TTB Merkez Konseyi’nin görevden alınmasına yönelik açılan davanın ilk duruşması görüldü, bir sonraki duruşma 8 Şubat’ta. Duruşma öncesi açıklama yapan TTB’nin Genel Sekreteri Vedat Bulut, “TTB bu topraklarda 70 yıldır hekimlerin örgütlü sesi, susturulamaz” dedi. Gazetemize konuşan CHP’li Sezgin Tanrıkulu ise “Bu dava burada bitmez, Şebnem hoca özgürlüğüne kavuşur ve bunların tümünün hesabını sorarız” ifadelerini kullandı.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi’nin görevden alınmasına yönelik açılan davanın ilk duruşması Ankara 31’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Avukatların reddi hakim talebinde bulunduğu ve savcının katılmadığı duruşma, 8 Şubat’a ertelendi.
Duruşma öncesi Ankara Dışkapı Adliyesi önünde bir araya gelen TTB yönetici ve üyeleri, “Hekimlik susturulamaz, TTB yargılanamaz” diyerek basın açıklaması gerçekleştirdi.
Adliye önünde bir araya gelen TTB üyelerine, CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Ali Şeker, Orhan Sarıbal, HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, HDP Batman Milletvekili Nejdet İpekyüz ile TMMOB, DİSK, KESK, İHD ve çok sayıda demokratik kitle örgütü temsilcisi de destek verdi.
‘Yaptıklarımız ne suç ne de amaç dışı faaliyet’
Türk Tabipler Birliği adına basın açıklaması yapan TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, TTB’nin bu topraklarda 70 yıldır hekimlerin örgütlü sesi, kolektif iradeyle sağlık hakkı için mücadele yürüten, anayasal koruma altında kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütü olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
Mücadelemiz, emeğimiz ve toplumun sağlık hakkı içindir. TTB bu topraklarda 70 yıldır hekimlerin örgütlü sesi, kolektif iradeyle sağlık hakkı için mücadele yürüten, anayasal koruma altında kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütüdür. Yaptıklarımız ne suç ne de amaç dışı faaliyettir. TTB tüm hekimlerin haklarını koruma, toplumun nitelikli sağlık hizmeti alabilmesi için bir meslek örgütü olmasının yanı sıra özellikle son günlerde yaşadığımız adaletsizliğe karşı mücadele eden demokratik bir kitle örgütüdür.
‘TTB, Türkiye toplumunun onurudur’
TTB’nin, iktidarın politikalarını desteklemediği için bu davayla karşı karşıya olduğu vurgusu yapan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş da yaptığı açıklamada şunları söyledi:
Yine bir haksızlık, bir hukuksuzluk ve baskı politikasıyla bir aradayız. AKP hakikaten Türkiye’ye, Türkiye toplumuna tam bir kabus yaşatıyor. Hayatın her alanında bunu yaşatıyor ve sağlık alanında da bunu hepimiz hekim olarak, sağlık emekçisi olarak, hasta olarak iliklerimize kadar hissediyoruz. İktidar TTB ile hekimlerle uğraşıyor. TTB bu ülkede beyazı temsil ediyor. Bu davanın açılması tam bir faşizmdir. HDP olarak yanında olduk, her zaman olacağız. TTB Türkiye toplumunun onurudur biz bunu başaracağız ve her zaman yanında olmaya devam edeceğiz.
‘Bu dava burada bitmez’
Gazete Karınca’ya konuşan CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise Türkiye’de tüm demokratik kurumlar ve siyasetin yargı eliyle ilga edilmeye çalışıldığını belirtti. Tanrıkulu, sözlerine şöyle devam etti:
Anayasa mahkemesi anayasaya aykırı bir biçimde karar alarak, HDP’nin siyaset yapmasını engellemeye çalışan bir tutum içerisine girdi. Bugün de burada Türkiye’nin en gözde meslek örgütlerinden biri olan kapatılması ve yönetime kayyum atanması yönünde bir dava var. Hükümet TTB’den, hekimlerin sağlıktan, emekten, adaletten yana tutumundan rahatsız. Bunu da şimdi yargı eliyle gidermeye çalışıyor. Yarın da İstanbul’da TTB Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın davası var ve tutuklu kendisi. Aslında tüm bu baskılar hükümetin ne kadar zayıfladığını gösteriyor. Bu dava burada bitmez, Şebnem hoca özgürlüğüne kavuşur ve bunların tümünün hesabını sorarız.
Savcının duruşmaya katılmamasına tepki
Açıklamaların ardından duruşmayı izlemek isteyen sivil toplum örgütü temsilcileri, milletvekilleri ve gazeteciler adliyeye alınmadı. Duruşma 15 kişilik salonda görüldü.
Duruşmada söz alan avukat Leyla Verda Ersoy, iddianameyi hazırlayan savcının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na aykırı şekilde duruşmaya katılmadığına dikkat çekerek dava şartlarını taşımayan davanın reddedilmesini talep etti.
Ayrıca Ersoy, “Merkez Konseyi üyelerinin hukuki haklarının korunması anlamında davada taraf olmaları gerekirken öyle bir hukuka uygunluk yaratılmamıştır. Bu davada dava şartları gerçekleşmemiş durumdadır” dedi.
TTB avukatlarından Özgür Erbaş da davanın Hukuk Mahkemeleri Kanunu’na (HMK) aykırı olduğunu belirterek davanamede hukuki zemin ve delilin olmadığını ve aksine kanaatle hazırlandığını belirterek davanameye tepki gösterdi.
Reddi hakim talebi
TTB Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın avukatı Meriç Eyüboğlu da “Sayın hakim, bizim ciddi usul problemimiz var. Silahların eşitliği ilkesi de işletilemiyor. Meslektaşlarımın usule ilişkin taleplerini gerekçesiz reddediyorsunuz. Davanın takip edilmesi gerekirken sayın savcı buraya gelmiyor” diyerek mahkeme heyetini eleştirdi.
Daha sonra avukatlar, Hukuk Mahkemeleri Kanunu 36. ve 37. maddeleri uyarınca reddi hakim talep etti. Bunun üzerine hakim, reddi hakim taleplerinin incelenmesi için dosyanın bir üst mahkemeye gönderilmesine karar vererek davayı 8 Şubat Çarşamba gününe erteledi.