Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim tarihi olarak 14 Mayıs’ı işaret etmesinin ardından seçim takvimi ve Cumhurbaşkanı’nın üçüncü kez aday olup olamayacağına ilişkin tartışmaları Gazete Karınca’ya değerlendiren Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Osman Korkut Kanadoğlu, “14 Mayıs’ta yapılacak bir seçim için 8-14 Mart tarihleri arasında Cumhurbaşkanı ya da Meclis seçimlerin yenilenmesi kararı alınmalı” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında (18 Ocak) uzun süredir konuşulan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçimi için tarihi olarak 14 Mayıs’ı işaret etti. Bu açıklamasıyla bir anlamda seçim tarihini de ilan etti.
Ankara 2 No’lu Barosu tarafından düzenlenen ‘Güçlü, Etkin ve Saygın Savunma İçin Avukatlık Kanunu Çalıştayı’nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ise, Erdoğan’ın adaylığı hakkında, “Sayın cumhurbaşkanımızın adaylığı anayasal hakkıdır. Hiç bir hukuki engel söz konusu değildir çünkü sayın cumhurbaşkanımız, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ilk cumhurbaşkanı olarak 2018’de seçilmiştir ve şu anda yapılacak seçim ikinci seçimdir” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı’nın seçim tarihi olarak 14 Mayıs’ı işaret etmesinin ardından seçim takviminin nasıl işleyeceği, hükümetin seçim için kullandığı kavramların anayasal dayanaklarını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üçüncü kez aday olup olamayacağına ilişkin tartışmaları Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı ve Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Osman Korkut Kanadoğlu ile konuştuk.
Seçimlerin hangi tarihlerde yapılacağı tartışmaları sürerken, bu tartışmalar ‘öne alınma’, ‘güncelleme’ gibi kavramlar üzerinden konuşuluyor ve ‘erken seçim’ kavramı şu ana kadar hükümet tarafından kullanılmış değil. Öncelikle Anayasal düzlemde bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
İktidarın “seçimlerin tarihinin güncellenmesi” ya da “öne alınması” biçimindeki ifadelerinin anayasal herhangi bir dayanağı bulunmamaktadır. Anayasa’da sadece seçimlerin yenilenmesi kavramından bahsedilmektedir. Bu kamuoyunda bilinen ismiyle erken seçim kararıdır. Seçimlerin yenilenmesi dışında ne TBMM’nin ne Cumhurbaşkanı’nın ne de YSK’nın “güncelleme” ya da “tarihi öne alma” gibi bir kavramla bahsedilen herhangi bir yetkisi bulunmamaktadır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında seçimler için 14 Mayıs’ı işaret etti ve şöyle konuştu: “Rahmetli Menderes, 14 Mayıs 1950’de ‘Yeter söz milletin’ demiş ve sandıktan büyük bir zaferle çıkmıştı. Yeter, söz de karar da gelecek de milletindir diyerek 2023’te milletimizin desteğine talibiz.” Anayasa’ya göre seçimlerin 14 Mayıs’ta yapılmasının hukuki olarak karşılığı nedir?
Anayasa’nın 116. maddesine göre seçimlerin yenilenmesi kararı alabilecek iki organ bulunmaktadır. Bunlar; Cumhurbaşkanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. Cumhurbaşkanı herhangi bir gerekçeye dayanmaksızın tek imzayla seçimlerin yenilenmesi kararı alabilecektir. TBMM’nin seçimlerin yenilenmesi kararı alabilmesi için ise Meclis üye tam sayısının beşte üç çoğunluğunun oyu gerekmektedir. Bu nitelikli çoğunluğa göre TBMM’de seçimlerin yenilenmesi kararı en az 360 milletvekili ile alınabilir. Yine Anayasa’nın 116. maddesine göre ister Cumhurbaşkanı isterse de TBMM karar alsın, her iki durumda da Cumhurbaşkanı ve milletvekili genel seçimleri birlikte yapılır. Fakat bu durumda olacak olan şey “seçimlerin öne alınması” değil; seçimlerin yenilenmesidir.
Seçimlerin 18 Haziran 2023 tarihi dışında işaret edilen 14 Mayıs tarihinde yapılabilmesi için hangi adımların atılması gerekli?
Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu’nun seçim dönemi, seçim döneminin başlangıcı ve seçimlerin tamamlanması kenar başlıklı üçüncü maddesinin dördüncü fıkrasına göre, seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde bu karar kırk sekiz saat içinde Resmi Gazete’de yayımlanarak ilan olunur. Bu kararın verildiği günden sonra gelen altmışıncı günü takip eden ilk Pazar günü Cumhurbaşkanı ile Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi birlikte yapılır. Bu durumda 14 Mayıs 2023 tarihinde bir seçim yapılmak isteniyorsa 8-14 Mart 2023 tarihleri arasında Cumhurbaşkanı ya da Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesi kararı alınması gerekmektedir. Fakat burada dikkat edilmesi gereken bir diğer husus yine aynı Kanunu’nun 2. maddesiyle YSK’ye tanınan seçimle ilgili olarak yer alan bütün süreleri gerektiğinde kısaltarak tespit ve ilan etme yetkisidir.
YSK’nın “seçimlerin süresini kısaltma” yetkisi ne anlama geliyor?
YSK bu yetkiye dayanarak 2015 yılındaki milletvekili genel seçimlerinin süresini kısaltmıştır. Şöyle ki 7 Haziran 2015 Milletvekili Genel Seçimleri’nin ardından hükümetinin kurulamaması üzerine Cumhurbaşkanı, 24 Ağustos 2015’te seçimlerin yenilenmesi kararı almıştır. O dönemki Mevzuat gereği Cumhurbaşkanınca seçimlerin yenilenmesi kararı alınmasını takip eden 90 günden sonraki ilk pazar günü, oy verme günüdür. Bu tarih 1 Aralık’tır fakat YSK “seçimlerin süresini kısaltma” yetkisine dayanarak seçimi 1 Kasım’a alabilmiştir. Dolayısıyla 8-14 Mart aralığından sonraki bir tarihte alınacak seçimlerin yenilenmesi kararına rağmen YSK benzer bir karar alarak seçimlerin tarihini 14 Mayıs’a alabilir. Bu durum YSK eliyle “seçimlerin yenilenmesi kararını alınmasından sonraki 60 günü takip eden ilk pazar gününün oy verme günü” olduğunu düzenleyen kuralının arkasından dolanmak anlamına gelecektir.
Bu çerçevede seçimlerin 14 Mayıs’ta yapılabilmesi için atılacak adımlar demokratik hukuk ilkeleri ile bağdaşır mı? Bu tarihte yapılacak seçimlerin ne gibi etkileri ve sonuçları olur?
8-14 Mart tarihleri arasında alınacak bir seçimlerin yenilenmesi kararı sonrasında gerçekleştirilecek ve oy verme günü 14 Mayıs 2023 olacak olan seçim hukuka uygun olacaktır. Seçimlerin yenilenmesi kararının alınması halinde bu karar kırk sekiz saat içinde Resmi Gazete’de yayımlanarak ilzn olunur. Bu ilan sonrasında YSK, Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu ve Milletvekili Seçim Kanununda düzenlenen “seçim öncesi işleri” yürütmeye başlayacaktır. Mevcut Cumhurbaşkanı’nın yeniden adaylığının Anayasa’ya uygunluğunun denetimi de bu aşamadan sonra YSK tarafından gerçekleştirilecektir. Bu sürecin yürütülmesinde YSK’nın kararlarını, Anayasa’ya uygun bir biçimde alması büyük önem arz etmektedir. Nitekim Anayasa’nın 79. maddesine göre Yüksek Seçim Kurulu’nun kararları aleyhine başka bir merciye başvurulamayacağı için Anayasa Mahkemesi önüne de gidilemeyecektir. Bu durum YSK’nın alacağı kararların önemini daha da arttırmaktadır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın üçüncü kez aday olup olamayacağı konusunda tartışmalar söz konusu. Anayasa’ya göre Erdoğan tekrar aday olabilir mi? Bu konudaki istisnai durumlar ve zorunluluklar nelerdir?
Anayasa’nın 101. maddesine göre bir kişi en fazla iki kez Cumhurbaşkanı seçilebilir. İlki 2014 ve ikincisi 2018 yıllarında olmak üzere iki kez Cumhurbaşkanı seçilmiş olan mevcut Cumhurbaşkanı’nın üçüncü kez aday olabilmesi ancak Meclis’in seçimlerin yenilenmesi kararı almasına bağlıdır. Cumhurbaşkanı’nın seçimlerin yenilenmesi kararı alması sonucunda tekrar aday olamayacağı açıktır. Anayasa “iki kez” ibaresinde herhangi bir tarihin ya da siyasal rejimin sonrasını baz almamıştır.
Dolayısıyla Recep Tayyip Erdoğan’ın “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin” ilk Cumhurbaşkanı olduğu ve bu sebeple ikinci kez aday olabileceği yönündeki görüş anayasal dayanaktan yoksundur. İkinci döneminde olan bir cumhurbaşkanının üçüncü kez aday olabilmesinin tek koşulu TBMM’nin seçimlerin yenilenmesi kararı almasıdır.