DİSK’in düzenlediği “Mültecilik, Göç ve Göçmen Emeği” konulu sempozyumda konuşan Suriyeli Taha Elgazi, “Muhalefet iktidara, iktidar ise AB’ye karşı bizi koz olarak kullanıyor” dedi.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), “Mültecilik, Göç ve Göçmen Emeği” konulu sempozyum düzenledi. İstanbul Tabip Odası’nda (İTO) düzenlenen sempozyuma, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun yanı sıra çok sayıda akademisyen, sivil toplum örgütü temsilcisi ve gazeteci katıldı. 3 oturum şeklinde gerçekleşen ve moderatörlüğünü Ebru Okten’in yaptığı sempozyumun ilk oturumunda, “Türkiye’de siyasi tartışmalar ve uluslararası ilişkiler bağlamında göç ve göçmenler ve mülteciler” konusu tartışıldı.
‘Sendikalar yetersiz kalıyor’
İlk oturumun açılış konuşması yapan Çerkezoğlu, göçmenlerin verdiği emeğe işaret ederek, sendikaların göçmenler noktasında yetersiz kaldığına işaret etti.
Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) ile yaptığı “Kabul Anlaşmasına” tepki gösteren Çerkezoğlu, anlaşmayı “kirli ve utanç verici” olarak niteledi. Göçmenlerin düşük ücret ile güvencesiz çalıştırıldığını söyleyen Çerkezoğlu, göçmenlerin çalıştıkları işlerin ise en kötü işler olduğunu vurguladı. Çerkezoğu, göçmenlerin sendikal faaliyet içinde yer alamadıklarına işaret ederek, DİSK’in ırkçı ve ayrımcı söylem ve politikaların karşısında olduğunu ifade etti. Çerkezoğlu, “Ülkemizin mülteci hapishanesine çeviren antlaşmaların feshedilmesi gerekmektedir” çağrısında bulundu.
Politikalar oya göre şekilleniyor
Galatasaray Üniversitesi Sosyoloji Bölümü ve Göç Araştırmalar Derneği Başkanı Doç. Dr. Didem Danış, Suriye’de yaşananlardan sonra Türkiye’nin içine girdiği süreci anlattı. Suriyelilerin geçici koruma statüsünde yer aldığını söyleyen Danış, en fazla 3 yıl olması gereken durumun 8 yılı geçtiğini aktardı.
Bu geçici halin son bulması gerektiğini ifade eden Danış, Türkiye ile AB ülkeleri arasındaki antlaşmalara değindi. Danış, AB’nin mültecileri Türkiye’de tutmak için ciddi paralar ödediğini, iktidarın zamanla politikalarının değişmeye başladığını, bu politikaların oy çekincelerine göre şekillendiğini ifade etti.
Ankara Üniversitesi’nden Doç. Dr. Çenk Saraçoğlu, “Türkiye’de mülteciler ve siyasal sonuçları” başlığıyla bir sunum yaptı. Mültecilerin emeğinin sömürüldüğünü söyleyen Saraçoğlu, bu sömürü düzeyinin aynı şekilde Türkiye işçi sınıfına da uyarlanmaya çalışıldığına dikkat çekti.
‘Medya ve mülteciler’
Ardından gazeteci Hale Gönültaş, “Medya ve mülteciler” konulu bir konuşma yaptı. Gönültaş, göçmenlerin iç siyaset malzemesi olarak kullanıldığını belirterek, medyanın iktidar söylemi üzerinden habercilik yaptığına işaret etti. İktidara yakın medyanın haber dilini iktidarın politikalarına göre şekillendirdiğini söyleyen Gönültaş, göçmen karşıtlı yapan bazı siyasetçilerin oy topladığına dikkat çekti.
‘Hepimiz mülteciyiz’
Oturumda son olarak söz alan Suriyeli göçmen Taha Elgazi ise, “Mülteciler Gözünden Sorunlar ve Beklentiler” başlığıyla sunum yaptı. Suriye’de fizik öğrenmeni olduğunu ve yüksel lisans yaptığını aktaran Elgazi, savaşın başlamasıyla birlikte 2013’te Türkiye’ye geldiğini ifade etti. Elgazi, 3 yıl boyunca hamallık yaptığını, daha sonra bazı projelerde yer aldığını belirterek, “Mülteci, sorunun kaynağı değildir. Türkiye’de hala siyasi liderler ve medya mültecileri ana sorun olarak gösteriyorlar. Ben mülteci olarak kendi irademle yüksek lisansımı bırakıp buraya gelmedim. Herhangi bir insan çadırda yaşamak için buraya gelmez. Şu an bu salonda bulanan hemen herkes göçmen konumunda yer alıyor. Ya dış ya da iç göçmendir. Mültecilik, sadece başka bir ülkeden gelmek değildir. Köyünden çıkmak da mülteciliktir” ifadelerini kullandı.
‘Bizi koz olarak kullanıyorlar’
Ölümden kaçarak Türkiye’ye geldiklerine dikkati çeken Elgazi, burada da ırkçılığa uğradıklarını söyledi. Son dönemlerde bu ırkçılığın daha da artığına işaret eden Elgazi, ana muhalefet partisinin mültecileri iktidara karşı koz olarak kullanmasına tepki gösterdi. Elgazi, “Aynı zamanda iktidar da bizi AB’ye karşı kullanıyor. Biz hem soldan hem de sağdan kullanılmaya çalışıyoruz” dedi.
Solculara eleştiri
Suriyelilerin evlerinden, iş yerlerinden ve sokaktan alınıp sınır dışı edildiği bilgisini paylaşan Elgazi, buna karşı solcuların sessizliğini eleştirdi. Elgazi, “Ben solcu olsaydım kendimden utanırdım. Neye solcuyuz? Kadın meselesinde mi solcuyuz? Geçen gün Antep’te yetmiş yaşındaki Leyla Muhammed’e yumruk atıldı. Türkiye’de kadınları ve haklarını savunan onlarca STK var. Bir tanesi ziyaret etti mi? Onun hakkını savunan oldu mu? Olmadı. Neden? Çünkü Suriyeli” şeklinde tepki gösterdi.
Elgazi’nin sunumu ardından oturum, forum şeklinde sürdü. Oturum, yemek arasının ardından “Türk İşçi Sınıfının Bir Parçası Olarak Mülteci İşçiler, Çalışma Koşulları ve Ortak Mücadelenin İmkanları” ile “Mülteciler ve Bir Arada Yaşamanın Koşulları” başlıklı oturumlarla devam etti.