Suruç katliamı davasında Ahmet Davutoğlu ve Ümit Özdağ’ın dinlenmesi talep edildi. Mahkeme heyeti Özdağ’ın dinlenmesinin reddine, Davutoğlu’nun dinlenme talebinin ise değerlendirilmesine karar verdi.
Urfa’nın Suruç ilçesinde 20 Temmuz 2015 tarihinde IŞİD’in gerçekleştirdiği canlı bomba saldırısında 33 gencin öldürülmesiyle ilgili firari sanıklara dair davaya devam edildi.
Duruşmaya Azzo Halaf Süleyman el Aggal tutuklu bulunduğu Urfa 2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’nden, Mustafa Dokumacı’nın eşi Ulkar Mamadova ile Elazığ Cezaevi’nde tutuklu IŞİD üyesi Muhammed Al Rashat ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile tanık olarak katıldı.
18 Şubat tarihinde Urfa Adliyesi’nde görülen ilk duruşmada avukatlar 3 ismin dinlenmesini talep etmiş, mahkeme heyeti de hazır bulundurulması yönünde müzekkere yazmıştı.
İlk olarak duruşmaya getirilen Aggal’a, Suruç İçin Adalet Platformu avukatları ve mahkeme heyeti sorular yöneltti. Mahkeme heyetinin yönettiği “IŞİD ile bir bağlantın var mı?” sorusuna Aggal, “Katıldım, pişmanım. Etkin pişmanlık için başvurdum. Yakup Şahin, İlhami Balı ve Deniz Büyükçelebi’yi tanımıyorum. Suruç Katliamı ile ilgili hiç bir bilgim yok. DAİŞ ile ilgili gözaltına alındım soruşturma açıldı ama bir şey çıkmadı” dedi.
Aileden 30 kişi IŞİD üyesi
Daha sonra Aggal’a avukatlar soru sordu. Aggal, 2020 yılında gözaltına alındıktan sonra 3 ay işkence gördüğünü iddia ederek, verdiği ifadelerin doğru olmadığını öne sürdü. Ailesinden 25-30 IŞİD üyesi olduğunu belirten Aggal, IŞİD içinde görevinin araba tamir etmek olduğunu aktardı.
Sağlık kabininde çalışmış
SEGBİS ile katılan tutuklu IŞİD üyesi Muhammed Al Rashat; Yakup Şahin, Deniz Büyükçelebi’yi tanımadığını, İlhami Balı’yı ise cezaevinde televizyonda gördükten sonra Ebu Bekir olarak tanıdığı IŞİD’li olduğunu anladığını söyledi.
Balı ile yüz yüze görüşmediğini, hep telefon ile konuştuğunu belirten Rashat, IŞİD içinde doktor olarak görev yaptığını ifade etti. Türkiye’ye 2014 yılında geldiğini ve IŞİD ile ilişkisinin devam ettiğini belirten Rashat, Urfa Eyyübiye ilçesinde bulunan Hayati Harran sağlık kabininde çalıştığını söyledi.
‘Sanık koltukları hep boş kaldı’
Ardından söz alan Serdil İzol, “Tanık Süleyman El Aggal gözaltına alındığında bir telefondan bahsediyor. Bu bilginin iletişim numarasını talep ediyoruz. Telefon hattı ile ilgili bir inceleme ve imaj alındıysa dosyamıza eklenmesini istiyoruz” dedi.
Ankara Gar ve Suruç katliamlarının bir numaralı sanığı İlhami Balı’nın Konya Cihanbeyli Devlet Hastanesi’nde kırmızı bültenle aranırken tedavi olduğunu hatırlatan İzol, “Sağlık Bakanlığı, Konya İl ve ilçe sağlık müdürlüklerine tedavinin detayına dair müzekkere yapılmasını istiyoruz. Geçen celsede 31 ara karar kurdunuz ancak İl Sağlık Müdürlüğü dışında bir cevap gelmedi. Tape kayıtları ile ilgili müzekkereye rağmen cevap yazılmadı. Müzekkerelerin yeniden yazılmasını istiyoruz. Ahmet Davutoğlu talebimiz var. O tarihte ülkenin Başbakanı şu an bir siyasi partinin lideri. İnsanlığa karşı işlenen bir suç var ortada. Sanık koltukları hep boş kaldı. Davutoğlu sanık olarak getirilmiyorsa tanık olarak burada dinlenmesini istiyoruz” diye konuştu.
‘Ümit Özdağ dinlensin’
Avukat Ruken Gülağacı da Ahmet Davutoğlu’nun dinlenmesi talebini yenileyerek “Bir katliam davasını birlikte çözebiliriz bunun için Davutoğlu’nun dinlenmesi gerekir. Son dönemde Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın da katliamın yaşandığı döneme dair açıklamaları oldu. Ümit Özdağ’ın da tanık olarak dinlenmesini istiyoruz” dedi.
Müdahillik talepleri reddedildi
Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, “Konya Cihanbeyli’de İlhami Balı’nın tedavi evraklarının istenmesi, Hatay Reyhanlı ilçe Emniyet Müdürlüğüne İlhami Balı’nın çocuklarının eğitim gördüğü yer olmasından kaynaklı orada olabileceği yönünden araştırma yapılmasının istenmesi, Ankara Gar Katliamı sanığı Ömer Yetek’in dinlenmesi, istihbarattan sanıkların son durumuna dair bilgi istenmesi” kararlarını verdi.
Mahkeme heyeti Ümit Özdağ’ın dinlenmesinin reddine, Ahmet Davutoğlu’nun dinlenme talebinin ise değerlendirilmesine karar verdi. Heyet, Metaye Demir ve Yalçın Demir’in müdahillik taleplerini kabul edip, müdahillik talebinde bulunan siyasi parti ve demokratik kitle örgütlerinin taleplerini ise reddetti.
Duruşma 5 Aralık 2022 tarihine ertelendi.