Seçim 2023 - Gazete Karınca https://gazetekarinca.com Sözün yükünü taşır Tue, 13 Jun 2023 10:29:21 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3 https://gazetekarinca.com/wp-content/uploads/2020/07/cropped-karincalogo-512x512-1-32x32.jpg Seçim 2023 - Gazete Karınca https://gazetekarinca.com 32 32 Barış Ünlü: ‘Türklük Sözleşmesi’ esniyor, tehlikeli bir reaksiyon oluşabilir https://gazetekarinca.com/baris-unlu-turkluk-sozlesmesi-esniyor-tehlikeli-bir-reaksiyon-olusabilir/ Tue, 13 Jun 2023 06:41:00 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=249426 Ulusal ve dinsel sözleşmelerin statik olmadığını, Türklük Sözleşmesi’nin de diğer kurucu sözleşmeler gibi esneyebileceğini söyleyen Barış Ünlü’ye göre Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olması sözleşme tarihi açısından çok önemli. Sünni-Türk üstünlüğünün politik, ekonomik ve demografik açıdan çok güçlü olduğunu unutmamak gerektiğini vurgulayan Ünlü, Dersimli bir Alevinin cumhurbaşkanı seçilmesinin devletin ve toplumun içindeki çeşitli kesimlerin reaksiyonlarına neden olabileceğini […]

The post Barış Ünlü: ‘Türklük Sözleşmesi’ esniyor, tehlikeli bir reaksiyon oluşabilir first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Ulusal ve dinsel sözleşmelerin statik olmadığını, Türklük Sözleşmesi’nin de diğer kurucu sözleşmeler gibi esneyebileceğini söyleyen Barış Ünlü’ye göre Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olması sözleşme tarihi açısından çok önemli.

Sünni-Türk üstünlüğünün politik, ekonomik ve demografik açıdan çok güçlü olduğunu unutmamak gerektiğini vurgulayan Ünlü, Dersimli bir Alevinin cumhurbaşkanı seçilmesinin devletin ve toplumun içindeki çeşitli kesimlerin reaksiyonlarına neden olabileceğini hatırlatıyor.

“Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisine imza attığı için Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ndeki görevinden ihraç edilen, Türklük Sözleşmesi kitabının yazarı Barış Ünlü’yle, bu ülkenin yazısız anayasası olduğunu söylediği Türklük Sözleşmesi’nin seçim gündemini nasıl etkilediğini konuştuk.

Türklük Sözleşmesi’ni, devlet ile toplum arasındaki ve toplumun kendi içindeki ilişkileri düzenleyen, yazılı olmamakla birlikte pek çoğu örtük biçimde üzerinde anlaşmaya varılmış temel kurallar silsilesi olarak tanımlıyorsunuz. Sözleşmenin ilk maddesi ‘Müslüman ve Türk’ olmak. Alevi ve Kürt kimliğine sahip Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı üzerinde bir onaşmanın Türklük Sözleşmesi’nin ilk maddesinde bir gevşemeye neden olacağını düşünebilir miyiz?

Öncelikle Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisini Kürt olarak görmediğini, Türk gördüğünü vurgulamam gerekiyor. Bu bilgi önemli çünkü Türklük büyük ölçüde sübjektif bir olgu, objektif değil. Yani bir insan veya aile Türküm diyorsa, Türkleşiyorsa, Türk’tür. Tabii “dışarı”dan Kürt görünebilir. Örneğin Kürtler kendisini “Kürtlüğünü gizleyen, bastıran, unutmaya çalışan, ama aslında bizden biri, en azından bize yakın biri” olarak görebilir. Ya da Türklerin bir bölümü, tam da aynı sebeple, yani Kılıçdaroğlu Dersimli olduğu için onu bir Kürt olarak, hatta onun da ötesinde doğrudan bir vatan haini olarak görebilir. Dolayısıyla, Kılıçdaroğlu kendisini nasıl görürse görsün, Dersimli olması önemli bir olgu. Bir kere Dersim 19. yüzyıldan beri, ama özellikle de 1915’ten beri, devletin güvenmediği, “Ermenileri saklayıp koruyan; eşkıya, terörist, komünist yatağı” olan, hukuki ve fiili olağanüstü hallerle yönetilen bir bölge. Bir Dersimli olarak Kılıçdaroğlu da devletin o bölgede insanlara nasıl muamele ettiğini bilen biri. Bu bilgi ve deneyim dünyası onu tipik bir Türk’ten ayırıyor, bu da onu Türk devletinin ve Türklüğün sahibi olarak görenlerin nezdinde güvenilmez, tehlikeli biri yapıyor, sanırım bunu söyleyebiliriz.

Bir Dersimli olarak Kılıçdaroğlu da devletin o bölgede insanlara nasıl muamele ettiğini bilen biri. Bu bilgi ve deneyim dünyası onu tipik bir Türk’ten ayırıyor, bu da onu Türk devletinin ve Türklüğün sahibi olarak görenlerin nezdinde güvenilmez, tehlikeli biri yapıyor.

Tabii Alevilik, Kılıçdaroğlu ile Türklük Sözleşmesi arasındaki Kürtlükle bağlantılı zaten karmaşık olan ilişkiyi daha da karmaşıklaştırıyor. Türk olmanın birinci şartı Müslüman olmaktır. Yani ancak bir Müslüman gerçek bir Türk olabilir. Az önce bir insan isterse Türk olabilir demiştim, işte o insan Müslüman insandır. Din, Türk milletinin ve devletinin oluşumunda bir tür ırk işlevi gördü. Yani doğuştan getirdiğiniz, bu nedenle sonradan biçimsel olarak din değiştirseniz bile devletin gerçek dininizi unutmadığı bir özellik. Bu nedenle gayrimüslimlerin ezici çoğunluğu çeşitli politika ve araçlarla tasfiye edildiler, kalan küçük bir azınlık ise hiçbir zaman gerçek bir Türk olarak kabul edilmedi. Aynı sebeple, Müslümanlığı bir an için bir ırk gibi düşünürsek, Müslümanlar ya kendi istekleriyle ya da asimilasyon araçlarıyla veya ikisinin bir şekilde bir araya gelmesiyle, Türkleşebildiler.

“Kendi istekleriyle” dediniz…

Kendi istekleri dedim, çünkü Türkleşmemenin bedeli çok büyüktür. Türkleşmenin getirileri de çok büyük olabilir, her zaman reel olmasa bile hiç değilse potansiyel olarak, bir umut dünyası anlamında. Tabii bu noktada karşımıza Aleviliğin Müslümanlık olup olmadığı, daha doğrusu Alevilerin Müslüman kabul edilip edilmediği sorusu çıkıyor. Bildiğimiz gibi Alevilik, Osmanlı tarafından İslam olarak ya da ayrı bir din olarak değil, heretik yani sapkın bir inanç gibi görüldü. Bu politik ve kültürel mirasın kısmen Türkiye Cumhuriyeti’ne de intikal ettiğini, örneğin fiili olarak devlet dininin Sünnilik olduğunu, ayrıca muhafazakâr Sünni nüfusunun zihniyet dünyasında Aleviliğin sapkın bir inanç olmaya devam ettiğini de biliyoruz. Ama tablo bu kadar basit ve net değil. Türkiye Cumhuriyeti laiklik ilkesiyle birlikte Aleviliği ve Alevileri içerecek çeşitli mekanizmalar da yarattı; Aleviliği hiç değilse resmi olarak Müslümanlığın ve özellikle Türklüğün bir parçası biçiminde gördü. Türkiye’deki seküler kesimler ve partiler bunu böyle gördü, görmeye de devam ediyor. Bunlar önemsiz şeyler değil. Nitekim Alevilerin cumhuriyet sevgisi ve genel olarak seküler, sol ve sosyal demokrat hareketlere olan desteklerinin arkasında da önemli ölçüde bu var. Özetle Kılıçdaroğlu’nun Kürtlüğü/Türklüğü meselesi gibi, Aleviliği/Müslümanlığı da Türklük Sözleşmesi kavramsallaştırmasının bir ölçüde inceltilmesini, genişletilmesini gerektiriyor. Yani Türklük Sözleşmesi’nin (bir an için bir kavram değil de gerçekliğin kendisi olduğunu varsayalım) kendisi gevşiyor mu sorusuna cevap vermeden önce kavramı biraz gevşetmek gerekiyor.

Kılıçdaroğlu’nun Kürtlüğü/Türklüğü meselesi gibi, Aleviliği/Müslümanlığı da Türklük Sözleşmesi kavramsallaştırmasının bir ölçüde inceltilmesini, genişletilmesini gerektiriyor.

Dünyada da bu durumun örnekleri var mı?

Toplumsal sözleşmeler, daha doğrusu ulusal ve dinsel sözleşmeler neredeyse hiçbir zaman ve hiçbir yerde statik değil. Çeşitli faktörlere (direnişler, ilerlemeye gösterilen gerici reaksiyonlar, dünya zamanı-konjonktürü, ekonomik genişlemeler veya daralmalar gibi) bağlı olarak her zaman değişirler, sertleşebilirler, yumuşayabilirler, daha önce içine almadıklarını almaya başlayabilirler. ABD’de “dışarı”dan beyaz olarak görünen İrlandalıların, İtalyanların veya Yahudilerin, Katoliklerin ancak zamanla beyaz olarak kabul edilmeye başlamasını düşünebiliriz. Örneğin bir Katolik’in 1960’lardan itibaren ABD başkanı seçilebilmesi bir genişlemeye işaret eder. Veya Medeni Haklar Hareketi’ni ulusal sözleşmeyi genişletme çabası olarak da görebiliriz. Tabii Türkiye’deki din gibi ABD’de de ırk en temel kıstastır. Dolayısıyla bir siyah olan Obama’nın başkan seçilebilmesi bir Katolik olan Biden’ın başkan olmasından daha önemli bir olay. Tabii Obama’nın başkan olması ırksal sözleşmenin ortadan kalktığı anlamına gelmiyor, bir ölçüde esnekleştiği anlamına geliyor. Yani deri rengi kısmen açık olan ve sistem karşıtı olmayan bir siyahın başkan olabileceği kadar esnemiş olması. Ama devlet ve toplumun önemli bir kesiminde gözlemlenen bu esneme, karşısında aşırı-sağcı faşist bir reaksiyon da ortaya çıkardı, ki bu dinamik de Trump’ın seçilmesiyle sonuçlandı. Diyeceğim, evet, Türklük Sözleşmesi de diğer kurucu sözleşmeler gibi değişiyor, esniyor, bazen de katılaşıyor. Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olması ve muhtemelen seçilecek olması da sözleşme tarihi açısından çok önemli bir olay. Obama’nın seçilmesi gibi. Fakat tam tersinden bakarsak, Dersimli bir Alevinin cumhurbaşkanı seçilmesi devletin ve toplumun içindeki çeşitli kesimlerin çeşitli biçimler alacak reaksiyonlarına da neden olabilir.

Biraz uzattım farkındayım ama Alevilik’le ilgili bir şey daha söylemek istiyorum. Anadolu’nun gayrimüslimlerden arındırılarak Müslümanlaştırılması üzerine artık epeyce geniş bir literatür var, yani bu konuyu bilmek isteyenler için hem teorik olarak hem de belgeleme anlamında yeterince malzeme var. Fakat aynısını Anadolu’nun Sünnileştirilmesi için söyleyemeyiz sanıyorum. Alevilerin bir kısmı nasıl Sünnileştirildi, bir kısmı çeşitli tehdit ve katliamlar sonucu nasıl büyükşehirlere göçmek zorunda kaldı ve kısmen bunlarla ilgili olarak Anadolu’nun çok sayıda şehri nasıl bu kadar sağcılaştırıldı? Bu türden sorular etrafında yeni bir araştırma gündemi oluşabilir diye düşünüyorum.

Öyleyse, Türkiye’de Kürtlere yönelik herhangi bir ayrımcılığın yapılmadığına ilişkin popüler söylemden ödünç alarak sorarsak: “Bu ülkede Kürtler cumhurbaşkanı bile olabilir” mi?

Müslümanlığın, Türklüğün temel şartı olmasından ilerlersek, bir Kürt kökenli de bir Gürcü kökenli de bir Çerkes kökenli de cumhurbaşkanı olabilir. Egemen Türklük söyleminin kullanmayı çok sevdiği “kökenli” terimini bilhassa kullanıyorum. Kökeniniz başka bir şey olabilir, ama sonradan o kökeni terk edip Türklüğe geçiş yaparsanız cumhurbaşkanı bile olabilirsiniz, evet. Ama “Türk değilim, Kürdüm” derseniz hiçbir şey olamazsınız. İsmail Beşikçi’nin eskiden çok sık söylediği gibi, “kapıcı dahi olamazsınız.” Buna karşı, Kürdüm diyen insanların milletvekili olduğu söylenebilir, ama o milletvekilliği de bir AKP, CHP, MHP milletvekilliğine benzemiyor. İçinde büyük riskler taşıyor, diyelim 5 yıl milletvekilliği yapıp 10 yıl hapis yatabiliyorsunuz. Adını saydığım diğer partilerde kimse bu riskleri almıyor, almaz da.

Türkiye siyaseti ittifaklar çerçevesinde ilerliyor. Tarafların uzlaşısı bağlamında, ittifaklardaki aktörler yeni bir sözleşme kuruyor diyebilir miyiz ve bu yeni sözleşmede HDP’nin rolü ne?

Sözleşme dediğimiz şey kolayca, diyelim farklı partilerin bir araya gelmesiyle ve hatta anayasa yapmasıyla kurulmuyor. Ulusal/dinsel sözleşmeler, belli etnik/ırksal/dinsel/medeniyetsel özellikler etrafında milletlerin ve o milletlere ait devletlerin oluşması demek. Osmanlı-Türkiye tarihine baktığımızda, 1912-1922 arasındaki kesintisiz savaş döneminde ortaya çıktığını düşündüğüm Müslümanlık Sözleşmesi, yani Müslümanlığın temel şart olduğu bir sözleşmeyle gayrimüslimlerin tasfiye edilmesi ve sadece Müslümanlara ait bir devlet kurulması böyle bir süreçti örneğin. Ve bir devlet bir kere kurulduktan sonra, onun temel ilkelerini, hiyerarşilerini vs. değiştirmek, yeni ilkeler ve özellikler etrafında yeni bir ulus yaratmak, yeni bir devlet kurmak, hiyerarşilerin yerine eşitlik ilkesi getirmek kolay değil. Ama elbette bu, sözleşmelerin esnemediği, değişmediği anlamına gelmiyor. Biraz önce sıraladığım türden çeşitli faktörlere bağlı olarak Türkiye’de de değişiyor, değişebilir, daha demokratik ve daha hukuki hale gelebilir.

Şu an hâkim toplumsal tepkinin kleptokratik bir Türkçü-İslamcı diktatörlüğe ve bu rejimin devleti çökertmesine karşı olduğunu söyleyebiliriz sanıyorum. Bugün Türklük Sözleşmesi bir kriz içerisinde, çünkü sözleşmenin devlet ayağı büyük ölçüde çökmüş durumda.

Örneğin içinde yaşadığımız moment böyle bir fırsat sunuyor olabilir. Şu an hâkim toplumsal tepkinin kleptokratik bir Türkçü-İslamcı diktatörlüğe ve bu rejimin devleti çökertmesine karşı olduğunu söyleyebiliriz sanıyorum. Bugün Türklük Sözleşmesi bir kriz içerisinde, çünkü sözleşmenin devlet ayağı büyük ölçüde çökmüş durumda. Bu çöküşü yargıda, bürokraside, diplomaside veya sözleşmeler için çok önemli olan meritokrasi ilkesinin tamamen terk edilmesi gibi olgularda görüyoruz. Deprem felaketi ve katliamı bu çöküşü daha da çıplak ve açık hale getirdi. Söndüremediği yangınlardan etkilenen insanlara, cumhurbaşkanlığı otobüsünden çay fırlatan Türk devleti, şimdi depremzedeler için halka çay bağışlama çağrısında bulunuyor. İşte bu durum, devletçi ve milliyetçi bir hamasetten ziyade dayanışmacı ve sol bir söylemin, duyarlığın ve hareketin yükselişini beraberinde getirebilir, belki hâlihazırda getiriyor da. Bu atmosfer devam ettiği ölçüde HDP de yeni dönemde önemli roller oynayabilir. Tabii yine başa dönersek, böyle bir potansiyele karşı çok büyük ve tehlikeli bir reaksiyon oluşacaktır. Kürt hareketleri ve sol ne zaman güçlense, buna büyük bir tehditle ve baskıyla karşılık verilir. Sünni-Türk üstünlüğünün hem politik hem ekonomik hem de demografik olarak çok güçlü olduğunu unutmamalıyız demek istiyorum, çünkü 7 Haziran 2015 seçimleri döneminde sanki bir an unuttuk ve hazırlıksız yakalandık.

Cumhur İttifakı’nın, Kürtler tarafından da destekleneceği düşünülen geniş bir mutabakat platformunu zayıflatmak konusunda nasıl davranacağı kestirilemiyor. 6 Şubat Maraş depremlerinin pek çok manevrayı değiştirmiş olması muhtemel… Depremin ardından başta Yunanistan olmak üzere pek çok ülke yardıma koşmuşken “dış düşman” argümanını kullanmak akıllıca değil. Kürt düşmanlığı ise her vakit işe yarıyor; Bursaspor-Amedspor maçında yaşananları gördük. Oysa ondan bir hafta önce bir başka takımın taraftarı sahayı depremzede çocuklar için oyuncaklarla doldurmuştu. Sıradan bir futbol takımı taraftarını ırkçı bir saldırgana dönüştüren nedir sizce?

Milliyetçilik ve ırkçılık ile bireylerin/grupların kötülüğü ve kötülük yapma potansiyeli arasında yakın bir ilişki var. Irkçılık ve milliyetçilik, bir milletin/ırkın en kötüsüne, diğer milletin/ırkın en iyisinden daha üstün olma duygusu veriyor. Örneğin Mahmut Esat Bozkurt, “Türk’ün en kötüsü, Türk olmayanın en iyisinden iyidir” derken buna işaret ediyordu. Bu sadece hamasi bir laf değildir, tümüyle olmasa bile belli bir gerçekliğe de işaret ediyor. Hem o üstünlük duygusu hem de daha iyi olanın iyiliğinin hiçbir şey ifade etmemesi anlamında gerçektir, bunu demek istiyorum. Tabii burada belki ironik diyebileceğimiz bir durum da var. Türk’ün en kötüsünü en kötü yapan Türk milliyetçiliğinin ve ırkçılığının bizzat kendisi. Bu her ülkede böyle, yani ırkçılığın ve milliyetçiliğin doğasında var bu. Irkçılık ve milliyetçilik, egemen gruba mensup bir insanın zihnini hamasetle doldurup onu hem ölüme/öldürmeye gönderebilir hem de daha kolay sömürebilir, yani onu yoksul ve eğitimsiz bırakır, başkalarına yapılan kötülüğü normal ve hatta iyi gördürür, böylece ortaya “en kötü Türk” çıkar ve bu en kötü Türk kendisini diğerlerinin en iyisinden daha üstün görür. İşte gerçek anlamıyla sosyalizm, yani 20. yüzyılda ulusal sınırlara kapanmadan önceki, 19. yüzyıldaki enternasyonal anlamıyla sosyalizm bu nedenle çok radikal bir fikirdi, çünkü bütün bu çerçeveyi reddedip yerine bambaşka bir şey öneriyordu.

Bahçeli, maçın ardından “Amed diye bir yer yoktur, Amedspor’dan da bahsedilemeyecektir” diyerek Bursaspor’u ve taraftarlarını selamladı. Buna karşılık DEVA Partisi’nden Mehmet Emin Ekmen, “Sizin meşru bir şekilde mücadele eden bir futbol kulübünü terörizmle yaftalamanız o kulübü, o kulübün destekçilerini terörist yapmaz” dedi. AKP ve Millet İttifakı’nın aksine MHP, Kürtlerin (etnik, politik, kültürel) kimliklerini hep ceplerinde taşıması gerektiğini mi düşünüyor?

