Asgari ücret gündemine dair konuşan DİSK Genel Sekreteri ve Birleşik Metal İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, “Türkiye’de asgari ücretle yaşamak demek açlığa mahkum olmak anlamını taşır. Şu anki enflasyona göre yılda en az 4 defa asgari ücretin güncellenmesi gerekiyor” dedi.
Aralık ayında asgari ücret görüşmeleri resmi olarak başlayacak. DİSK tarafından 2021’de yapılan araştırmaya göre sigortalı çalışan 16 milyon kişiden yaklaşık 10 milyonu asgari ücret alıyor. Buna göre Türkiye’de çalışanların yüzde 60’ından fazlası asgari ücret aile çalışıyor.
TÜİK verilerine göre ise bu oran yüzde 46. Ayrıca DİSK-AR tarafından yapılan hesaplamaya göre emekçinin gıda enflasyonu ortalama yüzde 90,3 olarak gerçekleşirken emeklilerde gıda enflasyonu da yüzde 115.
Birleşik Metal-İş Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM) tarafından her ay düzenli olarak hesaplanan açlık ve yoksulluk sınırı raporuna göre eylülde açlık sınırı 7 bin 300 lira, yoksulluk sınırı ise 26 bin 123 lira.
‘Türkiye’de asgari ücretle yaşamak demek açlığa mahkum olmak demek’
Hal böyle olunca asgari ücret tartışmaları da emekçinin ve kamuoyunun en önemli gündemlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor.
Konuya dair Gazete Karınca’ya açıklamalarda bulunan DİSK Genel Sekreteri ve Birleşik Metal İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, “Şu an asgari ücret, açlık sınırının 2000 lira kadar altında. Bu da Türkiye’de asgari ücretle yaşamak demek açlığa mahkum olmak anlamını taşır” dedi.
DİSK’in asgari ücret açıklamasını 5 Aralık Pazartesi günü saat 13.00’te yapacağını kaydeden Serdaroğlu, “Şu an asgari ücretin kaç lira olacağı önemli değil. Önemli olan alınan ücretin insan onuruna yakışır bir yaşam standartını ortaya çıkarması ve sürdürülebilir olması. Bugün 5 bin 500 lira olan asgari ücret, geçtiğimiz yıl asgari ücretin açıklanmadan önceki halinin bile çok gerisine denk düşüyor” dedi ve ekledi:
Asgari ücretin anlık iyi olması bir şey ifade etmiyor, çünkü anında her şeye zam geliyor. Böylece yapılan zam bir işe yaramıyor. Bu dönemde açlık sınırı çok hızlı bir şekilde asgari ücretin üstüne çıktı. Çok yüksek enflasyonun olduğu ülkelerde asgari ücret sorunu uluslararası standartlara uyarak, alım gücü sabit tutularak çözülebilir. Şu an resmi rakamlara göre enflasyon ülkemizde yüzde 85, ENAG’ın ki yüzde 185. Bu durumda asgari ücret tespitleri daha sık aralıklarla sürekli güncellenmeli. Yani çok yüksek enflasyon olan ülkelerde yılda bir defa asgari ücreti yükseltmek alım gücünü sabit tutmaz, şu anki enflasyona göre yılda en az 4 defa asgari ücretin güncellenmesi gerekiyor.
‘Aileler çocuklarının beslenme çantalarının içini dolduramıyor’
“Türkiye’de asgari ücret yüzde 60 oranında bir kitleyi etkiliyor ancak Avrupa’da asgari ücret oranı yüzde 3-4 civarlarında” bilgisini veren Serdaroğlu “Şu anda Türkiye asgari ücretler ülkesi. Başından sonuna kadar asgari ücreti belirleme yöntemi de bu yüzden değişmeli” dedi.
Asgari ücretin olumsuz etkilerinin okullarda çocuklar üzerinde çok net bir şekilde ortaya çıktığına da değinen Serdaroğlu, “Gelir dağılımı en alt seviyede olan yüzde 20’lik kesimin hali çok kötü. Gıda harcamaları yüksek olan bu grubu enflasyon çok daha derinden etkiliyor. Aileler çocuklarının beslenme çantalarının içini dolduramıyor, çocuklarına harçlık veremiyor. Bunların hepsi yoksulluğun ne kadar arttığını bize gösteriyor. Çocuklarımız geleceğimizdir diyoruz ancak iyi beslenemeyen, her türlü gelişimi zayıf olan bir gelecek nesil var şu an. Bu Türkiye’nin geleceği açısından da çok tehlikeli” ifadelerini kullandı.