Hasret Tutal’ı öldüren Şervan Güler’in yargılandığı davanın duruşmasında, delillerin karartıldığına dikkat çeken Tutal’ın avukatları, “Silahın üzerinde hiçbir parmak izi yok. İddia edildiği gibi intihar değildir. ATK sürecine bakıldığında morluklar vücudun farklı yerlerinde, bel kemiğinde, göğüs kafesi kemiğinde kırıklar var. Sistematik şiddet görmüştür” dedi.
Urfa’da 2021 yılının Ekim ayında Hasret Tutal’ı öldüren Şervan Güler’in tutuklu yargılandığı davanın ikinci duruşması, 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmaya Özgür Kadın Hareketi (TJA), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Diyarbakır ve Urfa şubeleri, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Diyarbakır Şube üyesi kadınlar, Rosa Kadın Derneği, Yaşamevi Kadın Dayanışma Derneği, Urfa ve Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi üyesi avukatlar ve çok sayıda kişi katıldı.
Şervan Gülel’in salonda hazır edildiği duruşmada, ilk olarak sanık tarafının sunduğu tanıklar dinlendi. Tanıklık yapan Gülel’in kardeşi Dilan Şirin Gülel, abisinin silahı olmasına rağmen taşımadığını öne sürdü. Hasret’in silahlara ilgisinin olduğunu iddia etti.
Mahkeme başkanının “Abin neden silah taşıyordu?” sorusuna, Gülel, “Doğu’da yaşıyoruz?” cevabı verirken, “Sen de Doğu’da yaşıyorsun, sen neden taşımıyorsun?” sorusuna ise, “Bende taşımak istiyorum, almak istiyorum” yanıtını verdi.
Ardından baba Şeyhmus Gülel tanık olarak dinlendi. Baba Gülel de oğlunun telefonuna ait Whatshapp mesajlarını dosyaya sunarak, oğlunun cinayet işleyemeyeceğini iddia etti. Müdahillik taleplerinin ardından duruşmada söz alan sanık müdafileri, cinayeti Gülel’in işlemediğini belirterek, tutuksuz yargılanmasını istedi.
‘Keşif yapılmadı, deliller karartıldı’
Hasret Tutal’ın avukatlarından ÖHD Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanı Avukat Özüm Vurgun, failin babasının elde ettiği delillerin hukuka aykırı olduğunu belirtti:
Alınan dosyalar hangi telefondan alındı? Sanığın iki telefonu var biri evinde, biri de kendinde bulunuyor. Telefon kilidinin kırılması zor olan bir telefondan belgeler nasıl alındı? Hasret bilerek, isteyerek katledildi. Hasret’in ve katilin elinden atış artığı çıkmaması delil karartması sonucudur. Olaydan sonra keşif yapılmamıştır. Çünkü savcı karşı taraftan icazet istemiş ve icazet verilmemiş. Dosyada birçok delil karartıldı. Silahın üzerinde hiçbir parmak izi yok. İddia edildiği gibi intihar değil, sistematik şiddetten sonra intihara sürüklenmesidir. ATK sürecine bakıldığında morluklar vücudun farklı yerlerinde, bel kemiğinde, göğüs kafesi kemiğinde kırıklar var. Sistematik şiddet görmüştür. Bütün telefonların imajları tekrar istenmelidir.
Gülel, Hasret’i darp ettiğini kabul etti
Avukat Dilan Demir ise, Gülel’in bir süre önce dini nikahla birlikte olduğu, sonrasında ayrıldığı kadının dinlenmesini, ATK’den ölüm saatinin sorulmasını istedi. Demir, babanın ve sanığın HTS kayıtlarının dosyaya alınmasını ve hastane görüntülerinin de konulmasını istedi.
Ardından konuşan fail Gülel, Hasret’i darp ettiğini kabul etti. Gülel, “Benim darp etmem hastalık ile bağdaştırıldı. Fakat bir kere darp ile hastalık olunmaz. Bunu kabul etmiyorum bu insanlık suçudur” savunmasında bulundu.
‘Kadın cinayeti olarak gösterilmek isteniyor’
Ardından söz alan fail avukatları, Hasret’in avukatlarının beyanlarını kabul etmediklerini, savcının etkili soruşturma yürütmediğini söylediler. Avukatlar, ayrıca kadın dernekleri ve baro kadın hakları merkezlerinin zarar görmediği gerekçesiyle katılım taleplerinin reddini istedi. Ayrıca avukatlar duruşmaya çok fazla kadın geldiğini ve bu duruşmanın “kadın cinayeti” olarak gösterildiğini söyledi.
Talepler reddedildi
Ardında ara kararını açıklayan mahkeme, dinlenilmesi istenen iki tanığın bulundukları şehirdeki mahkemelere müzakere yazılmasına, Hasret Tutal’ın katledilme saati ve hastanenin görüntülerinin esasa bir yenilik katmayacağından taleplerinin reddine, tanık Şeyhmus Gülel’in HTS kayıtlarının istenmesinin reddine, Urfa ve Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi’nin, Rosa Kadın Derneği ve Yaşamevi Kadın Dayanışma Derneği’nin katılım talebinin reddine karar verdi.
Mahkeme ayrıca failin tutukluluk halinin devamına ve eksik hususların giderilmesine karar vererek bir sonraki duruşmayı 3 Mart 2023 tarihine erteledi.
‘Sanığın hakaret içeren beyanları var’
Duruşma sonrası adliye önünde konuşan ÖHD Urfa şubesi üyesi Avukat Ayşe Şehriban Demirel, aileden olan tanıklar ve sanığın çelişkili beyanları bulunduğunu belirtti:
Sanığın, Hasret Tutal’a yönelik hakaret imaları içeren beyanları oldu. Buna ilişkin de savunmada bulunduk. Kadın hakları alanında mücadele eden avukatlar ve kurumlar olarak Hasret Tutal’ın katledilmesine ilişkin yürütülen davayı takip etmeye, kadın mücadelesini güçlendirmeye devam edeceğiz.
Demirel, son olarak 3 Mart’ta görülecek duruşma içinde kadınlara katılım çağrısında bulundu.