Derik’teki kazayla ilgili görgü tanıklarının 3’üncü bir TIR olduğu yönündeki iddiaları İçişleri Bakanı Soylu tarafından yalanlamasına rağmen aksi görüntüler MA’da yer aldı. Bu arada Mardin’de 12 Mart 2020’de UKOME toplantısına Derik’ten temsilci katılmadığı gibi kazanın yaşandığı yolla ilgili öneriler de dikkate alınmadı.
Mardin’in Derik ilçesindeki Üçyol mevkiinde 21 kişinin yaşamını yitirdiği kazaya sebep olan ihmaller zinciri tartışma konusu oldu. İlk kazanın ardından önlem alınmadığı tartışmalarının yanı sıra olay saatinde TIR’ların şehir merkezinden geçişlerine nasıl izin verildiği de konuşulan konular arasında.
Mezopotamya Ajansı’nın ulaştığı Mardin Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi’nin (UKOME) kararı, ihmalin boyutunu gözler önüne serdi.
12 Mart 2020 tarihli UKOME toplantısına, Derik’ten temsilci katılmadığı gibi olayın yaşandığı D47-75 Karayolu’ndaki TIR trafiğinin kısıtlanması yönündeki öneriye ise Derik Kaymakamlığı ve Derik İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından cevap dahi verilmediği ortaya çıktı.
Kararda; söz konusu caddede 07.00 ile 21.00 saatleri arasında TIR ve ağır tonajlı araçlar ile tehlikeli madde taşıyan araçların geçişlerinin yasaklanması istenilirken, “Derik Kaymakamlığı ve Derik İlçe Emniyet Amirliğinden tarafımıza herhangi bir cevabi yazı gelmediğinden, herhangi bir kısıtlama ve yasağın uygulanmamasına” denildi.
Temsilciler toplantıya katılmadı
UKOME kararına göre; 12 Mart 2020 tarihinde yapılan toplantıya, Mardin İl Emniyet Müdürlüğü Temsilcisi, kayyım yönetimindeki Mardin Büyükşehir Belediyesi Hukuk Müşavirliği Temsilcisi, Mardin Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı Temsilcisi, Artuklu Belediyesi Başkanlığı Temsilcisi, Dargeçit Belediyesi Başkanlığı Temsilcisi, Midyat Belediyesi Başkanlığı Temsilcisi, Ömerli Belediyesi Başkanlığı Temsilcisi, Yeşilli Belediyesi Başkanlığı Temsilcisi ve olayın yaşandığı Derik Belediyesi Başkanlığı Temsilcisi katılmadı.
Diğer ilçeler de risk altında
21 kurum temsilcisinin katıldığı toplantıda; “Trafik akışının seyrini en iyi şekilde düzenlemek, trafik yoğunluğunu azaltmak, trafik güvenliğini sağlamak, yük taşıyan araçların yol kullanım esaslarını tespit etmek, gerekli yasakları koymak, tarihi dokuyu korumak amacıyla; Kamyon, TIR, Traleybüs, çekici ve römorkları, treyler, tanker, mikser, tehlikeli madde taşıyan araçların girişlerinin yasaklanması ile ilgili” denildi.
TIR’ların geçiş güzergahları düzenlenirken, cevap vermeyen Derik Kaymakamlığı ve Derik İlçe Emniyet Amirliği’nin yanı sıra cevap verip de kısıtlamanın olmaması yönünde görüş bildiren ilçeler de dikkat çekti. Cengiz Holding’in araçlarının en çok kullandığı yollardan birinin bulunduğu Mazıdağı ilçesinde, Emniyet ve Kaymakamlık, başka yol olmadığı için kısıtlama kararı alınmaması yönünde görüş bildirildi.
3.TIR var mı yok mu tartışması
Kazayla ilgili 3 TIR tartışması da sürüyor. Olayın ardından Derik’e gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise yaptığı açıklamada, görgü tanıklarının 3’üncü TIR olduğu yönündeki sözleri için “Üçüncü tırın varlığı gerçek dışı bir değerlendirmedir. Olayın üçüncü bir tırın varlığı, ona ateş açıldığı gibi bir değerlendirme gerçek dışı bir değerlendirmedir” iddiasında bulundu.
Olayın başından itibaren sessiz kalan Mardin Valiliği de, olaya dair yaptığı tek açıklamada, 3’üncü TIR meselesini konu alarak, 3’üncü TIR olmadığını savundu.
Mezopotamya Ajansı (MA) görgü tanıklarının bahsettiği 3’üncü TIR’ı görüntüledi. Derik ilçesinin girişinde olayın olduğu cadde üzerinde yolun kenarında duran TIR, gübre yükü ile olduğu gibi duruyor. Tonlarca gübre ile yol kenarında bekleyen TIR’ın zorlukla durabildiği asfalt izlerinden anlaşılırken, bir lastiğinin patlak olduğu görülüyor. Bunun yanı sıra diğer lastikleri de aşırı şekilde aşınmış halde olan TIR’ın bir lastiğinin ise yırtılmış halde olduğu görülüyor.
İşyeri yıkılan yurttaş: Önlem alınmadı
Kaza sırasında TIR’ın çarpması sonucu Şeyhmus Kızılay isimli yurttaşın iş yeri yıkıldı. Olay saatinde Kızılay’ın sadece oğlunun olduğu iş yerinde kimse yaralanmazken, iş yeri sahibi daha önce de bir TIR’ın iş yerine çarptığını ve yapılan şikayetlere rağmen önlem alınmadığını belirtti.
Her yıl aynı durumu yaşadığını belirten Kızılay, “Her yıl ölümüz oluyor. Yetkililerin bu işe bir çare bulması gerekiyor. Yeter artık, sabrımız da kalmadı. Bu defa büyük bir katliam yaşandı” dedi. Oğlunun iş yerinde olduğunu ve enkazın altında kaldığını dile getiren Kızılay, şans eseri oğluna bir şey olmadığını belirtirken, “Çok şükür bir şey olmadı ama o stres, o korku yetti ona. Kendi halimize sevinirken, dışarıya çıktığımızda insanların kamyonun altında kaldığını, tekerlerin arasında kaldığını gördük. Derik halkı perişan oldu” ifadelerini kullandı.
Kaymakama daha önce şikayetini anlatmış
Öncesinde de kendisinin bizzat Kaymakama durumu anlattığını belirten Kızılay, “Bakın burada fren patlıyor. Kamyon devriliyor, insanlar ölüyor. Şoförler ölüyor, insanlarımız ölüyor. Allah etmesin ilerde büyük bir şey olursa dedim. Bugün oldu. Bu kaç yılı takip edin, arşive bakın, buralardaki kazalarda 150 insan ölmüştür. Son olmasını istiyoruz. Yoksa daha büyük bir şey olacak. Artık sabrımız kalmadı. Kamyon geçiyor biz dua ediyoruz freni patlamasın diye. Sürekli bu korkuyla yaşıyoruz. Derik halkı bu konuda çok şikayetçi. Çocuklarımızı yolun karşısına gönderemiyoruz” diye konuştu.