hattında patlama first appeared on Gazete Karınca.

Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde, dün Gürbulak Gümrük Müdürlüğü’ne ait zırhlı servis aracına roketli saldırı düzenlenmişti.

Saldırıda gümrük memuru Mustafa Türk’ün hayatını kaybettiği, 16 kişinin de yaralandığı açıklanmıştı.

Erzurum’da tedavi altına alınan gümrük personeli Özgür Kavastan’ın bugün hayatını kaybettiği bildirildi.

Böylece saldırıda hayatını kaybedenlerin sayısı ikiye yükseldi.

The post Ağrı’da gümrük müdürlüğü aracına saldırıda ölü sayısı ikiye çıktı first appeared on Gazete Karınca.

Ağrı’nın İran sınırındaki Gürbulak Sınır Kapısı’na 3 kilometre mesafedeki TIR parkı yakınlarında Gümrük Müdürlüğü’ne ait bir araca roketli saldırı düzenlendi.

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, bir personelin saldırı sonucu hayatını kaybettiğini duyurdu.

Olayın meydana geldiği sınır kapısına giden yol güvenlik nedeniyle ulaşıma kapatıldı.

The post Ağrı’da gümrük müdürlüğü aracına saldırı first appeared on Gazete Karınca.