Bilgi, tarih boyunca güçler dengesini değiştiren önemli etken olmuştur. Objektif, bilimsel bilginin günlük yaşama etkileri görüldükçe, üretilen bilginin kabulü kolaylaşmıştır. İnsanlık için engebeli bir yolculuktur bu! Ezoterik hikayelerin (simyacı bilgi içeren) yarattığı söylencelerin dilden dile, kulaktan kulağa yayıldığı topluluklar “büyük amaç” için örgütlenmiş, savaşmıştır. Sonsuz yaşam ve zenginleştiren bilgi peşinde koşmuştur insanlar. Dini liderler tinsel bilgi ile toplulukları yönlendirmiş ve bir iktidar alanı olarak başka bir hayatın anahtarını ellerinde tutmuşlardır. Tarihte bilginin gizli olanı makbul görülmüştür. Herkesin zengin olup uzun yaşamasının kaotik gerçekliğe tekabül edeceği düşünülmüştür. Tapınak şövalyelerinin yüzyıllardır taşınan efsanesi, Mason yapılar, kulüpler derken daha üstün bir hayatın sıradan insanlar tarafından anlaşılamayan gizil formülleri tedavülde durmaya devam etmiştir.
Günümüz dünyası, varoluşsal paradoks olarak “aşırı bilgi” ile boğulmuş durumdadır. Bilgi, “uyaran” formunda ellerimizde taşıdığımız cihazlarla hayatımızın merkezindedir artık! Dikkat dağıtıcı şekilde, doğruluğunu kontrol etmenin imkansızlığında yayılan bilgi popüler tabirle “viral” formuna kavuşmuştur. Ulaşılabilirlik derdi kalmayan bilgi için doğru bilgiye nasıl ulaşırım dönemi başlamıştır. Modern çağın iktidar ilişkileri bu aşamada devreye girmektedir. “Bilgi ve iktidar” ilişkisi üzerine çalışan Foucault, karşılığında bir bilgi alanı oluşturmayan iktidar ilişkisi olmadığı gibi iktidar ilişkilerini varsaymayan ve oluşturmayan bilginin olmadığını vurgular.
Son günlerde “viral” bilgi kaynağı olarak Chat GPT hayatımıza girmiş durumda. Yeni kuşak, yeni formlar, yeni araçlar dizisinde şimdilik eğlenceli görünen ancak Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) yazdığı tezin kabulüyle dikkati çeken program için dez/mezenformasyon yaratma riskinin büyüklüğünden bahsedilmekte. Chat GPT bir arama motoru değil. Sağlanan veri girdisi ile insansı, akışkan bir dil kurarak sorulan sorulara cevap üreten, oldukça tutarlı görünen bir yapay zeka modeli. Chat GPT’ye “çevrimiçi bilgi kirliliği” sorulduğunda, yapay zekanın risklerini analiz edecek kadar da iç görü sahibi. Farklı alanlarda sorulan sorulara verdiği cevaplar ile bazı testlerden geçirilen Chat GPT, “Öksürük kalp krizini önler” gibi yanlış yönlendirici bilgilerin de kaynağı olabilmektedir.
Mevzuyu, Z kuşağından hallice yeğenimden duyunca ben de sorgulamaya giriştim. Chat GPT ile en sevdiğim konu olan Türkiye’de sağlık sistemi üzerine hasbihal ettik.
Sordum: Türkiye’de Sağlık sistemindeki sorunlar nasıl çözebilir?
- Sağlık harcamalarını arttırmak: Türkiye’de sağlık hizmetleri genellikle yetersiz finansmana sahip olmuştur, bu da doktor, hemşire ve diğer sağlık çalışanlarının azlığına, yetersiz tesis ve ekipmanlara neden olmuştur.
- Sağlık hizmetlerine erişimi iyileştirmek: Türkiye’de, özellikle kırsal alanlarda yaşayanlar, sağlık hizmeti veren tesislerin ve profesyonellerin azlığından dolayı sağlık hizmetlerine erişim sınırlıdır. Sağlık hizmetlerine erişimi iyileştirmek, sağlık hizmeti veren tesislerin ve profesyonellerin sayısını arttırmak gibi önlemlerle bu sorunu çözebilir.
- Sağlık sistemini yeniden yapılandırmak: Türkiye sağlık sistemi karmaşıktır ve özellikle sistemi tanımayanlar için zor olabilir. Sistemi kullanıcı dostu ve verimli hale getirmek sağlık hizmetlerinin genel kalitesini iyileştirebilir.
- Önleyici sağlık hizmetlerine yatırım yapmak: Türkiye sağlık sistemi yüksek oranda hastanelerde yatış oranına sahiptir, özellikle kronik hastalıklarda. Önleyici sağlık hizmetlerine yatırım yapmak ve erken tanı ile yaşam kalitesini artırmak ve maliyetleri azaltmak çözüm olarak düşünülebilir.
- Özel-kamu işbirliğini teşvik etmek: Özel sektör sağlık sistemine yatırım yapması sağlanmalıdır.
