Kobani Davası’nda siyasetçilerin tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme heyeti, adli tatilde de duruşmaların devam etmesine hükmetti. Tutukluluğa devam kararının gerekçesinde yine gizli tanıkların beyanları gerekçe gösterildi.
IŞİD’in Kobani’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski eş genel başkanları ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de bulunduğu 21’i tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobani Davası’nın 14’üncü duruşmasının son günü dün Sincan Cezaevi Kampüsü’nde yapıldı.
Gece saatlerine kadar süren duruşmada mahkeme heyetinin kurduğu ara karar sabaha karşı UYAP’a yüklendi.
107 sayfadan oluşan ara karar tutanağında, tutuklu 21 siyasetçi hakkında daha önceki basın açıklamaları, katıldıkları mitingler, yürüttükleri siyasi faaliyetler, kadın alanındaki çalışmaları gerekçe gösterilerek tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.
Mahkeme heyeti siyasetçilerin yalan olduğunu defalarca belirttiği gizli, açık tanık beyanlarını bir kez daha tutukluluğa devam kararına gerekçe olarak gösterdi.
Her duruşma periyodunda tutukluluğa devam yönünde mütalaa veren savcı bu sefer ise gerekçesinde Kobani eylemlerinde yaşamını yitiren Yasin Börü davasında yargılananlara verilen cezaların gerekçelerine mütalaasında yer verdi.
Tanıkların dinlenmesi kararı
Mahkeme salonunda bir önceki celsede dinlenilmesine karar verilen ancak bulunamayan tanıklar Hicran Berna Ayverdi ve Gül Tanrıverdi’nin güncel adreslerinin tespit edilerek, sonraki duruşma periyodunda dinlenmesine karar verdi.
Avukat ve siyasetçilerin yalan tanıklıkta bulunduğu tespit edilen bir kısım açık ve gizli tanık hakkında suç duyurusunda bulunulması talebini reddeden mahkeme, kararın hükümle birlikle verileceği yönünde karar kurdu.
Gizli tanıklar habersiz dinlendi
Mahkeme, duruşmanın görülmediği hafta sonu gizli tanıklar Mahir, Ulaş ve Seher’i dinledi.
Dava avukatları ve siyasetçilerin 4 Temmuz’da görülen duruşmada üç gizli tanığın kendilerinden habersiz, gizli dinlenmesine yönelik itirazlarına dair de ara karar da şu ifadeler yer aldı:
Kendisinin ve ailesinin hayatı konusunda endişe eden bir kısım tanıkların başvuruları ve mahkemeye ulaşan açıklanması deşifre sonucunu doğuracak somut olgular (gizli tanıkların tespit edilmesine yönelik gizli tanıklık yapabilecek kişi ihtimallerinin daraltılarak takip edilmesi, duruşma gününde veya ifade esnasında telefonunun aranması, evine veya iş yerine gidilmesi gibi araştırmalar) karşısında gizli tanıkların ifade verdiği günün taraflardan saklanması yönünde bir tedbir uygulanarak 29. Celse de taraflar hazır bulunmaksızın gizli tanıklar Mahir, Seher ve Ulaş dinlenmiştir.
Sanıklar ve müdafilerince bu usule ve alınan beyana itiraz edilmektedir. Burada tehdit unsuru olan sanıkların üyesi veya yöneticisi oldukları iddiasında bulunulan örgütün müdahale gücüdür. Mahkememizce bu tehdit unsuru etkili görülmüştür. Bir ihtimal olarak sanıklar ve müdafilerinden biri huzurunda duruşma yapılması gözetilmişse de tehdit unsurunu bertaraf edici bir çözüm olarak görülmemiştir. Bu anlamda tarafların haklarına halel gelmemesi düşüncesiyle gizli tanıkların beyanlarını tutanağa bağlayıp taraflara okumayı reva görmeyen mahkememiz geniş bir yorumla yapılan duruşmayı baştan sona SEGBİS sistemi ile kayıt altına almış ve bu kaydın yasal bir gereklilik olmamasına rağmen duruşmada dinlenilmesi yönünde karar almıştır.
20 Temmuz’da başlayacak olan adli tatil dolayısıyla avukatların duruşmaya ara verilmesi talebini de reddeden mahkeme bir sonraki duruşma periyodunu 25-26-28-29 Temmuz ile 1-2-4-5 Ağustos tarihlerine erteledi.