AKP lideri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, İYİ Parti lideri Akşener’e Altılı Masa’yı terk etme çağrısı yaptı. Suriye ile ‘normalleşme’ için de haziran ayına işaret eden Erdoğan, “Seçimlerden sonra sil baştan yapabiliriz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Zirvesi için gittiği Endonezya’dan dönüşünde iktidara yakınlığıyla bilinen basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Taksim saldırısını yakından takip ettiğini dile getiren Erdoğan, 6 kişinin hayatını kaybettiği patlamada yaralananlardan 5’inin halen yoğun bakımda olduğunu söyledi.
Saldırının ardından muhalefetin tutumuna ilişkin konuşan Erdoğan, “Muhalefetin her zaman olduğu gibi bu olayların acısını hissetmeyişine biz zaten alıştık. Bu muhalefet, teröristlerle kol kola Ankara’dan İstanbul’a yürüyen muhalefettir. Biz bu muhalefete yabancı değiliz. Bunların tavırlarına da yabancı değiliz” dedi.
Erdoğan, sözlerinin devamında şu ifadeleri kullandı:
Şu anda bunlar PKK’nın parlamentodaki uzantısıyla zaten beraber hareket etmiyorlar mı? Beraber hareket ediyorlar. Kaldı ki bunların şu anda kendi içinde zaten terör söylemlerini ifade eden kişiler yok mu? Var. Nitekim şimdi bunlardan bazılarıyla ilgili dokunulmazlıklarının kaldırılmasına yönelik parlamentoda çalışmalar da devam ediyor.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, İYİ Parti’nin Altılı Masa’dan ayrılmasını temenni ettiğini söyledi:
Burada özellikle muhalefetin içinde, CHP’yi bir kenara koyalım, Altılı Masa’nın hepsini söylememe gerek yok, ama İP’in (İYİ Parti’nin) bunlarla aynı çizgiye düşmesi tabii düşündürücü. Onlar niye bunlarla aynı masaya düşüyor veyahut aynı konuma geliyor? Bu tabii düşündürücüdür. Hele hele böyle bir dönemde. Temenni ederiz ki bunlar da bir dönüşüm yapmak suretiyle gerek bu masayı terk etmek gerekse milli ve yerli bir duruş sergilemek üzere konumunu yeniden gözden geçirir.
Ankara’daki istihbarat görüşmesi
Ankara’da hafta başında ABD ve Rusya istihbarat başkanlarının bir araya gelmesine ilişkin değerlendirmede de bulunan Erdoğan, şöyle konuştu:
Şu kadarını söyleyeyim; Rusya’nın ve Amerika’nın burada nükleer silaha müracaat edip etmeyeceği konusunda İstihbarat Başkanımdan aldığım bilgi, şu an itibarıyla her iki tarafın da nükleer silahla ilgili herhangi bir teşebbüsünün olmayacağı istikametinde. Biz de tabii yakın markajda tutalım, sık sık bir araya gelmelerini sağlayalım istiyoruz. Allah göstermesin; bu yeni bir dünya savaşına yol açar. Buna da fırsat vermeyelim.
F-16 konusu
Erdoğan, G20 Zirvesi’nde ikili görüşme gerçekleştirdiği ABD Başkanı Joe Biden’la olan görüşmesine ilişkin ise şunları söyledi:
F-16’larla ilgili konuda ‘işin tamamen elinde olduğunu, bunun hassasiyeti içerisinde olduğunu’ söyledi. Bu konudaki ilişkilerimizi devam ettireceğiz. Burada Dışişleri Bakanlarımızın, Savunma Bakanlarımızın da bu süreci yakından takip etmeleri suretiyle, temennim odur ki inşallah kısa zamanda F-16 meselesini de bu vesileyle çözmüş oluruz.
Suriye ile ‘normalleşme’ için tarih verdi
‘Vakti, saati geldiğinde Esad’la da görüşebiliriz’ dediği hatırlatılan Erdoğan, Şam yönetimi ile ilişkilere dair şu ifadeleri kullandı:
Siyasette ebedi olarak dargınlık, kırgınlık, küslük olmaz. Vakti, zamanı geldiği anda oturur, değerlendirir, ona göre de bir yenilemeyi yapabilirsiniz. Şu anda Türkiye olarak bu konularda sıkıntılı olduğumuz ülkelerle ilişkileri yeniden ele alabiliriz. Hele hele Haziran seçiminden sonra bir sil baştan yapabiliriz. Ve buna göre de yolumuza inşallah o şekilde devam edebiliriz.
‘Ahmet Kaya’nın naaşını getirelim istedik, aile olumlu bakmadı’
Erdoğan’a bir gazeteci tarafından, “Bugün sizin de sevdiğiniz, şiirlerini çok da duygulu, güzel seslendirdiğiniz Sezai Karakoç’un vefat yıl dönümü. Aynı zamanda sizin özel bir bağınızın olduğunu bildiğimiz Ahmet Kaya’nın da vefatının 22’nci yılı. Haklarında ne söylemek istersiniz?” sorusu da yöneltildi.
Her iki sanatçıya da rahmet dileyen Erdoğan, Ahmet Kaya hakkında, “Ahmet Kaya ben cezaevine girerken Yedikule’de Kazlıçeşme’de yapılan programa gelmişti. Bu anlamlı günümüzde onun orada yaptığı konuşma, söylediği parçalar hakikaten unutulmazdı” dedi.
Erdoğan, Ahmet Kaya’nın naaşını Türkiye’ye getirmek istediğini, “Ben tabii istedim ki nakli kubur yapmak suretiyle Fransa’dan alalım, burada defnini yapalım. Aile olumlu yaklaşmadı, onun için getiremedik. Yoksa o, bu toprakların insanı” sözleriyle ifade etti.
Sözlerine devam eden Erdoğan, “Ona yapılanları, o geceyi unutmamız mümkün değil. Kusura bakmayın, bazıları kızıyor ‘niye öyle diyorsun’ diye ama bu beyaz Türkler var ya; neler yaptılar malum. Normal zamanda ‘Ahmet Kaya şöyle, Ahmet Kaya böyle…’ Peki o gece yaptığınız ne? Neler demediler ki? Biz bir kez daha rahmet diliyoruz. Ama bizim nakli kubur teklifimiz hala masadadır. Bu teklifin değerlendirilmesiyle buna göre bir adım atılabilir. Çünkü bu topraklar, onun toprağıdır. Yeter ki aile bu konuda kararını versin ve adımı da ona göre atarız. Çünkü bu ülkede sevenlerinin olduğu kadar herhalde Fransa’da seveni olmaz” dedi.