AKP Genel merkezinde yapılan olağanüstü toplantıdan sonra parti sözcüsü Ömer Çelik basın toplantısı düzenleyerek, “Seçim takvimiyle ilgili değişiklik yok, seçimler zamanında yapılacak.” dedi.
Çelik, “Çeşitli düzenlemeler, reform çalışmalarıyla ilgili istişare yapıldı. Burada hem önümüzdeki bir takım vatandaşımızla buluşma noktasında, ulaşma noktasında ortaya koyulacak stratejiler. Karşı propagandaların nasıl bertaraf edileceğine dair arkadaşlarımızın çalışmaları kapsamlı şekilde değerlendirildi.
Bu bağlamda bütün birimlerin çalışmaları yanı sıra teşkilatların çalışmaları çok önemli. Yaz boyuncu hiç durmadılar. Çeşitli alanlarda yapılacak reform, çalışma, düzenlemelerle ilgili uzman arkadaşlarımızın görüşleri alındı” dedi.
Suriye ile ilgili farklı söylemler
Sözcü Çelik, “Hiçbir şekilde şimdiye kadar olduğu gibi herhangi bir devletle herhangi şekilde onun toprak bütünlüğüne, güvenliğine dönük negatif yaklaşımımız olup da sorun yaşamadık. Biz herkesin toprak bütünlüğünün, güvenliğinin korunması gerektiğini düşünüyoruz. Şimdiye kadar da Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunduğumuzu defalarca ifade ettik. Siyasi bir çözümü ifade ettik. Karşılıklı olarak şartların olgunlaşması, muhaliflerin karşı karşıya kaldığı zulüm mekanizmaların ortadan kalkması. Anayasa süreci güçlü bir şekilde işlesin dedik. Anayasa yapım sürecinin aksamasından duyduğumuz rahatsızlığı dile getirmiştik. O şartlar ortadan kalkmadan herhangi şekilde siyasi diyalog ve iletişim olması söz konusu değil. Burada AK Parti ile MHP arasında çelişki yok. Herhangi şekilde başkalarının yaptığı gibi vekalet savaşlarını kışkırtarak, Suriye’nin devlet olarak egemenliğini hedef alan tutum içerisine girmedik.”
“Tarafların rıza göstereceği bir çözüm olmalıdır”
“Baştan beri söylediğimiz Suriye’de çözüm siyasi olmalı, anayasal çalışmalar, mevcut çatışma ortamını ortadan kaldıracak uzlaşmanın ortaya çıkması. Bugün binlerce mensubu öldürülmüş muhaliflerin bir uzlaşma zemininin ortaya çıkmasıyla olur.
Etrafımızdaki devletler ne kadar güvenli olursa kendi güvenliğimize katkı sağlarız. Etrafımızdaki güçlü devlet yapılanması önemli. Bir rejim sistematik olarak halkını katlederken, uzlaşma tablosu ortaya çıkmadan zalim ile mazlum uzlaşsın diye bir işin içinde zaten değiliz. Herkesin kabul edeceği bir siyasi çözümün ortaya çıkmasıyla olur. Rejim ben bunları yapmaya devam edeceğim derse buna Türkiye Cumhuriyeti gibi köklü devletin göz yumması mümkün mü? Türkiye burada meşruiyetin tarafındadır. Tarafların rıza göstereceği bir çözüm olmalıdır. Şartlar ortadan kalktıktan sonra zaten siyasi diyalog olacaktır.”