Tanımlama ve isimlendirme tekeli, ırkçılığın ve milliyetçiliğin en önemli güçlerinden biri. Bu nedenle sözcükler ve kavramlar üzerinden bile inanılmaz bir mücadele verirler, değişime reaksiyon gösterirler. Tabii bu karşılıklı bir mücadele. Ezilen gruplar da kendi sözcüklerini, kavramlarını, isimlerini kullanmak, kendi tanımlamalarını yapmak için mücadele ederler. Kürt sözcüğünün gündelik ve politik dile yerleşmesi mücadeleler sayesinde oldu ve bu büyük bir mevzi kaybıydı Türk milliyetçiliği açısından. Şimdi duvarı Türklük tanımı (üst kimlik, ya da Ne Mutlu Türküm Diyene) üzerinden ve Türkiyelilik terimine direnerek örüyorlar. Amed’in varlığını kabul etmemek de bu bağlamda değerlendirilebilir. Ama tabii bu içinde bulunduğumuz atmosferde, Türk milliyetçiliği standartlarında bile çok primitif bir tepki. Türkiye’de Kürt hareketi, feminizm, Gezi Direnişi ve CHP’nin ulusalcılıktan uzaklaşarak görece demokratikleşmesi gibi hareket ve dinamiklerde gözlemleyebildiğimiz büyük değişim göz önüne alındığında, ‘Amed diye bir yer yoktur’ demek, ancak ne kadar arkaik kaldığınızı gösterir. Tabii bu primitifliğin kısa vadeli amacı sanırım açık. Çok sayıda gözlemcinin yorumladığı gibi, Bursa’daki maç, deprem sonrasında güçlenen sol ve dayanışmacı ruhu yine ırkçılık üzerinden bastırmaya çalışmak ve olası HDP desteğinin Kılıçdaroğlu adaylığına sunacağı katkıyı mümkün olduğunca küçültmek için bir fırsat olarak kullanıldı.

Kürt sözcüğünün gündelik ve politik dile yerleşmesi mücadeleler sayesinde oldu ve bu büyük bir mevzi kaybıydı Türk milliyetçiliği açısından.

Mülteci karşıtlığı da toplumda epeyce taraftar toplayan bir mesele, nasıl oluyor da konu mülteciler olunca tüm siyasi-toplumsal kamplar, aralarındaki farkları bir kenara bırakabiliyor?

Göçmen karşıtı ırkçılık özel ve spesifik bir ırkçılık türü olduğu için, uzmanı olmadığım bir konuda boyumu aşacak şeyler söylemek istemiyorum. Ama şu kadarını söyleyebilirim sanırım: Bütün ırkçılıklar güçsüzleri hedef alır. Herhangi bir ülkede veya bölgede, güçlü gruplara karşı ırkçılık yapamazsınız, yapmazsınız. Irkçılığın doğasına aykırıdır bu. Göçmenler de devletsiz insanlar oldukları için, belli bir ülkenin “yabancısı” oldukları için, onlara karşı ırkçılık yapmak çok kolaydır, hiçbir bedeli yoktur çünkü. Ülkenizdeki sorunların, yoksulluğun, hukuksuzluğun gerçek sorumlularına karşı mücadele etmek çok zor ve tehlikeli olduğu için nefretinizi ve öfkenizi aslında bütün bunların hiçbirinden sorumlu olmayan insanlara yöneltirsiniz. Bu da sermaye ve müesses nizamın önemli bileşenleri olan siyasi partiler tarafından teşvik edilir, hatta sırf bunu yapmak için partiler de kurulabilir, Zafer Partisi gibi. Yani göçmen karşıtı ırkçılık, bir ülkede işler nasıl gidiyorsa aynen öyle devam etmesi için bire birdir. Bunu yukarıdakiler bile isteye yaparken, aşağıdakiler belki bilmeden, yani bilincinde olmadan yaparlar. Güçlülere karşı olan güçsüzlüğün birikmiş ama bilince dahi çıkamayan ezikliğini ve öfkesini kendisinden daha da güçsüz olanlara yöneltir. Bu yüzden göçmen karşıtı ırkçılıkla mücadele etmek, diğer ırkçılık türleriyle mücadele ederken olduğu gibi, sadece göçmenlerin hakkını korumak anlamına gelmiyor veya en azından gelmemeli. Demek istediğim, iktidar ve sermaye sahiplerine, yani insanları daha kolay yönetebilmek ve sömürebilmek için dini, milliyetçiliği veya ırkçılığı kullanan siyaset ve sermaye erbabına karşı gerçekten sol ve enternasyonal olan bir mücadele ne kadar yükselirse, ırkçılıklar da aynı oranda düşüşe geçecektir.

The post Barış Ünlü: ‘Türklük Sözleşmesi’ esniyor, tehlikeli bir reaksiyon oluşabilir first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Şenal Sarıhan ile söyleşi | Kadınlar Meclis’ten ne bekliyor? https://gazetekarinca.com/senal-sarihan-ile-soylesi-kadinlar-meclisten-ne-bekliyor/ Tue, 13 Jun 2023 05:18:35 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=260584 Kadın hareketinin kendi adaylarını kendilerinin belirlemesi gerektiğini söyleyen Avukat Şenal Sarıhan, seçimden sonra buna dair adımlar atılması gerektiğine dikkat çekti. Sarıhan, “Kadın hareketinden uzak olan adaylar üzerinde farkındalık yaratarak onların parlamentoda kadının insan haklarını savunmalarını sağlama çabası içindeyiz” dedi. Meclis’te kadın kotasından eğitime, istihdamdan fırsat eşitliğine, uluslararası sözleşmelerin uygulanmasına kadar bir dizi sorun tartışılmaya devam […]

The post Şenal Sarıhan ile söyleşi | Kadınlar Meclis’ten ne bekliyor? first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Kadın hareketinin kendi adaylarını kendilerinin belirlemesi gerektiğini söyleyen Avukat Şenal Sarıhan, seçimden sonra buna dair adımlar atılması gerektiğine dikkat çekti. Sarıhan, “Kadın hareketinden uzak olan adaylar üzerinde farkındalık yaratarak onların parlamentoda kadının insan haklarını savunmalarını sağlama çabası içindeyiz” dedi.

Meclis’te kadın kotasından eğitime, istihdamdan fırsat eşitliğine, uluslararası sözleşmelerin uygulanmasına kadar bir dizi sorun tartışılmaya devam ediyor. Meclis’e girecek kadın milletvekilleri ne tür çalışmalar yürütecek? Hangi yasal düzenlemelere ihtiyaç var? Konuya dair uzun yıllardır insan hakları mücadelesi veren olan Avukat Şenal Sarıhan sorularımızı yanıtladı.

14 Mayıs seçimine sayılı günler kaldı. Kadınların siyasetten beklentisi nedir? Siyasette eşitlik nasıl sağlanacak?

Kadınlar ve kadın örgütleri olarak siyasete damgamızı vurmak istiyoruz. Kadın hakları mücadelesi Türkiye’de yıllardır adım adım gelişerek, birbirimizden öğrenerek ve öğreterek gelişen bir mücadele. Fakat bu mücadeleye karşın siyasi mekanizmalarda ve siyaset kurumunda kadınları var edemiyoruz. Kadın hareketinden uzak olan adaylar üzerinde farkındalık yaratarak onların parlamentoda kadının insan haklarını savunmalarını, bu hakların gelişmesi konusunda adım atılmasına öncülük etmelerini sağlama çabasındayız.

Bazı kadın arkadaşlar, kadın sorununa hala siyasi olay olarak bakmıyor. Kadın sorunu, baştan sona siyasi bir olaydır. Kadın cinsi, ezilen ve eşitlikten nasibini alamamış gibi görünen bütün mücadelesine rağmen bir kesimi oluşturuyor. Kadın insandır ve eşittir. Bu eşitliğin sağlanması ancak bir demokrasi meselesidir. Demokratik bir mücadele içinde laiklik vurgusunun altını çizerek, kadınlara daha çok hak tanınması gerekir.

Kadınlar bazen bir meslek sahibi olmuş olmalarıyla, kadının insan hakları konusunun çözüldüğünü sanıyorlar ama yaşamın içinde böyle çözülmediğini görüyorlar. Meclis’e hazırlıksız gelen vekiller oluyor. Bu vekiller parlamentoda bir şeyler öğreniyorlar. Kadın hareketinin ve kadınların onlara ulaşması ile öğreniyorlar. Yıllarını insan hakları mücadelesine adamış biri olarak benim düşüncem, bütün demokratik kitle örgütlerinin parlamentoya kendi adaylarını, kendi ideolojilerini benimsemiş ve bunu savunabilecek adayları göndermeleriyle başarılmış olacak.

Kadınlar hala parlamentoda vitrin malzemesi durumundadırlar bu kötü bir örnek ancak bu mantıktan vazgeçmek gerekiyor. Hak eden ve kadının insan haklarını savunan ama eşit şekilde orada var olabilen parlamento ihtiyacıyla siyasette var olmayı öneriyoruz.

Kadınların mücadelesinde ilk öncellikler olarak neler ele alınmalı, hangi sorunların üzerine gidilmeli?

Kadınların genel anlamda eşitlik mücadelesi var. Bu eşitlik mücadelesinin son dönemde birinci sırasını kadının şiddetten korunması konusundaki güvence istemleri oldu. Türkiye’de geçmişte de çok sayıda kadın cinayeti gerçekleşiyordu. Daha çok “namus” cinayeti gibi bir gerekçe üzerinden ortaya çıkıyordu. “Namus” cinayetlerinin ağırlaşmış cezalarla karşılanması konusunda kadın hareketinin ciddi bir çalışması gerçekleşti. Bu konu önemli ölçüde cinayetlerin gerekçesi olmaktan çıktı. Ancak öyle bir durum ortaya çıktı ki, böyle bir gerekçeyi de kullanmakla beraber esas olarak herhangi bir biçimde bir gerekçe dahi ifade etmeksiniz çok sayıda kadın cinayetinin neredeyse bir güne dört cinayet gibi bir sayıyla basında yer aldığını gördük. Bu, kadının giderek bir varlık olarak, insan olarak tanınmamasından, kadının kendi haklarını savunma noktasında olanaklara sahip olamayışından karşılaştığı şiddeti yakınma konusunda geri durmasından kaynaklandı. Çünkü daha çok kadın ‘suçlu’ görüldü. Her türlü şiddetin kaynağında kadının erkekle eşit sayılmamasından kaynaklı olarak genel olarak feodal anlayışların, ataerkil bir toplum olmaya devam etmemizin kadını ikincilleştirmesi sebebiyle, bir bilinç değişikliği de olmadığından kadın daha çok şiddet mağduru oldu, yaşamını yitirdi. Bu konu birincil gündem haline geldi. Özellikle son on yıla baktığımız zaman egemen olan iktidarın da anlayışlarının etkisi bunda çok fazla.

Şiddet meselesinin çözümü noktasında iş ve eğitim hayatındaki eşitsizlikler gibi kadınların hak sahibi olamayışları, kadınların siyasette, yasa koyucu, düzenleyici, uygulanmasını denetleme yetkisine sahip güç olamayışının da önemli etkileri oldu.

Kadının parlamentoda temsili neden önemli? Kota mı, eşit temsil mi?

Kadın mücadelesinin örgütlenme ve örgütlü biçimde sürdürülmesi noktasında son 50 yılda ciddi gelişmeler oldu. 2002’lere doğru baktığımızda, medeni yasanın yeniden yazılması, Türk ceza yasasının kadınlar lehine görece daha eşitlikçi şekilde düzenlenmesi gibi. Kadın örgütleri, doğal bir federasyon gibi kendi aralarında platformlar oluşturdular. Örneğin EŞİK’te 300’e yakın örgüt ve sayısız kadın arkadaşımız da bireysel olarak yer alıyor. Güçleri birleştirerek örgütlü biçimde mücadele geleneği yükseldi, buna yönelik olarak kazanımlar da yükseldi.

Aynı şekilde son 10 yılda edinilmiş olan kazanımların siyasette var olamamış olmaları, iktidar olan gücün de kadınlar lehine, insan hakları bilincine sahip bir yapıda gelişmemiş olması, içinde kadın üyelerin olmasına rağmen kadınların haklarının sağlanması konusundaki kapıları açamadı. Aksine İstanbul Sözleşmesi’nde karşılaştığımız gibi bir gecede tek adamın dudağının arasından çıkan iki sözcükle feshedildi. Biz bu feshi kabul etmiyoruz, yürürlükte olduğunu söylüyoruz ama fiili bir durum da var. Buna dair de biliyorsunuz Danıştay’a başvurduk.

Bugün seçime giderken kadınların eşit temsilinin kotalarla olmasından söz etmiyoruz. Bir dönem kota savunduk çünkü bazı kazanımlar adım adım olur. Örneğin bir dönem benim de siyaset yürüttüğüm CHP, yüzde 33 gibi bir kota koydu. ‘Bunu bile sağlayamıyorsunuz, bizim talebimiz yüzde 50’ demiştik.

Kadınlar artık kota demiyor, yüzde 50 diyor. Bunu yüzde 50 yapmak için yasaya mı gerek var? Fiili durumda partiler bunu içselleştirerek kendi erkek mantıklarından vazgeçerek, eşitlikçi bir anlayışla bunu yapabilirler.

Şu an Yeşil Sol Parti ve TİP dışındakiler yüzde 50’ye ulaşma imkanına nail olmadılar. Bu partiler dahi 50’ye ulaşmadı. Örneğin yüzde 40 kadın temsiliyeti nasıl olabilir? Kadınların seçilebilecek yerlere konulmasıyla mümkün olabilir. Bu da olmadı. En son rakamlara bakalım. AKP’de birinci sırada 4 kadın, CHP’de 11, İYİ Parti’de 6, Yeşil Sol’da 30, TİP’de 28 kadın var. 81 vilayette bu kadar az sayıda kadın aday gösterildi. Bu anlamda ilk sıralar önemli. Kadının insan haklarını savunacak güçteki kadınları temsil noktasına koymuş ya da koyabilecek olan partilerin böyle bir özen içinde olmadığını görüyoruz.

Sayının yanı sıra Meclis’e giren kadın milletvekillerinin hak savunuculuğu yapabilme yetkinliğini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kadınların sayı olarak çoğalmasını da savunmuyoruz. Kadının insan hakları mücadelesine katkı koyma kararlılığında olan kadınların, bunu gören, kendi haklarının da ihlal edildiğini gören, kadın hakları mücadelesini temsilen orada olmak isteyen kadınlara yer verilmesini istiyoruz.

Meclis’e gidecek kadınların nitelik diye ifade edebilirim; mutlaka feminist bakış açısına, insan hakları bilincine sahip olabilmesi ve kadının insan olduğunun bilincine sahip olabilmesi gerekiyor. Partiler bu noktadan kadınları temsil noktasına taşırsa ancak bir başarı kazanılabilir.

AKP iktidarının gerici düşünceleriyle bir dolu kadını meclise koydular. Ama susan, itaat eden, söz almayan, talep etmeyen kadınlarla karşılaştık. O kürsülerde hiçbir kadın meselesini savunmadılar hatta aksini savundular. İstanbul Sözleşmesi’nin feshini, nafaka hakkının geri alınmasını savundular. Bu noktaya çekiliyor hayatımız ama kadınlar buna izin vermeyecek. En büyük muhalif güç kadınlar. Dünya’da da böyledir.

Kadın hareketinin kendi adaylarını kendilerinin belirlemesi gerekiyor. Kadınların kendi sorunlarını bilerek ve nasıl çözüleceği konusunda örgütlü ve akıl birliğiyle oluşturdukları çözümleri parlamentoya taşımaları ancak yasalardan başlayarak değişikliği yasalar ölçüsünde de zihniyetin değişikliği konusunda çok önemli bir adımın atılmasına sebep olur.

Bunun için seçim yasalarında değişikliğe mi ihtiyaç var? Bunu yapmadan da siyasi partilerin bunu kabul eden bir uygulamaya geçmeleri gerekiyor. Bir kadın derneği olarak kendi adayımı önerebilmeliyim. Tüm adayları yan yana koyup bizi en iyi temsil edebilecek arkadaşları çok iyi biliriz. ‘Kadın kadının yurdudur’ anlayışına doğru gelişen bir ortaklığımız ve bilincimiz var. Bu bilinçle birlikte adaylarımızı saptarız, öneririz. O adaylar da seçilebilir yerlerde birçok kadın hareketini temsil etmek üzere, yasalarla birlikte gösterilmesi sağlanabilir. Elbette yasalarla birlikte kafaları da değiştirmek gerekiyor. Bu seçimden sonra bunu oturup konuşmak, nasıl bir yöntemle onaracağımız konusunu geliştirmemiz gerekiyor.

Demokratik kitle örgütleri, barolar ve meslek gruplarının kendi adaylarını gönderme gibi bir talebimiz var. O alanın sorununu en iyi o alanda çalışan insanlar biliyorlar. Ben bir tabibin sorununa vakıf değilim. Avukat olarak ve kadın olarak kendi sorunlarıma vakıfım. Her alanın sorunları o alanın sahipleri tarafından savunulmalı. Sadece TBMM değil tabii ki yerelde de aynısı geçerli. Belediye başkanlıklarından, kurum başkanlıklarına, barolara kadar…

Meclise bolca avukat gidiyor ama kendi meslek örgütüne henüz birlik başkanı götüremedi kadınlar. Seçim şu an güncel ve birkaç gün sonra ya muştu ya kederle karşılaşacağız elbette ama buralara da bakmak gerekiyor.

Kadının aile ve çocuk kavramları ile ele alındığını görüyoruz. Muhalefet de dahil olmak üzere kadını aile içine hapseden ve birlikte değerlendiren anlayışa dair düşünceleriniz nelerdir? 

Kadın hakları meselesini hep birlikte öğrenmeye ihtiyacımız var. Annelik meselesi kadına yapıştırılmış bir görev gibi görülüyor. Bu sadece biyolojik bir olgudur. Anne ya da baba kim olursa olsun eğer aile birliği söz konusuysa eşit olarak hakların ve görevlerin paylaşıldığı bilincinde olmak gerekiyor. ‘O erkeği de anne yetiştirdi, o zaman anneleri eğitelim’ düşüncesi olamaz. Bütün bir toplumu eğitmek gerekiyor. Kadın-erkek eşitliği; ailede, işte, sokakta her nerdeyse ortak bir eğitimle sağlanabilir. Bu kadının suçu değil. Yaşamın içindeki tüm sorumluluklar ortak sorumluluklarımız. Birlikte öğrenip, paylaşıp, geliştireceğiz.

Cumhuriyetin ilk yıllarındaki okulların alfabe görüntüsünü düşünün. Kadın ve erkek bir koltukta oturmuş, biri kitap diğeri gazete okuyor. Çocuklar birlikte bir şeyler oynuyorlar. Giderek o fotoğrafları değiştiriyoruz. Kadına önlük koyuyoruz. Kız çocuğa bebek, erkek çocuğun eline tabanca koyuyoruz. Erkeğin eline de gazete. Bu durumda düşünen kim oluyor? Erkek. İş yapan, sömürülen de kadın oluyor. Çok verilmiş ama temsili bir örnektir. Türkiye nasıl geriye doğru gitti? Birlikte kazanılmış bir kurtuluş mücadelesinin, kadının ve erkeğin ortak mücadelesi olduğu bağımsızlık mücadelesinde eşit roller oynadıklarını hatta bir de işgal edilmiş kadın olarak ne kadar büyük mücadeleyle karşı karşıya kaldığı yok ederek, erkeklerin kazandığı bir cumhuriyet gibi değerlendiriliyor. Sonra lütfedilmiş gibi davranılması da hala birçok eğitimli kadının dilinde, ‘bize verildi’ deniliyor. Hayır, ne kazandıysak biz kazandık. Bu hepimizin ortak emeğidir.

