TTB’nin Büyük Kongresi’ne katılan siyasi parti ve sendika başkanları, TTB ile dayanışma ve birlikte mücadele mesajı verdi.
Türk Tabipler Birliği’nin (TTB), “Emek bizim, söz bizim” şiarıyla 3 gün sürecek 74’üncü Büyük Kongresi’nin ilk günü, siyasi parti ve sendika başkanlarının katılımıyla gerçekletirildi.
ongreye, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk ile Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanları Mehmet Bozgeyik ve Şükran Kablan Yeşil’in yanı sıra siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, sendika başkanları, TTB’ye bağlı Tabip Odası başkanları ve çok sayıda hekim katıldı.
Kongrede söz alan EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, TTB’nin haksız bir biçimde hedef alındığını belirterek şunları söyledi:
Bizim pusulamız ve bilimsel otoritemiz TTB’dir. Sağlık Bakanı Koca, dalga geçerek süreci yönetemezsiniz. Burayı muhatap alacaksınız. Ekonomik krizde kanser, diyabet ya da tansiyon ilaçları bulunamıyor. Haberlere bile yansımayan sessiz ölümler gerçekleşiyor. Bunlar olurken iktidar, göçmen ve yabancı doktorları ucuza güvencesiz çalıştıracağını da açık bir biçimde ifade ediyor. Bu Türkiye’nin Sri Lanka haline gelmesidir. Elbette biz buna izin vermeyeceğiz. Tek adam yönetimi gidecek ve onu hep birlikte göndereceğiz
‘Çözümü halkın iradesinde buluyoruz’
TTB’nin yaşamın her alanında siyasetle ilişkilenerek insana dair söz söylediğini ifade eden Sol Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Mehmet Soğancı, “TTB bu ülke için toplumsal mücadele ve muhalefet için çok önemli. TTB, kamusal bir sağlık hizmeti için çok önemli” diye belirtti.
Daha sonra söz alan Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk, bir yandan meslek onurunun ayaklar altına alınmak istendiğine değinerek, “Bir yandan da faşizme karşı mücadele ediyoruz. Biz çözümü de halkın iradesinde buluyoruz. Bizden çaldıkları ne varsa tek tek ellerinden alacağız. Buna sağlık alanı da dahil. Yıllardır halkın sağlık hakkı için mücadele ediyoruz. Yoksullaştırmaya karşı tek çare kamulaştırma diyoruz. Tüm yurttaşların eşit sağlık hakkı için tek çare budur. Bizler TTB’nin taleplerini taleplerimiz sayıyoruz. Her zaman omuz omuza mücadele sözü veriyoruz” şeklinde konuştu.
‘Tüm bürokrasisi çürümüş bir ülkeyle karşı karşıyayız’
TMMOB Genel Başkanı Emin Koramaz, sağlık emekçilerine büyük bir minnet borcunun olduğunu ifade etti ve şunları söyledi:
Tüm kamu kurumlarının içi boşaltılmış bir ülke tablosuyla karşı karşıyayız. Hukuktan siyasete kadar tüm bürokrasisi çürümüş bir ülkeyle karşı karşıyayız. Tek adam rejimi yönetemiyor. Haber yapan gazeteciler tutuklanıyor. Gezi Davası’nda daha önce yargılanan ve beraat eden arkadaşlarımız uydurma delillerle hapishanelere atılıyor. Böylesi bir tablo varken, bizler biliyoruz ki bu halk, tek adam rejiminin saldırılarına ve tehditlerine asla boyun eğmeyecek. Onurlu doktorlar, işçiler, mühendisler, mimarlar, köylüler, esnaflar var. Bizi asla teslim alamayacaklar. Biz bu ülkenin umuduyuz.
‘Örgütlü emek, sağlıklı toplum’
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK ve TTB arasında işçi sağlığı mücadelesinden, kardeşlik ve demokrasi mücadelesine uzanan kadim bir yoldaşlık olduğunu ifade etti.
Çerkezoğlu, “TTB bu ülkenin en karanlık dönemlerinde bile yaşam hakkını savunan Erdal Atabek’in örgütüdür, Nusret Fişek’in örgütüdür, Ata Soyer’in örgütüdür. Böylesi bir gelenekten gelen örgütümüz geleceğe taşınacaktır. Sağlık ocaklarından hastanelere kadar, ‘örgütlü emek, sağlıklı toplum’ demeye devam edecektir. Örgütlenmenin önünde bin bir engellemelerin olduğu bir süreçte örgütlü olmak son derece önemli. Özellikle genç meslektaşlarımızı sendikal mücadeleye çağırıyorum” dedi.
‘AKP ekonomik olarak sağlıksızlık üretti’
Çerkezoğlu’nun ardından konuşan KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan dünyada ve ülkemizde neo liberal politikaların sermayeyi büyüttüğüne dikkat çekerek şöyle konuştu:
Bunun sonucu olarak halkın kamusal sağlık hizmeti alması neredeyse imkansızlaştı. AKP ise ekonomik olarak sağlıksızlık üretti. Biz emekçilerin cüzdanından çalarak sağlıksızlık üretti. Demokratik haklarımıza dönük tasfiyeleri sağlıksızlık üretti. Örgütlenme ve sendikal mücadele önündeki her türlü baskıyı önümüze koyarak tasfiye süreci yaratmak istedi. Siz hekimler olarak bu ülkede ne çektiniz. Ücretlerdeki erime ya da ekonomik zorluklara rağmen toplumun bütününe sağlıklı geleceği sunmaya çalıştınız. Onlarca Beyaz Nöbet ve grevden sonra sağlıklı bir geleceği var edecek TTB’nin bu kongresini birlikte kuracağımız bembeyaz dünyaya olan inancımla selamlıyorum.
Kongre, meslek odaları temsilcilerinin konuşmalarla son buldu.