Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde 28 yıl önce gözaltında katledilen Mehmet Selim, Hasan ve Cezayir Örhan için adalet isteyen Adnan Örhan, “Yıllar da geçse bütün kayıplarımızın akıbeti açıklanana mücadele edeceğiz” dedi.
Kayıpların akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle her hafta Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri, 894’üncü haftada eylemlerini pandemi koşulları nedeniyle sosyal medya hesaplarından açıklama yaparak gerçekleştirdi.
Bu haftaki eylemde 24 Mayıs 1994 yılında Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde gözaltına alındıktan sonra katledilen 46 yaşındaki Mehmet Selim Örhan, 40 yaşındaki Hasan Örhan ve 17 yaşındaki Cezayir Örhan’ın akıbeti soruldu.
İlk olarak aile adına zöz alan Mehmet Selim Örhan’ın oğlu Adnan Örhan babası, amcası ve kuzeninin gözaltına alındığını ve götürüldükleri Lice Yatılı Bölge Okulu’nda 17 gün boyunca ağır işkencelere maruz kaldıklarını belirterek, “İşkenceler sonrasında Kulp Bağcılar köyünde bir mevkiye götürülüp kurşuna dizilerek katlediliyorlar. İlaç dökülerek yakılıyorlar. Buradan gelen haber sonrası bölgeye giden aile ve köylüler 6 cenazenin tanınmayacak halde olduğunu söylüyorlar” dedi.
Kemikler toplu mezarda bulundu
Bölgede kendi ailesi dışında birçok faili meçhul vakası olduğunu hatırlatan Örhan, “Başka bir kayıp ailesinin bahsedilen mevki için yaptığı başvuru sonrası toplu mezar savcılık kararı ile açılıyor. Kemikler İstanbul Adli Tıp’a gönderiliyor. Biz de yaptığımız müracaat sonucu birinin babam, diğerinin de amcam olduğu yönünde sonuçlar aldık .Yapılan bunca zulümden sonra biz kemiklerimizi almak istedik. Ancak o kemiklerin hepsi bir torbaya konulup o şekilde savcılığa gönderilmişti. Kemikleri almak için Kulp Savcılığı’na başvurduk. Ama bir torbada kemikleri bize uzattılar. Ve kemikleri Kulp Kimsesizler Mezarlığı’na tek kabir içerisinde defin ettiler” diye belirtti.
Adnan Örhan, sorumluların cezalandırılmasını istedi.
‘Yargı da sorumlu’
Ardından söz alan aile avukatı Reyhan Yalçındağ ise faillerin yargı önünde hesap vermediğini belirterek, “Bu karanlığın sürdürülmesinde siyasi iktidarlar kadar yargı bürokrasisi de sorumlu. Faillerin cezasızlıkla korunduğu bir coğrafyada aydınlığa erişilmez. Bizler dünya döndükçe katillerin bulunup yargı önünde hesap verene kadar mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
‘Adı geçenler yargılanmalı’
Açıklama metnini gözaltında katledilen Özgür Gündem gazetesi çalışanı Ferhat Tepe’nin kardeşi Ayşe Tepe okudu.
Örhan ailesinden üç kişinin gözaltında kaybedilmesi ve yargı süreciyle ilgili bilgi veren Tepe, “Yargı makamları zamanaşımı kurumunu cezasızlığın bir aracı olarak kullanmaya son vermelidir. AİHM kayıtlarında da isimleri geçen sorumlular hakkında derhal etkin soruşturma ve kovuşturma süreci başlatılmalı. Örhanlar dosyasında adalet sağlanmalıdır. Mehmet Selim, Hasan ve Cezayir Örhan için tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 195 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz” şeklinde konuştu.