HABER MERKEZİ – Diyarbakır Newrozu’nda Kemal Kurkut’un polis tarafından öldürülmesine ilişkin görülen davaya ATK Genel Kurulu’ndan beklenen rapor gelmedi. Mahkeme heyeti, sanık polisin tutuklanmasına ilişkin talebi yine reddetti ve duruşmayı Ocak ayına erteledi.
Diyarbakır Newrozu’nun kutlandığı Newroz Parkı’na gelmek isterken üzeri yarı çıplak olmasına rağmen “canlı bomba şüphesi” iddiasıyla polisin açtığı ateşle vurularak öldürülen Kemal Kurkut cinayetine ilişkin açılan davanın yedinci duruşması Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.
Hakkında “olası kastla insan öldürme” suçundan müebbet hapis cezası talep edilen tutuksuz sanık polis ve avukatının hazır bulunduğu duruşmaya Kurkut’un annesi Secan ve ağabeyi Ferhat Kurkut ile avukatları Mehmet Emin Aktar ve Sidar Avşar katıldı.
Duruşmayı, Lice’de kalekol protestosunda askerlerin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren Medeni Yıldırım’ın annesi Fahriye Yıldırım ile HDP milletvekilleri Züleyha Gülüm, Serpil Kemalbay ve Saliha Aydeniz de izledi.
Mahkeme heyeti, İstanbul Adli Tıp Kurumu (ATK) Genel Kurulu’ndan talep edilen raporun gelmediğini belirtti.
Kurkut ailesi avukatı Mehmet Emin Aktar ise mevcut delil durumu ve dosyanın ATK’de olduğunu ifade ederek, sanık polisin tutuklanması talebinde bulundu.
Tutuklama talebi reddedildi
Cinayetin üzerinden zaman geçmesi ve delilleri karartma ihtimalinin olmadığı gerekçesiyle sanık polisin tutuklanması talebini reddeden mahkeme heyeti, ATK Genel Kurulu’nun hazırlayacağı bilirkişi raporunun beklenmesine karar vererek duruşmayı 14 Ocak 2020 tarihine erteledi.
Mahkeme heyetinin kararından sonra anne Secan Kurkut, sanık polise tepki göstererek “Katiller” diye bağırdı. Anne Kurkut, polislerce duruşma salonundan çıkarıldı.
“Kemal’i öldüren polis aramızda dolaşıyor”
Duruşmanın ardından adliye önünde açıklama yapan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, “Sanık 7 duruşmadır tutuksuz yargılanıyor. Elini kolunu sallayarak aramızda dolaşıyor. Cezaevleri ağzına kadar dolu, sırf bir tweet attıkları için insanlar cezaevine atılıyor ama Kemal’i öldüren polis elini kolunu sallayarak aramızda dolaşıyor” dedi ve ekledi:
“Yine bir cezasızlık ile karşı karşıyayız. Adalet bir kez daha öldürülüyor ve bunun olmaması için hukukun yerine getirilmesini istiyoruz.”
Ne olmuştu?
Kemal Kurkut, Diyarbakır’da katıldığı 2017 yılı Newroz kutlaması sırasında, polisler tarafından açılan ateş sonucu hayatını kaybetmişti.
Olayın akabinde açıklama yapan Diyarbakır Valiliği, öldürülen Kurkut’un “canlı bomba olduğu şüphesiyle” vurulduğunu açıklamıştı.
Ancak olayın ertesi günü, KHK ile kapatılan dihaber’in vurulma anına dair servis ettiği fotoğraflar gerçeği açığa çıkarmış, Diyarbakır Valisi, Emniyet’in verdiği bilgiler doğrultusunda açıklama yaptığını ve bu nedenle “üzüntü duyduğunu” belirtmişti.
Fotoğrafların yayınlanması ardından Y. Ş. ve O.M. isimli polisler gözaltına alınmıştı. Bu isimlerden O.M. savcılık tarafından serbest bırakılmıştı.
Kurkut’un ölümüne yol açan kurşunların kendi silahından çıktığı tespit edilen polis memuru Y.Ş. ise tutuklanma talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Hâkimliği tarafından “adli kontrol şartıyla” serbest bırakılmıştı.
Savcı, serbest bırakılan Y.Ş.’nin tutuklanması için itirazda bulunsa da hakimlik itirazı reddetmişti.
Cinayet ile ilgili başlatılan idari soruşturma kapsamında açığa alınan polislerden Y.Ş., 3 ay sonra görevine iade edilmişti.
Olaydan sonra basın ve protokol girişindeki zırhlı polis araçları ve çevrede bulunan sitelerin güvenlik kameralarının görüntüleri toplanarak incelemeye alınmıştı.
Gazetecilerin gözleri önünde işlenen cinayete dair iddianame ise Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ancak 7 ay sonra hazırlanmıştı.
Sanık polis Y.Ş.’nin “Olası kastla öldürme” suçundan müebbet hapisle cezalandırılması talebinde bulunulan iddianame, Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmişti. Diğer polis O.M. hakkında ise takipsizlik kararı verilmişti.
Açılan davanın önceki duruşmalarında da sanık polisin tutuklanması talebi mahkeme tarafından her seferinde reddedilmişti.
Adli Tıp Kurumu hazırladığı raporda Kurkut’un ölümünün, sert zemine çarpan merminin vücuda girmesinden kaynaklandığını ileri sürülmüş, merminin balistik incelemesi ise yapılmamıştı.
Mahkemeye sunulan ilk raporunda sanık polisin Kemal Kurkut’u doğrudan hedef alarak ölümüne sebep olduğu tespitinde bulunan Ulusal Kriminal Büro, hazırladığı ikinci raporda ise Kurkut’un yerden seken mermiyle öldürüldüğünü iddia etmişti. Kriminal Büro, raporunda failin polis Y.Ş. olduğu tespitini de yinelemişti.
Bunun üzerine 30 Mayıs’ta yapılan davanın altıncı duruşmasında Ulusal Kriminal Büro’nun hazırladığı iki rapor arasındaki çelişkilerin giderilmesi için Adli Tıp Kurumu’nun yeni bir rapor hazırlanması istenmişti.