“HDP, ortak aday düşüncesini ucuz bir pazarlık ya da kof bir şantaj unsuru olarak ileri sürmüyor” diyen Selahattin Demirtaş, “Türkiye hepimizindir, dolayısıyla ortak aday da hepimizin olmalıdır” ifadelerini kullandı. Gazeteci ve yazar Kemal Can, Demirtaş’ın yazısının HDP’ye eksenli yazılmış gibi anlaşılsa da aslında altılı masaya ve genel olarak muhalefete de mesajlar verdiği yorumunu yaptı.
Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP’nin önceki Eş Genel başkanı Selahattin Demirtaş, Gazete Duvar’a gönderdiği yazıda cumhurbaşkanlığı için ortak aday kriterlerinin ne olması gerektiğini açıkladı.
‘Ortak aday Nedir?’ başlıklı yazıda Demirtaş, “Ortak adayın hedefi yüzde 50+1 değil, yüzde 80+1’dir.” dedi. Ortak adayın tek adamın karşısına çıkacak bir başka tek adam olmadığını, ortak bir anlayış olduğunu belirtti. “Türkiye hepimizindir, dolayısıyla ortak aday da hepimizin olmalıdır.” diyen Demirtaş, hep birlikte değişim çağrısı yaptı.
Demirtaş’ın yazısı şöyle:
Seçim tarihi yaklaştıkça ortak adayın kim olabileceği konuşuluyor, herkes aklındaki ve gönlündeki adayın km olduğunu söylüyor.
Oysa ortak adayın kim olacağından önce, ne olduğunu netleştirmek, “ortak aday kim olmalı” sorusundan önce “ortak aday nedir” sorusunu sormak gerekir.
Ben bu soruyu, aşağıdaki şekilde yanıtlıyorum.
Ortak aday bir kişi değil, bir anlayıştır. Tek adamın karşısına çıkacak bir başka tek adam ya da tek kişi değildir. Kolektif aklın sözcüsü, birleşmiş bilincin aktarıcısıdır.
Ortak aday tek bir partinin, tek bir kimliğin, tek bir inancın değil, bütün toplumsal kesimlerin ve farklılıkların bileşkesi, 85 milyonun siluetidir.
Ortak aday diğer adayların karşıtı değil, demokrasiyi savunanların rakipsiz adayıdır.
Ortak aday tek bir ideolojinin değil, gerçek demokrasinin temsilcisidir. Kamplara bölünmüş, paramparça edilmiş toplumu demokrasi değerlerinde buluşturan kapsayıcı güçtür.
Ortak adayın hedefi yüzde 50+1 değil, yüzde 80+1’dir. Amaç sadece seçimi kazanmak değil, en güçlü toplumsal meşruiyetle geçiş sürecini yönetmektir. Bunun için de sivil ve tam demokratik bir anayasa hazırlanmasına öncülük etmek, o anayasanın toplumun tüm dinamiklerinin katılımıyla yapılmasını sağlamaktır. Ülkeyi demokratikleştirecek sinerjiyi ortaya çıkarmaktır.
Ortak aday sadece siyasi partilerin değil; kadın platformlarının, çevre hareketlerinin, sendikaların, meslek örgütlerinin, odaların yani tüm toplumsal kesimlerin de adayıdır. Bunun için bu kesimlerin desteği alınmalı, görüşleriyle sürece aktif katılımları sağlanmalıdır.
HDP’nin ortak adaya açık olmasının, ortak adayda kararlı olmasının temel nedeni budur. Çünkü amaç sadece seçimi kazanmak olmamalıdır. Seçimle birlikte demokrasiyi ve toplumsal barışımızı da kazanmak olmalıdır. Bunun için de büyük bir toplumsal uzlaşma sağlanmalıdır. Ortak aday, işte bu büyük uzlaşmanın adıdır.
HDP, ortak aday düşüncesini ucuz bir pazarlık ya da kof bir şantaj unsuru olarak ileri sürmüyor. Dar parti çıkarlarını değil, ülkenin geleceğini düşünerek sorumlu davranıyor.
Türkiye hepimizindir, dolayısıyla ortak aday da hepimizin olmalıdır.
İkinci yüz yılında Cumhuriyet’i hep birlikte sahiplenerek onu hepimizin Cumhuriyet’i haline getirebiliriz. Demokratik, laik, sosyal, eşitlikçi, adil bir hukuk devletine dönüştürebiliriz.
Bu yoksulluğu, bu perişanlığı, bu zulmü hiçbirimiz hak etmiyoruz. “Sen, ben” yok “biz, hepimiz” var ve el ele vererek ülkeyi içinde bulunduğu felaketten çıkarabiliriz.
O halde hep birlikte yan yana durarak değişimi başlatalım.
İşte bu anlayışın adı ORTAK ADAY’dır.
Kimin bu anlayışı temsil edeceğine karar vermek ise sonraki iştir ve kolaydır.
Benim ortak adayla ilgili görüşlerim bu şekilde. Siz de görüşlerinizi yazın lütfen, avukatlarım bana ileteceklerdir. Çünkü ortak adayın kim olmasından önce ne olması gerektiğini ne kadar çok konuşursak o kadar sağlıklı sonuçlar çıkar ortaya.”
Kemal Can: Demirtaş aslında altılı masaya bir şey söylüyor
Kemal Can, Demirtaş’ın bugün yazısı Halk TV yayınında değerlendirildi. Can ile eski bakan Bahattin Yücel, Demirtaş’ın yazısının HDP’ye eksenli yazılmış gibi anlaşılsa da aslında altılı masaya ve genel olarak muhalefete de mesajlar verdiği yorumunu yaptılar.
” Kemal Can şu yorumu yaptı:
“Demirtaş HDP’ye bir şey söylerken aslında altılı masaya da bir şey söylüyor. Kürt meselesi önümüze hep sadece HDP’nin kendini kanıtlamak zorunda olduğu bir açmaz gibi geliyor. Oysa Demirtaş, ‘evet biz kendimizi gözden geçirmek zorunda olduğumuz bir süreç geçirmeliyiz ama dışımızdaki kesimler de bunu gözetmeli’ diyor.”
“Demirtaş’ın ortak aday tarifi altılı masanın tarifiyle çok çelişmiyor” diyen Can, “Türkiye’nin ihtiyacı olan şey kimin kazandığı değil neyin kazandığı” değerlendirmesini yaparak şöyle konuştu:
“Kürt meselesinde iktidarın avantajı olan ve muhalefet partilerini sıkıştırabileceği hamaset dilini altılı masanın değiştirmesi gerekiyor. Bu konuda bir cesaret göstererek iktidarın diline teslim olunmamalı. Yoksa mesele Kürt seçmene, ‘bakın Demirtaş böyle diyor siz de böyle davranın’ diye yaklaşmak değil. Demirtaş’ı tek taraflı okumak doğru değil.”
HABER MERKEZİ