Altılı Masa’nın ikinci tur 10. toplantısı, Gelecek Partisi ev sahipliğinde 5 Ocak 2023’te Ankara’da yapılacak.
Gazeteci Sedat Bozkurt: Altılı Masa 5 Ocak’ta en iddialı olduğu meseleyi “Geçiş Süreci Yürütme Modelini’ bir metin şeklinde açıklayacak.
Akademisyen Mete Kaan Kaynar: Millet İttifakı adayının isminden çok daha önemli olan husus, Kürtlerin hayır demeyeceği ve ikinci turda destekleyecekleri bir aday bulmaları.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA), Saadet Partisi (SP), Gelecek Partisi ve Demokrat Parti’nin (DP) oluşturduğu Altılı Masa liderleri yeni yıl ile birlikte ilk toplantısını 5 Ocak’ta, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun ev sahipliğinde Ankara’da gerçekleştirecek.
Altılı Masa’nın yapılacak olan 10. toplantısında, geçiş sürecinin yol haritası ve hükümet programı üzerindeki son çalışmalar ele alınacak. Akademisyen Mete Kaan Kaynar ve Gazeteci Sedat Bozkurt Altılı Masa’nın 5 Ocak’taki toplantısı hakkında Gazete Karınca’ya konuştu.
‘Altılı Masa mekaniği sıkıntısız işliyor’
Altılı Masa liderleri ve partiler bazında ufak tefek sorunların yaşanmasının çok doğal ve normal olduğunu vurgulayan Sedat Bozkurt, şöyle devam etti:
Altılı Masa, 5 Ocak’ta en iddialı olduğu meseleyi bir metin şeklinde açıklayacak. Bu geçiş süreci yürütme modeli. Yani geçiş sürecindeki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ne olduğunu, nasıl olacağını, Cumhurbaşkanı’nın yetkilerini, Bakanlar Kurulu’nun yapısını seçenekli olarak açıklayacak. Metin üzerinde sona gelindi ve hiçbir sıkıntıları kalmadı. Bu da demektir ki masa işliyor.
‘Ocak ayı somut metinlerin ortaya konulacağı bir ay olacak’
5 Ocak’taki toplantının önemine değinen Bozkurt, “Bu toplantıdan 15-20 gün sonra galiba bir toplantı daha yapacaklar. Orada da Hükümet programı yani seçim beyannamesi yerine geçecek olan 72 başlık altında yaptıkları çalışmaları kamuoyuyla paylaşacaklar. Ocak ayı Altılı Masa için ortaya somut metinlerin koyulduğu bir ay olacak” değerlendirmesinde bulundu.
‘Geçiş sürecinde kesinlikle bir bakanlık pazarlığı yaşanmayacak’
Bozkurt, “Altılı Masa liderleri, bakanların kim olacağı, bakanlıkların paylaşılması gibi bir pazarlık hissi yaratmaması için metin üzerindeki çalışmaları çok teknik düzeyde tutacaklar. Bu durumda kesinlikle uzaklaşıyorlar. Metin içinde bu nasıl ifade edilir bilmiyorum ama yaklaşımlarını bildiğim için, bu geçiş sürecinde bir bakanlık pazarlığı kesinlikle yaşanmayacak” diyerek sözlerini noktaladı.
‘Millet İttifakı, Kürtlerin hayır demeyeceği bir aday bulmalı’
Akademisyen Mete Kaan Kaynar ise hem Millet İttifakı hem de Emek ve Özgürlük İttifakı cephesinden Cumhurbaşkanlığı adaylığı için henüz bir isim belirlenmemişken, Millet İttifakı’nın, Kürtlerin ‘hayır’ demeyeceği bir aday bulmaları gerektiğini dile getirdi. Kaynar, şunları söyledi:
Millet İttifakı adayının isminden çok daha önemli olan husus da şudur: Kürtlerin hayır demeyeceği ve ikinci turda destekleyecekleri bir aday bulmaları. Denklem çok basit: İlk turda kimin kime oy verdiği önemli değil. İlk tur için önemli olan seçmeni sandığa çekmek ve Erdoğan’ın %50’nin altında oy almasını sağlamak. Eğer Kürtlerin de destekleyebilecekleri bir kişi aday gösterilirse yeni Cumhurbaşkanı’nın iki 6’lı masaların Millet İttifakı ve Emek ve Özgürlük İttifaklarının geniş (ittifakı değil) işbirliği ile seçileceği açıktır.
‘Erdoğan’ın aday olmaktan vazgeçebileceği masadaki ihtimallerden biri’
İktidarın erken seçim tartışmalarına ilişkin “Millet İttifakı bileşenleri erken seçim kararına destek olmayacaklarını belirttiler. Cumhur İttifakı’nın da erken seçim kararı alacak oy çokluğu yok. Bunun için ya Millet İttifakı’nın desteğini almak zorundalar ya da Emek ve Özgürlük İttifakı’nın” bilgisini veren Kaynar, şöyle devam etti:
Millet İttifakı’nı erken seçime ikna etmek ki bu pek kolay görünmüyor. Emek ve Özgürlük İttifakı’nın desteği ile seçime gitmek, bu takdirde de yıllardır HDP’yi ötekileştirme üzerinden kendi kitlesini manipüle etmeye çalışan AKP’nin HDP ve müttefiklerinin desteği ile seçime gitmiş olması demek elindeki kozu yitirmesi de demek olacaktır. Erken seçime gitmeden Erdoğan’ın aday olması ise ciddi bir meşruiyet krizi doğuracaktır. Bu çerçevede Kılıçdaroğlu’nun da dile getirdiği, Erdoğan’ın aday olmayabileceği argümanını dahi hesaba katmamız gerekmektedir. Erdoğan’ın aday olmaktan vazgeçebileceği ‘farazi’ değil masadaki ihtimallerden biridir.