Cezaevleri - Gazete Karınca https://gazetekarinca.com Sözün yükünü taşır Tue, 17 Jan 2023 09:24:31 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.0.3 https://gazetekarinca.com/wp-content/uploads/2020/07/cropped-karincalogo-512x512-1-32x32.jpg Cezaevleri - Gazete Karınca https://gazetekarinca.com 32 32 30 yıllık tutuklunun tahliyesi ‘pişman olmadığı’ gerekçesiyle engellendi https://gazetekarinca.com/30-yillik-tutuklunun-tahliyesi-pisman-olmadigi-gerekcesiyle-engellendi/ Tue, 17 Jan 2023 09:18:48 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=238829 Kandıra T Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’nde olan 30 yıllık tutuklu Songül Bağatır’ın tahliyesi, cezaevinin “iyi halli olmadığı” yönünde hazırladığı rapor gerekçesiyle 6 ay ertelendi.  Kocaeli Kandıra T Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan Songül Bağatır, 1993 yılında Siirt’te gözaltına alınıp, çıkarıldığı Devlet Güvenlik Mahkemesi’nce (DGM) tutuklandı. Bağatır’a  “Devletin birliği ve bütünlüğü bozmak” ve “örgüt üyeliği” iddialarıyla […]

The post 30 yıllık tutuklunun tahliyesi ‘pişman olmadığı’ gerekçesiyle engellendi first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Kandıra T Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’nde olan 30 yıllık tutuklu Songül Bağatır’ın tahliyesi, cezaevinin “iyi halli olmadığı” yönünde hazırladığı rapor gerekçesiyle 6 ay ertelendi. 

Kocaeli Kandıra T Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan Songül Bağatır, 1993 yılında Siirt’te gözaltına alınıp, çıkarıldığı Devlet Güvenlik Mahkemesi’nce (DGM) tutuklandı.

Bağatır’a  “Devletin birliği ve bütünlüğü bozmak” ve “örgüt üyeliği” iddialarıyla müebbet hapis cezası verildi.

Bağatır, sırasıyla Diyarbakır, Urfa, Siirt, Batman Şakran, Alanya, Şırnak, Van, Erzurum, Elazığ, Mersin, Tarsus cezaevlerine gönderildi.

30 yıldır cezaevinde bulunan Bağatır’ın 27 Aralık 2022’de tahliye edilmesi bekleniyordu.

Bağatır’ın tahliyesi, Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu’nun “iyi halli olmadığı” yönünde hazırladığı rapor gerekçesiyle 6 ay ertelendi.

Kızının tahliyesinin engellemesine tepki gösteren baba Ali Bağatır, ‘pişmanlık dayatmasına’ karşın kızının kurula “Otuz yıldır içerdeyim neyin pişmanlığı” diye cevap verdiğini söyledi.

Kızının gözaltına alındığı zaman işkence gördüğünü belirten Bağatır, “İşkence sonrası tutuklandı. Daha sonra birçok cezaevine sürgün edildi. Ömrünü cezaevinde geçiren kızımın tahliye olacağı günü beklerken infazının yakıldığı haberi bize verildi. O kadar büyük sıkıntıdan sonra tam kavuşacağımız gün geldi. Hazırlıkta yaptık lakin tahliye etmediler. İşkencede sınırı tanımıyorlar. Fiziki işkenceye psikolojik işkenceyi de eklemişler. Bunun için her türlü yola başvuruyorlar. Sadece bize değil tüm tutuklulara bu yapılıyor. Yeter artık bu işkence son bulsun. Ailelere ve cezaevinde yapılan bu zulüm son bulsun” dedi.

  30 yıllık tutuklular Orhan Atalay ve Bahattin Keskin tahliye oldu
  30 yıllık tutuklunun infazı yakıldı
  30 yıllık tutukluğun ardından serbest bırakılan Şadiye Manap yeniden tutuklandı
  30 yıl sonra tahliye olan Rojbin Perişan: Vazgeçmediğin sürece umut vardır
HABER MERKEZİ

The post 30 yıllık tutuklunun tahliyesi ‘pişman olmadığı’ gerekçesiyle engellendi first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Cezaevinde şüpheli ölüme dair 5 gardiyana dava https://gazetekarinca.com/cezaevinde-supheli-olume-dair-5-gardiyana-dava/ Tue, 17 Jan 2023 07:24:27 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=238779 Aydın Cezaevi’nde şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren Yılmaz Ekinci’nin ölümüne dair 5 memur hakkında “görevi kötü kullanmak” suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması görüldü. Bir sonraki duruşma 28 Mart’ta. Aydın E Tipi Cezaevi’nde, 13 Ocak 2022 tarihinde intihar ettiği ileri sürülen ancak daha sonra gardiyanlar tarafından yaka paça müşahede odasına götürüldüğüne dair kamera görüntüleri ortaya çıkan […]

The post Cezaevinde şüpheli ölüme dair 5 gardiyana dava first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Aydın Cezaevi’nde şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren Yılmaz Ekinci’nin ölümüne dair 5 memur hakkında “görevi kötü kullanmak” suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması görüldü. Bir sonraki duruşma 28 Mart’ta.

Aydın E Tipi Cezaevi’nde, 13 Ocak 2022 tarihinde intihar ettiği ileri sürülen ancak daha sonra gardiyanlar tarafından yaka paça müşahede odasına götürüldüğüne dair kamera görüntüleri ortaya çıkan 28 yaşındaki Yılmaz Ekinci’nin ölümüne dair iddianame hazırlandı.

İddianamede, Cem A., Mehmet E. D., Mustafa İ., Ömer G. T. ve Taşkın G. adlı gardiyanlara “görevi kötüye kullanmak” suçlaması yöneltildi.

Rapor: Tipik ası değil

İddianamede, Yılmaz Ekinci’nin ölümüyle ilgili cezaevi tarafından hazırlanan rapora yer verildi.

Raporda, Ekinci’nin müşahede odasına götürüldüğü ana dair görüntülere işaret edilerek, “(…) kayıtta Yılmaz Ekinci’nin sol elini bir saniye gibi kısa bir süreliğine açtığı ve sol el avuç içine baktığının görüldüğü, müteveffa Yılmaz Ekinci’nin sol el avuç içinde koyu renkli bir cisim olduğu kanaatine varıldığı, bu cismin resim 28’de gösterilen, müteveffa Yılmaz Ekinci’nin iki eliyle 2-3 defa katladığı ve ayakkabı bağcıklarından bir adedini sol eline saklamak suretiyle müşahede odasına çıktığının tespit edildiği(…)” denildi.

Aydın Adli Tıp tarafından hazırlanan otopsi raporu da iddianamede yer aldı. Ekinci’nin ölümüne dair kimi bilgilere yer verilen raporda, şu ifadelere yer verildi:

Yılmaz Ekinci hakkında, ölüm nedeninin boyun bölgesine bası sonucu mekanik asfiksi (havasızlık) olduğu, boyun bölgesinde saptanan telem izinin ası vakalarında genelde görülen tipik yapıda olmadığı ancak ası eylemine bağlı olmasının mümkün olduğu, durumun adli tahkikat ile aydınlatılmasının yerinde olacağı, yapılan toksikolojik analizler sonucunda herhangi bir madde tespit edilmediği, alınan sürüntü örneğinde yapılan tetkikler sonucunda sperm hücresi görülmediğinin tespit edildiği.

Gardiyanlara uyarı cezası

İddianamede, Cem A., Mustafa İ. ve Taşkın G.’nin Ekinci’nin eline sakladığı iddia edilen ipi görmedikleri, “müdahale” biriminde görevli Mehmet E. D.’nin Ekinci’nin sağ eline bakıp sol eline bakmadığı, müşahede görevlisi Ömer G. T.’nin ise müşahede odası girişinde üst aramasını gerektiği gibi yapmadığı aktarıldı.

Cezaevi idaresinin söz konusu gerekçelerle 5 gardiyan hakkında “kayıtsızlık göstermek veya düzensiz davranmak” suçlamasıyla disiplin soruşturması başlattığı ve uyarı cezası verdiği ifade edildi.

İlk duruşma görüldü

5 gardiyan hakkında açılan davanın ilk duruşması, dün (16 Ocak 2023) Aydın 1’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşmada söz verilen gardiyanlardan Cem A.,  olay günü Aydın A.’nın talimatıyla Yılmaz Ekinci’yi koğuştan aldıklarını belirterek, “Yılmaz Ekinci, C6 koğuşundan çıktığı sırada biz müdahale biriminde görevli arkadaşlar tarafından gerekli üst araması yapıldı. Bu aramada herhangi bir kesici, delici veya ayakkabı ipi bulunmadı. Yılmaz, Aydın A. ile yaptığı görüşmede, koğuşta kalmak istemediğini söylemesi üzerine Aydın A., Yılmaz’ı bir önceki gün koyulan müşahede odasına götürmemizi istedi. Şahsı teslim ettiğimiz sırada burada kendisinin araması yapıldı. Buradaki aramayı Ömer G. kendisi yaptı” şeklinde kendini savundu.

İntihar sorusu

Sanıklardan Mustafa İ., beraat talep etti. Savcının, “Mahkumun intihara meyilli olduğunu biliyor muydunuz” sorusu üzerine Mustafa İ., “Cezaevi kurumu tarafından bize Yılmaz Ekinci isimli şahsın intihara meyilli olduğuna dair bir bilgi verilmedi. Ben kurumda görev yaptığım süre zarfında Yılmaz Ekinci’nin kendisine zarar verme şeklinde bir eylemde bulunup bulunmadığını bilmiyorum” dedi.

Sanıklardan Taşkın G. ise, “kusurunun” olmadığını iddia ederek, beraat ve duruşmalardan vareste tutulmak taleplerinde bulundu.

Yılmaz Ekinci’nin ailesi, sorumlu olan kişiler hakkında şikayetçi olduklarını belirtti.

Sanıkların avukatı, yasak eşyaları müşahede görevlisinin sorumlu olduğunu belirterek, müvekkillerinin suçsuz olduğunu savundu.

Keşif talebi

Ekinci ailesinin avukat İrfan Şafak ise Ekinci’nin darp edilip öldürüldüğüne dair tanıklarının dinlenilmesini talep etti.

Şafak, emanette bulunan ve olayda kullandığı iddia edilen ipin getirilerek, ölümün nasıl gerçekleştiğine dair olay mahallinde keşif talebinde bulundu.

Savcının talepleri

Ardından söz verilen savcı, Aydın E Tipi Cezaevi’ne müzekkere yazılarak, Yılmaz Ekinci’nin intihara meyilli olduğuna dair tutulmuş tutanak ve sanıklara uyarıda bulunulduğuna dair işlem olup olmadığının sorulmasını istedi.

Savcı ayrıca, Ekinci’nin daha önce kendisine zarar verip vermediğinin sorulmasını, daha önce soruşturma yapılarak ayrıca kamu davası açılmasını istedi.

Savcı, Ekinci ailesinin tanık dinleme ve keşif taleplerinin reddedilmesini talep etti.

Taleplere ret

Mahkeme, Yılmaz Ekinci’nin intihara teşebbüs girişiminde bulunup bulunmadığı ve intihara meyilli olduğuna ilişkin bir durum tespitinin yapılıp yapılmadığına dair cezaevine müzekkere yazılmasına, tanık dinleme ve keşif yapılması yönündeki taleplerinin reddine karar verdi.

Bir sonraki duruşma 28 Mart’ta görülecek.