Cevaplardaki makul görünün genel geçer doğruları bir kenara koyarsak CHAT GPT’nin asıl büyük hatası hiç şüphesiz özel-kamu ortaklığı konusundaki önerileri oldu. Şehir hastaneleri olarak bildiğimiz modelden bahsediyordu. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) iktidarı döneminde başlayan Sağlıkta Dönüşüm Programı (SDP) ile 2005 yılından itibaren duyurulan, mevzuat düzenlenmesi yapılan şehir hastaneleri 30 adet olarak planlanmıştı. Yüksek maliyetler nedeniyle yenilenen hedefler sonucunda 4’ünün inşaatının devam ettiği, 14’ünün açıldığı,1000-1500 yatak kapasiteli dev şehir hastaneleri, 2022 Sağlık bütçesinin neredeyse dörtte birini hortumladı. Teşbihte hata olmaz! Bütçeyi hortumlayan bu organizma için 2023’te 46.6 milyar TL ayrılmış oldu. 2040 yılına kadar yapılan projeksiyonlarda ise 81 milyar dolar toplam harcama yapılacağı düşünülmekte. (bkz. Çiğdem Toker: Milletin Cebinden Kamu-Özel İşbirliği) Çalışan sağlık personelinin kamu görevlisi olduğu, inşaatının yapıldığı arazinin kamu malı olduğu bu hastanelerin müteahhit sahiplerine bu vesileyle büyük boyutlarda kamu kaynağı aktarılmakta. 25 yıllığına kira ve kullanım bedeli ile aktarılan bu paranın sağlık alanındaki öncelikleri alt üst ettiğini söylemek de mümkün. Chat GPT’nin önerdiği koruyucu ve temel sağlık hizmetleri için kaynak ayrılmadığı koşullarda kamu-özel ortaklığının İngiltere deneyiminden sonra uygulanmış olmasını masum görmemek gerekiyor.
Devam ediyoruz. Şaşkınlığımı paylaştığım ve Türkiye’deki durumu anlattığım Chat GPT’ye, neden İngiltere’de batak halini almış bir modeli önerdiğini soruyorum ve verdiği cevaplarla yapay zekanın durumu hızla kavradığını görüyorum!
Türkiye’de Şehir Hastanelerinin inşası ve işletilmesinde kamu-özel işbirliği (KÖİ) yöntemi kullanılması, sağlık bütçesinde ciddi bir yük oluşturduğu eleştirilmektedir. KÖİ’lerde yer alan özel şirketler genellikle yatırımlarının geri dönüşünü talep etmektedir, bu da hükümet için daha yüksek maliyetlere neden olabilir ve sonuç olarak hastalar için de daha yüksek maliyetlere yol açabilir.
İngiltere’de ise Milli Sağlık Servisi’nde (NHS) KÖİ’lerin kullanımı da tartışmalıdır. NHS’de KÖİ’lerin kullanımının ana nedenlerinden biri, finansman açığının kapatılması ve hastane yataklarının ve diğer sağlık hizmeti tesislerinin sayısının artırılmasıdır. Ayrıca, hükümet KÖİ’leri hastanelerin inşasının ve işletilmesinin finansal risklerinin hükümetten özel sektöre transferi olarak görebilir.
Ancak, NHS’de KÖİ’lerin kullanımı birçok nedenle eleştirilmektedir, bunlar arasında:
- Daha yüksek maliyetler: KÖİ’ler uzun vadeli olarak geleneksel kamu finansman yöntemlerinden daha pahalı olabilir, çünkü özel şirketler yatırımlarının geri dönüşünü talep etmektedir.
- Şeffaflık eksikliği: KÖİ’ler karmaşık olabilir ve kamu ve özel sektör arasındaki finansal anlaşmalar anlaşılması zor olabilir.
- Hizmet kalitesi: KÖİ’ler kamu finansmanlı hastanelerden aynı hizmet kalitesini sunmadığı eleştirilmektedir.
Chat GPT için, Geogetown’da yapılan bir çalışma yapay zeka, siber güvenlik ve devlet yönetiminin kesişimine odaklanan Ben Buchanan, “Biraz insan kürasyonu ile Chat-GPT, yalanları teşvik etmede oldukça etkili olabilir” demektedir. Georgetown araştırmacıları, Chat GPT ve benzer algoritmaların, araştırmacıların “birden çoğa” (one-to-many) yanlış bilgi olarak adlandırdıkları, sosyal medyada otomatik olarak kısa mesajlar oluşturmak için özellikle etkili olabileceğini söylemektedir. Deneylerde araştırmacılar, Chat-GPT yazımının okuyucuların uluslararası diplomasi meseleleri hakkındaki görüşlerini etkileyebileceğini keşfettiler. Gönüllülere ABD birliklerinin Afganistan’dan çekilmesi ve ABD’nin Çin’e yaptırımları hakkında Chat-GPT tarafından yazılan örnek tweet’ler gösterildiğinde her iki durumda, katılımcıların mesajlardan etkilendiğini gördüler.
Toplum sağlığı için zihnimizde kurduğumuz-kurdurulan algoritma yapay zeka ile benzer özellikler taşımaktadır. Sağlık ihtiyaçlarının karşılanması kapitalist üretim ilişkileri içinde tanımlanamaz ve metalaştırılamaz. Temel bir ihtiyaç olarak sağlık, kamusal hizmetin önceliği haline getirilmelidir. Koruyucu sağlık hizmetlerinde aşı temini gibi acil sorunların varlığında kaynakların özel sağlık sermayesine aktarılması sadece bu zamanı değil, geleceğimizi de ipotek altına almaktadır. Chat GPT’nin bu yazıyı okuma ihtimalini gözeterek ayağını denk almasını öneriyorum.
Cegerğun Polat kimdir?
Kardiyoloji uzmanı, Dr. Öğretim Üyesi. Çukurova ve Ankara Üniversitesi’nde eğitim aldı. İstanbul’da özel bir hastanede çalışıyor. TTB’nin çeşitli kademelerinde toplum sağlığı mücadelesini uzun yıllardır sürdürüyor. Demokratik eğitim pratiklerinin geliştirilmesi için çalışmalar yapıyor. Halen İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi.