Avrasya Araştırma’nın kurucusu Kemal Özkiraz seçim sürecinde özellikle Altılı Masa’nın cumhurbaşkanı adayının kriterinin, “Yurttaş en başta güvenebileceği birini ister. Ülkeyi maceradan maceraya koşturacak fenomenleri değil” şeklinde olması gerektiğini belirtti. Özkiraz, HDP seçmenin kilit rol oynadığının da altını çizdi.
Seçim tarihi henüz netleşmemişken, partilerin cumhurbaşkanlığı adaylığı için tartışmalarda uzun bir süredir gündemde yer almaya başladı. Cumhur İttifakı’nın adayı Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısına Millet İttifakı’ndan kimin aday olacağı ise hala belirsizliğini koruyor. Emek ve Özgürlük İttifakı cumhurbaşkanı kriterlerini belirlerken, HDP’nin tutumu ise en çok merak edilen konular arasında.
Gelecek seçimler nedeniyle anket şirketleri de düzenli olarak verilerini paylaşmaya başladı. Bu anket şirketlerinden biri de Avrasya Araştırma. Partilerin durumu ne? Seçim sürecine nasıl atmosferle gidiliyor? Cumhurbaşkanlığı adaylığı için partilerin tutumu ne olacak? Altılı Masa’dan özellikle İYİ Parti’nin Kürt seçmene tavrı nasıl sonuçlar doğurur? gibi soruların cevaplarını Avrasya Araştırma’nın kurucusu Kemal Özkiraz’dan aldık.
Özkiraz, Altılı Masa’dan çıkacak cumhurbaşkanı adayının 6 parti ve bu 6 parti liderinin kefil olabileceği ve ittifak dışı muhalefetin de nefretini kazanmamış birisi olması gerektiğine dikkat çekiyor. Özkiraz, “Yurttaş en başta güvenebileceği birini ister. Ülkeyi maceradan maceraya koşturacak fenomenleri değil işini, aşını, özgürlüğünü koruyacak bir aday ister” dedi.
İYİ Parti’nin HDP’yi dışlayıcı tutumuna da değinen Özkiraz, “İYİ Parti veya Sayın Akşener’i buna kim inandırdı bilmiyorum ama İYİ Parti tabanının HDP alerjisi yok. Türkiye’nin en temel problemlerinden birisi belki de birincisi Kürt sorunu. Bu yokmuş gibi davranan kimse merkez parti iddiasına inandıramaz” diye ekledi.
Özkiraz, HDP için ise “Seçimlerde her parti kilit parti ama en önemlisi HDP olacak. Çünkü HDP’nin seçmenleri Cumhurbaşkanını seçtirene kadar, HDP’nin Meclis grubu ise seçimden sonra Meclis çoğunluğu için kilit rol oynayacak” diye ifade etti.
Altılı Masa’da cumhurbaşkanı adayı hala belirsiz; partiler bu konudaki tutumlarını açıklasa da ülke gündemine dair pek çok sorunda net bir tavır ve politika göstermediğine dair eleştirilere de maruz kalıyor. Öncellikle Altılı Masa sizce Türkiye için umut vaat ediyor mu?
Elbette umut vaat ediyor. Çünkü ilk kez böyle bir şey oluyor. Eksiklikleri çok olmakla birlikte en azından 7 Haziran-1 Kasım arasında yaşanılan muhalefetten bir iktidar çıkmama durumunun olmayacağını gösteriyor. Erdoğan ve Bahçeli henüz seçim sürecine bile girmeden “Adayınızı belirleyin” baskısı yaptı. Bunun tek sebebi var. 1-2 yıl önceden aday belirlemek 6 parçalı bir yapı için büyük riskler barındıracağı için muhalefetin bunu yapmayacağını biliyorlardı ve muhalefeti seçmene “Bunlar daha aday bile belirleyemiyor” diye şikayet ettiler. Kısmen başarılı da oldu bu strateji. Muhalif seçmenler bile bu tuzağa düştü ve Altılı Masa “hiçbir şey yapamıyor” gibi kanaatler oluştu. Çünkü iki adaylı olması beklenen bir seçimde aday yoksa hiçbir şey yokmuş gibi görünüyor. Ancak bunlar bugünün problemi ve aday açıklandığı anda bu dayatılmış güvensizlik anında biter.
Altılı Masa’da yer alan partilerin seçim öncesi çalışmaları seçmen tarafından nasıl okunuyor?
Sokakta sadece muhalefet var ancak medyada muhalefet son derece az görünüyor. Benim gibi bu işle ilgilenen kişiler Altılı Masa’nın alt komisyon çalışmalarını takip edenler oradaki çalışmaların farkında ancak seçmen henüz bu çalışmaları bence okunamadı. Bu konu da yine aday meselesine dayanıyor. Halka en kolay anlatma yöntemi adayın anlatması çünkü halk adayın dediklerine odaklanacak.
Sokak çalışmalarında muhalefet partilerinin teşkilatları ilk kez bu kadar istekli görünüyor. İktidar blokunu sokakta göremiyoruz. Seçim takvimi ve adaylar açıklanınca bu durum değişir ancak seçmenin özellikle iktidar adaylarına olumlu tepkiler vereceğini sanmıyorum. Zaten şuanda sahaya çıkmama sebepleri de bu. Seçmen ciddi tepkiler veriyor.
Altılı Masa pazartesi günü anayasa değişikliği taslağına ilişkin yeniden bir açıklama yaptı. Buna dair önerilerini sıraladı. Bu taslak yeni anayasa beklentilerini karşılıyor mu?
Tüm beklentileri karşılaması mümkün değil. Zaten Altılı Masa’nın böyle bir iyimserlik içinde olduğunu da sanmam. Türkiye’nin çok fazla dikenli alanları var. Bunların her birine –seçim üstü hazırlanan-anayasa taslağında değinmek mantıklı da değil. O yüzden örneğin Kürt sorununa doğrudan girmek yerine Kürt siyasetçilerinin ve seçmeninin temel beklentilerine sivil siyaseti güçlendirecek düzenlemeler ile gönderme yapılmış.
Anayasa taslağı 6 temel başlık altında toplanmış gibi geldi bana.
- Siyaset ve yönetimde Şeffaflık ve hesap verebilirlik
- İstikrar (Güçlü hükümet, güçlü meclis, hakem Cumhurbaşkanı)
- Demokratik hak ve özgürlüklerin güçlendirilmesi
- Sivil siyasetin güçlendirilmesi (Temsilde adalet (seçim barajının düşürülmesi) rekabetçi siyaset (hazine yardımlarının hakkaniyetli dağıtımı)
- Adalet ve bağımsız yargı 6- Her alanda uluslararası standartlara uyum ve uluslararası hukukun iç hukuktan üstünlüğü
Böyle bakınca benim için yetmez ama evet denilebilir bir metin diyebilirim.
Anketlerde AKP ve Cumhur İttifakı oylarında bir düşüş sonuçları da ortaya çıkıyor. Ama zaman zaman bu düşüşler de durduruyor. İniş ve çıkışlar gibi bir sonuçlar da yansıtılıyor. Şimdiden bu sonuçlar neyi gösteriyor?
Düşüşün belirli aralıklarla durması normal çünkü her parti gibi Cumhur İttifakı dediğimiz partinin de farklı problemleri, farklı önceliklere ve farklı beklentilere sahip farklı farklı seçmen tabakaları var. Hangi grubun öncelediği konu bozulur ya da beklentisi karşılanmazsa o kopuyor. Belirli süre diğer grubu kopartacak bir gelişme olmadığında bir alt beklenti grubuna kadar gerileyen oylar orada duruyor.
Cumhur ittifakının kurtuluşu oy düşüşünü durdurmakla çözülmeyecek kaybettiği yaklaşık 20 puan oyu geri alması ve üstüne yeni seçmenlerden de aynı oranda oy alması gerekecek. Bu çok zor.
‘Olası seçimlerde seçimleri muhalefetin ortak adayının kazanacağına inananların oranı Ekim ayında yüzde 46.5 bu oran önceki aylarda yüzde 50’nin üzerindeydi. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Zaman muhalefetin dağınık görüntüsü negatif etki yapıyor zaman zaman uyumlu görüntüsü pozitif etki yapıyor. Son aylarda şu aday kazanamaz bu adaya oy vermeyiz ya da verdiremeyiz tartışması maalesef umut kırıcı oldu. Oysa AKP’nin HDP ziyareti Cumhur İttifakı’nın kendi kalesine attığı bir goldü.
AKP’nin HDP ziyareti Kürt seçmeni için bir anlamı olur mu?
Esasen çok normal bir durum. Ancak Cumhur İttifakı o kadar uzun süre HDP üzerinden muhalefeti dövdü ki seçmeni bu normal durumu anormalleştirdi. Muhalefet, Erdoğan’ın yıllardır yaptığı suçlamalardan bir anda aklanmış oldu. Muhalefetin üzerinden çok ciddi bir yük kalktı. Bahçeli’nin bir hafta arayla taban tabana zıt iki görüşü dillendirmesi de bundan kaynaklı. Kendi seçmenlerinin ve kararsız seçmenlerin tepkilerini görünce tekrar terörize etme söylemine döndü. Esasen Suriye operasyonları ve güvenlikçi dile dönülmesinin en önemli sebebi bence HDP fotoğrafını unutturmak amaçlı.
İYİ Parti’nin HDP’ye tutumunu da Kürt seçmen tarafından en çok eleştirilen konular arasında. Kürt seçmene yaklaşımda Altılı Masa’nın tutumu nasıl olmalı? Bu tutumun Altılı Masa’nın anket sonuçlarına etkisi nasıl sizce? Suriye’ye yönelik operasyonlar seçimlere etki eder mi?
İYİ Parti veya Sayın Akşener’i buna kim inandırdı bilmiyorum ama İYİ Parti tabanının HDP alerjisi yok. Evet, HDP’den çok haz etmiyorlar ama oy kullanırken birinci öncelikleri bu değil. Çok çok küçük bir kısım İYİ Parti seçmeni bunu önceleyebilir ancak İYİ Parti’nin merkezin içinde görünmesinin getirisi çok daha yüksek olacaktır. Türkiye’nin en temel problemlerinden birisi belki de birincisi Kürt sorunu. Bu yokmuş gibi davranan kimse merkez parti iddiasına inandıramaz. İYİ Parti yüzde 20’lere gelme şansını ıskalıyor maalesef. Altılı Masa’yı çok etkiler mi emin değilim. Çünkü orada Kürt sorunuyla ve HDP ile ilgili daha cesur partiler var ve yine söyleyeceğim ama önemli olan aday ve adayın bu konudaki tutumu olacak. HDP seçmeni önce partisinin kurumsal desteği var mı diye bakacak sonra bu aday “benim için Erdoğan’dan farklı ne söylüyor” diye bakacak.
Haklarından en fazla fezleke sunulan HDP’li vekiller. Fakat son dönemlerde CHP’li vekillere yönelik fezlekeler de eklendi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun da açıklamaları vardı. Sizce bu seçime giderken baskıların artacağının işareti mi?
Seçimde baskının çok fazla artacağı kesin ama bu konunun Süleyman Soylu ile ilgili olduğunu düşünmüyorum. Çünkü Soylu ciddiye alınacak kadar stabil bir siyasetçi değil. Bugün gerilim yarar ve gerilimi yükseltecek işleri ona yaptırırlar; yarın özgürlükçü görünmek işe yarar ve en büyük liberal Soylu olur. İradesi kendi elinde olmayan hiç kimseyi ciddiye alıp üzerine analiz yapmayı ve ya ona başarı veya suç yüklemeyi doğru bulmam. Baskı artacaksa bunu Soylu değil Erdoğan/ Bahçeli eşbaşkanlığı yapar. Soylu sadece kullanışlı bir aparat olabilir. Üzerine analiz yapmaya değmez.
Siz de geçtiğimiz aylarda saldırıya uğradınız, gözaltına alındınız. Buradan da yola çıkacak olursak seçimlerin resmi olarak tarihinin belirlenmesinin ardından anketlere yönelik engellemelerle, baskılarla karşılaşacağınızı bireysel ve kurumsal olarak düşünüyor musunuz?
Tutuklanmak ya da saldırıya uğramak ya da daha vahimi öldürülmek elbette beni korkutuyor. Ancak burası maalesef Ortadoğu bataklığına gömülmüş bir ülke, bu coğrafyada korkmamak mümkün değil önemli olan o korkuya esir olmamak. Korkuyorum ama korkularıma esir olmam, Allah iyisini bilir ve her şey olacağına varır. O kadar da önemli bir insan değilim, ölümlü olduğumun da farkındayım. O yüzden umursamıyorum. Benim bu seçimde vatandaş olarak beklentim veya isteklerim belli. Ancak araştırmacı olarak bu seçimde tek beklentim doğru veriyi bulmak ve pek tabii en başarılı araştırmacı olmak.
Altıllı Masa’dan çıkacak olan cumhurbaşkanı adayı hangi özellikleri taşımalı? Anket sonuçlarından değerlendirecek olursanız yurttaşın nasıl bir aday beklentisi var?
Altı parti ve altı liderin kefil olabileceği ve ittifak dışı muhalefetin de nefretini kazanmamış birisi olmalı. Yurttaş en başta güvenebileceği birini ister. Ülkeyi maceradan maceraya koşturacak fenomenleri değil işini, aşını, özgürlüğünü koruyacak bir aday ister. Tüm liderlerin üzerine uzlaştığı, Cumhurbaşkanı yardımcısı olarak iktidarda olunacağını göstererek kendi partilerinden oy istedikleri her aday kazanır.
Tüm bu anket sonuçlarını ve ülkenin güncel durumunu değerlendirecek olursanız sizce hangi parti seçimlerde kilit rol oynayacak?
Her parti kilit parti ama en önemlisi HDP olacak. Çünkü HDP’nin seçmenleri cumhurbaşkanını seçtirene kadar, HDP’nin Meclis grubu ise seçimden sonra Meclis çoğunluğu için kilit rol oynayacak.