CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Ankara Pursaklar’da katıldığı iftar programında konuştu. Kılıçdaroğlu, “4 milyona yakın hanenin, abonenin elektriği kesildi. Her evde 3 kişi, 4 kişi, 5 kişi otursa 15-25 milyon eder. 15-20 milyon kişiyi karanlığa gömmek kimsenin hakkı değildir” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’nın Pursaklar ilçesinde iftarda yurttaşlarla bir araya geldi. ANKA’nın haberine göre, Kılıçdaroğlu iftar yemeğinden sonra yurttaşlara seslendi. Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
“Adaleti sağlayacak insanlar kul hakkına saygı gösteren insanlardır. Büyük dertlerimiz var, büyük sıkıntılarımız var ama büyük dertleri ve büyük sıkıntıları hep beraber inşallah gidereceğiz. Sizden sadece biraz sabır istiyorum, sandığa giderken oylarınızı kullanırken elinizi vicdanınıza koyup öyle oy kullanın. Bu ülkede, bu güzel memlekette, bu cennet memlekette hiçbir çocuğun yatağa aç girmesini istemem, hiçbir çocuğun evinde karanlıkta oturmasını istemem. Her evde huzurun, bereketin olmasını isterim.”
‘Pursaklılarla aramızdaki mesafeyi kapatıyoruz’
“Pursaklar’ı biliyorum ama Pursaklılarla aramızda hep belirli bir mesafe vardı şimdi bu mesafeyi kapatıyoruz. Eğer bu mesafede, kusur kimdedir diye sorarsanız, rahatlıkla söyleyebilirim, kusur bizdedir, kabahat bizdedir. Gelmedik, oturmadık, çayınızı kahvenizi içmedik, derdinizi dinlemedik Ankara’da konuştuk sizden oy istedik. Şimdi geliyoruz, oturuyoruz, konuşuyoruz, dertleriniz dinliyoruz; Allah’ın izniyle bütün dertlere çözüm üreteceğiz, bundan emin olmanızı istiyorum.”
‘4 milyona yakın hanenin, abonenin elektriği kesildi’
“4 milyona yakın hanenin, abonenin elektriği kesildi. Her evde 3 kişi, 4 kişi, 5 kişi otursa 15-25 milyon eder. 15-20 milyon kişiyi karanlığa gömmek kimsenin hakkı değildir. Dolayısıyla ben 15 milyonun hakkını savunmak için elektrik faturamı ödemedim, onları yaşadığı dramı bütün Türkiye’ye duyurmak istedik, bunu bilmenizi isterim. Eğer bir siyasetçi ahlaklıysa, siyaseti zenginleşme aracı olarak görmüyorsa, halkına güveniyorsa halkın çektiği dertleri çözmek zorundadır. Halk gibi, vatandaş gibi yaşamak zorundadır. Ben saraylardan gelmedim, ben saraylara düşkün değilim, ben sizi gibi sizden birisiyim, halktan birisiyim.”
HABER MERKEZİ