İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun hapis ve siyasi yasak talebiyle yargılandığı davandan karar çıktı. İmamoğlu’na 2 yıl 7 ay hapis cezası verildi, ‘siyasi yasak’ süreci başlatıldı. Karar İstinaf Mahkemesi ve Yargıtay’da kesinleşirse İmamoğlu’nun belediye başkanlığı düşecek, hiçbir seçimde aday olamayacak.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine ‘hakaret ettiği’ iddiasıyla açılan davada 2 yıl 7 ay hapis cezası kararı verildi. TCK’nin 53’üncü maddesinden de ceza alan İmamoğlu için ‘siyasi yasak’ süreci başladı.
İmamoğlu’na verilen 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası kesinleşirse İmamoğlu ’siyasi yasak’lı olacak.
TCK’nin 53’üncü maddesinin de uygulandığı kararda istinaf ve Yargıtay yolu açık bırakıldı. Ceza üç yıldan az olduğu için İmamoğlu hapse girmeyecek. Karar İstinaf Mahkemesi ve Yargıtay’da kesinleşirse İmamoğlu’nun belediye başkanlığı düşecek, hiçbir seçimde aday olamayacak.
53’ncü madde nedir?
TCK’nin 53. maddesi, hak yoksunluğu kural olarak, kasten işlenen bir suçtan ötürü hapis cezasına mahkûm olunması durumunda, mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmayı ifade ediyor.
‘Siyasi yasak’ istenmişti
İmamoğlu hakkında, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği suçlamasıyla dört yıl bir aya kadar hapis cezası ve ‘siyasi yasak’ istenmişti.
Öğleden önce başlayan duruşmada hakim, bir önceki celse yapılan reddi hakim talebinin reddedildiğini açıkladı.
İmamoğlu’nun avukatları, reddi hakim itirazının Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 31’inci maddesine göre bir kez daha Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesini talep etti. Hakim, itirazın daha önce sonuçlandırıldığını, yeniden karar verilmesine yer olmadığına hükmetti.
Tanıklar dinlendi
Daha sonra tanıkların dinlenmesine geçildi. Duruşmada tanık olarak dinlenen İBB çalışanı Murat Ongun, şunları söyledi:
Bir toplantı esnasında çok sayıda gazeteci arkadaşımız sabah saatlerinde (İçişleri Bakanı) Süleyman Soylu’nun yaptığı açıklamada İmamoğlu’na ‘ahmak’ dediğini hatırlattı. İmamoğlu’nun yanıt verip vermeyeceğini sordular. Ben de başkana sordum. O da ‘Bu çok yakışıksız bir ifade, yanıt verelim’ dedi. Ben de gazeteci arkadaşları arayıp davet ettim. Onlar da sordukları soruda Soylu’yu işaret etti. Açıklamanın ardından toplantıya devam ettik. Başkana ‘Bakana acaba ağır mı konuştunuz’ dedim. O da ‘Az bile’ dedi. O dönem yaptığı bütün açıklamalar siyasilere yöneliktir.
Ongun’un ardından İmamoğlu’nun seçim kampanyası direktörü Necati Özkan tanık olarak dinlendi. Özkan, “Olay günü toplantıdaydık. Soylu’nun yakışıksız ifadeleri bize iletildi. Ekrem Başkan, Soylu’ya karşılık verilmesi gerektiğini söyledi. Toplantı çıkışında Ekrem Başkan ‘ahmak’ sözünü söyleyen kişiye iade etti” dedi.
Soylu’nun dinlenmesi reddedildi
İmamoğlu’nun avukatı Kemal Polat ise İçişleri Bakanı Soylu’nun tanık olarak dinlenmesini talep etti.
Taleplere ilişkin beyanı sorulan savcı, “Uzman tanıkların dinlenmesine yönelik talebimiz yoktur” dedi. Savcı, esas hakkındaki mütalaasını tekrar etti.
Hakim, taleplerin hepsini reddederek duruşmaya saat 16.00’ya kadar ara verdi.
Hapis ve siyasi yasak talep edilmişti
11 Kasım 2022 tarihli ikinci duruşmada mütalaasını açıklayan savcı, İmamoğlu’nun ‘kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen zincirleme hakaret’ suçundan 4 yıl 1 aya kadar hapisle cezalandırılmasını talep etmişti.
Ayrıca İmamoğlu hakkında, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) ‘siyasi yasak’ içeren 53. maddesinin de uygulanması istenmişti.
Ne olmuştu?
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 30 Ekim 2019 tarihinde Fransa’nın Strasburg kentinde düzenlenen kongrede 31 Mart seçimlerinin iptal edilmesine değinerek siyasi eleştirilerde bulunmuştu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 4 Kasım 2019 tarihinde bir açıklama yaparak “Avrupa Parlamentosu’na gidip, Türkiye’yi şikayet eden ahmağa söylüyorum; bunun bedelini bu millet sana ödetecek” ifadelerini kullanmıştı.
İmamoğlu da bunun üzerine “31 Mart’ta seçimi iptal edenler ve dünyada, Avrupa’da onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan biten şeylere baktığımızda, tam da 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır, önce oraya bir odaklansın” yanıtını vermişti.
Ardından YSK suç duyurusunda bulunmuştu. Bunun üzerine İmamoğlu hakkında, 13 bin oy fark ile kazandığı 31 Mart 2019 seçimlerinin iptal edilmesinin ardından yaptığı basın açıklaması gerekçe gösterilerek “YSK Başkan ve üyelerine hakaret ettiği” iddiasıyla iddianame hazırlanmıştı.
Hazırlanan iddianamede dönemin Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Sadi Güven’in de aralarında olduğu 11 kişinin ‘mağdur’ olduğu belirtilmişti.
İddianamede, İmamoğlu’nun “Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen zincirleme hakaret” suçundan 1 yıl 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar hapsi ile seçme ve seçilme haklarından mahrumiyeti istenmişti.