Kızına 17 yaşına kadar 9 yıl boyunca sistematik cinsel istismarda bulunan erkek, kendisine verilen 13,5 yıl hapis cezasının İstinaf Mahkemesi tarafından da onanmasına rağmen hala tutuklanmadı.
Manisa’da yaşayan bir kadın, 8 yaşından 17 yaşına kadar kilitlendiği bir odada babası Ş.B. tarafından cinsel istismara maruz bırakıldı.
Şuanda 31 yaşında olan kadın, Uşak’ta çocukken cinsel istismarı annesi, teyzesi, ortaokul ve lise öğretmenlerine anlattı ancak ona kimse inanmadı.
19 yaşında evlenen kadın, yaşadıklarının travmasından kurtulamadığını belirterek, babası Ş.B. hakkında 2016 yılının Mayıs ayında savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Gözaltına alınan Ş.B., sevk edildiği adliyede tutuklandı, yaklaşık 6 ay sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Uşak Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, Uşak 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilerek, Ş.B. hakkında, ‘nitelikli cinsel istismar’ ve ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından dava açıldı.
2018 yılının Nisan ayında görülen ilk duruşmada savunması alınan Ş.B., hakkındaki iddiaları inkar etti.
2018 yılının Nisan ayında görülen ikinci duruşmada, mahkeme heyeti Ş.B.’ye ‘nitelikli cinsel istismar’ suçundan 13,5 yıl hapis cezası, ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan ise beraatine karar verdi.
Her iki tarafın da karara itiraz etmesi üzerine dosya İstinaf Mahkemesi’ne gönderildi. Yerel mahkemenin kararı, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15’inci Ceza Dairesi tarafından 11 Ekim’de onandı. Tarafların tekrar itiraz etmesi üzerine, dosya bu kez Yargıtay’a gönderildi.
‘Korktuğum için tepki gösteremiyordum’
Yaşadıklarını DHA’ya anlatan kadın, “En son 17 yaşımdayken, bağırıp tepki gösterince istismar olayları son buldu. Öncesinde korktuğum için ve yaşımın da küçük olması nedeniyle tepki gösteremiyordum. 19 yaşımda evlenerek o evden ayrıldım. 26 yaşımda, ikinci çocuğumu da dünyaya getirdikten sonra dünyanın güvensiz olduğu ve çocuklarımı nasıl koruyacağım konusunda bende bir kaygı ortaya çıktı. Geçmişte de bu olayları yaşadığım için psikolojik olarak çok sıkıntı çekmeye başladım. Bunun neticesinde psikolojik destek almaya başladım ve bunun altında o evde yaşadıklarım olduğu ortaya çıktı. Destek almadan önce, geçmişe yönelik böyle bir dava açabileceğimi bilmiyordum. Sonrasında da araştırdım ve dava açmaya karar verdim” dedi.
‘Annem beni susturdu’
Bir çocuğun dünyaya geldiğinde ilk güvenmesi gereken kişilerin anne ve babası olduğunu belirten kadın, “Ben, bunu hiç yaşayamadığımı görüyorum. Yer ve mekan neresi olursa olsun çocuklar anne ve babasıyla kendisini güvende hisseder. Ancak, ben annem ve babam yanımda olduğunda kendimi tehlikede hissediyorum” ifadelerini kullandı.
Çocukluk dönemimi çaldılar. Bir çocuğun koşup oynaması, gülüp eğlenmesi gereken bir dönemde bunlar yaşandı. Bunlar benim için çok büyük bir kayıp. Her çocuk, mutlu bir çocukluk yaşamayı hak ediyor. Yaşadıklarımdan annemin de haberi vardı, bana, ‘Karnımızı o doyuruyor. O tutuklanırsa bizi kim besleyecek? Dava açarsan, ‘İftira atıyor derim, yalanlarım. Kızlığın mı bozuldu, gebe mi kaldın? Ne var bunda bu kadar büyütecek’ dedi. Tüm söylemleri beni susturmaya yönelik oldu.