Emniyet Genel Müdürlüğü 20 gazeteciyi fişlediği ortaya çıktı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı gazeteci Can Dündar hakkında soruşturma başlattı. Van’da 1 Eylül günü tehdit edilen gazeteciler suç duyurusunda bulunacak.
Gazetecilere yazı yazdıkları için fişleme
DFG Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu ve TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş’un aralarında olduğu 20 gazeteci, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün talebiyle fişlendi. Gizli ibareli belge, Müftüoğlu’nun yargılandığı dava dosyasında ortaya çıktı.
Hakkındaki davalar nedeniyle belli bir süre yurtdışında yaşadıktan sonra Ermenistan üzerinden Avrupa’ya geçmek istediği sırada pasaportunun sahte olduğu gerekçesiyle mahkeme kararı olmadan İran’a iade edildikten sonra Türkiye-İran sırına bırakılan gazeteci Aziz Oruç, 11 Aralık 2019 tarihinde Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde gözaltına alınarak tutuklandı. Oruç’un “örgüt üyeliği” iddiasıyla yargılandığı dava dosyasına, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün istihbarat amaçlı yaptığı gazeteci fişlemeleri de girdi. Aynı dosyada, Oruç’a yardım ettiği belirtilerek, “örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek”ten yargılanan Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı ve Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Dicle Müftüoğlu ile birlikte 20 gazetecinin fişlendiği belgede, gizli ibaresi kullanıldı.
Fethullah Gülen Cemaati’ne yönelik toplanan istihbarat bilgilerine dayanan fişlemede, gazetecilerin “Journalist Post” adlı bir dergide yazılarının çıktığı belirtildi. Söz konusu derginin Fethullah Gülen yapılanmasıyla bağlantılı olduğu öne sürülen fişleme tutanağında, gazetecilerin isimleri, T.C. kimlik numaraları, dergideki pozisyonları ve Ulusal Yargı Ağı (UYAP) üzerinde kaydının bulunup bulunulmadığı bilgileri yer aldı.
Fişlenen gazeteciler
Derginin yönetiminde yer alan ve dergiye yazı gönderenlerinin isimlerinin yer aldığı fişlemede, Engin Sağ, Şemsi Açıkgöz, Mustafa Kılıç, Yüksek Durgut, Ramiz Kılıçarslan, Necdet Çelik, Hasan Cücük, İsmail Muhammet Sağıroğlu, Enes Cansever, Basri Doğan, Türkmen Terzi, Vedat Demir, Rabia Yavuz Türe, Yunus Erdoğdu, Naciye Nur Kılıç, Erkan Pehlivan, Dicle Müftüoğlu, Mustafa Kuleli, Erkin Emet ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş’un isimleri yer aldı. Gazeteciler Durmuş ve Müftüoğlu’nun dergiye yazı gönderdikleri kaydedilen fişleme tutanağı, 24 Mayıs 2022’de Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görevli polisler tarafından imza altına alındığı belirtildi.
Gazeteci Dündar’a ‘o süper savcı gelmeyecek’ soruşturması
Leman Dergisi’ni sanal medyada paylaşarak “Boşuna beklemeyin: O ‘süper savcı’ gelmeyecek” şeklinde yorum yapan Gazeteci Can Dündar hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. “Cumhurbaşkanı’na hakaret” ve “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin Kurum ve Organlarını Aşağılama” iddialarıyla başlatılan soruşturmada, Dündar’ın sanal medyada Leman Dergisi’nin 31 Ağustos’ta çıkan ve kapak resminde, “Türkiye savcısını arıyor” ifadeleri yer alan dergiyi paylaşması ve “Boşuna beklemeyin: ‘O süper savcı’ gelmeyecek” şeklindeki yorumunun gerekçe yapıldığı belirtildi.
Tehdit edilen gazeteciler suç duyurusunda bulunacak
Van’da polislerce darp edilerek ölümle tehdit edilen gazeteciler İHD’ye başvurarak, polisler hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.
Van’da Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) 1 Eylül Dünya Barış Günü mitingi sonrası yapılan yürüyüşü takip eden ve polislerce ölümle tehdit edilen gazeteciler, İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi’ne başvurarak basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya, polis tehdidine maruz kalan gazeteciler ve meslektaşları, İHD, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Van Şubesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) temsilcileri katıldı.
1 Eylül’de miting sonrası gazetecilerin polislerce darp edilerek tehdit edildiğini hatırlatan İHD avukatı Jiyan Özkaplan, tehdit edilen gazetecilerin derneklerine başvurduğunu ve başvuru ile birlikte yaşanan olayın takipçisi olacaklarını belirtti.
Haber alma hakları engelleniyor
Gazetecilere yönelik saldırıların sadece 1 Eylül mitingi ile sınırlı olmadığını ifade eden Mezopotamya Ajansı muhabiri Adnan Bilen, Olağanüstü Hal (OHAL) ile birlikte kentte gazetecilere yönelik şiddet dozajının her geçen gün arttığı ifade etti. OHAL ile birlikte gazetecilerin hiçbir basın açıklamasından sorunsuz dönmediğine dikkat çeken Bilen, birçok gazetecinin ise basın açıklamasını takip edilmesinin engellendiğini kaydetti. 1 Eylül Dünya Barış Günü mitingi sonrası gazeteci arkadaşlarının haber takibi sırasında birçok hak ihlali ile karşılaştığını belirten Bilen, “Bir kentte herhangi bir olay oluyorsa gazeteci arkadaşlarımız bu olayları takip etmek zorundadır. Gazeteci, olayın olduğu yerdedir, orda olmak durumundadır. Gazeteciler eğer o kentte yaşanan olayı çekmiyorsa, kendilerini sorgulamak zorundadır. 1 Eylül’de yapılan müdahalede gazeteci arkadaşımız Mesut Bağcı polislerce yere yatırılarak darp edilip, makinası kırılmıştı. Zelal Tunç, Berivan Kutlu ile Elfazi Toral arkadaşlarımız ise polisin ‘sizi vururum kimse sizi bulamaz’ şeklinde ölüm tehdidine maruz bırakılmıştır” dedi.
Van Valisi ve yetkili kurumlara seslenen Bilen, “Gazetecilere yönelik şiddet politikalarına artık son verin” dedi.
‘Suç işlediklerinin farkında’
TİHV Van Temsilcisi Sevim Çiçek ise, görevleri başında iken gazetecilerin polislerce darp edilip tehdit edilmesinin, işkence ve kötü muameleye maruz bırakılmalarının kabul edilemez olduğunu ifade etti. Gazetecileri tehdit edip darp eden polislere seslenen Çiçek, “Sizler suç işlediğinizin farkındasınız. Neye dayanarak böyle bir şiddeti uyguluyorsunuz” diye sordu.
ÖHD Van Şubesi Eşbaşkanı Medeni Gür de özgür basın emekçilerinin hedef haline gelmesinin sebebinin hakikatlerinin açığa çıkmasının engellenmesi olduğunu söyledi. Yaşanan şiddet ve tehdit olayının takipçisi olacaklarını ifade eden Gür, “İşkence olayının bu kadar açık şekilde yapacak kadar pervasızlaşan zihniyeti mahkum edeceğimizi belirtmek istiyoruz” dedi.