Kaynak: Mezopotamya Ajansı

The post Cezaevinde şüpheli ölüme dair 5 gardiyana dava first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Öcalan’a 3 aylık aile görüş yasağı https://gazetekarinca.com/ocalana-3-aylik-aile-gorus-yasagi/ Thu, 12 Jan 2023 12:34:45 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=238165 Abdullah Öcalan’a 3 aylık aile görüş yasağı verildi. Yasağa ‘disiplin cezası’ gerekçe gösterilirken, Öcalan’ın avukatları AYM’ye başvuracaklarını aktardı. İmralı Yüksek Güvenlik F Tipi Cezaevi’nde tutulan PKK lideri Abdullah Öcalan’dan yaklaşık 2 yıldır haber alınamıyor. Aile ve avukatların Bursa İnfaz Hakimliği ve İmralı Cezaevi Müdürlüğü’ne yaptığı başvurular, ya ‘disiplin cezaları’ gerekçesiyle reddediliyor ya da yanıtsız bırakılıyor. […]

The post Öcalan’a 3 aylık aile görüş yasağı first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Abdullah Öcalan’a 3 aylık aile görüş yasağı verildi. Yasağa ‘disiplin cezası’ gerekçe gösterilirken, Öcalan’ın avukatları AYM’ye başvuracaklarını aktardı.

İmralı Yüksek Güvenlik F Tipi Cezaevi’nde tutulan PKK lideri Abdullah Öcalan’dan yaklaşık 2 yıldır haber alınamıyor.

Aile ve avukatların Bursa İnfaz Hakimliği ve İmralı Cezaevi Müdürlüğü’ne yaptığı başvurular, ya ‘disiplin cezaları’ gerekçesiyle reddediliyor ya da yanıtsız bırakılıyor.

Avukatları ve HDP milletvekillerinin Adalet Bakanlığı ile Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne yaptığı başvurulara da yanıt verilmedi.

Görüş yasakları

İmralı Disiplin Kurulu Başkanlığı, Abdullah Öcalan ve İmralı Cezaevi’ndeki diğer tutuklular Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım hakkında geçtiğimiz yılın mayıs ayında 3 aylık aile görüş yasağı vermişti. Yasak, 15 Eylül 2022’de sona ermişti.

Bunun üzerine Asrın Hukuk Bürosu avukatları, 16 Eylül’de Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na aile görüşünün sağlanması için yeni bir başvuru yapmıştı. Başvuruya herhangi bir yanıt verilmezken, 23 Eylül’de Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ve İmralı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü’ne yeni bir aile görüşü başvurusu yapılmıştı. Bu başvuru da yanıtsız bırakılmıştı.

Avukatlar, daha sonra Bursa İnfaz Hakimliği’ne başvurmuştu. Hakimlik, 5 Ekim’de yapılan başvuruyu reddetmişti.

Hakimlik gerekçesinde, Öcalan ve diğer tutuklular hakkında İmralı Disiplin Kurulu Başkanlığı tarafından 9 Eylül’de 3 aylık disiplin cezasının verildiğini ve bu cezanın 28 Eylül’de kesinleştiğini belirtmişti. Avukatların söz konusu karara karşı yaptıkları itiraz ise dikkate alınmamıştı.

Yeni ‘yasak’ kararı

Mezopotamya Ajansı’ndan Mehmet Aslan’ın haberine göre avukatlar, 9 Eylül’de verilen disiplin cezasının 9 Aralık’ta sona ermesi sonrası 15 ve 23 Aralık 2022 ile 3 Ocak 2023’te hem cezaevi hem de savcılığa 3 ayrı başvuru yaptı. Ancak bu başvurular da sonuçsuz kaldı.

Bursa İnfaz Hakimliği, 4 Ocak’ta Abdullah Öcalan ve diğer tutuklulara 3 aylık yeni bir aile görüş yasağı verildiğini avukatlara bildirdi.

Yasak gerekçesi “disiplin cezası” olarak açıklanırken, cezanın neden verildiği ve ceza tarihine dair herhangi bir bilgi ise paylaşılmadı.

Avukatlar AYM’ye başvuracak

Öcalan’ın müdafiliğini yapan Asrın Hukuk Bürosu’ndan avukatlar, söz konusu karara karşı Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuruda bulunacaklarını söyledi.

HABER MERKEZİ

The post Öcalan’a 3 aylık aile görüş yasağı first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Tutuklu gazetecilere ‘çıplak arama’ya takipsizlik https://gazetekarinca.com/tutuklu-gazetecilere-ciplak-aramaya-takipsizlik/ Mon, 09 Jan 2023 07:27:06 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=237560 Sincan Kadın Cezaevi’nde çıplak aramaya maruz bırakılan kadın gazetecilerin suç duyurusuna, ‘suç unsuru yok’ iddiasıyla takipsizlik verdi. Ankara merkezli yürütülen soruşturma kapsamında 29 Ekim 2022’de tutuklanan ve Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’ne götürülen gazeteciler Diren Yurtsever, Habibe Eren, Berivan Altan, Öznur Değer ve Ceylan Şahinli cezaevi girişinde çıplak aramaya maruz bırakıldı. Gazeteciler, uygulamaya karşı Ankara Batı […]

The post Tutuklu gazetecilere ‘çıplak arama’ya takipsizlik first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Sincan Kadın Cezaevi’nde çıplak aramaya maruz bırakılan kadın gazetecilerin suç duyurusuna, ‘suç unsuru yok’ iddiasıyla takipsizlik verdi.

Ankara merkezli yürütülen soruşturma kapsamında 29 Ekim 2022’de tutuklanan ve Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’ne götürülen gazeteciler Diren Yurtsever, Habibe Eren, Berivan Altan, Öznur Değer ve Ceylan Şahinli cezaevi girişinde çıplak aramaya maruz bırakıldı.

Gazeteciler, uygulamaya karşı Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

Savcılık başvuruya dair 14 Aralık 2023’te, takipsizlik kararı verdi.

‘Suç unsuru yok’

Kararda, “Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmeliğin, Arama, Güvenlik Tatbikatı ve Sayım Yönetmeliği’nin 34’üncü maddesinin 2’nci fıkrasında yer alan (…) yasak madde veya eşya bulunduğuna dair makul ve ciddi emarelerin varlığı ve bunun başka suretle tespiti olanaksız olması durumunda, kurumun en üst amirinin gerekli görmesi halinde, detaylı olarak veya beden çukurlarında usullere uygun yapılabilir” ifadelerine atıfta bulunarak, uygulamanın yönetmeliğe uygun olduğu savunuldu.

Cezaevi kurumu ise savcılığa gazetecilerin eşyaları arasında 4 adet CD bulunduğunu öne sürerek, yasak olabilecek sair eşyalarının tespiti için dışarıdan hiçbir şekilde görülemeyeceği ve görüntü kaydeden bir cihaz bulunmadığı, arama odasında “Kişinin tenine çıplak elle dokunulmadan ve giydirilen önlük üzerinden, utanma duygusunu hiçbir şekilde ihlal etmeyecek şekilde üst aramalarının yapıldığını” ileri sürdü.

Kurum beyanını esas alan savcılık, gazetecilere yapılan uygulamaya dair, “Herhangi bir suç/suç unsuruna rastlanılmadığını” savundu.

Gazeteciler, takipsizlik kararına karşı Ankara Batı Sulh Ceza Hakimliği’ne itirazda bulundu.

HABER MERKEZİ
  Tutuklu gazeteci Şahinli'ye 5 yıl önceki soruşturmadan dava
  Tutuklu gazeteciler için açıklama: 'Cezaya dönüşen bu utanca ortak olmayın'

The post Tutuklu gazetecilere ‘çıplak arama’ya takipsizlik first appeared on Gazete Karınca.

]]>
‘Ağır hasta tutuklular Emin Gurba ve Sıddık Güler tahliye edilsin’ https://gazetekarinca.com/agir-hasta-tutuklular-emin-gurba-ve-siddik-guler-tahliye-edilsin/ Sat, 07 Jan 2023 12:58:19 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=237409 İHD Cezaevi Komisyonları İstanbul ve İzmir’de hasta tutukluların durumuna dikkat çekti. 26 yıldır cezaevinde bulunan ağır hasta tutuklu Emin Gurba’nın ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumda olduğu, 82 yaşındaki  hasta tutuklu Sıddık Güler’in ise konuşmakta dahi zorluk çektiği belirtildi. İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu, hasta tutukluların durumuna dikkat çekmek için her hafta düzenledikleri ‘F Oturumu’nun […]

The post ‘Ağır hasta tutuklular Emin Gurba ve Sıddık Güler tahliye edilsin’ first appeared on Gazete Karınca.

]]>
İHD Cezaevi Komisyonları İstanbul ve İzmir’de hasta tutukluların durumuna dikkat çekti. 26 yıldır cezaevinde bulunan ağır hasta tutuklu Emin Gurba’nın ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumda olduğu, 82 yaşındaki  hasta tutuklu Sıddık Güler’in ise konuşmakta dahi zorluk çektiği belirtildi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu, hasta tutukluların durumuna dikkat çekmek için her hafta düzenledikleri ‘F Oturumu’nun 563’üncüsünü dernek binası önünde gerçekleştirdi.

Bu hafta Ereğli Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutulan ağır hasta tutuklu Emin Gurban’ın sağlık durumu aktarıldı.

Eyleme, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Musa Piroğlu’nun yanı sıra hak savunucuları ve tutuklu yakınları katıldı.

Açıklamayı İHD İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu Başkanı Gülseren Yoleri yaptı. Hasta tutuklu Emin Gurba’nın cezaevinde tek başına hayatını iddiama ettiremediğini, ayakta durmakta zorlandığını, temizlik ve kişisel bakımını tek başına yapamadığını belirtti.

26 yıldır cezaevinde bulunan Gurban’nın 6 Aralık 2022 tarihinde hastaneye sevk edildiğini belirten Yoleri, “Yapılan tetkiklerde; ‘boyundan beyne giden ana damarlarda tıkanıklık olduğu, beyincik bölümünde yüzde 60 oranında hasar oluştuğu tespit edilmiş ve aynı tarihte hastanede nöroloji bölümü tarafından verilen raporla ‘Serebellar Felç Sendromu, Serebrovasküler Sendrom’ teşhisi konulmuştur” ifadelerini kullandı.

Aynı gün hapishaneye gönderildi

Yoleri, Kocaeli Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunurken ani gelişen şiddetli baş ağrısı ve kusma gibi şikayetleri üzerine 2 Aralık 2022 tarihinde Kocaeli Seka Devlet Hastanesine sevk edildiğini fakat aynı gün tekrar cezaevine gönderildiğini belirtti.

Gurban için verilen raporda kendi ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumda olduğu, sürekli ve yakın bakım gerektirmesinden dolayı refakatçiye ihtiyacı olduğunu hatırlatan Yoleri, “Ailesinin refakatçi olma talebi önce reddedilmiş, yoğun çabalar sonucu sonradan izin verilmiş, ancak izin olmasına rağmen refakatçinin hastanın yanına girişine güvenlik tarafından keyfi olarak engel olunmuştur” dedi.

82 yaşındaki Sıddık Güler, 29 yıldır cezaaevinde

İHD İzmir Şubesi, hasta tutukluların durumuna dikkat çekmek için düzenlediği 267’nci eylemini Konak eski Sümerbank’ta gerçekleştirdi.

Eylemde konuşan İHD İzmir Şube Hapishane Komisyonu Sözcüsü Ahmet Çiçek, Menemen R Tipi Kapalı Hapishanesi’nde bulunan 82 yaşındaki Sıddık Güler’in durumunu anlattı.

Hasta tutukluların uğramış oldukları hak ihlalleri salt hastaneye sevk işlemlerinin idare tarafından resen yerine getirilmesi ile çözülemeyeceğini söyleyen Çiçek şunları kaydetti:

Söz konusu genelgede Adli Tıp Kurumu’nun (ATK)  yapısı ve hasta mahpuslar hakkında son karar verici merci olması ile ilgili bir düzenlemeye yer verilmediği gibi ilgili genelgenin 5. maddesinde mahpusların haklarında verilecek olumlu sağlık kurulu ve ATK raporlarına rağmen birçok bürokratik evrakı tamamlamaları, kolluk görevlileri tarafından kendileri ve aile bireyleri ile ilgili bilgileri içeren raporların Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne sunulması beklenmektedir. Bu durum mahpusların hapishanede geçirecekleri süreyi uzatarak sağlık durumlarının ağırlaşmasına yol açabilecektir.

