DİAYDER üyelerinin namaz kıldığı Hz. Ömer Mescidi, cuma namazının kılınacağı saatlerde mühürlendi.
İstanbul’da faaliyet yürüten Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin (DİAYDER), 22 Temmuz’da dernek binasının mühürlenmesinin ardından, bu sefer de Başakşehir Güvercintepe Mahallesi’nde bulunan Hz. Ömer Mescidi mühürlendi. DİAYDER üyelerinin cemaatle namaz kıldığı ve vaaz verdikleri Hz. Ömer Mescidi, Başakşehir Kaymakamlığı tarafından “izinsiz faaliyet yürüttükleri” gerekçesiyle dün mühürlendi.
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre DİAYDER üyelerinin kendi imkanlarıyla faaliyetlerini yürüttükleri mescidin mühürlenmesine tepki gösteren Seyda İbrahim Yalın, yapılanların siyasi olduğunu söyledi.
‘Mescidi neden DİAYDER’e verdin?’
Polisin, mescidin mülk sahibini arayarak, “Sen bu mescidi neden onlara (DİAYDER) vermişsin? Ne amaçla vermişsin?” dediğini aktaran Yalın, “Mülk sahibi polise 4 yıl önce sözleşme yaptığını ve mescitte namaz kılındığını, ibadet yapıldığını söylemiş. Polisler, bana ulaşmaya çalışmışlar ulaşamadıkları için bir başka üyemize ulaşmışlar ve onu karakola çağırmışlar. Karakolda polisler üyemize, ‘Kaymakamın emriyle bu mescid kapanacak’ demiş. Hocamız ısrarla soruyor. Neden kapatacaksınız? Gerekçeyi sunamıyorlar. Mahkeme kararıyla kaymakamlığa bildirilmiş, kaymakamlık da ilçe karakoluna bildirmiş ve mühürlendi” dedi.
Cuma günü mühürlendi
Cuma namazına kadar polislerden namaz kılmak için müsaade istediklerini ifade eden Yalın, ancak polisin izin vermediğini dile getirdi. Cuma namazının bir kitlesinin olduğunu belirten Yalın, Cuma namazının kılınacağı gün mescide mühür vurulduğunu dile getirdi. Yalın, “Cuma namazımızı kılamadık. Cemaatle beraber hep dışarıda kaldık” diye aktardı. Mescidin bütün masraflarının cemaat tarafından karşılandığını belirten Yalın, cemaatin müslüman bir ülkede yaşadıklarını belirterek “nasıl mescide mühür vurulur” diye tepki gösterdiğini aktardı.
‘Polis gizlice camide vaaz dinledi’
Üzerlerindeki baskının uzun süredir devam ettiğini ifade eden Yalın, daha öncede evlerinin basıldığını ve gözaltına alındıklarını hatırlattı. Kendilerine yönelik iddialardan dolayı polislerin gizlice gelip camide vaaz dinlediğini kaydeden Yalın, “Hiçbir şey göremediler. Mescidimizle alakalı en ufak siyasi bir unsur bulamadılar. Geçen yıl Temmuz ayında mescidimiz gözetim altındaydı. Kamerayla bizi çektiler. Dedik gelsinler, görsünler, bizi uzaktan kamerayla çekmesinler. Gelsinler namaz kılsınlar. Ne de olsa orası bir mescid ve yer yüzünde Allah’ın evidir. Çocukluğumuzda, annelerimizden ve babalarımızdan bunu gördük. Allah’ın evinde Allah’ın ve Resul’un emri neyse o anlatılır” dedi.
‘Mescidimizi açsınlar’
Kararın siyaseten verildiğine dikkati çeken Yalın, “Siyasetçiler, tartışsınlar kavga etsinler, ne yapıyorlarsa yapsınlar. Ama bizi alet etmesinler. Burası Hz. Ömer Mescidi, burada kesinlikle siyasi bir faaliyet yürütülmüyor. Hiçbir partinin üyesi değiliz. Hiçbir partinin propagandasını yapmadık. Tamamıyla Allah’ın ve Resul’un emirleri neyse onlar anlatıldı. Bizi duyacaklarsa mescidimizi açsınlar. Biz orada ibadetimiz yapma devam edelim” diye konuştu.