Bugün kendini en demokrat diye ifade eden partilerin bile hala Aile Bakanlığından söz etmeleri, Kadın Bakanlığının yanına bir de aile kelimesi koymaları dahi henüz zihniyet değişimi olmadığını gösteriyor. Alanlarda ‘ailenin korunması’ üzerine konuşuluyor, hayır aile değil kadın. Kadının kendi hakları var. Kadın, insan olarak her türlü hakkın sahibi. Kadını aileye kapattığınız zaman oradan herhangi bir eşitlik penceresi açmanız mümkün değil. Aile kuruyorsa insanlar, aile birliği içinde ortak düzenlemeleri kendileri için yaparlar, yasalar buna göre düzenlenebilir ama bu ikisini yan yana koyduğunuz zaman sadece kadın için aile yasaları çıkarıyorsunuz demektir. Hak, hukuk ve eşitlik ilkesini görmüyorsunuz demektir. Bugünkü ittifakın başarılı olması konusunda çok istekliyim ama gelişerek, ilerleyerek, daha iyisini yaparak olabilir. Yarın bir gün tekrar uzlaşma göreceksek ve gerici ittifakla karşılaşacaksak emeklerimize yazık olacak. Ancak kadınlara güveniyorum, kadınların kendi yollarını açacağı inancındayım.

Anadil meselesi bu ülkede ciddi bir sorun. Kürtçe tercüman ‘bulunmadığı’ gerekçesiyle kendini ifade edemeyen ve sonucunda katledilen Fatma Altınmakas örneğini biliyoruz. Meclise girecek kadın milletvekili adayları bu konu da dahil olmak üzere kadınların taleplerine çözüm üretebilecek mi?

Anadilde eğitim sorunu aynı zamanda bir kadın sorunudur. Anadil kadının doğum hakkıyla ortaya çıkardığı bir dil. Çocuğun da o anadan doğmasıyla ilgili bir hak. Analık meselesi burada kaynak anlamına geliyor, sizin vücudunuzdan dünyaya gelmiş bir çocuk var ortada. Bebeklikten itibaren ikinizin teması o dille oluyor. Bu hak engellendiği zaman kadının gelişimi de çocuğunun gelişimi de engelleniyor. Öğrenmeyi, öğretmeyi, insanları bir arada tutmayı ve örgütlü olmayı engelliyor.

Her şeyi birlikte konuşabiliriz, bunu teşvik etmemiz gerekiyor. Birlikte konuşmaz ve kendimizi kapatırsak zaten yol alamayız. Türkiye’de Kürt sorunu var mı, var. Kürtçenin Türkiye’nin her yerinde serbest şekilde konuşulamadığı gerçeği de var. Bu sorunu çözmek için mutlaka adım atmak ve yasal olanakları geliştirmek gerekiyor. İstiyorlarsa anadilinde eğitim almalarını sağlamak geliyor.

Ufak tefek birliktelikler yine bizim kazanımlarımız ve diretmelerimiz. Bu dönemde EŞİK, kadın parlamenterleri önemli ölçüde etkiledi. Toplantılar yapmak durumunda kaldılar. Kadın meselesine tamamen uzak olanların biraz kulaklarının pası gitti. Bizim adımıza bir şeyler söylediler bu onların da bizim de önümüzü açar.

Kadın adayları desteklemek üzere devam edeceğiz. Fikri destek ve taleplerimiz konusunda. Sokakta, iş yerinde, parlamentoda her yerde olacağız. Alanlar bizi bekliyor, en güçlü ses alanlardan giden sestir.

Parlamentonun besleneceği kaynak ise demokratik kitle örgütleridir. Sorunu en ince ayrıntısıyla bilen ve çözümlerini de öneren sivil toplum örgütleridir. Alan ayırt etmeksizin bütün partilerin, sivil toplumla sıkı bir temasa ihtiyacı var.

The post Şenal Sarıhan ile söyleşi | Kadınlar Meclis’ten ne bekliyor? first appeared on Gazete Karınca.

]]>
YSK kesin seçim sonuçlarını açıkladı https://gazetekarinca.com/ysk-kesin-secim-sonuclarini-acikladi-2/ Thu, 01 Jun 2023 08:48:18 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=265498 YSK Başkanı Ahmet Yener’in açıkladığı Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarına göre 28 Mayıs’ta oy kullanma oranı yüzde 85,72 olarak kaydedildi. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Ahmet Yener, Cumhurbaşkanı Kesin Seçim Sonuçlarına ilişkin açıklama yaptı. Yener, “İtirazlar dün kurulumuzca değerlendirilmiştir. 28 Mayıs 2023 tarihinde cumhurbaşkanlığı seçiminde ikinci oylamasında yurt içi ve yurt dışında toplam 54 milyon 23 bin […]

The post YSK kesin seçim sonuçlarını açıkladı first appeared on Gazete Karınca.

]]>
YSK Başkanı Ahmet Yener’in açıkladığı Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarına göre 28 Mayıs’ta oy kullanma oranı yüzde 85,72 olarak kaydedildi.

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Ahmet Yener, Cumhurbaşkanı Kesin Seçim Sonuçlarına ilişkin açıklama yaptı.

Yener, “İtirazlar dün kurulumuzca değerlendirilmiştir. 28 Mayıs 2023 tarihinde cumhurbaşkanlığı seçiminde ikinci oylamasında yurt içi ve yurt dışında toplam 54 milyon 23 bin 601 seçmenin oy kullandığını ve toplam katılım oranının yüzde 85,72 oldu”  ifadelerini kullandı.

Yurt dışında gümrükler dahil 1 milyon 930 bin 226 seçmenin oy kullandığını bildiren Yener, katılım oranının yüzde 56,34 olarak gerçekleştiğini söyledi.

Bu sonuçlara göre sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın toplam 27 milyon 834 bin 589 oy aldığı ve yüzde 52,18 oy oranına ulaştığı, sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun 25 milyon 504 bin 724 oy aldığı ve toplam yüzde 47,82 oy oranına ulaştığı görülmüş olup, kurulumuzun yapmış olduğu değerlendirmeler ve almış olduğu kararlar sonucunda sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olarak seçildiği anlaşılmış ve Resmi Gazete’ye gönderilmiştir.

HABER MERKEZİ

The post YSK kesin seçim sonuçlarını açıkladı first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Millet İttifakı ortaklarından seçim açıklaması https://gazetekarinca.com/millet-ittifaki-ortaklarindan-secim-sonrasi-mesajlari/ Mon, 29 May 2023 17:29:18 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=265026 Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerinin ardından açıklama yapan Millet İttifakı ortaklarından Demokrat Parti, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi Genel Başkanları, birliktelik mesajı verdi. Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerinden sonra Millet İttifakı ortaklarından Demokrat Parti, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi Genel Başkanları açıklama yaptı. Davutoğlu: Millet İttifakı’na ilk günkü gibi inanıyorum. Davutoğlu, Gelecek Partisi’nin sosyal medya hesaplarından yaptığı […]

The post Millet İttifakı ortaklarından seçim açıklaması first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerinin ardından açıklama yapan Millet İttifakı ortaklarından Demokrat Parti, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi Genel Başkanları, birliktelik mesajı verdi.

Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerinden sonra Millet İttifakı ortaklarından Demokrat Parti, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi Genel Başkanları açıklama yaptı.

Davutoğlu: Millet İttifakı’na ilk günkü gibi inanıyorum.

Davutoğlu, Gelecek Partisi’nin sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamada, dünyada örneği az görülen bir katılım oranıyla sandığa giden halkın demokratik olgunluğunun geleceğin en büyük teminatı olduğunu söyledi.

Davutoğlu, ülkedeki sorunların gündemdeki yerini korumaya devam ettiğini, Gelecek Partisi olarak şahıs ve grup çıkarını değil, ülke çıkarını siyasetin merkezine aldıklarını, sorunların çözümü yönündeki çabalarını yapıcı muhalefet anlayışıyla sürdüreceklerini ifade etti

Davutoğlu’nun konuşmasında öne çıkan ifadeler:

Seçilen Cumhurbaşkanının kullandığı bu kutuplaştırıcı dil toplumsal barış ve ülke için en büyük tehdittir. Sayın Erdoğan’a bir kez daha sesleniyorum: Demokratik ülkelerde rastlanmayan yöntemlerle de olsa seçimi kazandınız ve kaybetmekten çok korktuğunuz iktidarınızı korudunuz. Muhalefet de milli iradeye saygısını ortaya koydu. Artık biraz olgunluk gösterin ve bu dışlayıcı aşağılayıcı dili terk edin. Millet bu kutuplaşmadan yorgun düştü, daha fazla yormayın. Madem seçimi kazandınız, ülkenin sorunlarına odaklanın.

Millet İttifakı seçmenleri; asla ümitsizliğe de olası tahriklere de kapılmayınız. Seçim neticeleri bir iktidar değişimine yol açmamışsa da toplumun yarısı statükoya karşı değişim talebini açık bir şekilde ortaya koymuştur.

Altılı Masa ve sonucunda oluşan Millet İttifakının siyasi tarihimiz içindeki önemine ilk günkü gibi inanıyorum. Biz sadece altı lider olarak bir araya gelmedik, birbirini tanıma şansı olmayan kitleleri de ortak bir demokratik toplum hedefinde buluşturduk.

Eşitsiz şartlarda demokrasi mücadelesi veren Sayın Kılıçdaroğlu’na, birlikte mücadele ettiğimiz Millet İttifakı liderlerine ve belediye başkanlarına teşekkür ediyorum.

Babacan: Tarihin doğru tarafındayız

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarına ilişkin basın açıklamasından bir bölümünü sosyal medya hesabından paylaştı. Babacan’ın paylaşımına “Umutsuzluğa yer yok. Tarihin doğru tarafındayız. Biz buradayız” notunu düştü.

Babacan’ın videodaki açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

Bakın demokrasi bir müsabaka değildir. Birinin kazandığı, diğerinin kaybettiği; birinin galip, diğerinin mağlup olduğu bir yarış değildir. Sayın Kılıçdaroğlu’na oy veren dostlarım; mağlup değiliz. Biz, her birimiz, Türkiye Cumhuriyeti’nin eşit ve onurlu vatandaşlarıyız. Vicdanınız rahat olsun, tarihin doğru tarafında yer aldık hep beraber. Hakça mücadele ettik hakça. Mücadeleye de devam edeceğiz. Çünkü haklıyız. Haklı olmanın verdiği güçle mücadeleye devam edeceğiz. Çünkü demokrasi değerli arkadaşlarım, sadece seçimden seçime oy kullanmaktan ibaret bir sistem değildir. Demokrasi; muhalefet partileriyle, sivil toplum kuruluşlarıyla, özgür basınla; her daim denetleme, denge ve kontrol çabasıdır aynı zamanda.

Uysal: Millet İttifakı ve Sayın Kılıçdaroğlu’nun kazandığı bir seçimdir

Millet İttifakı ortaklarından Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ise yazılı bir açıklama yaptı.

Uysal’ın “Elbet bir gün tarih hükmünü icra edecektir” ifadelerini kullandığı açıklamada, şunlar öne çıktı:

Çok partili siyasi hayata geçtiğimiz günden bugüne kadar hiç görülmemiş şekilde kamunun imkan ve araçlarının ‘bir siyasi parti lehine’ hareket ettiği ve bir ‘tek parti iktidarı’nın varlığını kanıtlayan seçim dönemini geride bıraktık. Bir tarafta iktidar ve iktidarın tüm imkanları, dahası iktidarın yedeğine aldığı birçok kirli güç unsuru, diğer tarafta ise yıllardır süren hukuksuzluk, haksızlık ve yolsuzluklara karşı kısıtlı imkanlar ve seçmenin samimi desteğinin rekabetine tanık olduk. Aslında iktidarın sahip olduğu imkanları düşündüğümüzde siyasette ‘haksız rekabetin’ en kesif örneği ile karşılaştık.

Millet İttifakı’nın Ortak Cumhurbaşkanı Adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde verdiğimiz mücadele, inandığımız değerlere ve hayalini kurduğumuz Türkiye’ye ulaşmak için verilmiş mücadeledirBu vesileyle ‘tek bir şüphe ya da soru işareti olmadan’ çıktığımız bu yolda, ellerinde bulunan imkan ve şartların ötesinde bir feraset ve dirayetle yaptığı çalışmalardan ötürü başta Cumhurbaşkanı Adayımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere Millet İttifakı’nın tüm siyasi partilerine ve tüm dava arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. İnandığımız değerlere karşı sorumluluğumuzu yerine getirmiş olmanın huzuru içindeyim. Asıl kazanç, tüm farklılıklara rağmen ortak irade koyduğumuz diğer partilerle, Millet İttifakı ile omuz omuza Türkiye için çalışabilme, eskisi gibi bir lokma ekmeği bölüşebilme iradesidir. Bilinmesi gerekir ki Erdoğan kirli ve eşit rekabet imkanı olmayan bir seçimi sayısal olarak kazanmış, siyasal olarak kaybetmiştir. Bizim için ise kazancın başlangıcı burasıdır. Bu, ‘seçim kazandık’ diyenlerin kaybettiği, kaybettiği zannedilen Millet İttifakı ve Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazandığı bir seçimdir. Elbet bir gün tarih hükmünü icra edecektir.

HABER MERKEZİ

The post Millet İttifakı ortaklarından seçim açıklaması first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Uluslararası heyetten seçim raporu: İfade özgürlüğü kısıtlamaları, eşit olmayan şartlar https://gazetekarinca.com/uluslararasi-heyetten-secim-raporu-ifade-ozgurlugu-kisitlamalari-esit-olmayan-sartlar/ Mon, 29 May 2023 15:00:39 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=265012 28 Mayıs günü yapılan cumhurbaşkanlığı seçimini gözlemleyen Uluslararası Seçim Gözlem Heyeti bugün bir basın toplantısı düzenledi. Uluslararası gözlemcilere göre “Rekabetçi kampanya süreci devam etse de ikinci tur seçimi, ifade özgürlüğü kısıtlamaları, medyanın taraflılığı ve eşit olmayan şartların gölgesinde kaldı.” AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Bürosu (DKİHB), AGİT Parlamenterler Asamblesi (AGİT PA) ve Avrupa Konseyi […]

The post Uluslararası heyetten seçim raporu: İfade özgürlüğü kısıtlamaları, eşit olmayan şartlar first appeared on Gazete Karınca.

]]>
28 Mayıs günü yapılan cumhurbaşkanlığı seçimini gözlemleyen Uluslararası Seçim Gözlem Heyeti bugün bir basın toplantısı düzenledi. Uluslararası gözlemcilere göre “Rekabetçi kampanya süreci devam etse de ikinci tur seçimi, ifade özgürlüğü kısıtlamaları, medyanın taraflılığı ve eşit olmayan şartların gölgesinde kaldı.”

AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Bürosu (DKİHB), AGİT Parlamenterler Asamblesi (AGİT PA) ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin (AKPM) oluşturduğu ortak heyet 28 Mayıs günü gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin gözlemlerini bugün Ankara’da yapılan basın açıklamasıyla paylaştı.

Uluslararası gözlemciler yaptıkları açıklamada, devam eden ifade özgürlüğü kısıtlamaları ile medyanın taraflı oluşunun eşit şartları ortadan kaldırdığını ve görevdeki Cumhurbaşkanının haksız avantaj elde etmesine katkıda bulunduğunu ifade ettiler. Gözlemciler ayrıca cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu iyi geçmiş ve seçmenlere gerçek siyasi alternatifler arasında seçim yapma fırsatı vermiş olsa da seçimin kampanya döneminde gittikçe artan kışkırtıcı ve ayrımcı dille gölgelendiğini vurguladılar.

Uluslararası Seçim Gözlem Heyeti Raporu’ndan öne çıkan bazı başlıklar haberimizde…

“Siyasi ortamdaki kutuplaşma daha da arttı”

Gözlem raporunda seçim sürecinin her iki aday açısından eşit şartlarda gerçekleşmediğine ve toplumsal kutuplaşmanın bu süreçte arttığına dikkat çekildi:

Adaylar özgür bir şekilde seçim kampanyalarını yapabilmiş olsa da bazı muhalefet partilerinin destekçileri gözdağı ve tacizlere maruz kalmaya devam etmiş, her iki taraf da kışkırtıcı ve ayrımcı bir dil kullanıp birbirlerini terör örgütleriyle işbirliği yapmakla suçlamışlardır.

Bu konuyla ilgili olarak konuşan Özel Koordinatör ve AGİT kısa-dönem gözlem heyeti lideri / AGİT PA Heyet Başkanı Farah Karimi, “İlk turda şartların eşit ve kampanyaların adil olmadığı ve görevdeki Cumhurbaşkanı’nın haksız avantaj sağladığı yönünde dile getirdiğimiz endişeler dikkate alınmamıştır. Her iki tarafın da kışkırtıcı ve ayrımcı bir tonda sertleşen bir dil kullanmasının siyasi ortamdaki kutuplaşmayı daha da artırdığını üzülerek görüyoruz” dedi.

“Türkiye şimdi AİHM kararlarına uymalı ve Demirtaş ile Kavala’yı serbest bırakmalı”

Seçim sürecinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın birinci turda da görülen haksız avantajı kullandığı vurgulandı:

İkinci tur öncesindeki kampanya dönemi genellikle barışçıl geçti. Öte yandan, resmi görevleri ifa ederken seçim kampanyası yürütme uygulaması, kamu kaynaklarının seçim kampanyası için kullanılması, görevdeki cumhurbaşkanına birinci turda da görülen haksız avantajı sağlamaya devam etti.

Konuyla ilgili söz alan AKPM Heyet Başkanı Frank Schwabe “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda kazanan açıktır. Yine de bu ikinci tur da seçimlerin demokratik bir şekilde yapılabilmesi için gerekli koşulların pek çok yönüyle sağlanmadığı bir ortamda gerçekleşmiştir” dedi ve Türkiye’yi AİHM kararlarını uygulamaya çağırdı: “Türkiye şimdi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını uygulamalı ve her şeyden önce Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ı serbest bırakmalıdır. Gelecekte Yüksek Seçim Kurulu seçim sürecine güveni güçlendirmek için şeffaflığı olabilecek en üst seviyeye taşımayı taahhüt etmelidir.”

Muhalefeti destekleyenlere yönelik münferit şiddet vakaları

İlk tur sonuçlarıyla ilgili şikayet ve itirazlara ilişkin şeffaf olmayan idari yaklaşımlara dikkat çeken gözlem heyeti, muhalefeti destekleyenlere yönelik şiddet vakaları ile gazetecilerin tutuklanmasının ifade özgürlüğünü kısıtladığını hatırlattı.

Seçim idaresi, ikinci tur için hazırlıkları kısa sürede etkin bir şekilde yönetti. Ancak, milletvekili seçimlerinin kesin sonuçlarının açıklanması için daha önce belirlenen son tarihi geçirerek sonuçların açıklanmasını ikinci tur sonrasına erteledi. Ayrıca, ilk turda olduğu gibi kapalı oturumlar düzenleme ve ilk tur sonuçlarıyla ilgili şikayet ve itirazlar gibi çoğu kararın yayınlanmasını durdurma uygulamasını da sürdürdü. Bu durum idarenin iş ve işlemlerinin şeffaflığını daha da etkilemiştir.

Seçim günü genel olarak barışçıl bir ortamda geçse de daha ziyade muhalefeti destekleyenlere yönelik münferit şiddet vakaları görülmüştür. Ayrıca gözlemciler grup ya da ailelerin birlikte oy kullandığı örnekler gözlemlerken bazı sandıklarda oy verme işleminin gizliliğinin kurulan düzenden dolayı sekteye uğradığını rapor etmişlerdir.