‘Konuşmakta zorluk çekiyor’

1994’te köyünde gözaltına alınan Sıddık Güler’e 36 yıl hapis cezası verildiğini belirten Çiçek şöyle devam etti:

Sıddık Güler; hipertansiyon, kalp ve iltihaplı eklem romatizması hastası olup, ileri derecede unutkanlık ve konuşma güçlüğü yanında özellikle soğuk ve rutubetli ortamlarda artan diz ağrıları, morluklar gibi şikâyetleri nedeniyle yürüyememekte, atak geçirdiği dönemler tekerlekli sandalyeye bağlı kalmaktadır. Bu durumun nedenleri tespit edilememiştir. Ayrıca kalp anjiyosu yapılmıştır. İskenderun’da iken Covid-19 rahatsızlığını da geçirmiştir.

Ailesinin bildirdiğine göre Güler’in uzun süre tek başına kalmasından kaynaklı, artık diyalog kurmakta zorluk yaşadığını aktaran Çiçek şöyle devam etti:

Konuşma sırasında, uzun süre karşısındakinin gözlerine bakarak düşünüyor sonra yanıt veriyor. Ayrıca son süreçte başlayan hızla artan unutkanlığının daha da yoğunlaştığını belirttiler. O kadar ki su içmeyi unuttuğu ve içtiğini sandığı için seruma bağlanmak zorunda kalınmıştır. Görüşe sürekli gelmeyenleri de tanıyamadığını, son görüşmeye gelirken duvarlara tutunarak, zorlukla gelebildiğini de kaydetti. Sıddık Güler, ailesine, havalandırmaya çıktığında, tek başına yürümekte zorluk çektiğini, ayakta duramadığını da aktardı” ifadelerini kullandı.

‘Tek kişilik odada tutuluyor’

Sıddık Güler’in, 2 hafta önce ailesiyle yaptığı görüşmede, safra kesesinde sıkıntı yaşadığını söylediğini dile getiren Çiçek, “Tetkiklerinin devam ettiğini duruma göre safra kesesi ameliyatı yapılabileceğinin kendisine söylendiğini ama tarihin belli olmadığını belirtmiştir. Güler’in, hastalıkları ve yaşı nedeni ile yaşamını tek başına sürdürmesi mümkün olmamasına rağmen, halen hapishanede ve tek kişilik odada tutulmaya devam edilmesi, sağlık ve yaşamına ağır tehdit oluşturmaktadır. Güler, Adalet Bakanı’nın genelgesinde bırakılması gereken kişilerin kıstaslarına tam uymaktadır. Biz insan hakları savunucuları, Sıddık Güler’in durumunu yakından takip etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

HABER MERKEZİ

The post ‘Ağır hasta tutuklular Emin Gurba ve Sıddık Güler tahliye edilsin’ first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Tutuklu gazeteci Şahinli’ye 5 yıl önceki soruşturmadan dava https://gazetekarinca.com/tutuklu-gazeteci-sahinliye-5-yil-onceki-sorusturmadan-dava/ Thu, 05 Jan 2023 08:46:27 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=236962 Tutuklu bulunan Mezopotamya Ajansı muhabiri Ceylan Şahinli hakkında 5 yıl önce başlatılan bir soruşturmadan dava açıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında 29 Ekim 2022’de tutuklanan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Ceylan Şahinli hakkında, 5 yıl sonra dava açıldı. Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan Şahinli, hakkında açılan davayı MA’ya gönderdiği mektupla anlattı. Şahinli, çıkarıldığı […]

The post Tutuklu gazeteci Şahinli’ye 5 yıl önceki soruşturmadan dava first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Tutuklu bulunan Mezopotamya Ajansı muhabiri Ceylan Şahinli hakkında 5 yıl önce başlatılan bir soruşturmadan dava açıldı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında 29 Ekim 2022’de tutuklanan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Ceylan Şahinli hakkında, 5 yıl sonra dava açıldı.

Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan Şahinli, hakkında açılan davayı MA’ya gönderdiği mektupla anlattı.

Şahinli, çıkarıldığı savcılık tarafından avukatı olmadan ifadesinin alındığını söyledi.

Davaya dönüşen soruşturmanın 5 yıl önce açıldığını ve kendisine tebliğ edilmediğini belirten Ceylan, şunları ifade etti:

Israrla avukat istememe rağmen savcının ‘avukata gerek yok’ demesi, gelinen noktayı gösteriyor. Hakim ceza talebinde bulundu, Sibel Tekin için ‘örgüt’ bulmayan yargı, beni PKK üyesi, Birleşik Özgürlük Gücü’nün de (BÖG) propagandacısı ilan etti. 7 Mart’ta davam görülecek, hakime soracağım ‘ne karar verdiniz’ diye. Bu arada dava açılan soruşturma 2017’den kalma. 5 sene boyunca varlığından bile haberim olmayan bir soruşturma ne tesadüfse tutuklanmamın ardından bana tebliğ edildi.

‘Kaloriferler saat 16:00’da kapanıyor’

Şahinli, mektubunda, iki ayı aşkın bir süredir tutuklu bulunduğu Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerine de değindi.

Saat 16.00’dan sonra kaloriferlerin kapatıldığını bildiren Şahinli, temel haklarının kısıtlandığını yazdı.

Şahinli, “sosyal aktiviteye” sadece kendi koğuşlarında bulunan tutuklularla çıkarıldıklarını, diğer koğuşlarda bulunan tutukluların katılmasına izin verilmediğini kaydetti.

Şahinli ayrıca, tutuklu bulundukları dosya kapsamında şimdiye kadar iki kez tutuk incelemesinin yapıldığını, üçüncü tutuk incelemesinde ise, hakimin yüzlerine bakmadan yeniden tutuk devam kararı verdiğini aktardı.

HABER MERKEZİ

The post Tutuklu gazeteci Şahinli’ye 5 yıl önceki soruşturmadan dava first appeared on Gazete Karınca.

]]>
İHD: Ayrımcılık var, yasalar TMK’lı hasta mahpuslara uygulanmıyor https://gazetekarinca.com/ihd-ayrimcilik-var-yasalar-tmkli-hasta-mahpuslara-uygulanmiyor/ Wed, 04 Jan 2023 11:21:01 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=236822 İHD, hasta tutuklulara dair yayımlanan genelgeye ilişkin yaptığı açıklamada, bunun hasta mahpusların yaşadığı problemleri çözme konusunda ilk adım olduğunu belirterek, “TMK’da esaslı değişikliklerin yapılması gerekli. Hasta mahpuslara ayrımcılık yapılmaması konusunda ATK’nın yakından izlenmesi, ATK raporlarına rağmen Cumhurbaşkanı’nın bu yetkisini ayrımsız olarak kullanması gerekir” vurgusunda bulundu. İnsan Hakları Derneği, hasta mahpuslarla ilgili Cumhurbaşkanlığı’nın ‘af’ yetkisini düzenleyen […]

The post İHD: Ayrımcılık var, yasalar TMK’lı hasta mahpuslara uygulanmıyor first appeared on Gazete Karınca.

]]>
İHD, hasta tutuklulara dair yayımlanan genelgeye ilişkin yaptığı açıklamada, bunun hasta mahpusların yaşadığı problemleri çözme konusunda ilk adım olduğunu belirterek, “TMK’da esaslı değişikliklerin yapılması gerekli. Hasta mahpuslara ayrımcılık yapılmaması konusunda ATK’nın yakından izlenmesi, ATK raporlarına rağmen Cumhurbaşkanı’nın bu yetkisini ayrımsız olarak kullanması gerekir” vurgusunda bulundu.

İnsan Hakları Derneği, hasta mahpuslarla ilgili Cumhurbaşkanlığı’nın ‘af’ yetkisini düzenleyen Adalet Bakanlığı genelgesi hakkında bir açıklama paylaştı.

Açıklamada, Türkiye hapishanelerinde Adalet Bakanlığı’nın 1 Aralık 2022 tarihli istatistiklerine göre 336 bin 315 tutuklu ve hükümlü bulunduğu, bu kişilerden 65 yaş ve üstünde olan kişi sayısının 5 bin 513 kişi olduğu bilgisi paylaşıldı.

İHD Merkezi Hapishaneler Komisyonu’nun ise Nisan 2022 tespitlerine göre, Türkiye hapishanelerinde 651’i ağır olmak üzere bin 517 mahpus bulunduğu bilgisine yer verildi.

Derneğin verilerine göre; 2022 yılında hapishanelerde 76 kişinin yaşamını yitirdi ve bunlardan 35’inin ölüm nedeni hastalık.

İHD olarak Bakanlığın bu genelgesini başlangıç olarak olumlu bulduklarını fakat TMK kapsamındaki mahpuslar bakımından bu tarz araştırmaların genellikle ‘sübjektif kanaat içerdiği’ için bu yönü ile genelgenin bu kısmını eleştirdiklerini belirttiler.

TMK kapsamındaki ağır hasta mahpuslara yönelik ayrımcılık

İnfaz kanununun 16. maddesinde yapılan düzenlemeye göre hapishanede kalamayacak düzeyde ağır hastalığı bulunan kişilerin ATK raporu ile tedavileri için infazlarının ertelenebilecek. Ancak İHD, bu düzenlemenin TMK kapsamındaki ağır hasta mahpuslarda uygulanmadığını vurguladı.

Açıklamada kelepçeli muayene dayatmasına da değinildi:

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Ağustos 2022 ayında yaptığı bir açıklamada hasta mahpusların durumu ile kelepçeli muayene konusunda yeni düzenleme yapılacağını belirtmişti. Biz de bunun üzerine kapsamlı bir rapor hazırladık.

‘ATK’nin görüş yazması durumu çıkmaza sokmakta idi’

Genelgede Adli Tıp Kurumu’nun, mahpus hakkında sadece “sürekli hastalık, sakatlık ve kocama” hali bulunup bulunmadığının tespiti istenerek, bu hususta önemli bir adım atıldığı ifade edilen açıklamada şunlar kaydedildi:

Adli Tıp Kurumu genellikle kişinin sürekli bir hastalığı olduğunu belirtip cezaevinde kalıp kalamayacağına dair görüş yazarak süreci çıkmaza sokmakta idi. Genelgenin bu şekilde düzenlenmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz.

Genelgenin 5. maddesinde hakkında rapor verilen mahpus ile ilgili olarak kolluk marifeti ile mahpusun mesleği, şahsi durumu ve aile durumunun araştırılacak olmasının yazılması uygulamada sıkı takip edilmesi gerekmektedir. Çünkü TMK kapsamındaki mahpuslar bakımından bu tarz araştırmalar genellikle sübjektif kanaat içermektedir. Bu yönü ile genelgenin bu kısmını eleştirmekteyiz.

Genelgede tutuklular bakımından da aynı işlemlerin yapılması gerektiği ve bu kişiler ile ilgili bu durumun bir tahliye sebebi olarak belirtilip bu konuda mahallinde karar verilmesinin istenmesinin de önemli olduğunu düşünüyoruz. Çünkü mahkemeler sürekli hastalığına rağmen çok sayıda tutuklu ile ilgili tutuk devam kararı vermektedirler.

‘İnfaz kanununda ve TMK’da esaslı değişikliklerin yapılması gerekli’

Bakanlığın bu genelgesini başlangıç olarak olumlu bulduklarını ifade eden İHD, TMK düzenlemesine işaret ederek şunları vurguladı:

TMK’da esaslı değişikliklerin yapılması gerekmektedir. Hasta mahpuslara ayrımcılık yapılmaması konusunda ATK’nın yakından izlenmesi, ATK raporlarına rağmen Cumhurbaşkanının bu yetkisini ayrımsız olarak kullanması gerektiğini belirtmek isteriz.

Hasta mahpusların uğramış oldukları hak ihlalleri salt hastaneye sevk işlemlerinin idare tarafından resen yerine getirilmesi ile çözülecek kadar basit bir durum değildir. Zira söz konusu genelgede ATK’nın yapısı ve hasta mahpuslar hakkında son karar verici merci olması ile ilgili bir düzenlemeye yer verilmediği gibi ilgili genelgenin 5. Maddesinde mahpusların haklarında verilecek olumlu sağlık kurulu ve ATK raporlarına rağmen birçok bürokratik evrakı tamamlamaları, kolluk görevlileri tarafından kendileri ve aile bireyleri ile ilgili bilgileri içeren raporların Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne sunulması beklenmektedir. Bu durum mahpusların hapishanede geçirecekleri süreyi uzatarak sağlık durumlarının ağırlaşmasına yol açabilecektir.

