Kobani davasında konuşan HDP eski MYK üyesi Meryem Adıbelli, “Açık ve gizli tanıkların hepsi emniyetin kadrolu elemanlarıdır. Bu ifadelerle aslında HDP’yi itibarsızlaştırmak istiyorlar” dedi.
IŞID’in Kobani’ye dönük saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protestolar nedeniyle Kürt siyasetçilerin yargılandığı Kobanê Davası’nın 15’inci duruşması, 8’inci gününde Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görülüyor.
Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davanın duruşmasına HDP milletvekillerinin yanı sıra çok sayıda avukat ve izleyici katıldı.
Sincan Cezaevi’nde tutulan siyasetçiler duruşma salonunda hazır bulunurken, farklı cezaevlerinde bulunan siyasetçiler ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlandı.
Kimlik tespitinin ardından dosyaya eklenen evrakların okunmasıyla başlayan duruşma, HDP eski MYK üyesi Meryem Adıbelli’nin beyanlarıyla devam etti.
‘Tanık beyanlarını inceleyemiyoruz’
Duruşma periyotlarının kendilerini çok zorladığını belirten Adıbelli, “SEGBİS çözümleri de elimize çok geç ulaşıyor. Bazen duruşma esnasında ulaşıyor. Cezaevine döndüğümüzde gece yarılarına kadar onları okumakla uğraşıyoruz. Bu nedenle tanık beyanlarında çelişkileri derinlemesine inceleme fırsatımız olmuyor” dedi.
Bu durumun savunma hakları için bir engel olduğunu ifade eden Adıbelli, “Fiziki ve psikolojik olarak imkanlarımız çok kısıtlı. Mahkeme heyetinin içinde bulunduğumuz koşulları esnetmesi gerekiyor” diye ekledi.
Gizli tanıkların çelişkileri
Daha önceki periyotlarda dinlenen açık ve gizli tanıkların ifadelerinde yer alan çelişkilere dikkat çeken ve tanık Kerem Gökalp’in ifadelerini hatırlatan Adıbelli, “Sanırım 7 ya da 9 yıl kırsal alanda bulunmuş. Orada Marksist-Leninist bir eğitim aldığını söyledi. Benim de oradaki eğitim komitelerinde yer aldığımı söylemişti ancak duruşmada beni tanımadı. Savcı ise böyle bir şey yaşanmamış, yalan beyanlar ortaya çıkmamış gibi bu iddiaları yeniden mütalaasına koyuyor. Savcının elinden bir reçete var ve herkese aynı ilacı yazıyor” dedi.
Dinlenen tanık iddialarını kabul etmediğini vurgulayan Adıbelli, “Açık ve gizli tanıkların hepsi Emniyet’in kadro elemanlarıdır. Bu ifadelerle aslında HDP’yi itibarsızlaştırmak istiyorlar” diye ekledi.
“Tanıklar bizi illegalize etme niyetinde” diyen Adıbelli, ifadelerin alındığı savcılık odasının emniyet odasına dönüştüğünü belirtirken, tanık Baran’ın da bunu teyit ettiğini hatırlattı ve “Tanık Baran, ifadesinin kendisine ait olmadığını ve polislerin hazırladığını söylemişti” ifadelerini kullandı.