Kobani Davası’nda tanık olarak dinlenen Hamit Yıldırım, davada tanık olduğunu yeni öğrendiğini belirterek, “İfadenin yüzde 80’i bana ait değil” dedi.
IŞİD’in Kobani’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 21’i tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobani Davası’nın 12’inci duruşması, Sincan Cezaevi Kampüsü Duruşma Salonu’nda yapılmaya başladı.
Duruşmaya HDP Ankara İl Örgütü yöneticileri, HDP’li vekiller ile çok sayıda avukat katıldı. Sincan Cezaevi’nde tutulan siyasetçiler duruşma salonunda hazır bulunurken, farklı cezaevlerinde tutulan siyasetçiler duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı.
Duruşmada, mahkeme başkanı dosyaya eklenen evrakları okumadan müşteki dinlemeye başladı.
Avukat Çiğdem Kozan, Avukat Ali Bozan ile yargılanan siyasetçiler Mesut Bağcık, Ayla Akat Ata, Alp Altınöz, Zeynep Ölbeci, evrakların okunmadan müşteki dinlemesine itiraz etti.
Söz alan Ölbeci, konuşmasını Kürtçe yaptı. Ölbeci, savunma yapmak istediğini daha önce mahkemeye bildirdiğini belirterek, mahkemenin müşteki ve tanık getirmesine anlam veremediklerini söyledi.
Ölbeci, mahkemenin kendilerini “Savunma yapmaktan kaçınmakla” itham ettiği halde şu an müşteki dinlemeye çalıştığını ifade etti.
Mahkeme heyeti, yapılan itirazları reddederek, önce tanık ve müştekilerin dinlenmesine karar verdi. Mahkeme kararının gerekçesi olarak ise tanık ve müştekilere ulaşmakta zorluk çekilmesi ve daha önce ara kararlarda söz konusu kişilerin beyanlarının alınmasına ilişkin kararları gösterdi.
Avukatlara SEGBİS engeli
Bozan’ın ardından HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş söz alarak, Diyarbakır Adliyesi’ndeki avukatlarının SEGBİS ile mahkemeye katılmasına engel olunduğunu söyledi. Demirtaş, karardan vazgeçilmediği halde duruşmayı terk edeceğini dile getirdi.
Avukatlar, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı’nın avukatların SEGBİS odasını kullanmasını yasakladığını belirtti.
Mahkeme heyeti, Demirtaş ve Bozan’ın itirazı üzerine SEGBİS odalarını hazırlamakla ilgili bir kanun olmadığını kaydetti.
Mahkeme heyeti, konuya ilişkin bir düzenleme olmadığını ancak mahkemenin gerekli kolaylığı sağladığını iddia ederek, “Sanık müdafilerine ve müşteki vekillerine bu hususta tahsiste bulunmasıyla ilgili bizim mahkememiz yetkili değildir. Müşteki ve sanık müdafileri mahkeme salonuna gelebilir. Bu yüzden itirazlar reddedildi” ifadelerini kullandı.
Ardından konuşan Sebahat Tuncel, defalarca hukuksuzluğa maruz kaldıklarını belirterek şunları söyledi:
Bu kürsüde çok kez hukuksuzluğun nasıl hukuk yapıldığını konuştuk. Siz yeni bir CMK oluşturuyorsunuz. Bir yıldır buradayız, bir yıldır bu dosya kapsamında defalarca hukuksuzluk yaptınız. Bize kastınız nedir? CMK’ya göre önce gelen evraklar okunur, sonra savunmalar yapılır ama siz bunu uygulamıyorsunuz. Başsavcılık, avukatlarımızın SEGBİS odasını kullanmasını engellemiş ve buna itiraz etmiyorsunuz. İtiraz etmek aklınıza gelmez, çünkü Kürtler yargılanıyor. Bu yüzden görmezden geliyorsunuz, savunma hakkım engelleniyor. Siz hileli bir yargılama yapıyorsunuz, siz değil iktidar bizi yargılıyor. Biz, size dedik aramızdan çekilin iktidar ile dava yürüsün diye ama siz çekilmediniz. Niye konu biz olunca yasalar uygulanmıyor. Yasaları kendinize göre değil, ne olması gerekiyorsa, öyle uygulayın. Bizler bu ülkenin vatandaşı değil miyiz? Vatandaşıysak haklarımızı kullanmak istiyoruz, eğer vatandaş değilsek, söyleyin bize ‘Kürtler, sosyalistler vatandaşlıktan çıktı. CMK’dan yargılanamaz’ deyin. CMK’yı uygulayın.
‘Savunma hakkımızı ihlal ediyorsunuz’
Sonrasında söz alan HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, “Maalesef bu dava devam ederken, hukuka olan inancımız giderek azalıyor. Avukatlarımız anlattı, normlardan bahsetti. Önce evrakların okunması, ardından savunmaların alınması ve daha sonra ise müşteki ve tanıkların dinlenmesidir normlar ama siz bunu yapmıyorsunuz. Burada en temel hakkımız olan savunma hakkımızı ihlal ediyorsunuz. Bu dava dosyasına akıl dışı sayıda tanık ve müşteki sayısını ekleyen biz değiliz. Bu yüzden biz müştekileri bulamıyoruz diyerek istediğiniz zaman getiremezsiniz” diye konuştu.
Mahkeme, bir kez daha itirazları reddederek, müşteki dinlemeye devam edileceğini söyledi.
Emniyet ifadesini reddetti
Ardından tanık sıfatıyla Hamit Yıldırım’ın ifadesine geçildi. 6-8 Ekim eylemleri hakkında hiçbir bilgisinin olmadığını ifade eden tanık Yıldırım, “Şu an ne diyeceğimi bile bilmiyorum. Neden burada olduğumu bile bilmiyorum. Aradan 8 yıl geçmiş, hiçbir şey hatırlamıyorum” şeklinde konuştu.
Mahkeme başkanı, Yıldırım’ın Muş Emniyet Müdürlüğü’nde verdiği ifadeyi okuyarak, hatırlatmada bulundu. Tanık Yıldırım ise olayı hatırlamadığını, kimseyi suçlayamayacağını söyledi. Yıldırım’ın olayı hatırlamaması üzerine mahkeme başkanı, tanığın Muş Emniyet Müdürlüğü’nde verdiği ifadenin tamamını okudu. Tanık Yıldırım ise okunan ifadeler üzerine, “Bu ifadelerin yüzde 80’i bana ait değil. Ben bunları söylediğimi hatırlamıyorum. Söz verdim, doğruyu söyleyeceğime yemin ettim ama hatırlamıyorum. Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ı eşbaşkan oldukları için tanıyorum. Geri kalanları tanımıyorum” dedi.
Tanık olduğundan haberi yokmuş
Selahattin Demirtaş’ın “Bu davadan nasıl haberdar oldun?” sorusuna tanık Yıldırım, “Geçen gün Muş Emniyeti’nden aradılar. Bir davanız var. Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi kalemini arayın dediler. Ben de aradım ve bana bu davanın tanığı olduğumu söylediler. Bana herhangi bir evrak, tebligat gelmedi. Ben bu durumu bilmiyordum. Ben telefon üzerinden bilgilendirildim” ifadelerini kullandı.
Mahkeme başkanı, dosyaya eklenen belgeleri okudu. Belgelerin okunmasının ardından mahkemeye bir saat ara verildi.