‘Bu ilk adım’

Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan genelgenin hasta mahpusların yaşadığı problemleri çözme konusunda ilk adım olduğunun altı çizilen açıklamada, kalıcı çözüm için gerekli yasal düzenlemeler yapılmasının ve bu sürecin sivil toplum örgütleri, barolar, tabip odaları, ilgili kişi ve kurumlarla yürütülmesi gerektiğinin altı çizildi.

HABER MERKEZİ

The post İHD: Ayrımcılık var, yasalar TMK’lı hasta mahpuslara uygulanmıyor first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Adalet Bakanlığı’ndan ‘hasta tutuklular’ genelgesi https://gazetekarinca.com/adalet-bakanligindan-hasta-tutuklular-genelgesi/ Tue, 03 Jan 2023 10:07:59 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=236646 Adalet Bakanlığı, hasta tutuklu ve hükümlerinin ‘cezaların hafifletilmesi veya kaldırılmasına’ ilişkin işlemlerin, hükümlülerin talebi olmadan resen de başlatılabileceğini de içeren bir genelge yayımladı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın imzasıyla, “Sürekli Hastalık, Sakatlık ve Kocama Sebebiyle Kişilerin Cezalarının Hafifletilmesi veya Kaldırılması Hakkında İşlemler” başlıklı bir genelge yayımlandı. 8 maddelik genelge, bütün Ceza İşleri Genel Müdürlüğü kurumlarına gönderildi. […]

The post Adalet Bakanlığı’ndan ‘hasta tutuklular’ genelgesi first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Adalet Bakanlığı, hasta tutuklu ve hükümlerinin ‘cezaların hafifletilmesi veya kaldırılmasına’ ilişkin işlemlerin, hükümlülerin talebi olmadan resen de başlatılabileceğini de içeren bir genelge yayımladı.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın imzasıyla, “Sürekli Hastalık, Sakatlık ve Kocama Sebebiyle Kişilerin Cezalarının Hafifletilmesi veya Kaldırılması Hakkında İşlemler” başlıklı bir genelge yayımlandı.

8 maddelik genelge, bütün Ceza İşleri Genel Müdürlüğü kurumlarına gönderildi.

Genelgenin, 1 Ocak 2006 tarih ve 20 sayılı genelgenin güncellenmesine ihtiyaç duyulduğu için hazırlandığı belirtildi.

Genelgede, Cumhurbaşkanı’nın, Anayasa’nın 104’üncü maddesi kapsamında ‘cezaları hafifletme veya kaldırma yetkisine’ ilişkin işlemler, hükümlülerin talebi olmadan resen başlatılacağı kaydedildi.

Genelgede şöyle denildi:

  • Hükümlülerin durumunun sürekli hastalık, sakatlık veya kocama hali olup olmadığının teşhis ve tespiti için tam teşekküllü bir devlet hastanesi sağlık kuruluna sevk edilmesi.
  • Hükümlüye tam teşekküllü devlet hastanesinden sağlık kurulu raporu alındıktan sonra evvelce verilmiş tüm tetkik ve raporlar da talebine eklenerek, hükümlünün durumunun sürekli hastalık, sakatlık veya kocama hali olup olmadığının teşhis ve tespitine ilişkin Adli Tıp Kurumu’ndan bilimsel ve teknik görüş istenilmesi
  • Adli Tıp Kurumu’na görüş için gönderilen evrakın tasdikli birer örneğinin Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaki dosyasında saklanması
  • Hükümlünün, muayenesi istenmedikçe ve muayene için gün alınmadıkça bulunduğu yer ceza infaz kurumundan Adli Tıp Kurumu’nun bulunduğu yer ceza infaz kurumuna sevk edilmemesi,
  • Adli Tıp Kurumu’nun hükümlüde bahsedilen hastalıkları tespit etmesi halinde ilgili evrakın derhal Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne gönderilmesi
  • Adli Tıp Kurumu’nun hükümlüde, “sürekli hastalık, sakatlık ve kocama” hallerinin bulunmadığına dair teşhis ve tespiti durumunda sadece kurumun bu teşhis ve tespitini içeren görüşü ile sağlık kurulu raporunun onaylı bir örneğinin Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne gönderilmesi,
  • Hükümlünün veya kanunu temsilcisinin talebinden vazgeçmesi ya da Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından re’sen başlatılan işlemleri reddetmesi halinde cezaların hafifletilmesi veya kaldırılması işlemlerinin sürdürülebileceği hususunun değerlendirilmesi
  • Hakkında kesinleşmiş bir hüküm bulunmayan tutuklu yönünden cezaların hafifletilmesi veya kaldırılması işlemlerine tevessül olunamayacağından, bu şekilde talebin tahliye işlemi mahiyetinde kabul edilerek gereğinin mahallinde takdir edilmesine karar verilmiştir.

Hasta tutukluların durumu ağırlaşıyor

Geçtiğimiz hafta Bakan Bekir Bozdağ, söz konusu genelge için hazırlık yaptıklarını belirtmiş ve Adli Tıp Kurumu Başkanı’yla hasta tutukluların durumu hakkında konuştuğunu söylemişti.

HDP’li vekil Ömer Faruk Gergerlioğlu, geçtiğimiz hafta Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın hasta tutuklular konusunda yeni düzenleme yapılacağına dair açıklamasını “Günah çıkarma” olarak yorumlamıştı.

Bakanlık böyle bir genelge yayımlarken, İHD verilene göre sayısı bin 600’ü bulan hasta tutukluların durumu gün geçtikçe ağırlaşıyor. Tutukluların avukat ve ailelerinin eylemleri sürerken, cezaevlerinden her gün yeni bir hak ihlali haberi geliyor. O haberlerden bazıları şöyle:

  Ağır hasta tutuklu Devrim Ayık'ın tedavisi engelleniyor
  Yoğun bakımda yatan hasta tutuklu Güven için acil tahliye talebi
  Hasta tutuklu Tahir Gürdal cezası ertelendikten 13 gün sonra yaşamını yitirdi
  Cezaevinde ‘düştüğü’ iddia edilen hasta tutuklu yaşamını yitirdi
  Beyninde 10'un üzerinde tümör olan hasta tutuklunun infazı ertelenmiyor
  Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Meclis'te hasta tutukluların fotoğraflarıyla karşılandı
  Hasta tutuklu Özkan'a yine tahliye yok: 'Bir sonraki duruşmayı göremeyeceğine dair kaygılarımız var'
  Hasta tutuklu Nesip Yapıcı'nın infazı yakıldı
HABER MERKEZİ

The post Adalet Bakanlığı’ndan ‘hasta tutuklular’ genelgesi first appeared on Gazete Karınca.

]]>
ÖHD Marmara cezaevleri ihlalleri raporu: Tedavi hakkı engelleniyor https://gazetekarinca.com/ohd-marmara-cezaevleri-ihlalleri-raporu-tedavi-hakki-engelleniyor/ Fri, 30 Dec 2022 13:05:47 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=236197 ÖHD İstanbul Şubesi, Marmara Bölgesi’ndeki cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin hazırladığı 6 aylık raporu açıkladı. Raporda; çıplak aramaya, kelepçeli muayene dayatmasına ve cezaevlerinde tecridin yayılmasına dikkat çekildi. Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, Marmara Bölgesi’nde bulunan cezaevlerine gerçekleştirdikleri ziyaretler sonucu hazırladıkları ‘6 Aylık Hak İhlalleri Raporu’nu, İstanbul Beyoğlu’nda bulunan dernek binalarında düzenledikleri […]

The post ÖHD Marmara cezaevleri ihlalleri raporu: Tedavi hakkı engelleniyor first appeared on Gazete Karınca.

]]>
ÖHD İstanbul Şubesi, Marmara Bölgesi’ndeki cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin hazırladığı 6 aylık raporu açıkladı. Raporda; çıplak aramaya, kelepçeli muayene dayatmasına ve cezaevlerinde tecridin yayılmasına dikkat çekildi.

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, Marmara Bölgesi’nde bulunan cezaevlerine gerçekleştirdikleri ziyaretler sonucu hazırladıkları ‘6 Aylık Hak İhlalleri Raporu’nu, İstanbul Beyoğlu’nda bulunan dernek binalarında düzenledikleri basın toplantısı ile açıkladı.

Komisyon üyelerinin katıldığı toplantı salonuna ‘Tecrit insanlık suçudur’ pankartı asıldı. Raporu, Hapishane Komisyonu Eş Sözcüsü Avukat Vedat Ece okudu.

Komisyon, Temmuz-Ağustos-Eylül-Ekim-Kasım ve Aralık aylarında Marmara Bölgesi’nde bulunan Bakırköy Kadın Cezaevi, Edirne F Tipi Cezaevi, Marmara 1, 2, 5 ve 7 No’lu Kapalı Cezaevi, Maltepe 1 No’lu L Tipi Cezaevi, Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Cezaevi, Tekirdağ 2 No’lu T Tipi Cezaevi, Düzce T Tipi Kapalı Cezaevi, Gebze Kadın Kapalı Cezaevi, Kandıra 1 No’lu F Tipi Cezaevi, Ümraniye T Tipi Cezaevi, Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Cezaevi, Bolu F Tipi Kapalı Cezaevi ve Metris 2 No’lu R Tipi Cezaevleri’ni ziyaret ederek, buralarda yaşanan hak ihlallerine raporlarında yer verdi.

Raporda öne çıkan başlıklar şöyle:

Çıplak arama dayatması

Marmara Bölgesi’ndeki birçok cezaevinde tutsaklara çıplak arama dayatması yapıldığı vurgulanan raporda, özellikle Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde yeni sevk edilen tutsaklara çıplak arama dayatıldığı belirtildi.

Raporda, yine oda aramaları sırasında gardiyanların uzun coplarla 15-20 kişilik gruplar halinde odalara girdikleri bilgisine yer verildi. 6 ay boyunca devam eden bu koğuş aramalarında tutsakların koğuştan çıkartılarak kontrolsüz bir şekilde arama yapıldığı ifade edildi. Raporda; defter, fotoğraf, şişme mont gibi eşyalara da el konulduğu ve alınan eşyaların da tutsaklara geri verilmediği kaydedildi.

Edirne F Tipi ve Marmara 2 No’lu Cezaevleri’nde de yine 6 ay boyunca çıplak arama dayatmasının sürdüğü bilgisinin yer aldığı raporda, Marmara 2  ve 7 No’lu Kapalı Cezaevi’nde aramalar sırasında tutsaklara ait eşyaların dağıtıldığı ve tutsakların gardiyanlar tarafından provokatif hakaret ve söylemlere maruz kaldığı ifade edildi.

Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde de avukatlarla yapılan görüşmelerde tutsaklara, cezaevlerine sevkler sırasında çıplak aramanın yapıldığı, hapishaneye sevk olan İsmail Çevik isimli tutsağa çıplak aramanın uygulandığı ve çıplak aramayı kabul etmeyen tutsakların darp edildiği, buna ilişkin de Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu bilgisi aktarıldı.

Tutsaklar tehdit ediliyor

Düzce T Tipi Cezaevi’nde de yapılan baskınlarda temizlik malzemelerine el konulduğu belirtilen raporda, buradaki tutsaklar gardiyanlar tarafından, “Yetki benim elimde olsa bunlara neler yaparım” şeklinde tehdit edildiği kaydedildi.

Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nde ise Adalet Bakanlığı tarafından gönderilen talimatla oda aramalarının saatlerce jandarma tarafından yapıldığı bilgisi yer aldı.

Raporda ayrıca Kandıra 1 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutsaklara dönük yoğun bir psikolojik şiddet olduğu ve İsmail Çabuk ile Tarık Kar isimli tutsakların tehdit edildiği bilgisi verildi.