“Medya adaylara eşit fırsatlar sağlamadı”

Heyet ayrıca resmi yayın kuruluşu ile çok sayıda medya kuruluşunun seçim kampanyalarını tarafsız bir şekilde yayınlama ve iki cumhurbaşkanı adayına eşit fırsatlar sağlama noktasında yasal yükümlülüklerini yerine getirmediğini ifade etti.

Gazeteciler ve blog yazarlarına karşı açılan ceza davaları ve tutuklamalar ikinci turdan önce de devam ederek ifade özgürlüğünü daha da kısıtladı. Aynı zamanda seçim gözlemcileri, birçok yayın kuruluşunun seçim kampanyalarını tarafsız bir şekilde yayınlama ve iki cumhurbaşkanı adayına eşit fırsatlar sağlama noktasında yasal yükümlülüklerini yerine getirmediğini, resmi yayın kuruluşunun büyük ölçüde mevcut cumhurbaşkanını desteklediğini ve çok sayıda özel medya kuruluşunda benzer bir taraflılığın görüldüğünü kaydetmiştir.

Basın toplantısında bu konuyla ilgili söz alan DKİHB seçim gözlem heyeti başkanı Büyükelçi Jan Petersen, “Seçim idaresi şeffaf olmadığı için seçmenler bilgilendirilmemiş ve adayların medyada dengeli bir şekilde yer almaması endişe uyandırmıştır. Genel olarak eşit olmayan şartlara katkıda bulunan bu durum kesinlikle bu seçimin en büyük eksikliklerinden biri oldu” ifadelerine yer verdi.

Uluslararası Seçim Gözlem Heyeti kimlerden oluşuyordu?

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda görev yapan Uluslararası Seçim Gözlem Heyeti, 181’i AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Bürosu tarafından görevlendirilen uzman, uzun dönem ve kısa dönem gözlemci, 31’i AGİT Parlamenterler Asamblesi’nden ve 20’si Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nden olmak üzere 31 ülkeden toplam 232 gözlemciden oluşuyordu.

HABER MERKEZİ

The post Uluslararası heyetten seçim raporu: İfade özgürlüğü kısıtlamaları, eşit olmayan şartlar first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Erdoğan’ın konuşması İngilizce’ye sansürlü çevrildi https://gazetekarinca.com/erdoganin-konusmasi-ingilizceye-sansurlu-cevrildi/ Mon, 29 May 2023 14:54:42 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=265013 Erdoğan’ın balkon konuşmasında muhalefete ve Demirtaş’a yüklendiği ifadeleri Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı’nın İngilizce sitesinde yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimlerin ardından yaptığı ‘balkon konuşması’nda kullandığı ifadelerin, Cumhurbaşkanlığı’nın resmi internet sitesindeki İngilizce tercümede yer almadığı ortaya çıktı. Erdoğan’ın konuşmasının başında “Bugün kimse kaybetmemiştir, 85 milyonun tamamı kazanmıştır” ifadelerini kullanmasına rağmen muhalefete dair ayrıştırıcı bir dil kullanması ve Edirne […]

The post Erdoğan’ın konuşması İngilizce’ye sansürlü çevrildi first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Erdoğan’ın balkon konuşmasında muhalefete ve Demirtaş’a yüklendiği ifadeleri Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı’nın İngilizce sitesinde yayımlandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimlerin ardından yaptığı ‘balkon konuşması’nda kullandığı ifadelerin, Cumhurbaşkanlığı’nın resmi internet sitesindeki İngilizce tercümede yer almadığı ortaya çıktı.

Erdoğan’ın konuşmasının başında “Bugün kimse kaybetmemiştir, 85 milyonun tamamı kazanmıştır” ifadelerini kullanmasına rağmen muhalefete dair ayrıştırıcı bir dil kullanması ve Edirne Cezaevi’nde bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı hedef alması dikkat çekmişti.

Ancak Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı resmi sitesinde Erdoğan’ın konuşmasına dair yayımlanan çeviride, balkon konuşması ‘birleştirici’ ifadeler üzerinden sunuldu.

İngilizce tercümede, Erdoğan’ın rakibi Kemal Kılıçdaroğlu hakkında sarf ettiği “Şimdi burada ben hesap uzmanı değilim ama hesap uzmanının hesabında galiba bir yanlışlık var” ve “Şimdi, Kandil’dekilerle onları arkaya alıp bir video çekimiyle haydi diyebilirsiniz ama bu millet yutmuyor ve yutmadı. 17 vekil düşmüş durumda” gibi sözlerine yer verilmedi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına rağmen cezaevinde tutulan Demirtaş hakkında kullandığı “Ne diyordu? ‘Eğer Selo’yu dışarı çıkarmak istiyorsanız, oyu bana vereceksiniz’ diyordu” sözleri ve “terörist” iddiası da İngilizce metne alınmadı.

Erdoğan’ın, “Şimdi Gabar’da petrol çıktı, yatarak değil çalışarak çıktı. Daha önce orada bay bay Kemal’in dirsek temasında olduğu teröristlerin oralarda beton dökmeleri sebebiyle petrol çıkartamıyorduk ama şimdi çıkardık” ifadeleri de İngilizce metinde yer bulmadı.

Times muhabiri fark etti

Times gazetesinin Türkiye muhabiri Hannah Lucinda Smith, bu duruma dikkat çekerek sosyal medya hesabından bir mesaj yayınladı.

Smith mesajında, “Türkiye Cumhurbaşkanlığı’nın resmi sitesinden Erdoğan’ın zafer konuşmasının İngilizce tercümesini okursanız, kullandığı tonun uzlaştırıcı olduğunu düşünebilirsiniz. Muhalefete ve alçak dış güçlere dair iğneleyici sözlerinin önemli, bir bölümü dışarıda bırakılmış. Türkçe versiyonuna gidin ve tüm hikayeyi görün. Ülke içinde kendi izleyicilere bir mesaj, her ne söylerse söylesin yanında tutmaya ihtiyaç duyduğu yabancılar için bir başka mesajı” ifadelerini kullandı.

HABER MERKEZİ

The post Erdoğan’ın konuşması İngilizce’ye sansürlü çevrildi first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Yeni kabinede kimler olacak, kimler olmayacak? https://gazetekarinca.com/yeni-kabinede-kimler-olacak-kimler-olmayacak/ Mon, 29 May 2023 13:20:46 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=264915 Erdoğan’ın ikinci turda yeniden cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından yeni kabinede kimlerin bakan olacağı, yeni isimlerin eklenip eklenmeyeceği ve milletvekili seçilen bakanların görevlerine devam edip etmeyeceği merak ediliyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunu Cumhur İttifakı’nın adayı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan yüzde 4’lük bir farkla kazandı. 14 Mayıs’taki parlamento seçimlerinin kesin sonuçları ise hala açıklanmadı. Bu […]

The post Yeni kabinede kimler olacak, kimler olmayacak? first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Erdoğan’ın ikinci turda yeniden cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından yeni kabinede kimlerin bakan olacağı, yeni isimlerin eklenip eklenmeyeceği ve milletvekili seçilen bakanların görevlerine devam edip etmeyeceği merak ediliyor.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunu Cumhur İttifakı’nın adayı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan yüzde 4’lük bir farkla kazandı.

14 Mayıs’taki parlamento seçimlerinin kesin sonuçları ise hala açıklanmadı. Bu nedenle iki hafta önce seçilmelerine rağmen yeni milletvekilleri yemin ederek görevlerine başlayamadı. Görevlerinden istifa etmeden milletvekili adayı olan bakanlar da bu süreçte eleştirilerin hedefi oldu.

YSK Başkanı Ahmet Yener, bugün yaptığı açıklamada 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi kesin sonuçlarının bugün ya da yarın (30 Mayıs) duyurulacağını ifade etti.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ise A Haber’de katıldığı programda yeni kabinenin ne zaman kurulacağına ilişkin açıklamalarda bulundu ve takvimin YSK’nin açıklayacağı kesin sonuçlara bağlı olarak işleyeceğini belirtti: “YSK iki tane kesin sonuç açıklaması yapacak. Birisi milletvekili seçimleriyle ilgili diğeri de cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili. Ben YSK’nın milletvekilliği seçimlerinin kesin sonuçlarını ne zaman açıklayacağını bilmiyorum. Onların tasarrufunda olan bir konu ama önümüzdeki 1-2 gün içinde açıklayacağını biz bekliyoruz. Aynı şekilde Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin kesin sonuçlarını da bu hafta içerisinde açıklaması bekleniyor. Bu olduktan sonra milletvekilleri yemin sürecini başlatıyorlar bildiğiniz gibi. Aynı şey Cumhurbaşkanımız için de geçerli. Dolayısıyla bu hafta ne gün açıklanır bilmiyorum. Çarşamba mı olur, Perşembe mi olur, Cuma mı olur. Ona bağlı olarak da biz ondan sonraki takvimi devam ettireceğiz.”

Habertürk Ankara Temsilcisi Fevzi Çakır, seçimden bir hafta önce aktardığı bilgide “Bakanlar ikinci tur sonuçlarının kesinleşmesiyle birlikte 1 Haziran’da yemin edecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan aynı gün yeni kabineyi açıklayacak” demişti.

YSK takvimine göre Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2-4 Haziran tarihleri arasında yemin etmesi bekleniyor.

  YSK bekleniyor: Meclis ve kabine ne zaman çalışmaya başlayacak?

Yeni kabinede kimlerin yer alacağı ise merak konusu. Milletvekili seçilen bakanlardan hangileri yeniden kabinede yer alacak? Kabine için adı geçen yeni isimler kim?

Bahçeli’nin tavrı belirleyici olacak

Euronews’in AKP kulislerine dayandırdığı haberine göre, Cumhurbaşkanı yardımcısı veya yardımcılarının atanmasında Cumhur İttifakı ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin tavrı belirleyici olacak. Bahçeli’nin MHP’den de bir ismin cumhurbaşkanı yardımcısı olmasını istemesi durumda Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici’nin de cumhurbaşkanı yardımcısı olmasına kesin gözüyle bakılıyor. Destici, milletvekili seçilemedi. İttifakın bileşenlerinden biri olan Yeniden Refah Partisi Başkanı Fatih Erbakan’ın bu durumda bir diğer cumhurbaşkanı yardımcısı olarak ismi geçiyor.

Desteci ve Erbakan kabinede yer alabilir

Kulislere göre Bahçeli’nin “İttifak partilerine cumhurbaşkanı yardımcılığı verilmesine sıcak bakmaması” veya “gerek yok” demesi durumunda ise hem Destici hem de Erbakan yeni kabinede yer alabilir.

Bu durumda da Cumhurbaşkanı Yardımcısı iken 14 Mayıs’ta milletvekili seçilen Fuat Oktay’ın milletvekilliğinden istifa ederek yeniden cumhurbaşkanı yardımcısı olarak atanması üzerinde duruluyor.

Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın adı da cumhurbaşkanı yardımcılığı için geçiyor. Bu durumda milletvekilliğinden istifa etmesi gereken Akar’ın savunma ve güvenlik politikalarından sorumlu olarak görev yapabileceği değerlendiriliyor.

İçişleri Bakanı ve İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu’nun durumu da en çok konuşulanlardan. Soylu’nun bu görevde kalıp kalmayacağı konusunda yine belirleyici ismin Devlet Bahçeli olacağı ve Bahçeli’nin, Soylu’nun görevde kalması konusunda ısrarcı olması durumunda görevine devam edebileceği konuşuluyor.

İçişleri Bakanlığı için Hakan Fidan’ın adı geçiyor

Soylu’nun devam etmemesi durumunda ise daha önce adı sık sık dışişleri bakanlığı için geçen Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan’a İçişleri Bakanlığı görevi verilebileceği üzerinde duruluyor.

Soylu’nun da adı Meclis Başkanlığı veya AKP Grup Başkanvekilliği için geçiyor. İçişleri Bakanlığı koltuğu için konuşulan bir diğer isim ise daha önce bu görevi yürüten Efkan Ala.

Nureddin Nebati yerine Mehmet Şimşek geçebilir

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin göreve devam edip etmeyeceği de soru işareti. Mersin’den milletvekili seçilen Nebati’nin göreve devam etmeyeceği değerlendirilirken yeni hazine ve maliye bakanının belirlenmesinde eskiden bu görevi yürüten Mehmet Şimşek’in kararının belirleyici olacağı üzerinde duruluyor. Mehmet Şimşek’in bakan olarak yeni kabinede görev almaması durumunda Cumhurbaşkanlığı Ekonomik Politikalar Kurulu’nda yer almasına ise kesin gözüyle bakılıyor.

Mehmet Nuri Ersoy için göreve devam değerlendirmesi

Milletvekili adayı olmayan Turizm ve Kültür Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yeniden aynı görevle kabinede yer alacağı değerlendirilirken, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın yerine ise AKP Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ömer İleri’nin ismi geçiyor.

Kulislere göre, AKP listelerinden seçimlere giden ve Meclis’e dört vekil gönderen HÜDA PAR’lı bir ismin kabinede yer alması veya başka bir görev verilmesi zor.

Mevcut kabineden iki bakan yeniden aday olmadı

Mevcut kabinede yer alan 15 bakanın tamamı AKP’den aday oldu.

Aday olmama kararı alan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy listelerde yer almadı. Böylece bu iki isim hariç, mevcut kabinedeki bakanların tamamı Meclis’e girdi.

HABER MERKEZİ

The post Yeni kabinede kimler olacak, kimler olmayacak? first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Kremlin: Ortak projelerin gerçekleştirilme hızının korunacağına inanıyoruz https://gazetekarinca.com/kremlin-ortak-projelerin-gerceklestirilme-hizinin-korunacagina-inaniyoruz/ Mon, 29 May 2023 11:46:26 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=264946 Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni cumhurbaşkanlığı döneminde, Türkiye’de Rus gazı için bir dağıtım merkezi oluşturulmasını da içeren ortak projelerin hızla gerçekleştirileceğine inandıklarını belirtti. Kremlin Sözcüsü Peskov, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden seçilmesinin, Türkiye’de Rus doğalgazı için bir dağıtım ve fiyatlandırma merkezi oluşturulması gibi ortak projelerin gerçekleştirilmesini hızlandırma olasılığına ilişkin şu açıklamayı yaptı: Rusya […]

The post Kremlin: Ortak projelerin gerçekleştirilme hızının korunacağına inanıyoruz first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni cumhurbaşkanlığı döneminde, Türkiye’de Rus gazı için bir dağıtım merkezi oluşturulmasını da içeren ortak projelerin hızla gerçekleştirileceğine inandıklarını belirtti.

Kremlin Sözcüsü Peskov, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden seçilmesinin, Türkiye’de Rus doğalgazı için bir dağıtım ve fiyatlandırma merkezi oluşturulması gibi ortak projelerin gerçekleştirilmesini hızlandırma olasılığına ilişkin şu açıklamayı yaptı:

Rusya ile Türkiye, ortak projeleri şimdiden oldukça dinamik bir biçimde gerçekleştiriyorlar. Tabii ki bu dinamiğin korunmasını umuyoruz, zira gerçekleştirmek istediklerimiz oldukça gayret gerektiren projeler.

Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in programında Erdoğan ile bir telefon görüşmesinin bulunmadığını söyledi ve ekledi: “Böyle bir görüşmenin yakın zamanda gerçekleşeceğini söyleyebilirim”.

Daha önce Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Erdoğan’ın Putin ile telefon görüşmesinin planlandığını kaydetmişti.

Peskov, Putin ile Erdoğan arasında yüz yüze bir görüşme planlanıp planlanmadığı konusunda “Bu görüşme muhakkak gerçekleşecek, ancak şu an için zamanı konusunda bir tahminde bulunamıyorum” ifadelerini kullandı.

Kremlin Sözcüsü ayrıca, Erdoğan’ın yeni dönem için cumhurbaşkanlığına resmen başlaması sebebiyle düzenlenecek törenle ilgili Putin’in henüz bir davetiye almadığını da kaydetti: “Bekliyoruz, henüz bir davet almadık.”

DIŞ HABERLER

The post Kremlin: Ortak projelerin gerçekleştirilme hızının korunacağına inanıyoruz first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Dünya, ‘Türkiye’deki seçimler’ ve ‘Erdoğan’ı merak etti, Türkiye ise Google’a ‘euro’yu sordu https://gazetekarinca.com/dunyada-turkiyedeki-secimler-ve-erdogan-aratilirken-turkiyede-euro-birinci-sirada/ Mon, 29 May 2023 10:27:32 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=264936 Türkiye, 28 Mayıs’ta gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerini geride bıraktı. Google Trends verilerine göre ‘Türkiye’deki seçimler’ birçok ülkede en çok aratılan kelimeler arasında yer aldı. Türkiye’de ise ‘euro’, ‘Pirus zaferi ne demek’ ve ‘döviz’ en çok aratılan üç başlık oldu. 28 Mayıs’taki cumhurbaşkanı ikinci tur seçimleri Türkiye için tarihi seçimin ikinci turu olurken dünyanın da […]

The post Dünya, ‘Türkiye’deki seçimler’ ve ‘Erdoğan’ı merak etti, Türkiye ise Google’a ‘euro’yu sordu first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Türkiye, 28 Mayıs’ta gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerini geride bıraktı. Google Trends verilerine göre ‘Türkiye’deki seçimler’ birçok ülkede en çok aratılan kelimeler arasında yer aldı. Türkiye’de ise ‘euro’, ‘Pirus zaferi ne demek’ ve ‘döviz’ en çok aratılan üç başlık oldu.

28 Mayıs’taki cumhurbaşkanı ikinci tur seçimleri Türkiye için tarihi seçimin ikinci turu olurken dünyanın da gözü Türkiye’nin seçimindeydi. Google aramalarında kelime veya cümle sorgularının hangi coğrafyada, hangi dillerde ve ne sıklıkla arandığını istatistiksel bilgi olarak kullanıcılara sunan Google Trends’e göre bu durum aramalara da yansıdı.

Buna göre bugün Türkiye’de en çok aratılanlar sırasıyla; ‘euro’, ‘Pirus zaferi ne demek’, ‘döviz’, ‘Selahattin Demirtaş’ ve ‘Mansur Yavaş’ oldu. Türkiye’de seçim günü olan 28 Mayıs’ta ise ‘seçim sonuçları’ en çok aratılan başlık oldu.

28 ve 29 Mayıs’ta ‘Türkiye’deki seçimler’ araması ise Rusya, Almanya, Yunanistan ve Suudi Arabistan dahil birçok ülkede ilk sırada yer aldı.

Söz konusu başlık ABD, Birleşik Krallık, İsviçre, İtalya ve Ukrayna’da da en çok arananlardan oldu.

Dünyada, insanların Google’da en çok arattığı kelimelerden biri ‘Erdogan’ olurken Belçika, Çekya, Finlandiya, Hollanda, İsveç ve Macaristan bu aramanın başını çekti.

HABER MERKEZİ

The post Dünya, ‘Türkiye’deki seçimler’ ve ‘Erdoğan’ı merak etti, Türkiye ise Google’a ‘euro’yu sordu first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Büyük şehirlerin tercihi Kılıçdaroğlu oldu https://gazetekarinca.com/buyuk-sehirlerin-tercihi-kilicdaroglu-oldu/ Mon, 29 May 2023 10:07:23 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=264911 Cumhurbaşkanlığı seçimi sonuçlarına göre büyükşehir statüsündeki kentlerin yarısında Kılıçdaroğlu, rakibi Erdoğan’dan daha fazla oy aldı. Kılıçdaroğlu, İstanbul, Ankara ve İzmir gibi nüfusun en kalabalık olduğu kentlerde yarışı önde tamamladı.   Dün (28 Mayıs) yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi 2. turunu Recep Tayyip Erdoğan kazandı. Erdoğan Türkiye genelindeki oyların yüzde 52,16’sını, Kılıçdaroğlu ise yüzde 47,84’ünü aldı. Cumhurbaşkanlığı seçiminin […]

The post Büyük şehirlerin tercihi Kılıçdaroğlu oldu first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Cumhurbaşkanlığı seçimi sonuçlarına göre büyükşehir statüsündeki kentlerin yarısında Kılıçdaroğlu, rakibi Erdoğan’dan daha fazla oy aldı. Kılıçdaroğlu, İstanbul, Ankara ve İzmir gibi nüfusun en kalabalık olduğu kentlerde yarışı önde tamamladı.  

