IŞİD’in saldırısı sonucu 33 kişinin yaşamını yitirdiği Suruç Katliamı davasında mahkeme heyeti avukatların savunma talebini reddetti. Duruşmada konuşan avukat Sezin Uçar, IŞİD’in devlet ile bağlantısına işaret ederek, “Bunu biz söylemiyoruz, bütün uluslararası kamuoyu söylüyor” dedi.
Kobani’deki çocuklarla dayanışmak amacıyla Urfa Suruç’ta bulunan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyesi gençlere yönelik 20 Temmuz 2015 tarihinde IŞİD tarafından düzenlenen canlı bomba saldırısında 33 kişinin yaşamını yitirdiği katliama ilişkin açılan davanın karar duruşması yapılıyor.
Urfa 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi Urfa T Tipi Cezaevi Kampüsü’ndeki Salonu’nda yapılan duruşmaya katliamda yaşamını yitirenlerin aileleri, katliamda yaralananlar, Suruç için Adalet Platformu avukatları, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, HDP Milletvekilleri Ayşe Sürücü, Ömer Öcalan, Murat Çepni, Nuran İmir, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Eş Genel Başkanı Bünyamin Şeker, Urfa Barosu Başkanı Mehmet Velat İzol, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş genel Başkanı Şahin Tümüklü, SGDF üyeleri ve yüzlerce izleyici katıldı.
Avukatların savunması engellendi
Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada Adıyaman Baro Başkanlığı tarafından görevlendirilen Cüneyt Coşkun, Adıyaman Barosu olarak davaya müdahil olma talebinde bulundu. Mahkeme heyeti talebi oybirliğiyle reddetti.
Ardından iddia makamı 19’uncu duruşmada açıkladığı mütalaayı yineledi. Bir önceki duruşmada avukatların savunma yaptıkları belirtilerek tanık vekillerinin savunma yapmamasına karar verildi.
Karara itiraz eden dosya avukatlarından Sevda Çelik Özbingöl, reddi hakim talebine karşı beyanda bulunmayacaklarını belirterek, “Bir önceki celsede savunma olarak sadece reddi hakim talebinde bulunduk. Mütalaaya karşı vekiller ve katılan aileler olarak ayrı ayrı savunmalarda bulunacağız” dedi.
Mahkeme heyeti avukatların mütalaaya karşı savunma yapma talebini bir önceki duruşmada reddi hakim talebinde bulundukları gerekçesiyle oybirliğiyle reddetti. Karara avukat ve aileler tepki gösterdi.
‘Bizi öldürürsünüz ama buradan çıkmayız’
Savunma haklarının engellendiğini belirten katliamda yaralanan isimlerden Koray Türkay, mahkeme heyetine tepki gösterdi.
Ardından aileler, ayağa kalkarak mahkeme heyetine, “Katil sizsiniz, katliamın hesabını soracağız. Bizi dinlemek zorundasınız. Bu davayı bu şekilde kapatamazsınız. Bizi öldürürsünüz ama buradan çıkmayız” diye tepki gösterdi.
Aileler ve Suruç yaralıları jandarma zoruyla duruşma salonundan çıkarılmak istendi. Avukatlar ve HDP Milletvekillerinin araya girmesiyle aile ve yaralıların salondan çıkarılması engellendi.
Aile ile mahkeme heyeti arasına jandarma duvarı
Mahkeme heyeti duruşmaya kısa bir ara verdi. Verilen arada salona çok sayıda jandarma alındı.
Verilen aranın bitmesiyle içeri alınan aileler ile mahkeme heyeti arasına jandarma yerleştirildi.
Devam eden duruşmada ilk sözü alan avukat Ruken Gülağacı,“Mahkeme heyeti olarak sizi göremiyoruz, arada jandarma var. Jandarmaları dışarı çıkarın. Ben müvekkillerimi dahi göremiyorum. Bu yargılama silahlar altında yapılıyor, bu olmaz. Biz sanık değiliz. Jandarmaları kenara çekin. Herkes buraya bir umut ile geliyor. Son sözlerini söylemek istiyorlar. Niye bunu engelliyorsunuz. Bize bunu açıklayamazsınız. Yasal olarak bizim söz söyleme hakkımız var” dedi.
