Cezaevinde yaşamını yitiren hasta tutuklu Abdullah Ece, yüzlerce kişinin katılımıyla Şırnak’ın Güçlükonak ilçesinin Bana köyünde toprağa verildi. İnsan hakları savunucuları ve hukukçular, Ece’nin ölümünden cezaevi idaresi, Başsavcılık ve sorumlu diğer kurumlar hakkında suç duyurusu yapacaklarını açıkladı.
İzmir Buca Cezaevi’nde tutulan ve corona virüse yakalandıktan sonra kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren hasta tutuklu Abdullah Ece (73), memleketi Şırnak’ın Güçlükonak ilçesinde bulunan Bana köyünde toprağa verildi. Dün yaşamını yitiren Ece’nin cenaze törenine yüzlerce kişi katıldı.
Cenaze töreninde konuşan HDP Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş, “Bugün cezaevleri idam evlerine dönüştürüldü. Onlarca arkadaşımız uygulanan zorbalıklar sonucu hayatını kaybetti. Onlar münafıktır. Dedikleri ile yaptıkları bir değildir. Abdullah arkadaşımızda çok zorlu ve zulüm koşullarında hak, hukuk ve özgürlük için hayatını kaybetti” dedi.
‘Cezaevleri ölüm evlerine döndü’
İzmir Kırıklar 2 Nolu Cezaevi’nde tutulan ve dün bulunduğu Çiğli Eğitim Araştırma Hastanesi’nde yaşamını yitiren hasta tutuklu Abdullah Ece’nin ölümüne ilişkin Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde açıklama yapıldı. Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İzmir Şubesi, İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi (İHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İzmir Şubesi, İnsan Hakları Gündemi Derneği (İHG), Ege-Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği’nin (Ege TUHAY-DER) sıra çok sayıda kişi açıklamaya katıldı.
Ortak açıklamayı yapan ÖHD İzmir Şube Eşbaşkanı Velat Zener, “AKP-MHP iktidarının uyguladığı mutlak ve hukuksuz yargılama ve tecrit politikaları neticesinde cezaevleri birer ölüm evine dönüşmüştür. Süreklileşen ihlaller, hücre cezaları, infaz yakmalar, fiziki-psikolojik saldırılar, tedavi edilmeyen hasta mahpuslara uygulanan tecrit, cezaevlerinde bir ölüme daha neden olmuştur” dedi
Ece’nin hayatını kaybetmesi ilgili suç duyurusu
Abdullah Ece’nin hayatını kaybetmesinin birinci derecede sorumlusu cezaevi idaresi, Cumhuriyet Başsavcılığı ve ilgili diğer yargı kurumları olduğunu söyleyen Zener, “Abdullah Ece ve diğer tüm siyasi mahpuslara denetimli serbestlik uygulanmamakta, mahpusların infazları yakılmaktadır. Bu hukuksuz uygulama cezaevi idaresi kararları ile kanuna aykırı bir şekilde gerçekleştirilmektedir” diye konuştu.
‘İktidarı göreve çağırıyoruz’
Türkiye cezaevlerinde hasta tutukluların tahliye taleplerinin yerine getirilmemesi ve tutukluların sağlık hakkı sorunu nedeniyle hasta tutukluların yaşamını yitirdiğine dikkat çeken Zener, “Tüm bu sebeplerle cezaevlerinde hasta tutsakların durumuna insani bir çözüm bulma konusunda iktidarı bir kez daha göreve çağırıyor çözüm bulunmadıkça yaşanan her ölümden sorumlu olacaklarını bir kez daha hatırlatıyoruz” dedi.
Sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını söyleyen Zener, “Bu suçunda cezasızlık politikası ile ödüllendirilmemesi için yargı sürecini sonuna kadar takip edeceğimizi kamuoyuna duyururuz” dedi
ÖHD İstanbul yöneticisi ve Abdullah Ece’nin yeğeni Vedat Ece, “Sadece amcamla değil, birçok hasta tutsağın dosyasını takip ettim. Birçok hasta tutuklu göz göre göre ölüme sürükleniyor. Çünkü yazılan kanunlar mevcut düzende uygulanmıyor. Birçok tutuklu Adli Tıp Kurumu’nun raporuna rağmen serbest bırakılmayarak, ölüme sürükleniyor. Dün amcam için yapıldı. Amcam birçok hukuksuzluğa maruz kalmış. Amcam yoğun bakıma alınmasına rağmen ne aileye nede avukatlarına hiçbir şekilde bilgi verilmemiş” diye belirtti.
‘Gerçekleri saklamak hukuk mudur?’
Avukatlar olarak adil yargıya erişimin engellendiklerini sürekli dile getirdiklerini ancak söylemlerinin karşılık bulmadığını vurgulayan Ece, amcasının ölüm kıyısına geldikten sonra cezaevi yönetiminin ailesini arayarak, “Sizin tutukluğunuzun infazı ertelendi” dediğini belirtti. Ece, şunları ifade etti:
“Bu mudur hukuk? Gerçekleri aileden, avukattan saklamak hukukumdur. Soruyorum hangi güce dayanarak bunları yapıyorsunuz? 10 yıl önce hukuksuz kararları verenler şu an cezaevinde. Siz bunları görmüyor musunuz? Birçok hasta tutuklu ileri yaşına rağmen cezaevlerinde tutuluyor. Yarın hukuk geldiğinde siz nasıl dışarıda gezeceksiniz. Hiçbir güç sonsuz değildir. Bu hukuksuzluktan vazgeçin. Şu an binlerce hasta tutuklu ölüme terkedilmiş durumda. Biri hata yapmış olabilir ancak hukuksuzluğu herkes yapacak diye bir şey yok. Yapılanlar suçtur hala bu yanlışlardan dönme şansınız var. Bu suçlardan vazgeçin, daha çok suça bulaşmayın. Yarın öbür yün kimin hangi gerekçeyle cezaevine gireceğini bilemeyiz. İlerisi için çocuklarınız için adalete dönün.”
