İzmir’de polis Volkan Hicret tarafından öldürülen Hande Buse Şeker’in davasında konuşan failin avukatı transfobik söylemlerde bulundu.
İzmir’in Alsancak semtinde yaşayan trans kadın Hande Buse Şeker, 9 Ocak 2019’da evine gelen Volkan Hicret isimli polisin silahlı saldırısı sonucu yaşamını yitirmiş, polis Şeker’in arkadaşı Nil’i de yaralamıştı.
Tutuklanan Hicret’in yargılandığı dava bir süre kapalı görülmüş, avukatların itirazı ve tepkiler üzerine kapalılık kararı kaldırılmıştı.
26 Kasım 2020’de davanın karar duruşmasında Hicret’e, ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet, ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçundan 21 yıl, ‘nitelikli yağma’ suçundan 3 kez 5 yıl 6 ay, ‘yaralama’ suçundan 2 kez 9 ay, ‘kişinin hatırasına hakaret’ suçundan 2 yıl hapis cezası verilmişti.
Yeniden yargılama
Genç LGBTİ+ Derneği ve Hande’nin avukatları, cezanın yeterli olmaması sebebiyle başvurduğu istinaf sürecinin sonucunda, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi tarafından dosyada verilen hüküm bozuldu.
Bozulan kararın ardından ilk duruşma İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesinde yapıldı.
Duruşmaya Hande Buse Şeker’i temsilen Avukatlar Kerem Dikmen, Mahmut Şeren ve Sena Yazıbağlı katıldı. Fail Volkan Hicret de tutuklu bulunduğu cezaevinden mahkemeye getirildi.
Genç LGBTİ+ Derneği ve Direnişin Renkleri ile İzmir’den aktivistler de duruşmayı izledi.
Kaos GL’den Yıldız Tar’ın haberine göre Şeker’in avukatları, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi’nin istinaf başvurularını değerlendirirken ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi talebini kabul etmezken cinsel saldırı, yağma ve yaralama suçlarından verilen cezaların artırılmasını istemesini tekrar hatırlattı. Ağırlaştırılmış müebbet cezası taleplerinin reddedilmesini eleştirdi.
Avukatlar ayrıca Bölge İdare Mahkemesi’nin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın davaya katılmasını yasaya aykırı bulmasının doğru bir karar olmadığını vurguladı.
Bölge İdare Mahkemesi’nin bu kararına dayanak olarak Ceza Muhakemesi Kanunu’nu gösterdiğini ancak ilk derece mahkemenin 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun üzerinden bu kararı verdiğini hatırlattı.
Bunun üzerine Hicret’in avukatı söz alarak, “Aile arasında yaşanan bir olay değil” dedi ve “Zaten öldürülen kişi kadın değil erkek” şeklinde transfobik ifadelere yer verdi.
Dosyanın adli tıptan gelmemesi sebebiyle duruşma 30 Aralık’a ertelendi.
Öte yandan üst mahkeme Aile Bakanlığı’nın katılma kararını kaldırdığı için, İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin bu karara uymama yetkisi bulunmuyor.