Cezaevinde Garibe Gezer’in katledilmesine ilişkin soruşturmada takipsizlik kararı verilmesinin ardından kamuoyuna yansıyan görüntüleri değerlendiren ailesi, “Adaleti tesis etmek isteyene ve sorumluları cezalandırmak isteyene delil çok” dedi.
Kocaeli Kandıra 1 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde cinsel saldırı ve şiddete maruz kaldığını açıkladıktan bir süre sonra, 9 Aralık 2021’de intihar ettiği duyurulan Garibe Gezer’in ölümüne dair soruşturmada savcılık “yeterli delil bulunmadığı” gerekçesiyle “kovuşturmaya yer yok” kararı verdi.
Kararın ardından Gezer’in uğradığı işkenceye dair görüntüler kamuoyuyla paylaşılırken, görüntülerde yerlerde sürüklenerek, süngerli odaya alındığı, bir gardiyanın içerdeki kadın gardiyanlara cop uzattığı ve kadın gardiyanların odadan çıkarken, terlerini sildiği görülüyor.
Gezer’in işkence görüntülerini kamuoyu ile birlikte izleyen ailesi tüm bunlara rağmen takipsizlik verilmesine tepki gösterdi.
Mezopotamya Ajansı’ndan Ahmet Kanbal’a konuşan Gezer’in kardeşi Asya Gezer, “Aslında bunların hepsini daha önceden biliyordum. Garibe bana yaşadıklarını tek tek anlaşmıştı. Hepsi hafızamdaydı, zihnimdeydi. Birebir yaşadım onunla birlikte bu süreci. Garibe’nin hem astım hastalığı hem de migreni vardı. Aradığı zaman tedirgindi, sesi kötüydü. Bana yaşadığı olayı anlattı” dedi.
‘Cinsel işkenceye uğradığını söylemişti’
Garibe’nin telefon görüşmesinde süngerli odaya alındıktan sonra işkenceye uğradığını ve ellerinin plastik kelepçeyle ters bağlandığını ifade eden Gezer, şunları söyledi:
Pencere açık bırakılıyor. Soğuğa maruz bırakılıyor. 4 saat sonra elleri açılıyor. Süngerli odada 24 saat kameradan izlendiğini, tuvaleti olmadığını ve tuvaletini de kameraların önünde yapmak zorunda kaldığını belirtmişti. Garibe sünger parçasını koparmaya çalıştığı sırada kameradan görüp yeniden gelip darp ediyorlar. İşkence ediyorlar. Cezaevi sosyoloğunun da kendisini tehdit ettiğini söylemişti. Kadın gardiyanlar tarafından cinsel işkenceye uğradığını söylemişti. Yaşananlara istinaden intihar girişiminde bulunuyor. Revire götüreceklerine ziyaret bölümüne götürülüyor. Burada doktorun ayrımcı tavırlarına maruz kalıyor. ‘Ben ölürsem ölümümden kimse sorumlu değildir’ diye dilekçe imzalatmak istiyorlar. Kabul etmediği için süngerli oda işkencesi devam ediyor.
‘Anneme izletemedim’
“Bu görüntüleri, fotoğrafları ne anneme ne de babama gösteremedim” diyen Gezer, şöyle devam etti:
Görmesinler diye sürekli televizyonda kanal değiştirdim. Annemin ısrarı üzerine bir kısmını izlettim ama izleyemedi. Başından beri takipsizlik kararı verileceğini tahmin ediyorduk. Çünkü ilk işkence dosyasında da takipsizlik verilmişti. Bu kadar şiddete, bu kadar zulme rağmen savcılık takipsizlik kararı verdi. 9 Aralık’ta Garibe yaşamını yitirdi, 10 Aralık’ta savcılık dosyaya gizlilik getirdi. O gün tahmin etmiştik böyle olacağını ama yine de bir umut bekledik. Ülkede adaletin kalmadığını bir kez daha tescil ettiler. Delil olarak daha ne arıyorlar. Gerçekten adaleti tesis etmek isteyene, gerçekten sorumluları cezalandırmak isteyene delil çok. Ama anlaşılan savcının böyle bir niyeti yok. Şimdi dosyaya AYM’ye taşıyacağız. Biz bu dosyanın takipçisi olacağız. Her şey mevcut. Deliller, görüntüler mevcut. Garibe mektuplarında da her şeyi anlatmıştı. Hepsini delil olarak sunacağız. Dosyanın takipçisi olacağız ve hiçbir şekilde vazgeçmeyeceğiz. Umarım elinde sonunda adalet yerini bulur.