Kelepçeli muayene dayatılıyor

Marmara’da bulunan birçok cezaevinde kelepçeli muayenenin dayatıldığına da dikkat çekilen raporda, aynı zamanda hastaneye götürülüp getirilme sırasında tutsakların saatlerce kelepçeli bekletildiği, yine cezaevlerinde tutsakların hastaneye gitmesinin de çeşitli sebeplerle engellendiği ifade edildi.

İmralı’ya da dikkat çekildi

Raporda, İmralı Cezaevi’nde Abdullah Öcalan’ın yaklaşık 2 yıldır ailesi ve avukatları ile görüştürülmemesine dikkat çekilerek, bu tecrit uygulamasının birçok cezaevinde devreye sokulduğu belirtildi. İmralı Cezaevi’nde bulunan Abdullah Öcalan, Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım, Veysi Aktaş’ın avukat görüşlerinin çeşitli bahanelerle engellendiği, 21 aydır da haber alınamadığı ve iletişimsizliğin devam ettiği ifade edildi.

Tecrit cezaevlerine yayıldı

Raporda, Marmara Bölgesi’ndeki tüm cezaevlerinde de tutsakların sohbet, spor, kültürel aktivitelerinin engellendiği ve kimi tutsakların tekli hücrede tutulduğuna yer verildi.

Yine Marmara Bölgesi’nde bulunan cezaevlerinde aile ve arkadaş görüşleri çeşitli bahanelerle verilen disiplin cezalarıyla engellendiği, bu engellemelerin de 3 ya da 6 aylık verilen disiplin cezalarıyla uzatılabildiği bilgisi verildi.

Aynı zamanda Marmara Bölgesi’nde bulunan cezaevlerinde tutsakların mektup yoluyla dış dünyayla iletişim kurmaları ve kamuoyuyla sorunlarını, sıkıntılarını ve görüşlerini paylaşmasının da engellendiği aktarıldı.

Kitap, dergi ve gazete yasağı

Raporda, birçok cezaevinde olduğu gibi Marmara Bölgesi’nde bulunan cezaevlerinde de kitap ve gazete sınırlamaları olduğu, bazı cezaevlerinde hakkında toplatma kararı dahi bulunmayan bazı kitaplar ile Evrensel, Birgün, Yeni Yaşam, Umut, Atılım, Yeni Demokrasi vb. muhalif gazetelerin tutsakların tüm taleplerine rağmen hiçbir şekilde cezaevlerine alınmadığı, tutsakların yakınları tarafından getirilen kitaplar hiçbir gerekçe gösterilmeden verilmediği belirtildi.

50’den fazla tutsak yaşamını yitirdi

Cezaevindeki hasta tutsakların “Cezaevinde kalabilir” raporlarıyla tahliye edilmeyerek yaşam haklarının tehlikeye atıldığına dikkat çekilen raporda, bazı tutsakların cezaevinde, bazılarının ise çıktıktan hemen sonra yaşamını yitirdiğini ifade edildi.

Son 1 yılda basına yansıyan, insan hakları örgütlerinin yaptıkları açıklamalara göre hapishanelerde 50’den fazla tutsağın hayatını kaybettiği bilgisi de paylaşıldı.

‘Suç ayırt etmeksizin infaz erteleme uygulanmalı’

Rapor detayları paylaşıldıktan sonra konuşma yapan Vedat Ece, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın katıldığı bir televizyon programında hasta tutsaklar için bir düzenlemeye gittiklerine dair yaptığı açıklamayı hatırlatarak, “Şu anda Türkiye hapishanelerinde Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından tespit edilen, 600’den fazla ‘cezaevinde kalmaz’ raporu olan  hasta mahpus var. Adalet Bakanlığı sözlerinde samimi ise kişilik, suç tipi ayırt etmeksizin bütün mahpuslar açısından eşit bir infaz rejimi ve infaz erteleme uygulanmalıdır. Her mahpusun yaşamı kıymetlidir” ifadelerini kullandı.

HABER MERKEZİ

The post ÖHD Marmara cezaevleri ihlalleri raporu: Tedavi hakkı engelleniyor first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Manap için soru önergesi: Roman yazmak hangi suç kapsamına girer? https://gazetekarinca.com/manap-icin-soru-onergesi-roman-yazmak-hangi-suc-kapsamina-girer/ Fri, 30 Dec 2022 10:11:19 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=236168 30 yıllık tutukluluğun ardından Gebze Cezaevi’nden tahliye edilip, cezaevinden çıkmadan gözaltına alınan ve ardından tekrar tutuklanan Şadiye Manap’a yöneltilen soruları HDP’li Pero Dündar, Bekir Bozdağ’a sordu. Urfa’da 1992’de gözaltına alınmasının ardından Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde (DGM) yargılanıp müebbet hapis cezası verilen Şadiye Manap, 30 yıllık tutsaklıktan sonra 1 Aralık 2022 tarihinde Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nden […]

The post Manap için soru önergesi: Roman yazmak hangi suç kapsamına girer? first appeared on Gazete Karınca.

]]>
30 yıllık tutukluluğun ardından Gebze Cezaevi’nden tahliye edilip, cezaevinden çıkmadan gözaltına alınan ve ardından tekrar tutuklanan Şadiye Manap’a yöneltilen soruları HDP’li Pero Dündar, Bekir Bozdağ’a sordu.

Urfa’da 1992’de gözaltına alınmasının ardından Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde (DGM) yargılanıp müebbet hapis cezası verilen Şadiye Manap, 30 yıllık tutsaklıktan sonra 1 Aralık 2022 tarihinde Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nden tahliye edilecekti.

Ancak tahliye edileceği gün cezaevinden çıkmadan, hakkında 2020 yılında başlatılan farklı bir soruşturma kapsamında gözaltına alınmıştı.

Manap, 4 gün gözaltında kaldıktan sonra tekrar tutuklanmıştı.

Gizlilik kararı konulan dosya kapsamındaki ifadesinde Manap’a yöneltilen ve tutuklanma gerekçesi yapılan soruları ise Halkların Demokratik Parstisi (HDP) Mardin Milletvekili Pero Dündar paylaştı.

Pero Dündar

Dündar, Manap’a ziyaretçisiyle yaptığı görüşmelerde kullandığı üslubun ‘üstenci’ bulunup bunun da örgütsel hiyerarşiye yorulmuş olduğu, Mektup Okuma Birimleri tarafından ‘görülmüştür’ ibaresiyle geçen mektupların ve savcılıktan kendisine teslim edilen evrakların delil olarak değerlendirilmiş olduğu bilgilerini paylaştı.

Ayrıca Dündar’ın paylaştığı bilgiler arasında tutukluya yöneltilen en dikkat çeken sorulardan biri; “Neden roman yazıyorsun?” oldu.

Konuya dair Milletvekili Dündar, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a, Anayasa’nın 98’inci, İçtüzüğün 96’ıncı ve 99’uncu maddeleri gereğince yazılı cevaplaması ricasıyla soru önergesi verdi.

Dündar, son 3 aylık sürede en az 150 tutuklunun tahliyesinin İdare ve Gözlem Kurulları tarafından ‘iyi hal’ tanımına uymadığı ve ‘pişmanlık dayatmasını’ kabul etmediği gibi gerekçelerle engellendiğini ifade ettiği soru önergesinde şunları belirtti:

30 yıldır çeşitli cezaevlerinde kalan Şadiye Manap isimli tutuklu, 1 Aralık 2022 tarihinde Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nden tahliye olması gerekirken daha cezaevi kampüsünden çıkmadan 2020 yılında hakkında açılan bir soruşturma kapsamında ifadesine başvurulacağı gerekçesiyle gözaltına alınmış ve 4 gün gözaltında kaldıktan sonra tekrar tutuklanmıştır. Gizlilik kararı konulan dosya kapsamındaki ifadesinde Manap’a yöneltilen ve tutuklanma gerekçesi yapılan sorular ise yaşanan hukuksuzluğun vahametini gözler önüne sermektedir.

‘Roman yazmak hangi suç kapsamına girer’

Dündar bu bağlamda şu soruların cevaplanmasını talep etti:

  1. Kullanılan üslubun ‘üstenci’ şeklinde yorumlanması ve bunun da örgütsel hiyerarşide yer almaya delil sayılmasının hukuki gerekçesi nedir?
  2. ‘Görülmüştür’ ibareli mektuplarla savcılık tarafından teslim edilen evrakların delil statüsünde değerlendirilmesinin gerekçesi nedir?
  3. 2020 tarihli soruşturma bir soruşturma için Manap’ın ifadesine cezaevinde bulunduğu süre zarfında başvurmayıp tahliye olacağı günün tercih edilmesinin nedeni nedir?
  4. Roman/kitap yazmak hangi suç kapsamına girmektedir?
  5. Tutukluların ‘umut hakkının’ gasp edilmesinin gerekçesi nedir?
HABER MERKEZİ
  Şadiye Manap'ın avukatı: 'Umut etme' hakkı ihlal edildi

The post Manap için soru önergesi: Roman yazmak hangi suç kapsamına girer? first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Bozdağ’ın hasta tutuklu açıklamasına tepkiler sürüyor: ‘Günah çıkarmayın’ https://gazetekarinca.com/bozdagin-hasta-tutuklu-aciklamasina-tepkiler-suruyor-gunah-cikarmayin/ Mon, 26 Dec 2022 13:29:06 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=234955 HDP’li vekil Ömer Faruk Gergerlioğlu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın hasta tutuklular konusunda yeni düzenleme yapılacağına dair açıklamasını “Günah çıkarma” olarak yorumladı. İHD Merkez Hapishaneler Komisyonu Eş Sözcüsü Nuray Çevirmen ise, “Adli Tıp Kurumu hasta tutuklular için tek karar verici mercii olmaktan çıkarılmalı” dedi. Hasta tutukluların durumu gündemin en temel konularından biri. Adalet Nöbetleri ile hasta […]

The post Bozdağ’ın hasta tutuklu açıklamasına tepkiler sürüyor: ‘Günah çıkarmayın’ first appeared on Gazete Karınca.

]]>
HDP’li vekil Ömer Faruk Gergerlioğlu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın hasta tutuklular konusunda yeni düzenleme yapılacağına dair açıklamasını “Günah çıkarma” olarak yorumladı. İHD Merkez Hapishaneler Komisyonu Eş Sözcüsü Nuray Çevirmen ise, “Adli Tıp Kurumu hasta tutuklular için tek karar verici mercii olmaktan çıkarılmalı” dedi.

Hasta tutukluların durumu gündemin en temel konularından biri. Adalet Nöbetleri ile hasta tutukluların durumuna sürekli dikkat çekilirken, pazar günü konuyla ilgili Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da açıklama yapmıştı.

Adalet Bakanı Bozdağ, emekli korgeneral Vural Avar’ın cezaevinde hayatını kaybetmesi ilgili eleştirilere yanıt verirken, cezaevlerindeki hasta tutuklular konusunda yeni düzenleme yapılacağını açıklamıştı.

Bozdağ, “Adli Tıpla ilgili bizim bir iç genelgemiz var. O genelgeyi çalıştırıyorum. Önümüzdeki günlerde bu genelgeyi yürürlüğe koyacağı” demişti.

Ömer Faruk Gergerlioğlu

Bozdağ’ın konuyla ilgili açıklamalarına tepki gösterenlerden biri de hasta mahpusların durumunu yakından takip eden Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu.

Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin zulüm boyutuna ulaştığını söyleyen Gergerlioğu, “Dev bir rezalet var ortada, Bakan kalkmış hiç de yüzü kızarmadan günah çıkarıyor” dedi.

