GÖÇİZDER üye ve yöneticilerinin yargılandığı davada söz alan tutuklu isimlerden Songül Köse, mutfak, epilasyon ve pek çok kişisel giderlerinin PKK ile ilişkilendirildiğini söyledi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Göç İzleme Derneği (GÖÇİZDER) Eşbaşkanları Kamile Kandal ve Mehmet Boğakan’ın da aralarında olduğu 22 kişi, 3 Haziran’da gözaltına alındı.
8 gün gözaltında tutulan 22 kişi, ‘PKK’ye finansman sağlamak’, ‘PKK’ye üye olmak’ ve ‘PKK’nin propagandasını yapmak’ iddialarıyla savcılığa sevk edildi.
Derneğin hazırladığı raporları içeren ’90’larda Yerinden Edilen Gayrimüslimlerin Göç Hikayeleri’, ’90’larda Yerinden Edilen Kürtlerin Göç Hikayeleri’ ve ‘2015-2016 Sokağa Çıkma Yasakları Sürecinde Kadınların Göç Hikayeleri’ adlı kitapları suçlama yapıldı.
Mahkemeye çıkarılan 22 kişiden 16’sı, söz konusu kitaplar gerekçe gösterilerek 13 Haziran’da tutuklandı.
Kararın ardından 23 kişi hakkında ‘örgüt üyesi olma’ iddiasıyla 1 Eylül’de iddianame hazırlandı. 16’sı tutuklu 23 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul 26’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı.
3 gün sürecek olan duruşmanın ilk oturumunda onlarca avukat hazır bulundu. Tutuklu yakınları, Avrupa Birliği (AB) delegasyonu ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Züleyha Gülüm de duruşmayı izledi.
‘Derneğin tüzüğü suçlama konusu yapıldı’
Avukat Ahmet Baran Çelik, dosyada usul eksikliklerin olduğunu söyledi. Çelik, soruşturmanın usule uygun yürütülmediğine işaret ederek, ‘gizlilik’ kararı olmasına rağmen yandaş medyanın iddianameyi paylaştığını söyledi.
Çelik, sadece aleyhe ‘deliller’ toplandığını ve ayrıca bazı bilgilerin farklı bir şekilde yansıtıldığını belirterek, “Derneğin tüzel kişilik olarak ‘PKK’ ile ilişkilendiriliyor. Ancak buna dair bir delillendirme yoktur. İddianamede ayrıca derneğin amacı anlatılıyor. Derneği tüzüğü de suçlama konusu yapılmıştır” dedi.
Tutuklu yargılanan sinemacı ve kurgucu Erhan Örs’ün avukatı Burcu Gül, müvekkilinin para transferi yaptığı 4 kişinin salonda hazır bulunduğunu ve dinlenmelerini talep etti. Avukat, Emrah Baran ise dosyanın bir bölümünün UYAP’a yansımadığını belirterek, işlenmesini istedi.
Hakkındaki suçlamaları reddeden tutuklu yargılanan Songül Köse, ‘yanlış bilgiler’ üzerinden suçlamalar yapıldığını, zorla yaşadığı yerden edildiğini ve yıllar sonra geri döndüğünü söyledi.
Bu nedenle kadın ve çocukların sorunlarına özel ilgi duyduğunu ve GÖÇİZDER’in de bu alanlarda çalışmalar yaptığını belirten Köse, “Sivil toplum örgütleri, toplum veya bireylerin yaşadığı sorunların neden ve sonuçlarına dair çalışmalar yaparlar. Bunların tartışılmasını ve düzeltilmesini sağlarlar. Bir laboratuvar görevi de görür. GÖZİZDER’in de böyle bir misyonu var” dedi.
Dernek bünyesinde katkı sunmak isteyenleri niteliklerine göre aldıklarını ve bu alanda çalışan öğrencilere de alan açtıklarını kaydeden Köse, iddianamedeki ‘fonlar değer ailelerine aktarıldı’ suçlamasına değindi. Köse, proje kapsamında aldıkları parasal destekleri proje kapsamında kullandıklarını ve bunun zorunlu olduğunu ifade etti.
‘Arkadaşıma ödediğim borç PKK ile ilişkilendirdi’
Projeye yönelik hibe verenlerin kimi zaman çalışmaları yerinde takip ettiğini dile getiren Köse, proje dışında kaynaklarının olmadığını ve bunu başka bir yere aktarmanın da mümkün olmadığını kaydetti.
Projelerinin bağımsız bir heyet tarafından da incelendiğini aktaran Köse, dernek eşbaşkanı olduğu sıralarda İçişleri Bakanlığı tarafından da denetleme yapıldığını anımsattı.
Köse, bir arkadaşına 150 TL borcu olduğunu ve bu borucu internet bankacılığı üzerinden ödediğini ve sıralarda dernek üyesi dahi olmadığını ancak bu para üzerinden PKK ile ilişkilendirildiğini kaydetti. Epilasyon ücreti olan 250 TL’nin dahi iddianamede yer aldığına aktaran Köse, hemşire arkadaşına gönderdiği ev giderlerinin ‘suç’ olarak yansıtıldığını söyledi.
Suçlama konusu yapılan telefon görüşmelerine de değinen Köse, telefon görüşmelerinde, katılmadığı etkinliklere katıldığına dair konuşmalar olduğunu ve polisin telefon görüşmelerini farklı yansıttığını belirtti.
Gitmediği yerlere gitmiş gösterildi
Köse, HDP Diyarbakır İl Örgütü’nün bir cenazeye dair kendisine gönderdiği toplu mesaj sırasında İstanbul’da olduğunu, ancak buna rağmen cenazeye katılmış şekilde lanse edildiğini dile getirdi. Köse, ayrıca Kandıra Cezaevi’nde iki tutukluya para göndermesinin de suçlamalar arasında yer aldığını ifade etti.
Mahkeme başkanı, Köse’nin savunmasının ardından avukat ve izleyicilerin sayısını gözeterek, daha büyük salon bulma girişimlerinde bulunduğunu ve buna dair haber geldiğini paylaştı.
Mahkeme, duruşmanın ikinci ve üçüncü oturumunun Silivri Kapalı Cezaevi Kampüsü’nde bulunan mahkeme salonlarından birinde yapılmasına karar verdi. Duruşmaya yarına kadar ara verildi.