Ülkenin en doğusunda yer alan sınır kenti Ardahan. Kendi kaderine terk edilmiş olan bu kent zengin bir kültüre sahip. Ardahan, geçmişte olduğu gibi günümüzde de bir kültüre ev sahipliği yapmış ve yapmaya devam ediyor.
Soğuk iklimiyle de bilinen bu şehirde yaz mevsimi çok yabancı. Kış mevsiminin erken kapısını çaldığı bu kent, bir kar cenneti. Coğrafik olarak büyük olmayan bu şehir aynı zamanda üç ülkeye de komşu.
Gizemli olan bu kenttin en öne çıkan yerlerinden biri de Çıldır Gölü. Her mevsim farklı bir güzelliği de olan bu şehirde kışın en görülmesi gereken yerlerin başında yer alıyor bu göl.
Yazın yeşil ile bezenen Çıldır kışın ise beyazın sonsuzluk duygusunu yaşatıyor ziyaretçilerine.
Son yıllarda kışın turistlerin uğrak yerlerinden biri haline gelmeye başladı burası. Masalsı kış güzelliği olan bu gölün büyük bir bölümü donuyor. Çıldır Gölü üzerinde eşsiz gün doğumu ile batımını izlemek büyük keyif veriyor.
Akçakale Adası
Bir de bu gölün içerisinde yer alan Akçakale Adası var. Ada, doğal güzelliklerinin yanı sıra birinci derecede arkeolojik sit alanı. Çıldır ilçe merkezinin yaklaşık 27 kilometre güneydoğusunda yer alıyor.
Antik kent olma özelliğine sahip Akçakale Ada Şehri’nde, Neolitik dönemden günümüze pek çok mimari yapının kalıntılarını görmek mümkün. Ancak kış mevsimi nedeniyle sadece adanın tek sahipleri çam ağaçları.
Ardahan’a 70, Kars’a ise 86 kilometre uzaklıkta bulunan Akçakale Ada Şehri, doğal güzelliklerinin yanı sıra 10 bin yıllık tarihin de izlerini de taşıyor.
Karayla bağlantısı bulunmayan Ada Şehri’nde, sonradan eklenen köprü ile giriş çıkışlar sağlanıyor.
Uzaktan bakınca çok küçük görünen adaya gidilince görüntünün çok yanıltıcı olduğu görülüyor.
İsmi çok yaygın olarak bilinmeyen bu ada definecilerden de yakasını kurtarmayan bir yer haline gelmiş. Tarihi adada tahribatlar da yaşanmış.
Bu ada son yıllarda turistlerin de uğrak yeri olmaya başladı. Ancak yine de hak ettiği yeri çok da gören bir yer değil.
Güneş ve karın birleştiği bu ada adeta görsel ziyafet de yaşatıyor.
Türkiye’nin farklı kentlerinden gelenleri hayrete düşürüyor bu ada. Hak ettiği değeri görmeyi bekliyor. Yalnızlığına terk edilen bir kentin adası olmak elbette kolay değil. Belki de kültürel olarak gerekli önemin verilip korunması gereken tarihi yerlerden biri olmayı hak ediyor.