Ana Sayfahayır öyküleri

EMRAH POLAT Askere gittim. Hakkâri, Yüksekova. Hiçbir şey haberlerdeki gibi değildi orada. Çatışmaların yoğun olduğu yıllar. Acemide, “Ehliyetim var,” demiştim, “Şoförlüğüm iyidir.” Ambulans şoförü yaptılar. …

Devamı…

ERSAN ÜLDES Gün boyu nefesimizi yüzeyine aşkla üflediğimiz ayfonlar ağız kokumuzu almıyor olabilir. Henüz. Muhtemelen tabletler de midemizden yükselen gurultuları duyacak kabiliyette değildir. Kaydır. Şimdi …

Devamı…

Devamı…

Devamı…

SEVİLAY ÇELENK* Şahab’ın her seferinde, yere attığı meyve kasaları üzerinde ısrar kıyamet ağırlamaya ve çay ikram etmeye çalıştığı bakkal dükkanına girdim. Yumurta alacaktım. “Çift sarılı …

Devamı…