Dün (28 Mayıs) yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi 2. turunu Recep Tayyip Erdoğan kazandı. Erdoğan Türkiye genelindeki oyların yüzde 52,16’sını, Kılıçdaroğlu ise yüzde 47,84’ünü aldı.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin dün yapılan 2. turunda büyük şehirlerde Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğu, Cumhur İttifakı’nın adayı Recep Tayyip Erdoğan’ı geride bıraktı.

Türkiye’nin en  yüksek nüfuslu şehri İstanbul başta olmak üzere diğer büyük şehirlerde Erdoğan’ın oy oranı düşerken Kılıçdaroğlu’nun oy oranının yükseldiği görülüyor.

Resmi olmayan Anadolu Ajansı verilerine göre, başkent Ankara’da dün sandığa giden 3 milyon 700 binden fazla seçmenin yüzde 51,23’ü Kılıçdaroğlu’na oy verirken, yüzde 48,77’si tercihini Erdoğan’dan yana kullandı.

Yaklaşık 10 milyon kişinin oy kullandığı İstanbul’da seçmenlerin yüzde 51,78’i Kılıçdaroğlu’na, yüzde 48,22’si Erdoğan’a oy verdi.

İzmir’de ise 3 milyonu aşkın seçmen sandık başına gitti. İzmirlilerin yüzde 67,13’ü Kılıçdaroğlu’nu, yüzde 32,87’si ise Erdoğan’ tercih etti.

Yaklaşık 870 bin kişinin oy kullandığı Diyarbakır’da seçmenlerin yüzde 71,61’i Kılıçdaroğlu’na oy verdi. Hakkari, Mardin, Van, Batman gibi şehirlerde de Kılıçdaroğlu’nun oyunun yüzde 60’ın üzerinde olması dikkat çekti.

Resmi olmayan sonuçlara göre Erdoğan 81 ilin 52’sinde, Kılıçdaroğlu ise 29’unda yarışı önde bitirdi.

Üç büyük şehrin yanı sıra Eskişehir ve Dersim, Trakya bölgesi, Batı ve Güney kıyı kentleri ve Güneydoğu bölgesi ile Doğu sınırındaki kentlerde Kılıçdaroğlu’na verilen oylar Erdoğan’ınkinden fazla oldu.

Böylece Türkiye’de büyükşehir statüsündeki kentlerin 15’i ‘Kılıçdaroğlu’ derken geriye kalan 15’i tercihini Recep Tayyip Erdoğan’dan yana kullandı.

Kılıçdaroğlu’nun oyların yarısından fazlasını aldığı İstanbul, İzmir ve Ankara’da büyükşehir belediye başkanlıklarını CHP yönetiyor. Bir sonraki yerel seçimin 2024 yılının Mart ayında yapılması bekleniyor.

HABER MERKEZİ

The post Büyük şehirlerin tercihi Kılıçdaroğlu oldu first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Oy ve Ötesi, tutanak sorgulama sistemini açtı https://gazetekarinca.com/oy-ve-otesi-tutanak-sorgulama-sistemini-acti/ Mon, 29 May 2023 09:03:03 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=264905 Oy ve Ötesi, 28 Mayıs cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turuna dair tutanak sorgulama sistemini açtı. Oy ve Ötesi Derneği, cumhurbaşkanı seçimi ikinci turunda ıslak imzalı tutanakların görüldüğü sistemi açtı. Seçmenler, bu sistem üzerinden yaşadıkları il, ilçe ve mahalle bilgilerini seçerek kendi sandıklarının ıslak imzalı tutanaklarını görebiliyor. Tutanaklarda hata varsa bunların raporlanması için sistemde bir seçenek de […]

The post Oy ve Ötesi, tutanak sorgulama sistemini açtı first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Oy ve Ötesi, 28 Mayıs cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turuna dair tutanak sorgulama sistemini açtı.

Oy ve Ötesi Derneği, cumhurbaşkanı seçimi ikinci turunda ıslak imzalı tutanakların görüldüğü sistemi açtı. Seçmenler, bu sistem üzerinden yaşadıkları il, ilçe ve mahalle bilgilerini seçerek kendi sandıklarının ıslak imzalı tutanaklarını görebiliyor.

Tutanaklarda hata varsa bunların raporlanması için sistemde bir seçenek de bulunuyor.

Oy ve Ötesi’nin sistemine buradan ulaşabilirsiniz.

HABER MERKEZİ

The post Oy ve Ötesi, tutanak sorgulama sistemini açtı first appeared on Gazete Karınca.

]]>
YSK bekleniyor: Meclis ve kabine ne zaman çalışmaya başlayacak? https://gazetekarinca.com/ysk-bekleniyor-meclis-ve-kabine-ne-zaman-calismaya-baslayacak/ Mon, 29 May 2023 08:47:07 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=264902 14 Mayıs’ta yapılan milletvekili genel seçimlerinin kesin sonuçlarının YSK tarafından açıklanmasını takiben önce milletvekilleri yemin edecek ardından da cumhurbaşkanı ve kabine üyeleri için yemin törenleri yapılacak. Bu takvime göre Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2-4 Haziran tarihleri arasında yemin etmesi bekleniyor. 14 Mayıs’ta yapılan milletvekili genel seçimlerinin kesin sonuçlarının Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından açıklamasının ardından 28. yasama […]

The post YSK bekleniyor: Meclis ve kabine ne zaman çalışmaya başlayacak? first appeared on Gazete Karınca.

]]>
14 Mayıs’ta yapılan milletvekili genel seçimlerinin kesin sonuçlarının YSK tarafından açıklanmasını takiben önce milletvekilleri yemin edecek ardından da cumhurbaşkanı ve kabine üyeleri için yemin törenleri yapılacak. Bu takvime göre Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2-4 Haziran tarihleri arasında yemin etmesi bekleniyor.

14 Mayıs’ta yapılan milletvekili genel seçimlerinin kesin sonuçlarının Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından açıklamasının ardından 28. yasama döneminin Meclis takvimi işlemeye başlayacak. Kesin sonuçların ilanını takip eden üçüncü gün Meclis Genel Kurulu ilk toplantısını gerçekleştirecek. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin en yaşlı üye sıfatıyla geçici meclis başkanı olarak yöneteceği oturumda milletvekillerinin yemin töreni yapılacak.

YSK’nin milletvekili kesin sonuçlarını bu hafta açıklaması bekleniyor. Sonuçların bugün açıklanması durumunda yemin töreni en erken 1 Haziran Perşembe günü gerçekleştirilecek.

Milletvekillerinin yemin töreninin ardından 13. Cumhurbaşkanı ve kabinesinin yemin töreni gerçekleştirilecek.

Cumhurbaşkanlığı seçimi kesin sonuçları 1 Haziran’da açıklanacak

Seçim takvimine göre cumhurbaşkanlığı seçimi kesin sonuçları 1 Haziran’da YSK tarafından açıklanacak. Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu’na göre, bu tarihten itibaren üç gün içinde cumhurbaşkanının Meclis’te yemin etmesi gerekiyor. Cumhurbaşkanınca atanan cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanların ise cumhurbaşkanının yemininin ertesi günü yemin etmeleri bekleniyor.

Bu takvime göre Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2-4 Haziran tarihleri arasında yemin etmesi gerekiyor. Açıklanan takvime göre kesin sonuçların YSK tarafından 1 Haziran’a açıklanması, 2 Haziran’da cumhurbaşkanının TBMM’de yemin etmesi ve kabine üyelerinin aynı gün açıklanması durumunda, 3 Haziran’da da kabine üyeleri yemin ederek göreve başlayacaklar.

YSK takvimi nasıl işleyecek?

YSK’nin takvimine göre 29 Mayıs’ta cumhurbaşkanı seçimi geçici sonuçları ilan edilecek. Sandık kurullarının karar ve tutanaklarına karşı ilçe seçim kurullarına yapılacak itiraz süresi 17.00’de sona erecek, yapılan itirazlar ilçe seçim kurullarınca en geç 23.59’a kadar karara bağlanacak.

30 Mayıs’ta ilçe seçim kurulu kararları ile birleştirme tutanaklarına karşı, il seçim kurullarına yapılacak itiraz süreci saat 17.00’de sona erecek ve en geç 23.59’a kadar karara bağlanacak.

31 Mayıs’ta il seçim kurulu kararlarına ve il birleştirme tutanaklarına karşı YSK’ye yapılacak itiraz süresi dolacak.

1 Haziran’da il seçim kurulu kararlarına ve il birleştirme tutanaklarına karşı yapılan itirazlar YSK tarafından karara bağlanacak. Kesin seçim sonuçları YSK tarafından Resmi Gazete ile radyo ve televizyonda ilan edilmek üzere ilgili mercilere gönderilecek.

HABER MERKEZİ

The post YSK bekleniyor: Meclis ve kabine ne zaman çalışmaya başlayacak? first appeared on Gazete Karınca.

]]>
İmamoğlu: Aynı şeyleri yaparak aynı sonuç beklemeyeceğiz artık https://gazetekarinca.com/imamoglu-ayni-seyleri-yaparak-ayni-sonuc-beklemeyecegiz-artik/ Mon, 29 May 2023 08:32:37 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=264889 İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan seçim sonrası ilk açıklama geldi. Değişim vurgusu yapan İmamoğlu “Aynı şeyleri yaparak aynı sonuç beklemeyeceğiz artık” dedi. Cumhurbaşkanı ikinci tur seçimi sonrası, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, kesin olmayan seçim sonuçlarına ilişkin konuştu. ‘Yine başarırız’ İmamoğlu sosyal medya hesabından yayınladığı videoda şunları kaydetti: “Türkiye’nin şimdi, hızlıca normalleşmeye ve gerçek sorunlarına […]

The post İmamoğlu: Aynı şeyleri yaparak aynı sonuç beklemeyeceğiz artık first appeared on Gazete Karınca.

]]>
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan seçim sonrası ilk açıklama geldi. Değişim vurgusu yapan İmamoğlu “Aynı şeyleri yaparak aynı sonuç beklemeyeceğiz artık” dedi.

Cumhurbaşkanı ikinci tur seçimi sonrası, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, kesin olmayan seçim sonuçlarına ilişkin konuştu.

‘Yine başarırız’

İmamoğlu sosyal medya hesabından yayınladığı videoda şunları kaydetti:

“Türkiye’nin şimdi, hızlıca normalleşmeye ve gerçek sorunlarına çözüm bulmaya acilen ihtiyacı vardır. Bugün büyük hayal kırıklığı yaşayan milyonların olduğunu farkındayım. Sevgili çocuklar, sakın ama sakın üzülmeyin. Kıymetli gençler, sakın ama sakın umutsuzluğa asla kapılmayın. Hanımefendiler asla tedirgin olmayın. Beyefendiler, başınız dik yürümeye devam edin. Biz az zamanda çok ve büyük işler başarabilen bir ulusuz. Yine başarırız. Benzer bir hayal kırıklığı bundan 5 yıl önce de yaşanmıştı. Ama sadece 9 ay sonra yerel seçimlerde muazzam sonuçlar elde ettik. Doğru işler yaptık ve hep birlikte sonuç aldık, birlikte başardık.

‘Her sahada her ortamda değişim’

Kimse endişe etmesin. Her şey yeniden başlıyor. Unutmayan değişmeyen tek şey değişimdir. Her sahada her ortamda değişim. Aynı şeyleri yaparak aynı sonuç beklemeyeceğiz artık. Tıpkı 38 yaşındaki Mustafa Kemal Atatürk gibi. Tıpkı 21 yaşındaki Fatih Sultan Mehmet gibi yapacağız.”

İmamoğlu konuşmasını Maltepe’de düzenleyeceği etkinliğe çağrı ile sonlandırdı: “Bütün İstanbulluları saat 20.00’de Maltepe’ye fetih etkinliğine davet ediyorum. Gençliğimiz var. Heyecanımız yüksek.”

HABER MERKEZİ

The post İmamoğlu: Aynı şeyleri yaparak aynı sonuç beklemeyeceğiz artık first appeared on Gazete Karınca.

]]>
YSK Başkanı: Milletvekili Genel Seçimi kesin sonuçlarını açıklayacağız https://gazetekarinca.com/ysk-baskani-milletvekili-genel-secimi-kesin-sonuclarini-aciklayacagiz/ Mon, 29 May 2023 07:02:09 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=264880 YSK Başkanı Ahmet Yener, Milletvekili Genel Seçimi kesin sonuçlarının bugün ya da yarın açıklanacağını bildirdi. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Ahmet Yener, 14 Mayıs’ta yapılan 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi kesin sonuçlarına ilişkin gelen soruyu cevapladı. YSK Başkanlık binasına girişi sırasında kendisine sorulan soruya “Olağanüstü itirazlarla gelen dosyaları bugün görüşüp, dosyaların akıbetine göre bir şey […]

The post YSK Başkanı: Milletvekili Genel Seçimi kesin sonuçlarını açıklayacağız first appeared on Gazete Karınca.

]]>
YSK Başkanı Ahmet Yener, Milletvekili Genel Seçimi kesin sonuçlarının bugün ya da yarın açıklanacağını bildirdi.

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Ahmet Yener, 14 Mayıs’ta yapılan 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi kesin sonuçlarına ilişkin gelen soruyu cevapladı.

YSK Başkanlık binasına girişi sırasında kendisine sorulan soruya “Olağanüstü itirazlarla gelen dosyaları bugün görüşüp, dosyaların akıbetine göre bir şey söylemek mümkün olur. ‘Bugün ya da yarın’ diyelim” cevabını verdi.

HABER MERKEZİ

The post YSK Başkanı: Milletvekili Genel Seçimi kesin sonuçlarını açıklayacağız first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Sandıktan Erdoğan çıktı, Kılıçdaroğlu ‘mücadeleye devam’ dedi https://gazetekarinca.com/sandiktan-erdogan-cikti-kilicdaroglu-mucadeleye-devam-dedi/ Sun, 28 May 2023 20:59:36 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=264709 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kesin olmayan sonuçlara göre oyların yüzde 52’sini alarak yeniden göreve seçildi. Erdoğan, “Önümüzdeki 5 yıl boyunca ülkeyi yönetme sorumluluğunu bir kez daha bize veren milletimize teşekkür ediyorum” dedi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise “Yürüyüşümüz sürüyor ve buradayız” mesajı verdi. Seçim sonuçlarına ilişkin gelişmeleri ve kimi açıklamaları canlı anlatım sayfamızdan aktarıyoruz.   […]

The post Sandıktan Erdoğan çıktı, Kılıçdaroğlu ‘mücadeleye devam’ dedi first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kesin olmayan sonuçlara göre oyların yüzde 52’sini alarak yeniden göreve seçildi. Erdoğan, “Önümüzdeki 5 yıl boyunca ülkeyi yönetme sorumluluğunu bir kez daha bize veren milletimize teşekkür ediyorum” dedi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise “Yürüyüşümüz sürüyor ve buradayız” mesajı verdi. Seçim sonuçlarına ilişkin gelişmeleri ve kimi açıklamaları canlı anlatım sayfamızdan aktarıyoruz.

 


00:00 | Beştepe’de ‘balkon konuşması’: Cumhur İttifakı liderleri bir arada fotoğraf verdi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe’de “balkon konuşmasını” yaptı. Erdoğan konuşmasına, kampanya döneminde mitinglerinde sıkça söylediği “Duyanlara duymayanlara” şarkısını söyleyerek başladı.

Kimseye kızgın, kırgın ve öfkeli olmadıklarını belirten Erdoğan, “Siz Cumhur İttifakı’nı mahcup etmediniz, yalnız bırakmadınız. Bu yolda beraber yürüdük. Gece gündüz demeden yürüdük ve sizler bu görevi yine bizlere verdiniz. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nı beraber inşa ve ihyaya devam ediyoruz” dedi.

Erdoğan, “Gayriresmi sonuçlara göre, milletimiz cumhurbaşkanı görevini 5 yıllığına bizlere tebliğ etmiştir. Ülkeyi yönetme sorumluluğuna bizleri tekrar layık gören milletimin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.

14 Mayıs’ta, 28 Mayıs’ta tercihini hangi partiden, hangi adaydan yana kullanmış olursa olsun sandık başına giderek iradesine sahip çıkan her vatandaşıma teşekkür ediyorum. Çok partili siyasi hayatın en önemli seçimlerinden birinde milletimiz kararını Türkiye Yüzyılından yana kullanmıştır.

Kazanan Türkiye’dir, tüm kesimleriyle milletimizin kendisidir, kazanan demokrasimizdir. Bugün 85 milyon kazanmıştır. Biz biliyoruz ki Türkiye’nin gücü 85 milyonun hep beraber olmasından kaynaklanıyor.

Erdoğan ayrıca, “Türkiye 14 Mayıs’ta yasamadaki tercihini zaten ortaya koymuştur. Bugün yapılan seçimle yürütmedeki tercihi de kesinleşmiştir” dedi.

Konuşmasının ardından Erdoğan, Cumhur İttifakı’ndaki MHP lideri Devlet Bahçeli, BBP lideri Mustafa Destici, Yeniden Refah lideri Fatih Erbakan, HÜDA PAR lideri Zekeriya Yapıcıoğlu, DSP lideri Önder Aksakal ve seçimin ikinci turunda kendisine destek veren Sinan Oğan ile birlikte taraftarlarını selamladı.


23:59 | Erdoğan’a seçim tebrikleri: Trump, Sisi, Paşinyan, Taliban, Hamas…

Recep Tayyip Erdoğan’a tebrik mesajları gelmeye devam ediyor. Erdoğan’ı kutlayanlar arasında eski ABD Başkanı Donald Trump, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile Taliban ve Hamas örgütleri de var.

  Erdoğan'a seçim tebrikleri: Trump, Sisi, Paşinyan, Taliban, Hamas…

23:00 | ‘Buradayız, toplumu savunmaya devam edeceğiz’

HDP ve Yeşil Sol Parti’den ikinci tur seçimlerine ilişkin ortak açıklama: “Buradayız, demokratik mücadelenin öncülüğünü sürdürmeye, toplumu savunmaya devam edeceğiz.”

  HDP ve Yeşil Sol Parti: Buradayız, toplumu savunmaya devam edeceğiz

22:40 | YSK: Geçici sonuçlara göre Erdoğan cumhurbaşkanı seçilmiştir

YSK Başkanı Ahmet Yener, seçim sonuçlarına dair açıklama yaptı.

Sandıkların yüzde 99,43 oranında açıldığını ifade eden Yener, “An itibariyle Recep Tayyip Erdoğan yüzde 52,14; Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 47,86 oy aldı” dedi.

Yener, mevcut sonuçlara göre Erdoğan’ı cumhurbaşkanı olarak ilan etti: “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olarak, geçici sonuçlar sonucunda, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olarak seçildiği görülmüştür.”


22:18 | Demirtaş: Yenilmedik asla teslim olmak yok

HDP’nin önceki dönem eş başkanlarından Selahattin Demirtaş, tutuklu bulunduğu cezaevinden, kesin olmayan seçim sonuçlarına ilişkin değerlendirmede bulundu.

“Oy vermek için sandığa giden, çok istese bile gidemeyen, oyları korumak için direnen, emek veren herkese çok teşekkür ediyorum” diyen Demirtaş, ‘yenilmedik’ mesajı verdi.