Mahkeme heyeti, jandarmanın dışarı çıkarılması talebini reddetti.
Ardından mütalaaya karşı savunma hakkı tanınmayan avukatlardan Sevda Çelik Özbingöl, usule ilişkin konuşarak mahkemenin verdiği kararla Anayasayı ihlal ettiğini söyledi.
Bu duruşmada bir kararın çıkması halinde adaletin sağlanmayacağını dile getiren Özbingöl, “ Bugün eksikler giderilmeden bir karar çıkarsa adalet sağlanmayacak. İçişleri Bakanlığı tarafından 12 Ocak 2021 tarihinde ‘Sultanahmet ve Suruç saldırılarının patlayıcılarını temin eden DEAŞ’lı terörist yakalandı’ başlığıyla servis edilen açıklamada adı geçen Azzo Halaf Süleyman el Aggal’in dosyasının bu dosya ile birleştirilmesi gerek” diye konuştu.
Mahkeme heyeti, oy birliğiyle dosyasının birleştirilmesi talebini reddetti.
‘IŞİD’in devlet ile bağlantısı var’
Avukatlardan Sezin Uçar da, karara tepki gösterdi. Mahkeme heyeti Uçar’ın konuşmasını engelledi. Engellemeye rağmen ayağa kalkarak konuşan Uçar, şunları söyledi:
Hakim ret etme talebimiz üzerine böyle bir tavır ile karşılaşmamız ne kadar haklı olduğumuzu gösterdi. Siz tarafsız değilsiniz. Bu davayı kapatmak istiyorsunuz. Bizim konuşmamızı engelleyemezsiniz. Bizim taleplerimiz var, eksikler var bunları önemsemiyor musunuz? Tüm bağlantıları açığa çıkarmak istiyorsanız, taleplerimizi kabul etmeniz gerek. İŞİD bağlantıları olan bir terör örgütü. Devlet ile de bağlantıları var. Bunu biz söylemiyoruz, bütün uluslararası kamuoyu söylüyor. Ömer Yete’nin ifadesini dikkate alın. El Aggal neden bu dosyaya dahil edilmiyor? Bağımsız değilsiniz.
Mahkeme heyeti Uçar’ın açıklamalarını kendine karşı “hakaret” olarak algıladı, taleplerine karşı bir cevap vermedi.
Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, aile ve patlamada yaralananları dinleme yönünde karar alındığını açıkladı.
Kızını kaybeden Saadet: Bu katil SADAT’tan mı eğitim aldı?
Katliamda yaşamını yitiren Hatice Ezgi Saadet’in babası Ali Saadet, “Sanıklar yerine bize ceza vermek istiyorsunuz. Ben 20 yaşındaki kızımın katillerini görmek istiyorum. Biz buraya binlerce kilometre yol alarak keyfiyetten gelmiyoruz. Çocuğumun katili bir kişi değil. Bu katil SADAT’tan mı eğitim aldı? Talebim avukatların taleplerinin kabul edilmesi. Çocuğumun katillerini sizden istiyorum. Ben burada konuşurken bile gönül rahatlığıyla konuşamıyorum, acaba beni alırlar mı diye düşünüyorum. Bize yapılan düşman muamelesi. Çocuğumu elimden adlılar, yardım edenleri açığa çıkarmıyorsunuz. Ben bunu talep ettiğimde ablukaya alınıyorum. Yazık. Bağlantılar ortaya çıkarılsın” diye konuştu.
Araya giren sanık Yakup Şahin, kızını yitiren Saadet’e “Sensin katil” dedi.
Aile ve avukatlar, Şahin ve mahkeme heyetine tepki gösterdi.
Katliamda yaşamını yitiren Süleyman Aksu’nun annesi Kudret Aksu, Kürtçe konuşarak “Ben katilleri istiyorum. Davutoğlu (Ahmet Davutoğlu) mahkemeye getirilsin. Adalet toprağın altında olsa çıkarılmasını istiyorum. Oğlumun mezarını 7 kez yıktılar, evimi yaktılar. Ben sadece adalet istiyorum. Ben çocuklarımın katilini istiyorum. Siz kapatsanız da biz bu davayı kapattırmayacağız. Biz anneyiz barış istiyoruz” ifadelerini kullandı.