“Zulüm Bakanı’nın günah çıkarma işlemi kabul edilemez”

Gazete Karınca’ya konuşan Gergerlioğlu, şöyle devam etti:

En son 85 yaşında hasta mahpus Vural Avar öldü ve büyük bir zulümle öldü. Adalet Bakanı da çıkmış kendini bilmez bir halde günah çıkarıyor. Artık kendisine Adalet bakanı değil, Zulüm Bakanı diyorum. Bu bir günah çıkarma işlemidir ve kabul edilemez. Binlerce hasta mahpus içeride yattı, umurunda olmadı. Yıllardır bu konuda kendisine gereken önlemlerin alınmadığını, hastanelerde mahpusların sağlık hakkına kavuşamadığını, ceza verildiğini, infaz erteleme işlemlerinde çok gecikmeler olduğunu söyledik. O zaman neredeydiniz? Cezaevlerini yakından takip eden birisi olarak boşuna mı konuşuyorduk? Şimdi paçası tutuşmuş bir skandal, yeni bir vaka var.

‘Yasaya dair henüz elimize geçen bir şey yok’

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın, “Adli Tıp ile ilgili bizim bir iç genelgemiz var. Önümüzdeki günlerde bu genelgeyi yürürlüğe koyacağız” açıklamasına ilişkin de Gergerlioğlu, şunları ifade etti:

Ağustos ayında bir açıklama yapmıştı. Ekim ayında meclis açıldığı gibi hasta mahpuslar için bir yasa getireceğiz demişti. Bugün 26 Aralık. Yasaya dair herhangi bir şey yok elimizde. Hiç yüzü kızarmıyor mu? Ekim ayında bu yasa çıksaydı 85 yaşındaki adam bu cezayı görmez, daha öncesinde çıksa binlerce hasta tutuklu bu zulüm ve hak ihlalleri ile karşı karşıya kalmazdı.

‘Adli Tıp Kurumu tek karar verici mercii olmaktan çıkarılmalı’

Nuray Çevirmen

İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkez Hapishaneler Komisyonu Eş Sözcüsü Nuray Çevirmen de hasta tutukluların serbest bırakılmamasıyla ilgili şunları belirtti:

Mahpusların Adli Tıp Kurumu’na gidip gelmeleri eziyet hali almış durumda. Üniversite hastaneleri ve tam teşekküllü hastane raporları da geçerli olmalıdır. Hapishanede kalamaz durumda olmasına rağmen ağır engellilik durumu, sürekli hastalık durumu ve ilerlemiş yaşta olan mahpusların zaten pek çok sağlık problemleri var. Ancak onlara rağmen hapishanede kalabilir şeklinde ne akla ne de vicdana sığan raporlar düzenliyor. Her zaman dile getirdiğimiz gibi Üniversite hastaneleri tek karar mercii olmaktan çıkıp, tam teşekküllü hastane ve Üniversite Hastaneleri’nin raporları da geçerli olmalıdır.

‘Mahpusu, insan olmanın dışına iten bir uygulamalar söz konusu’

Çevirmen cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine de şu şekilde dikkat çekti:

Geçen her zaman hasta mahpus ve ailelerinin aleyhlerine işleyen bir durum. Sürekli yasa ile açıklamalar yapılması umut kırıcı bir durum. Kelepçeli muayene sorunları var, mahpuslar bir rapor için defalarca sürüncemede kalıyor. Kendi yaşamsal ihtiyaçlarını giderme noktasında ağır ve ciddi sıkıntılar var. Mehmet Emin Özkan’a dışarıdan bakan bir göz bile hapishanede kalamayacağını bilebilir. Ancak buna göz yumulup bu uygulamalar devam ettiriliyor. Ölümler yaşanıyor ve bu şekilde devam ederse de ne yazık ki ölüm haberleri almaya devam edeceğiz.

Cezaevlerindeki hasta tutukluların durumu

Adalet Bakanlığı Ceza Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü’nün yayınladığı verilere göre; 1 Aralık 2022 itibariyle 286 bin 797 kapasiteli ceza infaz kurumlarında 336 bin 315 kişi tutuluyor. Bu verilere göre, cezaevlerinde 49 bin 515 tutuklu kapasite fazlası olarak bulunuyor.

İHD verilerine göre de; söz konusu koşullarda hasta tutuklu sayısı bin 600’lere yükseldi. Cezaevlerinde bir yıl içinde 76 tutuklu, birçok tutuklu da tahliye edilmesinin ardından yaşamını yitirdi.

The post Bozdağ’ın hasta tutuklu açıklamasına tepkiler sürüyor: ‘Günah çıkarmayın’ first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Adalet Bakanı Bozdağ: ATK Başkanı ile hasta tutukluların durumunu görüştüm https://gazetekarinca.com/adalet-bakani-bozdag-atk-baskani-ile-hasta-tutuklularin-durumunu-gorustum/ Sun, 25 Dec 2022 13:25:37 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=234800 Adli Tıp Kurumu Başkanı’yla hasta tutukluların durumu hakkında konuştuğunu söyleyen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Adli Tıpla ilgili bizim bir iç genelgemiz var. Önümüzdeki günlerde bu genelgeyi yürürlüğe koyacağız” dedi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, cezaevlerindeki hasta tutuklular konusunda yeni düzenleme sinyali verdi. Kanal 7 canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Bozdağ, Adli Tıp Kurumu Başkanı’na hasta […]

The post Adalet Bakanı Bozdağ: ATK Başkanı ile hasta tutukluların durumunu görüştüm first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Adli Tıp Kurumu Başkanı’yla hasta tutukluların durumu hakkında konuştuğunu söyleyen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Adli Tıpla ilgili bizim bir iç genelgemiz var. Önümüzdeki günlerde bu genelgeyi yürürlüğe koyacağız” dedi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, cezaevlerindeki hasta tutuklular konusunda yeni düzenleme sinyali verdi. Kanal 7 canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Bozdağ, Adli Tıp Kurumu Başkanı’na hasta mahpuslarla ilgili uyarıda bulunduğunu söyledi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın özel af yetkisinin artırılmasına dair mesaj verdi.

Bozdağ, “Adli Tıpla ilgili bizim bir iç genelgemiz var. O genelgeyi çalıştırıyorum. Önümüzdeki günlerde bu genelgeyi yürürlüğe koyacağız. Çünkü adeta Adli Tıp, Cumhurbaşkanımızın özel af yetkisini kendi neredeyse kullanan bir uygulaması var. Hasta hükümlüler, tutuklularla ilgili insani bir hassasiyeti vatandaşlarımız gösteriyor. Ben hepsine katılıyorum. Bizim burada insani hassasiyeti üst düzeyde tutmamız lazım” dedi. Bozdağ şöyle devam etti:

‘Hasta tutuklularla ilgili hassasiyete ihtiyaç var’

Bundan istifade eden içeride bulunan hükümlülerden insanlar oldu. Ama istifade etmeyen de pek çok insan oldu. İstifade edememelerin sebebi, Adli Tıp Kurumunun bu konuda verdiği raporlardır. Adli Tıp Kurumu gidiyor, inceliyor, değerlendiriyor ve bu konularda ‘Tek başına hayatını devam ettirebilir. Yahut da işte şöyle bir sağlık tesisinde olursa bu mümkündür’ diye raporlar veriyor.

Bu konuda takdir Adli Tıp Kurumunun vereceği raporla ortaya çıkıyor. Adli Tıp Kurumu rapor vermediği takdirde cezaevi yönetiminin ve infaz savcısının yapabileceği hiçbir şey yok.

Adli Tıp Kurumu Başkanımızı çağırdım, konuştum, Vural Avar’dan bağımsız. Bütün hasta tutuklu ve hükümlülerle ilgili. Dedim ki, ‘Bakın burada insani bir durum var. Hasta insanlar var. Bunlarla ilgili Adli Tıp Kurumunun değerlendirmelerini bu insani durumu da gözeterek yapmasında fayda var. Ve kamuoyu buradan çok rahatsız.’ Adli Tıp Kurumunun ilgili ihtisas dairesi başkanını da çağırdım, onunla da konuştum. Dedim ki, ‘Bu konu çok önemli konular bunlar. İnsanlar hasta ve bunlara ilişkin konularda bir hassasiyete ihtiyaç var.’ Ben hassasiyet gösterilmesini ve takdir haklarının bu noktada eğer bir takdir hakkı varsa pozitif şekilde hasta hükümler lehine kullanılması gerektiğini hep söyledim. Baktım olmuyor, olmadı da.

‘Bu hafta içi genelgeyi yayınlayacağız’

104’ün kapsamındaki özel af yetkisi Anayasa cumhurbaşkanına bırakmış. Takdir ona ait. Ama ne diyor? Sürekli hastalık, engellilik ve kocamışlık hali. Adli Tıp’ın yapması gereken şey sürekli hastalık, kocamışlık ya da engellilik hallerinden biri ya da birkaçı var mı? Bunun teşhis ve tespitini içeren bir rapor vermesi icap eder. Ama öyle yapmıyor Adli Tıp. 104. madde kapsamına girer girmez diye rapor veriyor. 104. madde ilgili fıkrasında sürekli hastalık, sakatlık ve engellilik nedeniyle hükümlerin cezasını azaltmak ya da tamamen kaldırmak. Yani özel af dediğimiz bir af yetkisini cumhurbaşkanına tanıyor.

Ama maalesef Adli Tıp bu konuda raporlamalarda farklı sonuçlar çıkıyor. Bu hafta da inşallah iç genelgeyi de yayınlayacağız. Adli Tıp Kurumunu kanunundaki yetki sınırına çekiyor bu. Tabii bu gene Adli Tıp Kurumunun takdiri.

‘Takdir yetkisi hasta lehine kullanılsın’

Diyelim içeride kanser tedavisi gören birisi var. Kanser tedavisinde moralin motivasyonun ne kadar önemli olduğunu bilen birisiyim ben. Böyle bir hasta 4. evre kanser tedavisi görüyor ve Adli Tıp Kurumundan rapor geliyor. ‘Bu tek başına hayatını devam ettirebilir. Veyahut da şöyle olur, böyle olur’ diye gelince benim içim sızlıyor. Ben bundan rahatsızım. Kendi kendini hayatını idame ettiremeyecek insanlar var.

Örneğin pantolonunu çıkarıp giymekte zorlanan insanlar var. Ama ‘İçeride kalabilir’ diye raporlar geliyor. Ben de çağırıp soruyorum; ‘Ya bu adam nasıl içeride kalacak? Pantolonlu çıkarıp giyemiyor.’ Bilmelerini isterim ki aziz vatandaşlarımızın kendilerinin bize ilettiği, yönettiği eleştirilerin hepsinin bu işin muhataplarına biz iletiyoruz. Ama rapor çıkmayınca savcının yapacağı bir şey yok. Cezaevi idaresinin yapacağı bir şey yok. Raporu verenler de ‘Tıbbın kuralları bunu gerektiriyor’ diyor. ‘Biz kuralla bağlıyız’ diyor. ‘Tıbbın kurallarına göre bu böyle’ diyor.

Onları dinleyince de onlara da bir şey diyemiyorum. Ama ben bütün bunlara rağmen ‘Siz gene de takdir hakkınızı hasta lehine kullanmakta eğer böyle bir takdire kalıyorsa siz ortada kaldığınız her yerde bunu hastalar lehine kullanmakta fayda olduğunu’ da kendilerine açık açık söyledim. Buradan da Türk milletinin huzurunda söylüyorum.

HABER MERKEZİ

The post Adalet Bakanı Bozdağ: ATK Başkanı ile hasta tutukluların durumunu görüştüm first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Tuncel ve Kışanak’ın davası: ‘Siyasallaşmış yargı kıskacı altındayız’ https://gazetekarinca.com/tuncel-ve-kisanakin-davasi-siyasallasmis-yargi-kiskaci-altindayiz/ Fri, 16 Dec 2022 09:43:43 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=233630 Yargılandığı duruşmada konuşan DBP eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, “Yargının çoğu AKP’nin militanlığını yapıyor. Cesaretli adım atmak gerekiyor” derken, Gültan Kışanak ise “Siyasallaşmış yargı kıskacı altındaki bir ülkede yaşıyoruz” ifadelerini kullandı. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eski Eşbaşkanı Gültan Kışanak hakkında ‘örgüt propagandası yapmak’ iddiasıyla […]

The post Tuncel ve Kışanak’ın davası: ‘Siyasallaşmış yargı kıskacı altındayız’ first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Yargılandığı duruşmada konuşan DBP eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, “Yargının çoğu AKP’nin militanlığını yapıyor. Cesaretli adım atmak gerekiyor” derken, Gültan Kışanak ise “Siyasallaşmış yargı kıskacı altındaki bir ülkede yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eski Eşbaşkanı Gültan Kışanak hakkında ‘örgüt propagandası yapmak’ iddiasıyla tefrik edilen davanın 3’üncü duruşması Malatya 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.