Demirtaş’ın Twitter üzerinden yaptığı paylaşım şöyle:

Devleti ele geçirmiş olan devasa bir operasyon gücüne karşı ilkeli, ahlaklı bir seçim çalışmasıyla bu oy oranına ulaşmak bile mucize sayılır.

Aslında bir seçim değil, büyük bir operasyon yapıldı. Seçim süreci çok büyük eşitsizlikler, baskılar, inanılmaz yalanlar, iftiralar ve karalamalarla geçti. Bunlara rağmen halk değişimi kesinlikle onayladı ama tüm süreç manipüle edildi.

Yenilmedik. Yenilmediğimiz için de sakın kimse umutsuz olmasın. Asla teslim olmak yok. Mücadeleye devam, devam, devam…


22:10 | Akşener’den ilk açıklama

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ardından açıklamalarda bulundu.

Akşener, “Tüm provokasyonlara rağmen milletimiz büyük bir olgunluk içinde demokratik hakkını kullandı. Allah her bir vatandaşımızdan razı olsun. Ülkemizdeki seçim gündemi ülkeyi çok yordu. Birikmiş birçok sorunumuz var. Bunların başında da ekonomi geliyor. Artık bu sorunlara eğilme ve çözüm üretme zamanı geldi. Biz de milletimizin bize verdiği muhalefet görevini yürüteceğiz” dedi.

Meral Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:

Her şeyden önce şunu söylemek isterim ki, seçmen bizim için en halis ölçüttür. Millet iradesinin üstünde hiçbir irade yoktur. Bize düşen mesajı anlamak, anladıktan sonra da gereğini yapmaktır. Milletimizin hiçbir mensubu seçim sonucu üzerinden bir umutsuzluğa kapılmasın.

İYİ Parti lideri ayrıca, “(Erdoğan) Büyük bir zevkle Kılıçdaroğlu’nu yuhalattı. Yeni seçilen bir cumhurbaşkanına yakışmaz. İnşallah bu ayıplı davranış sondur” ifadelerini kullandı.


22:00 | Millet İttifakı liderleri bir araya geliyor

Cumhurbaşkanı Seçimi ikinci turunun tamamlanmasının ardından Millet İttifakı liderleri CHP Genel Merkezi’nde bir araya gelecek.

Liderlerin ilerleyen saatlerde basın toplantısı yapması bekleniyor.


21:55 | Kılıçdaroğlu: Yürüyüşümüz sürüyor ve buradayız

CHP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim sonuçlarına ilişkin yaptığı ilk açıklamada “Şu andan itibaren öncelikle bana oy veren 25 milyon vatandaşımızı moralli şekilde dimdik ayakta görmek istiyorum. Yürüyüşümüz sürüyor ve buradayız” dedi.

  Kılıçdaroğlu: Yürüyüşümüz sürüyor ve buradayız

21:30 | Davutoğlu: Seçim sonuçlarının ülkemize, milletimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Seçim sonuçlarının ülkemize, milletimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” dedi.

Davutoğlu, YSK’nin kesin seçim sonuçlarını açıklaması sonrası, kapsamlı bir değerlendirme yapacağını açıkladı.


21:28 | Erkan Baş: Hiçbir çaba boşa gitmedi, gitmeyecek

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Twitter hesabından yaptığı açıklamada seçim sonuçlarını değerlendirdi. Baş, “Hiçbir çaba boşa gitmedi, gitmeyecek. Mücadele devam edecek” dedi.


21:25 | HDP ve Yeşil Sol Parti açıklama yapacak

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ile Yeşil Sol Parti Eş Sözcüleri Çiğdem Kılıçgün Uçar ve İbrahim Akın ikinci tur seçimlerine ilişkin saat 22:30’da HDP Genel Merkezi’nde basın açıklaması yapacak.


21:15 | ANKA verilerine göre açılan sandık oranı yüzde 99,08


21:15 | AA verilerine göre açılan sandık oranı yüzde 99,2


21:10 | Bahçeli: Kesin olmayan sonuçlara göre Erdoğan 13. Cumhurbaşkanı olarak seçilmiştir

Henüz kesinleşmeyen seçim sonuçlarına ilişkin MHP lideri Devlet Bahçeli açıklama yaptı:

Yurt içi ve yurt dışında yaşayan aziz vatandaşlarımızın katılımıyla kesin olmayan sonuçlara göre Sayın Erdoğan 13. Cumhurbaşkanı olarak seçilmiştir. İstikrar ve güvenliğimiz, iç barış ve huzur ortamımız sandıkta müdafaa edilmiş, hamdolsun ülkemizin önü ardına kadar açılmıştır. Milletimiz iftira ve inkar siyasetine prim vermemiştir. Milletimiz yalan ve yıkım simsarlarına itibar etmemiştir. Milli geleceğimizin zillete değil zafere müstahak olduğu da tescillenmiştir. Küresel lobiler, kulisler, çıkarcılar, entrikacılar, kirli örgütler, sermaye çevreleri, ABD’sinden Avrupa Birliği’ne kadar tüm ülkeler birleşmiş karşımıza geçmiş ama Türk milletine sökmemiştir.


20:45 | Akşener, saat 22.00’da açıklama yapacak

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, saat 22.00’da İYİ Parti Genel Merkezi’nde basın açıklaması yapacak.


20:20 | Erdoğan’dan ilk açıklama

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim sonuçlarına ilişkin Üsküdar Kısıklı’da açıklama yaptı.

Erdoğan açıklamasında, “Yaptığı tercihle önümüzdeki 5 yıl boyunca ülkeyi yönetme sorumluluğunu bir kez daha bize tevdi eden milletimizin her bir ferdine teşekkür ediyorum” dedi.

“Yurtiçinde, yurtdışında yüksek oy oranlarıyla sandığa koşan herkese teşekkür ediyorum” diyen Erdoğan, “Yaptığı tercihle önümüzdeki 5 yıl boyunca ülkeyi yönetme sorumluluğunu bize veren milletimizin her bir ferdine teşekkür ediyorum. İnşallah sizlerin güvenine layık olacağız” ifadelerini kullandı.

Erdoğan ‘Bay bay Kemal’ sloganlarına ilişkin Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef alarak, “İsterseniz buna üçüncü bir ‘bay’ ekleyebiliriz. Bay bay bay Kemal” dedi.

14 Mayıs seçiminin de 28 Mayıs seçiminin de galibi, 85 milyon vatandaşımızın tamamıdır. (Kılıçdaroğlu) Hesap uzmanı ya bu işleri çok iyi bilir. Böylece kaybettiği vekiller sebebiyle herhalde CHP, bay bay Bay Kemal’e bunun hesabını soracaktır. Biz ‘öyle bir kazanacağız ki kimse kaybetmeyecek’ demiştik. Öyleyse bugün kazanan sadece Türkiye’dir.


20:05 | Kılıçdaroğlu 21.30’da basın açıklaması yapacak

Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, saat 21.30’da CHP Genel Merkezi’nde basın açıklaması yapacak.


20:04 | ANKA verilerine göre açılan sandık oranı yüzde 98


20:04 | AA verilerine göre açılan sandık oranı yüzde 98,06


20:00 | YSK: Oyların yüzde 75,42’si sayıldı; Erdoğan’ın oy oranı yüzde 53,35, Kılıçdaroğlu’nun oy oranı yüzde 46,65

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Ahmet Yener an itibarıyla oyların yaklaşık yüzde 75,42’sinin sayıldığını açıkladı.

Yener, Recep Tayyip Erdoğan’ın oy oranını yüzde 53,35; Kemal Kılıçdaroğlu’nun oy oranını yüzde 46,65 olduğunu açıkladı.

Yener, veri girişinin devam ettiğini söyledi.


19:49 | ANKA verilerine göre açılan sandık oranı yüzde 97,18


19:49 | AA verilerine göre açılan sandık oranı yüzde 97,41


19:36 | ANKA verilerine göre açılan sandık oranı yüzde 96,46


19:36 | AA verilerine göre açılan sandık oranı yüzde 96,01


19:24 | ANKA verilerine göre açılan sandık oranı yüzde 94,28


19:24 | AA verilerine göre açılan sandık oranı yüzde 94,11


19:19 | ANKA verilerine göre açılan sandık oranı yüzde 93,43


19:19 | AA verilerine göre açılan sandık oranı yüzde 92,96


19:12 | ANKA verilerine göre açılan sandık oranı yüzde 90,57


19:12 | AA verilerine göre açılan sandık oranı yüzde 91,55


19:03 | ANKA verilerine göre açılan sandık oranı yüzde 87,81


19:03 | AA verilerine göre açılan sandık oranı yüzde 87,55


19:00 | Sandıklar açılmaya devam ederken CHP’li Öztrak’tan açıklama

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, oy sayımları devam ederken “Nefes nefese bir yarış var” dedi.

Saat 19.00’da kameralar önüne geçen Öztrak, “Şu an seçim nefes nefese devam ediyor. Bu nedenle sandıkları sakın ama sakın terk etmeyelim. Bizim elimizdeki verilere göre her iki kişiden birinin oyunu almış bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.


18:54 | ANKA verilerine göre açılan sandık oranı yüzde 82,49


18:54 | AA verilerine göre açılan sandık oranı yüzde 82,64


18:48 | ANKA verilerine göre açılan sandık oranı yüzde 79,33


18:48 | AA verilerine göre açılan sandık oranı yüzde 79,09


18:39 | ANKA verilerine göre açılan sandık oranı yüzde 70,94


18:39 | AA verilerine göre açılan sandık oranı yüzde 71,45


18:34 | ANKA verilerine göre açılan sandık oranı yüzde 65,71


18:34 | AA verilerine göre açılan sandık oranı yüzde 66,65


18:24 | ANKA verilerine göre açılan sandık oranı yüzde 55,71


18:24 | AA verilerine göre açılan sandık oranı yüzde 55,06


18:19 | ANKA verilerine göre açılan sandık oranı yüzde 48,42


18:19 | AA verilerine göre açılan sandık oranı yüzde 42,78


18:15 | ANKA verilerine göre açılan sandık oranı yüzde 41,02


18:15 | Anadolu Ajansı verilerine göre açılan sandık oranı yüzde 35,81


18:12 | YSK: Yayın yasağı saat 18.15 itibarıyla kaldırılacak

Yüksek Seçim Kurulu, Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ikinci tur oylamasına ilişkin yayın yasağının saat 18.15 itibarıyla kaldırılacağını açıkladı.


17:20 | YSK Başkanı: Oy verme sürecinde herhangi bir olumsuz durum söz konusu olmamıştır

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Ahmet Yener, sandıkların kapanmasının ardından Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nin ikinci turuna ilişkin konuştu.

Yener, “İkinci tur oy verme işlemi sona ermiştir. Kurulumuza şu ana kadar yansıyan ve oy verme işlemlerine etkisi olan herhangi olumsuz bir durum söz konusu olmamıştır. İtirazlar il ve ilçe kurullarına gönderilmiştir. Adaylara, partilere, tüm görevlilere, kamu kuruluşlarına, STK’lere ve güvenlik görevlilerimize teşekkürleri sunuyorum. Seçimlerin tüm Türkiye’ye hayırlı olmasını diliyorum” dedi.


17:15 | Türkiye sandık başındaydı

Recep Tayyip Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun yarıştığı Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ikinci turunda sandıklar kapandı.

Sabah saat 08.00’de başlayan oy verme işlemi 17.00’de sona erdi.

Nitelikli çoğunluğun aranmadığı ikinci turda, en çok oyu alan aday cumhurbaşkanı seçilecek.

Canlı anlatım sayfamızda AA ve ANKA haber ajanslarının verilerine ve yapılan kimi açıklamalara yer veriyoruz.

  Cumhurbaşkanı Seçimi'nin ikinci turu: Oy verme işlemi sona erdi

The post Sandıktan Erdoğan çıktı, Kılıçdaroğlu ‘mücadeleye devam’ dedi first appeared on Gazete Karınca.

]]>
HDP ve Yeşil Sol Parti: Buradayız, toplumu savunmaya devam edeceğiz https://gazetekarinca.com/hdp-ve-yesil-sol-parti-buradayiz-toplumu-savunmaya-devam-edecegiz/ Sun, 28 May 2023 19:59:37 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=264831 HDP ve Yeşil Sol Parti’nin ikinci tur seçimlerine ilişkin yaptığı ortak açıklamada, seçim sürecinin ‘eşit ve adil olmayan’ bir ortamda gerçekleştiği belirtilerek “Buradayız, demokratik mücadelenin öncülüğünü sürdürmeye, toplumu savunmaya devam edeceğiz” denildi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ile Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eş Sözcüleri Çiğdem Kılıçgün Uçar […]

The post HDP ve Yeşil Sol Parti: Buradayız, toplumu savunmaya devam edeceğiz first appeared on Gazete Karınca.

]]>
HDP ve Yeşil Sol Parti’nin ikinci tur seçimlerine ilişkin yaptığı ortak açıklamada, seçim sürecinin ‘eşit ve adil olmayan’ bir ortamda gerçekleştiği belirtilerek “Buradayız, demokratik mücadelenin öncülüğünü sürdürmeye, toplumu savunmaya devam edeceğiz” denildi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ile Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eş Sözcüleri Çiğdem Kılıçgün Uçar ve İbrahim Akın, Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerine ilişkin basın toplantısı düzenledi.

Ortak açıklamayı yapan Akın, şunları kaydetti:

Öncelikle sandığa giden, demokratik iradesini ve değişim talebini ortaya koyan her bir yurttaşımızı saygıyla ve sevgiyle selamlıyoruz. Yüksek katılım oranları ile seçim ve sandık hukukuna sahip çıkmak gelecek açısından son derece önemli bir mesaj olmuştur. Her biriniz sağ olun, var olun.

Tek adam rejiminin baskı koşullarında gerçekleşen adil ve eşit olmayan bir seçim yaşadık. Cumhur İttifakının adayı Tayyip Erdoğan devletin tüm imkân ve araçlarını sınırsızca kullanmıştır. Aynı zamanda seçim dönemi boyunca Saray’ın propaganda aygıtı tarafından doğrudan fonlanan ve sosyal medyada trol orduları tarafından yürütülen manipülasyonlar; üretilen bilgi kirliliği ve montajlı videolar, seçimlerin adil olmadığını açıkça gösteren en çarpıcı örneklerden bazılarıdır.

‘Halkımız geri adım atmamıştır’

Bu seçimlerde aslolanın rejimi değiştirmek olduğunu başından beri dile getirdik ve savunduk. Otoriterlik veya demokrasi tercihi ile karşı karşıya bırakılan topluma gerçekçi vaatler sunarak demokrasiye açılacak kapının daha fazla aralanması için çaba harcadık.

Bu stratejimiz ve buna uygun olan mücadelemizle Erdoğan’ı ilk turda durdurduk. İkinci turda da aynı stratejimizi rejimi değiştirme hedefiyle sürdürdük. Sandık verileri de gösteriyor ki; seçmenlerimiz partimizin politikalarına ve hedeflerine kararlı bir şekilde sahip çıkmış, iradesini bu yönde güçlü bir biçimde ortaya koymuştur. Kürtlerin yoğun olarak yaşadıkları 16 bölge ilinde Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik oy tercihi 14 Mayıs’a göre aynen sürmüştür. Bütün baskılara ve kirli propagandalara rağmen halkımız geri adım atmamıştır.

‘Seçmenlerimize teşekkür ediyoruz’

Değişim ve demokrasi tercihinde ısrar eden ve parti politikalarına uygun davranan Kürt halkına ve tüm seçmenlerimize en içten ve yürekten teşekkür ediyoruz, bu duruşlarını ve mücadelelerini selamlıyoruz.

Seçim sonuçlarının temel sebeplerini sahici bir biçimde görmek ve eksikleri en doğru yöntemlerle aşmak zorundayız. Bu bizim halkımıza ve mücadele geleneğimize karşı sorumluluğumuzun bir gereğidir.

Sıcağı sıcağına bir kez daha söyleyelim ki; Cumhur İttifakı özellikle 2015 yılından bu yana devreye koyduğu toplumu kuşatma ve baskı kurma stratejisinde ısrar ederse, Türkiye’nin yaşadığı ekonomik, sosyal ve siyasal boyutları da olan çoklu kriz büyük bir çöküşe kapı aralayacaktır.

‘Her iki kişiden birinin değişim talebi vardır’

Bizler bu politikalara ve uygulamalara karşı tüm gücümüzle toplumu ve halkımızı savunmaya, her alanda mücadeleye devam edeceğiz. Her bir vekilimizle parlamento çatısı altında demokrasi, barış, adalet, eşitlik, özgürlük ilkelerini savunmayı, Demokratik Cumhuriyet mücadelemizi bir üst aşamaya taşımayı sürdüreceğiz.

Sonuçlar açıkça göstermiştir ki, bu ülkedeki her iki kişiden birinin değişim talebi vardır. O nedenle Türkiye siyasetinin öncelikli görevi de tıkandığı açık olan, toplumun kutuplaşmasına yol açan ve demokrasi zeminini ortadan kaldıran mevcut sistemi değiştirmektir. Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına girerken, sivil ve demokratik bir anayasayı hep birlikte bu anlayışla yapmamız elzemdir.

‘Demokratik siyaseti büyüteceğiz’

Bizler buradayız. Hem Meclis’te hem de hayatın bütün alanlarında değişim için demokratik mücadelenin öncülüğünü sürdüreceğiz, demokratik siyaseti büyüteceğiz. Bu yoldan dönmeyeceğiz, toplumu esas alarak birlikte mücadele edeceğiz. Birlikte kazanacağız.

HABER MERKEZİ
  Sandıktan Erdoğan çıktı, Kılıçdaroğlu ‘mücadeleye devam’ dedi
  Kılıçdaroğlu: Yürüyüşümüz sürüyor ve buradayız

The post HDP ve Yeşil Sol Parti: Buradayız, toplumu savunmaya devam edeceğiz first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Kılıçdaroğlu: Yürüyüşümüz sürüyor ve buradayız https://gazetekarinca.com/kilicdaroglu-yuruyusumuz-suruyor-ve-buradayiz/ Sun, 28 May 2023 18:56:42 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=264813 CHP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim sonuçlarına ilişkin yaptığı ilk açıklamada “Şu andan itibaren öncelikle bana oy veren 25 milyon vatandaşımızı moralli şekilde dimdik ayakta görmek istiyorum. Yürüyüşümüz sürüyor ve buradayız” dedi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Merkezi’nde basın açıklaması yaptı. Kılıçdaroğlu’nun […]

The post Kılıçdaroğlu: Yürüyüşümüz sürüyor ve buradayız first appeared on Gazete Karınca.

]]>
CHP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim sonuçlarına ilişkin yaptığı ilk açıklamada “Şu andan itibaren öncelikle bana oy veren 25 milyon vatandaşımızı moralli şekilde dimdik ayakta görmek istiyorum. Yürüyüşümüz sürüyor ve buradayız” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Merkezi’nde basın açıklaması yaptı.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamasından öne çıkanlar şöyle:

Hepimiz bir aileyiz. Her gün her şeye zam gelirken, halkımın belimin bükülmesine gönlüm razı gelemezdi, gelmedim. Ben bir kardeşiniz, bir evladını, bu toprakların insanı olarak hakkınız için bolluk bereket içinde yaşayın diye mücadele verdim, vermeye de devam edeceğim. Sizlerden bir ricam var. Kendiniz için, evlatlarınız için, emeklilerimiz için, demokrasi mücadelesi sürdürmeye destek verin.

Devletin bütün imkanları bir adamın ayakları altına serildi. Bu korku iklimine boyun eğmeden mücadele eden Millet İttifakı’na ve tüm vatandaşlarıma teşekkür ederim. Bu seçimde halkın otoriter rejimi değiştirme iradesi ortaya çıkmıştır. CHP her cephede mücadelesini vermektedir. Bu mücadelenin öncüsü olmayı sürdüreceğiz. Benim asıl üzüntü sebebim ülkeyi bekleyen sıkıntılardır. Şu andan itibaren öncelikle bana oy veren 25 milyon vatandaşımızı moralli şekilde dimdik ayakta görmek istiyorum. Yürüyüşümüz sürüyor ve buradayız.

