Diyarbakır ve Batman’da eylemlerini sürdüren kayıp yakınları, 1992’de askerler tarafından öldürülen Vahid Narin’in faillerini ve 1994 yılında gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Mikdat Özeken’in akıbetini sordu.
Kayıp yakınları ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eyleminin 712’nci haftasında, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde bulunan Koşuyolu Parkı’ndaki Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi. Kayıp yakınlarının eylemine, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı sendikaların Diyarbakır şube yöneticileri de katıldı.
İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Yakup Güven, faillerin bulunması için etkin bir soruşturmanın yürütülmediğini, kayıp yakınlarının bunun için yüzlerce haftadır eylemde olduğunu belirterek, geçen yıllara rağmen özür dileyen bir devletin olmadığını dile getirdi.
Vahit Narin’in hikayesi okundu
Daha sonra Diyarbakır Kulp ilçesinde bulunan bir otelde 2 Ekim 1992’de askerler tarafından öldürülen Vahid Narin’in hikayesi okundu.
Narin’in öldürülme hikayesini okuyan İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp Komisyonu Üyesi Derya Yıldırım, olay tarihinde çıkan çatışmada 3 askerin yaşamını yitirdiğini ve ilçe merkezinin ablukaya alındığını belirterek, akşamın karanlığında evlerin, iş yerlerinin top ve roketlerle vurulduğunu söyledi. İş yerleri yakılıp yıkılırken ilçede sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini kaydeden Yıldırım, ilçenin dünya ile bağlantısının kesildiğini, saldırının 4 gün boyunca sürdüğünü vurguladı.
Otelin arkasına götürülerek vuruldu
Narin Otel’de genellikle öğretmen, memur ve asker ailelerinin kaldığını söyleyen Yıldırım, o gün yaşananları şöyle anlattı:
O gün otelde kalanlar korku dolu gözlerle otelin camlarından çatışmayı izler, kurşunların camlara isabet etmesiyle oteldeki herkes bodrum katına sığınır. Otel sahibi olan Vahit Narin sık sık otel müşterilerini sakinleştirmeye çalışır. Çatışma günü saat 14.00 civarında Narin Otel’in bodrum katına üç uzman çavuş tekmeyle kapıyı kırarak girer. Askerler bodrumda bulunan otel müşterilerini lobiye çıkartıp ardından sırtlarına dipçikler vurarak herkesi yüzüstü yere yatırır. Yüzüstü yatanlardan biri uzman çavuşa ‘Ben de asker çocuğuyum neden böyle yapıyorsunuz?’ diye sorunca, uzman çavuş, ‘PKK’liler buradan ateş etti bize’ der, yerde yüzüstü yatan asker çocuğu ‘Hepimiz buraya sığındık, kimse buradan ateş etmedi’ cevabını verir. Otelde Vahit Narin ve müşterilerle beraber Narin’in oğlu ve akrabaları da bulunmaktaydı. Daha sonra askerlerden biri ‘Narin hanginiz?’ deyince, yüz üstü yatırılanlar arasında ‘Benim’ diyen Vahit Narin askerler tarafından lobinin arka tarafına götürülür ve o an iki el silah sesi duyulur. Vahit Narin iki uzman çavuş tarafından öldürülür. Otelde bulunulanlar karakola götürülür. Otelin deposunda bulunan ipekböceği kozaları askerler tarafından bütün odalara dağıtılır ve kozalar ateşe verilir. Vahit Narin’in cansız bedeninin içinde bulunduğu otel yakılır.
Zaman aşımına bir gün kala tutuklama
Ailenin şikayetine rağmen bir gelişmenin olmadığını belirten Yıldırım, davanın taşındığı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Türkiye’yi mahkum ettiğini söyledi. Yıldırım, Narin dosyasında zaman aşımına bir gün kala beklenmedik bir gelişmenin yaşandığını ifade ederek, bir kolluk görevlisi hakkında işlem başlatıldığını ve tutuklandığını kaydetti.
Hikayenin okunmasının ardından oturma eylemi gerçekleştirildi.
Batman’da Mikdat Özeken’in akıbeti soruldu
Kayıp yakınları ve İHD Batman Şubesi de eylemlerinin 548’inci haftasında 7 Eylül 1994 tarihinde Yüksekova Tabur Komutanı Mehmet Emin Yurdakul komutasındaki askerlerin Karlı köyüne yaptığı baskın sırasında gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Mikdat Özeken’in akıbetini sordu. Gülistan Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı gerçekleştirilen eylemde konuşan İHD Batman Şubesi Eşbaşkanı Devran Yıldız, hikayeyi anlattı.
Kaybedilen kişilerin faillerinin yargılanmasını talep eden Yıldız, “İnsanlığa karşı işlenmiş olan suçların karşısında susmak, hukukun gereğini yapmamak suçtur. İşlenen bu suçlara yönelik gereğinin yerine getirilmesi için savcıları göreve çağırıyor, yasal düzenlemeler yapılmasını ısrarla talep ediyoruz” dedi.