“Örgüt üyeliği” ve “örgüt yöneticiliği” iddiaları ile açılan dosya, Kobani davası ile birleştirilmişti.

Kobani dava dosyası kapsamında tutuklu bulunan Sebahat Tuncel, duruşmaya Sincan Kapalı Cezaevi’nden; Gültan Kışanak ise tutuklu bulunduğu Kandıra F Tipi Cezaevi’nden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.

Sebahat Tuncel’in anne ve babası ile Halkların Demokratik Partisi (HDP) Malatya yöneticileri de duruşmaya katıldı.

İddia makamı, dosyada yer alan suçlama konularının ‘örgüt üyeliği’ kapsamında olduğunu ve bunun için daha önce ayrılarak Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmanın esas hakkındaki mütalaasının beklenmesini talep etti.

Ardından konuşan DBP eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, yargılamanın siyasi olduğunu belirterek şunları ifade etti:

Türkiye’deki atmosfer tek adam rejimini olgunlaştırıyor. Yargı da aldığı kararla bu tek adam rejimini pekiştiriyor. Son olarak Ekrem İmamoğlu’nun davasında verilen kararda bunu bir kez daha gördük. İmamoğlu’nun kullandığı sözcük herhangi bir cezai durum gerektirmezken birilerinin onu kendine rakip görmesi ve bunun için önünü kapatmak adına böyle bir karar çıktı. Aynı şeyi şu an Türkiye’nin gündeminde olan 6 yaşındaki bir kız çocuğunun durumunda da gördük. 2 yıl boyunca herhangi bir yargılama yapmadılar. Olay kamuoyuna yansıyınca, yargı iktidarın talimatıyla tutuklama kararı verdi.

‘Kürtler, yurttaşlıktan çıkarılmış gibi bir muamele var’

Tuncel, “Söz konusu Kürtler olunca bu hukuksuzluklar daha da artıyor. Kürtler, yurttaşlıktan çıkarılmış gibi bir muamele ile karşı karşıyadır. Yapılan yargılamalar da bunun göstergesidir. Anayasal hakları Kürtler kullanınca suç sayılıyor ama AKP kullanınca hak sayılıyor” diye konuştu.

Tutuklu siyasetçi, “Yargının çoğu AKP’nin militanlığını yapıyor. Bir adım atarken iktidarın değişmesini beklemek doğru değil. Cesaretli adım atmak gerekiyor. Ben halkımızın demokratik ve özgürlük mücadelesini her yerde sürdüreceğim” diye belirtti.

‘Siyasallaşmış yargı kıskacı’

DBB eski Eşbaşkanı Gültan Kışanak ise, Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde mükerrer yargılamalarının devam ettiğini hatırlatarak, “Suçun kanıtını sunmak zorunda olan savcılar, bizim suçsuzluğumuzu ispat etmemizi bekliyorlar. Siyasallaşmış yargı kıskacı altındaki bir ülkede yaşıyoruz. Bir ülke, ancak bu kadar siyasallaştırılabilir. Siyasi iktidar bizi yargı üzerinden yargılıyor” dedi.

Mahkeme heyeti, Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılamanın beklenmesine karar vererek duruşmayı 31 Mart’a erteledi.

HABER MERKEZİ

The post Tuncel ve Kışanak’ın davası: ‘Siyasallaşmış yargı kıskacı altındayız’ first appeared on Gazete Karınca.

]]>
30 yıllık tutuklular Orhan Atalay ve Bahattin Keskin tahliye oldu https://gazetekarinca.com/30-yillik-tutuklu-atalay-tahliye-oldu/ Thu, 15 Dec 2022 19:36:53 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=233580 30 yıllık tutuklular Orhan Atalay ve Bahattin Keskin tahliye oldu. 30 yıl önce tutuklanan Orhan Atalay, tahliye edildi. Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nden tahliye olan Atalay’ı, Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi’nden (DBP) siyasetçiler karşıladı. Tutuklu Bahattin Keskin de 30 yıllın ardından özgürlüğüne kavuştu. 1992’de gözaltına alınıp tutuklanan Keskin’e 36 yıl hapis cezası verilmişti. […]

The post 30 yıllık tutuklular Orhan Atalay ve Bahattin Keskin tahliye oldu first appeared on Gazete Karınca.

]]>
30 yıllık tutuklular Orhan Atalay ve Bahattin Keskin tahliye oldu.

30 yıl önce tutuklanan Orhan Atalay, tahliye edildi. Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nden tahliye olan Atalay’ı, Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi’nden (DBP) siyasetçiler karşıladı.

Tutuklu Bahattin Keskin de 30 yıllın ardından özgürlüğüne kavuştu. 1992’de gözaltına alınıp tutuklanan Keskin’e 36 yıl hapis cezası verilmişti. Keskin, infazın yatarı olan 30 yılı yattıktan sonra bulunduğu Elazığ 2 Nolu Cezaevi’nden bugün tahliye oldu.

HABER MERKEZİ

The post 30 yıllık tutuklular Orhan Atalay ve Bahattin Keskin tahliye oldu first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Tahliyesi ‘arkadaşlarından ayrılmadı’ gerekçesiyle engelleniyor https://gazetekarinca.com/tahliyesi-arkadaslarindan-ayrilmadi-gerekcesiyle-engelleniyor/ Tue, 13 Dec 2022 07:37:51 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=233137 Hakkında tahliye kararı verildiği gün farklı bir dosyadan yeniden tutuklanan Erdal Tuncel’in infazı, ‘su ile elektriği fazla kullandığı ve arkadaşlarından ayrılmadığı’ gerekçesiyle 3 kez ertelendi. Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) tutuklu bulunan eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in kardeşi olan Erdal Tuncel, hakkında verilen 13 buçuk yıl hapis cezasının infazını tamamlamasına rağmen tahliye edilmiyor. Tuncel, 2008 […]

The post Tahliyesi ‘arkadaşlarından ayrılmadı’ gerekçesiyle engelleniyor first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Hakkında tahliye kararı verildiği gün farklı bir dosyadan yeniden tutuklanan Erdal Tuncel’in infazı, ‘su ile elektriği fazla kullandığı ve arkadaşlarından ayrılmadığı’ gerekçesiyle 3 kez ertelendi.

Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) tutuklu bulunan eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in kardeşi olan Erdal Tuncel, hakkında verilen 13 buçuk yıl hapis cezasının infazını tamamlamasına rağmen tahliye edilmiyor.

Tuncel, 2008 yılında Siirt’te ‘örgüt üyesi olma’ iddiasıyla tutuklandı ve 2 buçuk yıllık tutukluluğun ardından hakkında tahliye kararı verildi.

Ancak Tuncel, Adana’da açılan ‘KCK’ davası kapsamında hakkında verilen 13 yıl 6 ay hapis cezasının kesinleşmesi nedeniyle tahliye edilmedi.

Bolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Tuncel, hakkındaki kesinleşmiş hapis cezasının infazını 16 Mart’ta tamamladı. Ancak Tuncel’in tahliyesi bu kez de Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu’nun hazırladığı raporlar nedeniyle engellendi.

Tuncel’in infazı, kurulun raporlarındaki “arkadaşlarından ayrılmadı, suyu ve elektriği fazla kullandı” şeklindeki gerekçelerle 3 kez, 3’er ay ertelendi.

‘Tutukluluğu 3 kez 3’er ay uzatıldı’

Erdal Tuncel

Mezopotamya Ajansı’ndan Ömer Akın’a konuşan Tuncel’in babası Fahrettin Tuncel, 14 Aralık’ta (yarın) kurulun yeniden tutukluluğu gözden geçireceğini söyledi.

Oğlunun 2008 tarihli dosya kapsamında tahliye edilmesi üzerine cezaevi önüne gittiklerini ancak daha yoldayken oğlunun yeniden gözaltına alınarak tutuklandığını öğrendiklerini aktaran Tuncel, şunları ifade etti:

Onu göremeden tekrar cezaevine gönderildi. Bu ikinci tutukluluğunda yine aynı heyecanla cezaevi kapısına gittik. Cezaevi kapısında oğlumu almayı beklerken kurulun cezaevinden çıkmasını uzattığını öğrendik. Bize verilen resmi bilgiye göre; ‘Elektriği ve suyu fazla kullandığı ve arkadaşlarından ayrılmadığı’ gerekçesiyle iyi halinin olmadığına kanaat getirilmiş. 3 defa tutukluluğu 3’er ay uzatıldı. Şimdi 4’uncü defa tutukluluğunun değerlendirilmesi olacak.

‘Yukarda birileri talimat veriyor’

Oğlunun ‘rehine’ olarak tutulduğunu dile getiren Tuncel, “Çünkü hukuki anlamda tutuklu kalmasını gerektirecek herhangi bir durum yok” dedi.

Erdal ve diğer tutukluların tutukluluğunun uzatılması bir talimatla gerçekleşiyor. Yukarda birileri talimat veriyor, onlar da bahane üretiyor. Özellikle Bolu Cezaevi pilot bir bölgedir. Bunun yanında Sabahat’tan dolayı da özel bir tutum geliştiriyorlar. Çünkü birçok tutuklunun tutukluluk hali 2 defa ertelendikten sonra serbest bırakıldı. Ama Erdal 4’uncü değerlendirmeye çıkacak.

Kurulun kararları Kürt tutuklulara yönelik özel bir politika. Bu nedenle insanlar intihara sürükleniyor. Banyoda düştü, kafasını şuraya buraya vurdu gibi ne olduğu belli olmayan ölümler yaşanıyor. İnsanları psikolojik bunalıma sokuyorlar. Biz sadece hukukun gereklerini yerine getirmesini istiyoruz. Verilen cezayı yatan kişilerin serbest bırakılması gerekiyor.

HABER MERKEZİ

The post Tahliyesi ‘arkadaşlarından ayrılmadı’ gerekçesiyle engelleniyor first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Ağır hasta tutuklu Devrim Ayık’ın tedavisi engelleniyor https://gazetekarinca.com/agir-hasta-tutuklu-devrim-ayikin-tedavisi-engelleniyor/ Mon, 12 Dec 2022 12:39:43 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=233086 Yüzde 76 engelli ağır hasta tutuklu Gazeteci Devrim Ayık’ın annesi Hülya Ayık, oğlunun ‘ağız içi arama’ uygulamasını reddettiği için hastane sevklerinin iptal edildiğini aktardı. Ağır hasta tutuklu Gazeteci Devrim Ayık, daha önce geçirdiği iki ameliyatla bağırsaklarından 40 ve 60 santimetrelik parçalar alındı. 2006 yılında geçirdiği bir kaza nedeniyle sağ gözünü tamamen kaybeden Ayık’ın sol gözünde […]

The post Ağır hasta tutuklu Devrim Ayık’ın tedavisi engelleniyor first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Yüzde 76 engelli ağır hasta tutuklu Gazeteci Devrim Ayık’ın annesi Hülya Ayık, oğlunun ‘ağız içi arama’ uygulamasını reddettiği için hastane sevklerinin iptal edildiğini aktardı.

Ağır hasta tutuklu Gazeteci Devrim Ayık, daha önce geçirdiği iki ameliyatla bağırsaklarından 40 ve 60 santimetrelik parçalar alındı. 2006 yılında geçirdiği bir kaza nedeniyle sağ gözünü tamamen kaybeden Ayık’ın sol gözünde de 30 derece miyopluk var.

Yüzde 76 engelli olan Ayık’ın ameliyatlarından birini cezaevine girmeden, diğerini ise tutuklu bulunduğu dönemde olduğunu aktaran annesi Hülya Ayık, “Bağırsaklarındaki enfeksiyon ve ülser her geçen gün artarak devam etmekte fakat herhangi bir tedavi uygulanmıyor” dedi.