HABER MERKEZİ

The post Kılıçdaroğlu: Yürüyüşümüz sürüyor ve buradayız first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ikinci turu: Oy verme işlemi sona erdi https://gazetekarinca.com/cumhurbaskani-seciminin-ikinci-turu-oy-verme-islemi-sona-erdi/ Sun, 28 May 2023 14:19:37 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=264472 Türkiye genelinde seçmenler bugün Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ikinci turu için sandık başına gitti. Urfa başta olmak üzere birçok kentten ihlal ve usulsüzlük haberleri geldi. Saat 17:00 itibarıyla sona eren oy verme işlemi süresince yaşanan gelişmeler ve ardından yapılan kimi açıklamalar canlı anlatım sayfamızda.   18:00 | RTÜK Başkanı Şahin’den ‘yayın yasağı’ uyarısı RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, […]

The post Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ikinci turu: Oy verme işlemi sona erdi first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Türkiye genelinde seçmenler bugün Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ikinci turu için sandık başına gitti. Urfa başta olmak üzere birçok kentten ihlal ve usulsüzlük haberleri geldi. Saat 17:00 itibarıyla sona eren oy verme işlemi süresince yaşanan gelişmeler ve ardından yapılan kimi açıklamalar canlı anlatım sayfamızda.

 


18:00 | RTÜK Başkanı Şahin’den ‘yayın yasağı’ uyarısı

RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, seçim yasaklarıyla ilgili bir açıklama yaptı.

Şahin, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda medyadan ‘azami dikkat’ beklediklerini kaydetti.

YSK’nin 21.00 olan yasak saatini öne çekebileceğine dikkat çeken Şahin, “Aksi bir düzenleme duyurulmadığı müddetçe seçim sonuçlarının ekrana getirilmemesi kanuni bir zarurettir” ifadesini kullandı.

Şahin’in paylaşımında yer alan ifadeler şöyle: “Kıymetli yayıncı dostlarımız; İlk turda olduğu gibi ikinci turda da medya mensuplarımızdan yayın yasakları noktasında azami dikkat bekliyoruz. YSK kararlarına göre seçim sonuçlarının 21.00’den önce verilmesi seçim yasakları kapsamındadır. YSK’nın bu saati daha erkene çekme yetkisi bulunmaktadır. Aksi bir düzenleme duyurulmadığı müddetçe seçim sonuçlarının ekrana getirilmemesi kanuni bir zarurettir. Önemle duyurulur.”


17:35 | Öztrak: Milletimiz, saat 19:00’da yapacağımız açıklamayı beklesin

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Öztrak, “Milletimiz, saat 19:00’da yapacağımız açıklamayı beklesin” dedi.

Hiç kimse balkon konuşmalarıyla suyu bulandırmaya kalkışmasın. Milletimiz, saat 19:00’da yapacağımız açıklamayı beklesin. Görevlilerimiz ve vatandaşlarımız sandıkları korumaya devam etsin.


17:05 | Erdoğan: Tüm kardeşlerimi sandıklara sahip çıkmaya davet ediyorum

Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan, oy verme işleminin sona ermesiyle birlikte “sandıklara sahip çıkma” çağrısı yaptı:

Sabahın erken saatlerinden beri sandıklarda fedakârca görev yapan her bir dava arkadaşıma teşekkür ediyorum.

Sonuçlar kesinleşinceye kadar tüm kardeşlerimi sandıklara sahip çıkmaya davet ediyorum.

Şimdi, milletimizin başımız üzerine olan iradesini son ana kadar koruma vakti!


17:00 | Sandıklar kapandı, oy sayım işlemine geçildi

Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ikinci turunda oy verme işlemi saat 17.00’de sona erdi.

  • Saat 18:00’e kadar seçim sonuçlarına ilişkin tahmin ve yorum yapılması yasak.
  • Saat 18:00-21:00 arasında sadece YSK’nin seçime ilişkin açıklamaları yayımlanabilecek.
  • Saat 21:00’den sonra ise bütün yayınlar serbest olacak, YSK bu saati daha erkene alabilecek.

16:55 | Kaftancıoğlu: Atılan her oya sahip çıkılma zamanı

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, oy verme işleminin son dakikalarında basın açıklaması düzenleyerek “Atılan her oya sahip çıkılma zamanı” dedi.


16:21 | TTB: Dr. Berkant Doran sandıkta saldırıya uğradı

Türk Tabipleri Birliği, Hatay Tabip Odası üyesi ve Hatay Koordinasyon Merkezi gönüllüsü Dr. Berkant Doran’ın Hatay’da seçim güvenliği için bulunduğu sandıkta saldırıya uğradığı duyurdu.


16:20 | Yeşil Sol Parti Milletvekili Şenyaşar’ın da aralarında olduğu heyete saldırı

Urfa’nın merkez Haliliye ilçesine bağlı Yeniköy Mahallesi’nde, müşahitlerin oy kullanmasına izin verilmediği bilgisi üzerine mahalleye gelen Yeşil Sol Parti heyeti, bir grubun taşlı ve sopalı saldırısına maruz kaldı.

MA’da yer alan habere göre, Yeşil Sol Parti Urfa Milletvekili Ferit Şenyaşar, HDP İl Eş Başkanları Avukat Ahmet Atış ve Garibe Yeşil, DBP İl Eş Başkanı Vahit Akgün, Urfa Barosu avukatlarının da aralarında olduğu heyet, kimliği belirsiz kişilerin saldırısına uğradı.

Bazı araçların camları kırıldı. Ferit Şenyaşar darp edilirken, haber takibi yapan MA muhabirinin kamerası parçalandı.

Haberde, saldırının olduğu bölgeden uzaklaşmayı başarabilen bazı partililerin, saldırının yaşandığı bölgeden silah seslerinin geldiği bilgisini paylaştığı aktarıldı.

BBC Türkçe’ye konuşan Şenyaşar, “Benim durumum Ahmet Bey’e göre daha iyi ama organize olmuş hazırlık yapmışlardı. Bir müşahidimiz orada sandıkta oyunu kullanmak istemiş, oradaki AKP görevlileri ve köylüler onu tehdit ederek ‘Açık oy kullanıp mührü Erdoğan’a basacaksın’ diye zorlamışlar, o da karşı çıkıp bizi aradı. Gittiğimizde hazırlıklıydılar hepimize saldırdılar, köyden çalarken de araçlarımızın camlarını kırdılar” dedi.


15:40 | Kılıçdaroğlu’ndan sandık çağrısı: Geleceğin yürüyüş mesafesi kadar yakın

Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, oy verme işleminin bitmesine iki saatten az bir zaman kala sandığa gitme çağrısı yaptı.

Kılıçdaroğlu’nun paylaşımı şu şekilde: “Hala oy kullanmamış kardeşim, sandığa git, üşenme, oyunu kullan. Geleceğin yürüyüş mesafesi kadar yakın…”


15:10 | Yeşil Sol Parti Mardin Milletvekili: Sandık kurulu başkanını darp ettiler

Yeşil Sol Parti Mardin Milletvekili Kamuran Tanhan, Midyat’ın Çavuşlu köyünde 1094 numaralı sandıkta açık oy kullanılmasına karşı çıkanların darp edildiğini yazdı.

Tanhan, ANKA Haber Ajansı’na konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:

Nusaybin’de kolluk güçleri sandıkları tek tek dolaşarak ‘AKP müşahidi var mı’ diye soruyor. Olmayan sandıklara yanında getirdikleri gençleri getirip müşahit yapıyorlar. Her sandıkta birçok müşahit olmasını istiyorlar. Mardin Midyat’ta Çavuşlu köyünde 1094 numaralı sandıkta da AKP’li seçmenler gelip açık oy kullanmak istedi. Sandık görevlileri kabul etmeyince sandık kurulu başkanını darp ettiler, gömleği yırtıldı.


14:37 | Zarftan Erdoğan’a ‘evet’ mührü basılmış pusula çıktı

Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde 1024 No’lu sandıkta, kontrol sırasında bir zarfın içerisinde Cumhur İttifakı adayı Tayyip Erdoğan için “evet” mührü basılmış bir pusula bulundu.

Zarf ve içerisindeki pusulaya dair tutanak tutuldu.


14:30 | Bingöl’de ‘toplu oy’a itiraz eden CHP heyeti köyden çıkarıldı

Bingöl’ün Çavuşlar köyüne kayıtlı ama yurtdışında yaşayan seçmenler yerine toplu oy kullanıldığı iddia edildi. Yeni Yerleşim İlkokulu’ndaki 1282 nolu sandıktaki usulsüzlük ihbarı üzerine CHP heyeti, Çavuşlar köyüne gitti.

Toplu oy kullandıkları iddia edilen grup, CHP’li heyete “Burası Çavuşlar giremezsiniz. Biz açık da kullanırız kimseyi ilgilendirmez” diyerek saldırdı.

Bölgede bulunan jandarma ise CHP heyetini köyden çıkardı. CHP heyetinde bulunan Servet Ayık, saldırıyla ilgili şu bilgileri sosyal medya hesabından paylaştı:

Çavuşlarda saldırıya uğradık. Jandarma sayısı yetersiz olduğu için saldırganlara engel olmak yerine bizleri köyden tahliye ettiler ..!


14:25 | İki ayrı sandıkta oy kullanmak isterken yakalanan MHP’liden savunma: Bunun suç olduğunu bilmiyordum

Kocaeli’de, MHP Dilovası İlçe Başkan Vekili Yücetan Dilmaç, iki ayrı sandıkta oy kullanmaya çalışırken yakalandı.

T24’ten Ergün Demir’in haberine göre,  MHP Dilovası İlçe Başkan Vekili Yücetan Dilmaç oy kullandığı Can Gülmen İlköğretim Okulu’nda iki ayrı sandığa oy atmaya çalışırken görevliler tarafından yakalandı.

1012 numaralı sandığa zarf atarken yakalanan Dilmaç hakkında tutanak tutuldu. Hakkında suç duyurusunda bulunulan Dilmaç’ın avukatlara “Bunun suç olduğunu bilmiyordum” dediği belirtildi.


14:20 | Antakya’da müşahitler darp edildi

Hatay’ın Antakya ilçesine bağlı Reyhanlı yolu üzerindeki Demirköprü Muhtar Abdurrahman Çetiner İlköğretim okulunda müşahitlik yapan Berkant Doran ve Süleyman Yeral, oy kullanılan kabine birlikte girme ve kimliksiz oy kullanma usulsüzlüklerine itiraz etti.

MA’nın haberine göre itirazların ardından mahalle muhtarının, tanıdıklarını arayarak ‘müşahit’ adı altında sandıkların çevresine yerleştirdiği belirtildi. Usulsüzlüklere itiraz eden müşahitler, ‘müşahit’ adı altında getirilenler tarafından darp edildi.

Jandarmanın ise yaşananlara müdahale etmediği belirtildi.


13:50 | Çekmeköy İlçe Seçim Kurulu’ndan ‘silinebilir YSK imza çizelgesi’ kararı

CHP İstanbul İl Örgütü, Çekmeköy’de seçmen listelerinin bir kısmının elle dokunularak silindiğinin fark edilmesi üzerine okuldaki tüm sandıkların kontrol edildiğini, söz konusu sandıklarla ilgili tutanaklar tutularak şikayette bulunulduğunu bildirdi.

Çekmeköy İlçe Seçim Kurulu itirazlar üzerine aldığı kararda, sandıklardaki seçmen listelerinin silinebilir olmasının “yazıcı tonerinden kaynaklanan aksilik nedeniyle” olduğunu bildirdi.

Kararda, “Yeni çıktı dağıtımı yapılamayacağından bu hususun sandık kurullarına bildirilerek sandık seçmen listesinin kullanımı sırasında daha dikkatli davranılması ve özellikle oyunu kullanan seçmene seçmen listesindeki adı karşısında imza cetveli kullanılarak imza attırma işlemi sırasında silinme ve bulaşmanın artmasına neden olmayacak şekilde hareket edilmesi ve özellikle oyunu kullanan kişilerin imzalarının doğru yerlere attırılması hususunda bildirim yapılamasına…” ifadeleri kullanıldı.


13:30 | Ali Şeker: Korkmuyoruz, yılmıyoruz, vazgeçmiyoruz!

Urfa’nın Eyyübiye ilçesi Karaali köyünde seçim usulsüzlüklerine itiraz ettiği için darp edilen CHP’nin eski İstanbul Milletvekili Ali Şeker, “Yılmıyoruz” dedi, oy kullanma çağrısı yaptı.

Şeker, Twitter hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda şunları ifade etti:

Korkmuyoruz, yılmıyoruz, vazgeçmiyoruz!
Son saatler; oy kullanın.
Sandık görevlilerimiz ve müşahitlerimiz, son oy kullanılana ve yasalara uygun şekilde sayılıp tutanaklar imzalanana kadar sandıkları terk etmeyin.
Ben iyiyim, merak etmeyin.
#Değiştireceğiz


13:10 | Seçime ilişkin ‘provokatif’ paylaşımlara soruşturma: 5 gözaltı kararı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin sosyal medyada yapılan ‘provokatif’ paylaşımlar hakkında soruşturma başlattığını duyurdu:

Sosyal hesapları yolu ile kamuoyunda yanıltıcı, gerçek dışı ve yanlış algı oluşturacak şekilde kamu düzenini ve kamu barışını bozmaya yönelik gerçeğe aykırı bilgileri paylaşmak suretiyle alenen yayan, provokatif ve manipülasyon içeren paylaşımlar yapan sosyal medya hesapları ile ilgili olarak re’sen soruşturma başlatıldı.

Şu ana kadar tespit edilen beş şüpheli hakkında gözaltı kararı verildiği belirtildi.


12:48 | CHP’li eski vekil: Zarftan Erdoğan tercihli pusula çıktı

Eski CHP İzmir milletvekili Erdal Aksünger, Twitter hesabındaki paylaşımlarında bazı zarflardan Erdoğan oylarının çıktığını kaydetti.

Aksünger şunları yazdı: “İzmir’de tespit edilen iki olay daha! Karabağlar ilçesi Aydınoğlu Mehmet Bey ilköğretim okulu, 1394 no’lu sandık. Ve Konak Eşrefpaşa, 80. Yıl İlkokulu, 2146 nolu sandık. Boş olması gereken zarfların içinden Erdoğan tercihli pusula çıkmış! Tüm zarfların kontrol edilmesi gerekiyor.”


12:42 | Erdoğan oyunu kullandı: Çok seri bir şekilde bitecek

Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan’la birlikte İstanbul Üsküdar’daki Saffet Çebi Ortaokulu’nda oyunu kullandı.

Erdoğan, oy kullandıktan sonra şu açıklamada bulundu:

İlk defa iki turlu bir seçime şahit oluyoruz. Birinci tur malum 14 Mayıs’ta gerçekleşmişti. İkinci turu da bugün gerçekleştirmiş oluyoruz. Sadece iki aday söz konusu. Ve bu iki adaya halkımız oylarını vereceği için de inanıyorum ki çok seri bir şekilde bugünkü oylama da bitecektir. Dünya tarihinde yüzde 90’a varan bir katılımla gerçekleşen bir ülke yoktu. Türkiye yüzde 90’a varan katılımla demokrasi mücadelesini verdi, bugün de bunu inanıyorum ki aynı şekilde gerçekleştirecektir. Ülkemiz milletimiz için hayırlara vesile olmasını Allah’tan diliyorum. Katılımın son ana kadar rehavete varmadan gerçekleşmesini özellikle vatandaşlarımdan rica ediyorum.


12:30 | Kemal Kılıçdaroğlu oyunu kullandı

Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte Çankaya Arjantin İlkokulu’nda oyunu kullandı.

Oy kullandıktan sonra açıklama yapan Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:

Baskıdan kurtulmak için bu ülkeye gerçek anlamda demokrasinin gelmesi için bütün vatandaşlarımızı sandığa davet ediyorum. Bu seçim çok zor şartlarda gerçekleşen bir seçimdi. Ama ben halkın sağduyusuna güveniyorum. Sandıktan gelen oy kullanan ve oyunun hakkını arayan bütün vatandaşlarımıza teşekkür ediyor sağ olun var olun diyorum.


12:12 | İstanbul’da silinebilir YSK imza çizelgesi

İstanbul’un Çekmeköy ilçesinde, pek çok sandıkta Yüksek Seçim Kurulu’nun ‘silinebilir’ resmi imzalı çizelgeler tespit edildi.

Mimar Sinan Mahallesi’ndeki 1450 nolu sandığa ait çizelgede, birçok yazının parmakla dahi silinebildiği görüldü. Yeşil Sol Partililer, olaya dair tutanak tuttu.


12:10 | Mithat Sancar oyunu kullandı: Herkes sandığa gitsin, bu tarihi bir dönemeç

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Ankara’nın Çankaya ilçesindeki Ayten Şaban Diri İlkokulu’nda oyunu kullandı.

Oyunu kullanmasının ardından kısa bir açıklama yapan Sancar, herkesin sandığa gitmesi gerektiğini vurgulayarak, “Oyumuzu aydınlık gelecekler için kullandık. Herkes sandığa gitsin. Oy kullanmak yetmiyor. Oyu korumak da kullanmak kadar önemlidir. Seçmenlerin de birer sandık görevlisi gibi davranmasını bekliyoruz. Son ana kadar, sayım bitene kadar herkes kendi oyunun takipçisi ve koruyucusu olsun. Bizler aydınlık bir gelecek için üstümüze düşeni yaptık. Yarın başka bir güne uyanacağımıza inanıyoruz” dedi.

Seçime katılım oranına ilişkin de konuşan Sancar, “Gün ilerledikçe katılımın artacağını inanıyorum. Bize gelen bilgilere göre katılım oranı oldukça yüksek. Ama tekrar çağrı yapmak istiyorum. Herkes sandığa gitsin. Bu tarihi bir dönemeçtir. Türkiye kritik bir virajda bu seçimi yaşamaktadır. Bir virajı aydınlık bir geleceğe doğru almak için oyumuzu kullanalım” ifadelerini kullandı.


11:28 | HÜDA PAR bir çocuğu müşahit yaptı

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde Bağcılar İmam Hatip Ortaokulu’nda 1075 nolu sandıkta 17 yaşında bir çocuk HÜDA PAR müşahidi yapıldı.

MA’nın haberine göre durumu fark neden Yeşil Sol Parti müşahitleri itiraz etti. İtiraz üzerine çocuk okuldan uzaklaştırıldı.

Olayı okuldaki görevli hukukçular doğrularken, olaya dair tutanak tutulmadığı belirtildi.


11:25 | Meral Akşener oyunu kullandı

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, saat 10.00 sıralarında İstanbul Üsküdar Beylerbeyi’ndeki Hacı Sabancı Anadolu Lisesi’nde oyunu kullandı.

2127 numaralı sandıkta oyunu kullanan Akşener, okul çıkışında açıklama yaptı.

Akşener, “Oylarımızı kullandık çok önemli bir seçimin ikinci safhasında. Hepiniz için, hepimiz için önemli. Özellikle gençlerin geleceği açısından çok önemli bir seçimin bu safhasında oylarımızı kullandık. İnşallah ülkemize, milletimize hayırlı olur. Hayırlara vesile olur. Allah inşallah gönlümüzdekini nasip eder” dedi. Akşener, seçim sürecini Ankara’da takip edeceğini söyledi.


11:12 | Kadınların yerine oy kullanmak isteyen erkeklere karşı çıkan vekil saldırıya uğradı

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, partisinin eski İstanbul Milletvekili Ali Şeker’in ve sandık müşahitlerinin Urfa’da usulsüzlüklere itiraz ettiği için darp edildiğini söyledi.

