Adana Kürkçüler E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Şehmuz Emen, gardiyanlar tarafından işkence gördü, zeminine su dökülen hücreye çıplak bir şekilde konuldu. Emen’in yaşadıkları kamaralara yansırken, işkence yapan gardiyanlar hakkında iki ayrı dava açıldı.
Adana Kürkçüler E Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki adli tutuklu Şehmuz Emen, 22 Şubat’ta sayım sırasında gardiyanlara hastane sevk için yaptığı başvurunun akıbetini sorduğu için kameralar önünde işkence gördü.
Zeminine su dökülen ve çıplak bir şekilde hücreye konulan Emen’in darp sonucu kulağında işitme, gözüne ise görme kaybı oluştu.
Mezopotamya Ajansı’ndan Hamdullah Yağız Kesen’in haberine göre Emen’in, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı suç duyurusu sonrası gardiyanlar hakkında iki farklı soruşturma başlatıldı.
Soruşturmanın ardından Emen, Adana Kürkçüler 1 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi. Savcılık, gardiyanlar Caner Güney ve Halit Arıkan hakkında, “Zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması” ve “Basit yaralama” suçundan iddianame hazırlarken, Adana 23’üncü Asliye Ceza Mahkemesi iddianameyi kabul ederek, gardiyan Güney ve Arıkan hakkında dava açtı.
Davanın ilk duruşması 13 Ekim’de görülecek.
Gardiyanlar hakkında soruşturma
Savcılık ikinci soruşturmasında ise gardiyanlar Çağatay Şimşek, Hasan Gökçe, Hidayet Cankurt, Reşit Deprem ve Yücel Moralı hakkında “İşkence yapmak” suçundan iddianame hazırlarken, Adana 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi iddianameyi kabul ederek, Şimşek, Gökçe, Cankurt, Deprem ve Moralı hakkında dava açtı. Davanın ilk duruşması 28 Eylül’de görülecek.
Savcı iddianamede, Emen’in şikayeti üzerine 24 Şubat 2022’de soruşturma başladığını belirtip, Emen’in ifadesine yer verdi. Emen ifadesinde, sayım esnasında yaşanan bir tartışma sonrası gardiyanların kendisini yere yatırarak odadan dışarı çıkardığı ve daha sonra darp edildiğini anlattı.
Emen, ifadesinin devamında; D-20 1’inci kat 2’nci odaya çıplak bir şekilde sadece alt iç çamaşırı ile konulduğunu, yine odada yatak olmadığını ve yerlerin gardiyanlar tarafından ıslatıldığını ve kendisine “geç içeri lan, ıslak yerde otur” denildiğini, söz konusu olay sebebiyle şikayetçi olduğunu belirtti.
İşkence görüntüleri iddianamede
İddianamede, kamera kayıtlarına yansıyan işkence görüntülerine dair hazırlanan bilirkişi raporuna da yer verildi. Raporda şu bilgiler yer aldı:
6 İKM’nin (infaz ve koruma memuru) kamera görüş açısına giriş yaparak geldikleri ve oda kapısının kilidini açtıkları, 4 İKM’nin oda içerisine girdiği, 1 İKM’nin kapıda beklediği, diğer 1 İKM’nin ise yan taraftaki oda kapısına gittiği ve kapı önünde beklediği tespit edilmiştir. Kapıda beklemekte olan İKM-1’in panik hareketler sergilemeye başladığı ve kameraya doğru eliyle hareket yapıp, diğer İKM’leri çağırdığı anlaşılmaktadır. Daha sonra oda içerisine girdiği tespit edilmiştir. Odaya giriş yapan İKM’lerin müşteki Şehmuz Emen olduğu değerlendirilen hükümlü/tutuklu şahsı yüzüstü olacak şekilde yerde sürükler vaziyette odadan çıkardıkları, İKM-2’nin sağ elini kullanmak suretiyle yerde yatar vaziyetteki müştekinin yüzünün sağ tarafına tokat attığı tespit edilmiştir. İKM’nin hep birlikte müştekinin üzerine doğru eğilmelerinden dolayı müştekinin yerdeki hal ve hareketlerinin kamera görüş açısı dışında kaldığı, İKM-3’ün sağ ayağını kullanmak suretiyle müştekiye tekme attığı, İKM-3’ün yere eğilerek müştekinin kafa kısmına doğru yaklaştığı tespit edilmiştir.
Aileye tehdit
Emen’in ablası Perihan Güngör, yaşanan işkenceye tepki göstererek, gardiyanların davadan vazgeçmeleri için kendilerine para teklif ettiğini söyledi.
Davadan vazgeçmeyeceklerini ifade eden Güngör, işkence görüntülerini izledikleri andan itibaren aile olarak psikolojilerinin bozulduğunu söyledi. Kardeşinin duyu ve görme sorunu yaşadığını paylaşan Güngör, “Başkalarının canlarını yakmasınlar diye ben karşılarında duracağım” dedi.
‘Bunun adı işkence’
Yaşananlara dair bilgi veren Emen’in avukatı Mehmet Nuri Toprak, işkencenin kameralara yansıdığını, müvekkilinin gözlem odasına götürülmesi gerekirken, tek hücreye götürüldüğünü, işkencenin yanı sıra çıplak arama dayatmasını da maruz kaldığını söyledi.
Müvekkilinin sadece hastaneye sevk isteyip, sevkinin akıbetini sorduğu için işkence gördüğünü belirten Toprak, müvekkilinin sistematik işkenceye maruz kaldığını, şikayet üzerine gardiyanlar hakkında 2 farklı dava açıldığını anlatarak, “Müvekkilimin yaşadığı durumun adı işkencedir” diye konuştu. Toprak, müvekkil ve ailesi üzerindeki baskının son bulmasını ve yargının gerekli kararı vermesini istedi.