Mezopotamya Ajansı’na konuşan Ayık, oğlunun durumunun ağırlaştığını, ihtiyaçlarının arkadaşları tarafından karşılandığını, yemeğinin yatakta verildiğini, sayımın dahi yatakta yapıldığını söyledi.

Ağırlaşan durumuna rağmen Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) ‘Hayatını tek başına idame edebilir’ raporu verdiğini belirten Ayık, ATK’nin bu raporu vermesinin nedeninin oğlunun siyasi tutuklu olması olduğunu ifade etti.

Ayık, “Ağız araması ve onur kırıcı yaklaşımları kabul etmediği için hastane sevkleri iptal ediliyor” diye konuştu.

‘Devletin, Kürtlere ve siyasi tutuklulara bakış açısına yabancı değiliz’ diyen Ayık, devamla şunları söyledi:

Kürt toplumuna karşı uygulanan sindirme, yıldırma, ‘terbiye etme’ politikasıdır. Çünkü hiçbir tutuklu tek başına birer birey değil, aile, akraba vs. yüzlerce kişi demektir. Siyasi tutukluların itaat etmesini istiyorlar. Onların her istediklerini harfiyen yerine getiren, kendilerince terbiye edilmiş bireyler görmek istiyorlar ama siyasi tutsaklar, hiçbir zaman onların istediği gibi olmadılar, olamazlar. Hiçbir zaman onurlarından, duruşlarından, çizgilerinden taviz vermediler.

HABER MERKEZİ

The post Ağır hasta tutuklu Devrim Ayık’ın tedavisi engelleniyor first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Yoğun bakımda yatan hasta tutuklu Güven için acil tahliye talebi https://gazetekarinca.com/yogun-bakimda-yatan-hasta-tutuklu-guven-icin-acil-tahliye-talebi/ Sat, 10 Dec 2022 15:48:42 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=232850 Metris R Tipi Cezaevi’nde bulunan ağır hasta tutuklu Emin Güven’in yoğun bakımda ve bilincinin kapalı olduğunu belirtilerek, acil tahliye talebinde bulunuldu. Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, hasta tutukluların durumuna dikkat çekmek için eylemlerinin 431’inci haftasında İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi önünde açıklama yaptı. İHD Merkez Hapishaneler Komisyonu Eş Sözcüsü Nuray Çevirmen, Metris R Tipi Kapalı […]

The post Yoğun bakımda yatan hasta tutuklu Güven için acil tahliye talebi first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Metris R Tipi Cezaevi’nde bulunan ağır hasta tutuklu Emin Güven’in yoğun bakımda ve bilincinin kapalı olduğunu belirtilerek, acil tahliye talebinde bulunuldu.

Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, hasta tutukluların durumuna dikkat çekmek için eylemlerinin 431’inci haftasında İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi önünde açıklama yaptı.

İHD Merkez Hapishaneler Komisyonu Eş Sözcüsü Nuray Çevirmen, Metris R Tipi Kapalı Hapishanesinde tutulan ağır hasta mahpus Emin Güven’in durumuna dikkat çekerek 2016 yılında tutuklandığını ve Güven’in cezaevine girmeden önce kronik bir rahatsızlığının olmadığını ifade etti.

Güven’in cezaevinde iken sağlık sorunları yaşandığını ve Bilkent Hastanesi’ne sevk edildiğini, ailesine ise 10 Ekim’de haber verildiğini ifade eden Çevirmen şunları belirtti:

Asistan hekim aileyi çağırmış ve ameliyat belgelerini imzalamalarını isteyerek, beyin ameliyatı olacağını söylemiştir. Ertesi sabah ameliyat olmuş ve 1 hafta yoğun bakımda kalmıştır. Servise alınmadan ameliyatlı hali ile ring aracına bindirilerek Sincan’a koğuşuna geri götürülmüştür.

Tedavisi bitmeden cezaevine gönderildi

Güven’in arkadaşlarının yardımı ile temel ihtiyaçlarının karşılandığını ifade eden  Çevirmen, şunları söyledi:

Bu sürede hastalığından ve epilepsi krizinden kaynaklı olarak birkaç kez ambulans tipi araçla hastaneye götürülmüş ancak dönüşlerde yine ring araçlarıyla geri getirilmiştir. Bir hastaneye gidişinde aile tarafından doktorla konuşularak hastanede kalması istenmiş, doktor da tetkik sonucu alınıncaya kadar acilde tutacağını söylemiş ancak gece 01.30 sularında ring aracına konularak Sincan’a götürülmüştür.

Acil tahliye edilme talebi

Çevirmen, Güven hakkında Adli Tıp Kurumu (ATK) sürecinin 28 Kasım’da başlanılacağını ancak evrak eksikliği nedeniyle bu sürenin de sürekli ertelendiğini belirtti.

Güven’in 8 Aralık’ta akşam vakti rahatsızlanarak hastaneye acile kaldırıldığını ve yoğun bakımda olan Güven’in bilincinin kapalı olduğunu dile getiren Çevirmen, sağlık sorunun çok ciddi olmasına rağmen tahliye edilmediğini ve ailesine ise vedalaşma hakkının tanınmadığını belirtti.

Çevirmen, Güven’in acil tahliye edilmesi çağrısında bulundu.

HABER MERKEZİ

The post Yoğun bakımda yatan hasta tutuklu Güven için acil tahliye talebi first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Hasta tutuklu Tahir Gürdal cezası ertelendikten 13 gün sonra yaşamını yitirdi https://gazetekarinca.com/hasta-tutuklu-tahir-gurdal-cezasi-ertelendikten-13-gun-sonra-yasamini-yitirdi/ Sat, 10 Dec 2022 06:19:08 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=232783 Cezaevine girdikten sonra akciğer kanserine yakalanan ve hastanede 19 gün boyunca kelepçeli bir şekilde tedavi edilen Tahir Gürdal, cezası ertelendikten 13 gün sonra yaşamını yitirdi. Cezaevine girdikten sonra akciğer kanserine yakalanan ve Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde günlerce kelepçeli bir şekilde tedavi edilen Tahir Gürdal (53) cezası ertelendikten 13 gün sonra yaşamını yitirdi. Mezopotamya […]

The post Hasta tutuklu Tahir Gürdal cezası ertelendikten 13 gün sonra yaşamını yitirdi first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Cezaevine girdikten sonra akciğer kanserine yakalanan ve hastanede 19 gün boyunca kelepçeli bir şekilde tedavi edilen Tahir Gürdal, cezası ertelendikten 13 gün sonra yaşamını yitirdi.

Cezaevine girdikten sonra akciğer kanserine yakalanan ve Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde günlerce kelepçeli bir şekilde tedavi edilen Tahir Gürdal (53) cezası ertelendikten 13 gün sonra yaşamını yitirdi.

Mezopotamya Ajansı (MA), 21 Kasım Pazartesi günü “Kanser hastası 19 gündür hastanede kelepçeli tutuluyor” başlığıyla servis ettiği haber sonrası kelepçeleri sökülen Gürdal’ın cezası 6 ay ertelenmişti.

Van F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevinde yaklaşık 10 yıldır tutuklu olan ağır hasta Gürdal (53), tedavi edilmek üzere Diyarbakır 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevine sevk edilmişti. Gürdal, günlerce kelepçeli tedavi gördüğü hastanede 28 Kasım Pazartesi günü cezası ertelenerek serbest bırakıldı.

Gürdal tedavi gördüğü sırada MA’ya konuşan oğlu Birhat Gürdal, “Babamın daha önce herhangi bir hastalığı yoktu, cezaevine girdikten sonra hastalandı.  Cezaevleri koşulları mahkumlara uygun değil. Cezaevine yeniden gönderilirse en fazla 15-20 gün yaşar” demişti.

HABER MERKEZİ

The post Hasta tutuklu Tahir Gürdal cezası ertelendikten 13 gün sonra yaşamını yitirdi first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Cezaevinde ‘düştüğü’ iddia edilen hasta tutuklu yaşamını yitirdi https://gazetekarinca.com/cezaevinde-dustugu-iddia-edilen-hasta-tutuklu-yasamini-yitirdi/ Fri, 09 Dec 2022 09:16:27 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=232633 Şırnak Cezaevi’nde ‘düştüğü’ iddia edilen kanser hastası tutuklu Emre Abalak yaşamını yitirdi. Şırnak T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan kanser hastası 26 yaşındaki Emre Abalak yaşamını yitirdi. MA’nın haberine göre aile, cezaevi yetkililerinin Abalak’ın 2 gün önce cezaevinde banyoda düştüğünü, beyin kanaması geçirdiğini ve bunun üzerine Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne kaldırıldığını aktardığını söyledi. Ailesi, Abalak’ın […]

The post Cezaevinde ‘düştüğü’ iddia edilen hasta tutuklu yaşamını yitirdi first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Şırnak Cezaevi’nde ‘düştüğü’ iddia edilen kanser hastası tutuklu Emre Abalak yaşamını yitirdi.

Şırnak T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan kanser hastası 26 yaşındaki Emre Abalak yaşamını yitirdi.

MA’nın haberine göre aile, cezaevi yetkililerinin Abalak’ın 2 gün önce cezaevinde banyoda düştüğünü, beyin kanaması geçirdiğini ve bunun üzerine Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne kaldırıldığını aktardığını söyledi.

Ailesi, Abalak’ın dün tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdiğini aktardı.

Abalak’ın cenazesi, dün akşam saatlerinde memleketi Silopiya’da (Silopi) toprağa verildi.

Abalak’ın hakkında 20 yıl kesinleşmiş hapis cezasının olduğu ve 6 ay önce tutuklandığı öğrenildi.

HABER MERKEZİ

The post Cezaevinde ‘düştüğü’ iddia edilen hasta tutuklu yaşamını yitirdi first appeared on Gazete Karınca.

]]>
30 yıllık tutukluğun ardından serbest bırakılan Şadiye Manap yeniden tutuklandı https://gazetekarinca.com/30-yillik-tutuklugun-ardindan-serbest-birakilan-sadiye-manap-yeniden-tutuklandi/ Mon, 05 Dec 2022 08:23:17 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=231936 Henüz cezaevinden çıkamadan gözaltına alınan 30 yıllık tutuklu Şadiye Manap, getirildiği Kocaeli Adliyesi’nde sevk edildiği Sulh Ceza Hakimliği’nce tutuklandı. Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Şadiye Manap, 30 yılın ardından 1 Aralık’ta tahliye edilmişti. Manap, henüz cezaevinden çıkmadan 2020’de hakkında açılan bir soruşturma gerekçesiyle gözaltına alınmıştı. 4 gündür Kocaeli il Emniyet Müdürlüğü’nde bekletilen Şadiye Manap, […]

The post 30 yıllık tutukluğun ardından serbest bırakılan Şadiye Manap yeniden tutuklandı first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Henüz cezaevinden çıkamadan gözaltına alınan 30 yıllık tutuklu Şadiye Manap, getirildiği Kocaeli Adliyesi’nde sevk edildiği Sulh Ceza Hakimliği’nce tutuklandı.

Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Şadiye Manap, 30 yılın ardından 1 Aralık’ta tahliye edilmişti.

Manap, henüz cezaevinden çıkmadan 2020’de hakkında açılan bir soruşturma gerekçesiyle gözaltına alınmıştı.

4 gündür Kocaeli il Emniyet Müdürlüğü’nde bekletilen Şadiye Manap, bugün Kocaeli Adliyesi’ne getirildi.

Savcılıkta ifadesi alınan Şadiye Manap, tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi.

Hakimlik, Manap’ın tutuklanmasına karar verdi.

“Örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanan Şadiye Manap’ın Kandıra Cezaevi’ne götürüleceği öğrenildi.

HABER MERKEZİ

 

The post 30 yıllık tutukluğun ardından serbest bırakılan Şadiye Manap yeniden tutuklandı first appeared on Gazete Karınca.

]]>