Twitter üzerinden paylaşım yapan Özel, saldırının Urfa’nın Eyyübiye ilçesi Karaali köyünde gerçekleştiğini ifade etti. Özel, ayrıca köyde jandarma bulunduğunu ancak sayısının yetersiz olduğunu belirtti.

CHP’li Özgür Özel şunları kaydetti:

İstanbul Milletvekilimiz Ali Şeker, ilk turda bütün oyların kullanıldığı ve tek adaya çıktığı Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesi Karaali köyünde görev yapıyor. Kadınların yerine oy kullanılması gibi usulsüzlüklere itiraz ettiği için müşahitlerimizle darp edildi, telefonları kırıldı. Köyde jandarma var ancak sayısı yeterli değil. Buradan yetkilileri uyarıyoruz, sandık güvenliğini sağlayın, görevli arkadaşlarımızın ve müşahitlerin can güvenliğini sağlayın. Kanuna aykırı emir, talimat, talep ve uygulamalar karşısında görevinizi yapın.


11:10 | Mardin’de toplu oy kullanımı

Mardin’in Yeşilli, Nusaybin ve Kızıltepe ilçelerinde polislerin sandık sandık gezerek, AKP müşahidi olup olmadığını sordukları bildirildi. MA’nın haberine göre polisler, AKP müşahidi olmayan sandıklara dışarıdan müşahit getirdi.

Yeşilli’de Şirinevler Ortaokulu’nda 1025, 1026 ve 1027 nolu sandıklarda toplu oy kullanıldı. CHP’nin sandık görevlisinin itiraz etmesi üzerine, sandık başkanı tarafından tehdit edildi.


11:05 | Pervin Buldan oyunu kullandı: Bir oy ülkenin kaderini değiştirir

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, İstanbul’un Bakırköy ilçesindeki Metin Kölük İlkokulu’nda oyunu kullandı.

Oy verme işlemi ardından okul önünde kısa bir açıklama yapan Buldan, şöyle konuştu:

Umuyorum ve diliyorum ki bu gün alınacak olan sonuç Türkiye’nin demokratikleşmesine, Türkiye’nin barışa, refahına ve huzuruna vesile olur. Türkiye halkları, toplumu rahat bir nefes alabilmek için büyük bir çaba sarf etti. Bugün önemli bir gün. Belki de tarihi bir gün ve bu tarihi günde kaderimizin değişebileceğine olan umudumuzu hiçbir zaman yitirmedik. Bu günde aynı umudu taşıyoruz. Bu umudun çok yüksek olduğunu da ifade etmek isterim. Bu saatten itibaren oyunu kullanmayan, sandığa gelmeyen ‘ben oyumu kullanmayacağım bir taneden bir şey çıkmaz’ diyen herkese sesleniyorum; bir oy çok şeyi değiştirir. Bir oy ülkenin kaderini değiştirir. Bir oy toplumun kaderini değiştirir. Oy yüzden herkes oyunu kullansın lütfen. Bu akşam alacağımız sonuç mutlaka bu ülkenin kaderinin değişmesine vesile olacaktır.


11:00 | 2015 yılında hayatını kaybeden yurttaş, seçmen listesinde çıktı

İstanbul Bahçelievler Yayla İlkokulu’ndaki 1115 No’lu sandıkta, 2015 yılında vefat eden Emine Kahraman’ın seçmen olarak göründüğü ortaya çıktı.

14 Mayıs’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili Seçimleri’nde seçmen listesinde yer almayan Emine Kahraman’ın seçimin ikinci turunda listede bulunmasına itiraz edildi.

Bunun üzerine sandık yetkilileri tarafından tutanak tutuldu.

Konuya ilişkin BirGün’e konuşan Emine Kahraman’ın kızı Aynur Usta, olayın ortaya çıkmasının ardından Nüfus Müdürlüğü’ne gittiğini ve annesinin nüfusta sağ göründüğünü öğrendiğini söyledi.

Öldüğünü hastanenin bildirmiş olması gerekiyormuş. Üzerinden onca zaman geçti. 2015 yılından bu yana yapılan seçimlerde böyle bir durumla karşılaşmadık. İki hafta önce yapılan seçimlerde de böyle bir durum yaşanmadı. Defin işlemleri sırasında Mezarlıklar Müdürlüğü annemin kimliğini nüfustan düşmek için istemişti. Bana da bir ölüm ilanı vermişlerdi.


10:55 | YSK başkanı: Sonuçların daha erken sürede sonuçlanacağını düşünmekteyiz

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Ahmet Yener, açıklama yaparak sonuçların daha erken sonuçlanabileceğini belirtti.

Oy kullanma işleminin bitmesinin ardından YSK’nin yayın yasağını hangi saatte kaldıracağını değerlendirildiğini söyleyen Yener, şu açıklamayı yaptı:

Seçimlerin hayırlı olmasını diliyorum. Seçimler problemsiz devam ediyor. Sonuçların daha erken sürede sonuçlanacağını düşünmekteyiz. Saat 17.00’den sonra kurulun değerlendirmesinin ardından yayın yasağının hangi saatte kaldıracaklarını değerlendirecek.


10:50 | Emine Şenyaşar oyunu kullandı: Oylarınıza sahip çıkın, bir değişim olacak

Urfa Suruç’ta eşi ve iki oğlu öldürülen Emine Şenyaşar ile saldırılardan yaralı kurtulan oğlu Ferit Şenyaşar, oylarını kullandı. Şenyaşar ailesinin iki ferdi, oylarını Suruç’un Demokrasi Mahallesi’nde bulunan Fethi Şimşek Kız Anadolu Lisesi’nde kullandı.

Oy kullandıktan sonra kısa bir açıklama yapan Emine Şenyaşar, “Oylarınıza sahip çıkın. Bu zorlu süreçlerden çıkalım. Allah’ın izniyle bir değişim olacak” dedi.

Yeşil Sol Parti’nin Urfa milletvekili Ferit Şenyaşar ise “Demokratik ve aydın bir gelecek için, adalet ve barış için oyumuzu kullandık. Halkımıza çağrımız; herkes sandığa gitsin. Oyunu kullanarak iradesine sahip çıksın” çağrısı yaptı.


10:40 | Urfa milletvekili Tanal’dan valiliğe, emniyete ve jandarmaya ‘güvenlik’ çağrısı

CHP Milletvekili Mahmut Tanal, sosyal medya hesabından “Şanlıurfa Valiliği’ne, Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğü’ne, Şanlıurfa İl Jandarma Komutanlığı’na sesleniyorum” notuyla şu çağrıda bulundu:

Şanlıurfa’da sandık başlarında güvenlik tedbiri alınmaması nedeniyle yaşanabilecek her türlü istenmeyen olayların sorumlusu, Şanlıurfa Valisi’dir, Şanlıurfa İl Emniyet Müdürü’dür, Şanlıurfa İl Jandarma Komutanı’dır!


10:35 | Avukat Paydaş: Akçakale’de toplu oy kullanımını engellerken saldırıya uğradık

Urfa Barosu’na kayıtlı avukat Ronayi Paydaş, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda “Görevli olduğumuz bölgelerden Akçakale Yazlıca kırsal mahallesindeyiz. Burada toplu oy kullanımını engellerken hem biz hem de sandık görevlilerimiz saldırıya uğradık, tehdit ve hakaretlere maruz kaldık” ifadelerini kullandı.

Paydaş, “Şu an can güvenliğimiz olmadığı için, suç duyurusu ve şikayet için köyden ayrıldık” dedi.


10:30 | Yalova’da dışarıdan getirilen zarflar tespit edildi

Yalova’nın Çınarcık ilçesindeki Hüdaverdi Aydın İlköğretim Okulu’nda katlanmış zarfların sandığa atıldığı tespit edildi.

MA’nın haberine göre 1033 nolu sandıkta yaşanan usulsüzlükle ilgili tutanak tutuldu. Katlanmış zarfların dışardan getirildiği belirtildi.


10:25 | Kaftancıoğlu paylaştı: Bahçelievler Belediyesi yasaya rağmen seçim günü Erdoğan afişini kaldırmadı

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Bahçelievler Belediyesi’ne ait propaganda afişine tepki gösterdi.

Bahçelievler Belediyesi’ne ait reklam afişinde Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan’ın fotoğrafının bulunduğuna dikkat çeken Kaftancıoğlu, suç duyurusunda bulunacaklarını kaydetti.


10:05 | Soylu ve Bozdağ oylarını kullandı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, oyunu İstanbul Gaziosmanpaşa’daki Dobruca Ortaokulu’nda kullandı. Soylu, “Hayırlı uğurlu olur inşallah. Milletimizin tercihi başımızın üzerinedir” dedi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ oyunu Urfa’da kullandı. Bozdağ, “Seçimin 2. turunda oyumu milletimizin geleceği için, huzur, refah, güven ve istikrarın devamı için kullandım. Hayırlı olmasını diliyorum. Gördüğüm kadarıyla Şanlıurfamızda ve ülkemizin dört bir yanında, seçimin başladığı şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk söz konusu değil. Katılımın yüksek olacağını görebiliyoruz. Ben milletimizin sandığa gelerek iradesini yansıtacağını düşünüyorum. Geleceğimiz için yol gösterici olmasını diliyorum” diye konuştu.


10:00 | Yeşil Sol Parti Eş Sözcüleri oylarını kullandı: Sandıklara sahip çıkalım

Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, İstanbul Sultangazi’de bulunan Gazi İlköğretim Okulu’nda oyunu kullandı.

Uçar, oy kullandıktan sonra yaptığı açıklamada, “Sandık başına giderek demokrasiye, değişmeğe, eşitliğe ve özgürlüğe oy kullanmalarını talep ediyorum. Yine bir seçim güvenliği meselesi var. Şimdiden sandıklarda görevli olan arkadaşlarıma kolay gelsin diyorum. 14 Mayıs’tan daha dikkatli olacak şekilde; hem oylarımızı hem sandıklarımızı hem geleceğimizi korumak adına daha güçlü görevlerine sarılmalarını talep ediyorum. Bu seçim sonuçları tüm Türkiye halkları için eşitliğe ve özgürlüğe vesile olsun” diye konuştu.

Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü İbrahim Akın ise İzmir Konak’ta bulunan Konak Cumhuriyet N.S. İşgören Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde oyunu kullandı.

Oyunu demokrasi ve değişimden yana kullandığını vurgulayan Akın, “Umarım 28 Mayıs Türkiye’de özgürlüğün, barışın ve demokrasinin geldiği bir gün olur. Biz her hâlükârda eşitlik, özgürlük ve barış için mücadele etmeye devam edeceğiz. Çünkü bu kadar ayrıştırılmış, düşmanlaştırılmış bir siyasetin karşısında mücadelenin durmadan devam etmesinden başka bir yol yoktur. Bende bu görevi hem yerelde hem mecliste aktif bir şekilde sürdürmeye devam edeceğim” diye konuştu.


09:35 | TBB, seçimde hukuki destek verecek

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Seçim Güvenliği Merkezi bugün seçimle ilgili hukuki destek vermek üzere görev başında olduklarını açıkladı.

Seçim Güvenliği Merkezi’ne Türkiye’nin her yerinden 0312 988 16 70 (10 hat) numaralı telefondan ulaşılabiliyor.


09:30 | İstanbul’da usulsüz oy kullanımına müdahale

İstanbul Kadıköy’de bulunan İhsan Sungu İlkokulu’nda belgesi olmayan bir polis ve bir bekçi oy kullanmaya çalışırken müşahitler ve sandık görevlileri tarafından engellendi.

soL Haber’in aktardığına göre, sandık başkanının belgesi olmayan polis ve bekçi için oy kullanabilir demesine karşılık, olay, itiraz sonucunda YSK’ye iletildi. YSK’den karar çıkmadan oy kullandırılmayacağı bilgisi iletildi.

İstanbul Sarıyer Reşitpaşa’daki Karacapaşa İlkokulu’nda da belgesi olmayıp oy kullanmak isteyen polislerin müşahitler tarafından engellendiği aktarıldı.


09:25 | Kırmızı kalemle çizilen oy pusulası tutanak tutularak iptal edildi

dokuz8haber’in aktardığına göre Kocaeli Körfezkent Emlak Konut İlkokulu 1307 nolu sandıkta oy pusulaları mühürlenirken Kemal Kılıçdaroğlu’nun fotoğrafının üzerinde kırmızı kalemle bir çizgi tespit edildi.

Oy pusulasının tutanak tutularak iptal edildiği belirtildi.

  Seçmenler için oy kullanma rehberi

08:00 | Oy verme işlemi başladı

5 yıl boyunca görev yapacak cumhurbaşkanının belirleneceği seçim için ülke genelinde 191 binden fazla sandık kuruldu.

Türkiye genelinde oy verme işlemi saat 08:00 itibarıyla başladı.

Saat 17:00’ye dek sürecek oy verme işleminin ardından sandıklar kapanacak. Bununla birlikte sayıma geçilecek.

Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan ile Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu

The post Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ikinci turu: Oy verme işlemi sona erdi first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Seçmenler için oy kullanma rehberi https://gazetekarinca.com/secmenler-icin-oy-kullanma-rehberi/ Sat, 27 May 2023 15:35:46 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=261300 Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ikinci turunda nasıl oy kullanılacak? Oylar hangi hallerde geçersiz sayılacak? Nerede oy kullanacağınızı öğrenin Nerede ve hangi sandıkta oy kullanacağını içeren seçmen bilgi kağıdı eline ulaşmayan seçmenler, bu bilgileri Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) internet sitesinden veya e-Devlet’ten öğrenebilir. Oy kullanmak için seçmen bilgi kağıdını yanınızda götürmeniz gerekmiyor. Oy kullanma saatlerine dikkat edin Ülke […]

The post Seçmenler için oy kullanma rehberi first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ikinci turunda nasıl oy kullanılacak? Oylar hangi hallerde geçersiz sayılacak?

Nerede oy kullanacağınızı öğrenin

Nerede ve hangi sandıkta oy kullanacağını içeren seçmen bilgi kağıdı eline ulaşmayan seçmenler, bu bilgileri Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) internet sitesinden veya e-Devlet’ten öğrenebilir.

Oy kullanmak için seçmen bilgi kağıdını yanınızda götürmeniz gerekmiyor.

Oy kullanma saatlerine dikkat edin

Ülke genelinde 08.00-17.00 saatleri arasında oy kullanılacak. Saat 17.00’den sonra gelen seçmen oy kullanamayacak.

Saat 17.00 olduğu halde sandık başında oylarını vermek üzere bekleyen seçmenler varsa, sandık kurulu başkanı seçmenleri saydıktan ve kimliklerini aldıktan sonra sırayla oylarını kullanmalarına izin verecek.

Üzerinde T.C. kimlik numarası olan kimlik belgenizi yanınıza almayı unutmayın

Oy kullanabilmek için üzerinde T.C. kimlik numarası olan bir kimlik belgesinin sandık kurulu başkanına verilmesi gerekiyor.

Bu kimlik belgeleri arasında nüfus cüzdanı, resmi dairelerce verilen soğuk damgalı kimlik kartı, pasaport, evlenme cüzdanı, askerlik belgesi, sürücü belgesi, hakim ve savcılar ile yüksek yargı organı mensuplarına verilen mesleki kimlik kartı, avukat, noter ve askeri kimlik kartı gibi, “kimliğini tereddütsüz ortaya koyan” resimli, resmi nitelikteki belgeler bulunuyor.

Oy kullanma kabinine cep telefonuyla giremezsiniz

Cep telefonu, fotoğraf veya film makinesi gibi görüntü alma veya haberleşme araçlarıyla oy verme yerine girilmesi yasak. Bu tür cihazların oy verme işleminden önce sandık kuruluna bırakılması gerekiyor.

Oy pusulasına mühür dışında herhangi bir işaret koyarsanız oyunuz geçersiz sayılır

Seçmenler, oy pusulalarında tercih ettiği cumhurbaşkanı adayı için ayrılan bölümden dışarı taşırmadan “TERCİH” veya “EVET” mührünü basarak oyunu kullanacak.

Oyun geçerli sayılması için oy pusulalarının herhangi bir yerine imza atılmaması, işaret konulmaması gerekiyor.

Yanlış oy kullandığını düşünen ve yeni pusula isteyen seçmene yenisi verilmeyecek.

Oy kullandıktan sonra imza atmayı unutmayın

Seçmen, zarfı sandığa attıktan sonra sandık seçmen listesinde adının bulunduğu yerin karşısına imza atacak.

İmza sayısı ile oy pusulası sayısının eşit olmadığı durumda sandık kurulu, sayım sırasında kapalı zarflardan birini sayım dışında tutmak zorunda kalacak.

Oylar hangi hallerde geçersiz sayılacak

Seçmenlerin oylarının geçersiz olacağı durumlar şunlar:

  • Birden fazla adaya oy basılması,
  • Oy pusulasının bütünlüğü bozulacak şekilde yırtılması veya koparılması,
  • Oy pusulasının üzerine mühür dışında veya mühür yerine herhangi bir özel işaret veya parmak izi basılması,
  • Oy pusulasının belirgin şekilde özel olarak karalanması, işaretlenmesi,
  • Zarftan işaret anlamı taşıyan herhangi başka bir madde çıkması.
HABER MERKEZİ

The post Seçmenler için oy kullanma rehberi first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Propaganda yasağı başladı https://gazetekarinca.com/propaganda-yasagi-basladi/ Sat, 27 May 2023 15:00:27 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=264495 Yarın yapılacak Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimleri öncesi seçim yasakları bu akşam saat 18.00 itibariyle başladı. Propaganda yasağı 24 saat devam edecek. Yarın 06.00’dan gece yarısına kadar alkol satışı yasak, umumi eğlence yerleri de kapalı kalacak. Türkiye yarın ikinci tur seçimleri için sandık başına gitmeye hazırlanırken seçim yasakları da bugün devreye giriyor. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) […]

The post Propaganda yasağı başladı first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Yarın yapılacak Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimleri öncesi seçim yasakları bu akşam saat 18.00 itibariyle başladı. Propaganda yasağı 24 saat devam edecek. Yarın 06.00’dan gece yarısına kadar alkol satışı yasak, umumi eğlence yerleri de kapalı kalacak.

Türkiye yarın ikinci tur seçimleri için sandık başına gitmeye hazırlanırken seçim yasakları da bugün devreye giriyor.

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından yayımlanan seçim takvimine göre, propaganda serbestliği oy verme gününden önceki gün (27 Mayıs Cumartesi) saat 18.00’de sona erecek.

27 Mayıs’ta saat 18.00’de başlayan propaganda yasağı 24 saat devam edecek. 28 Mayıs’ta sandıklar kapanana kadar propaganda içeren haber ve yayın yapılamayacak.

Saat 18.00 ile 21.00 arasında ise Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) seçime ilişkin haber ve tebliğleri yayımlanabilecek.

Saat 21.00’den sonra bütün yayınlar serbest olacak, YSK bu saati daha erkene alabilecek.

Seçim günü alkollü içki satışı yasak, eğlence yerleri kapalı

Kamuyu ilgilendiren seçim yasakları ise seçim günü olan 28 Mayıs sabahı 06.00 itibarı ile başlıyor.

YSK tarafından yapılan duyuruya göre, 28 Mayıs 2023 Pazar günü sabah saat 06.00’dan gece 24.00’e kadar alkollü içki satışı yasak olacak.

Seçim günü kahvehane, kıraathane ve internet kafe gibi bütün umumi eğlence yerleri kapalı kalacak. Eğlence yeri niteliğindeki lokantalarda yalnızca yemek verilebilecek.

Düğünler saat 18.00’den sonra yapılabilecek.

Yerleşim yerlerinde, emniyet ve asayişi korumakla görevli olanlar dışında kimse silah taşıyamayacak.

HABER MERKEZİ

The post Propaganda yasağı başladı first appeared on Gazete Karınca.

]]>