Kobani Davası’nda ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, avukatların tüm taleplerini reddederek, AİHM’in 8 Kasım tarihli kararının Türkçeye çevrilmesi için müzakere yazılmasına karar verdi.
IŞİD’in Kobani’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş ile Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 17’si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobani Davası’nın 19’uncu duruşması, dün yapılan 8’inci oturumla sona erdi.
Sincan Cezaevi Kampüsü Duruşma Salonu’nda, Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti tarafından görülen davanın duruşmasında beyanlarda bulunan siyasetçilerin avukatları, Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararlarını hatırlatmıştı.
Özellikle AİHM’in 8 Kasım tarihli kararına vurgu yapan avukatlar, tutuklu tüm siyasetçilerin derhal tahliye edilmelerini ve duruşma periyotlarının makul hale getirilmesi yönünde karar kurulmasını talep etmişti.
Talepleri alan mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Mahkeme heyeti, avukatların AİHM’in 8 Kasım tarihinde verdiği kararın Türkçesinin dosyaya konulması talebini kabul ederek, çeviri için Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Dairesi Başkanlığı’na müzekkere yazılmasına karar verdi.
Mahkeme heyeti, iki hafta süren duruşma boyunca siyasetçiler ve avukatların mütalaa ve yargılama metoduna dair yaptıkları tüm itiraz ve talepleri ise reddederek, siyasetçilerin tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
İddianameden
Dava, IŞİD’in Kobani’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014 tarihinde gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek, 6 yıl sonra açıldı.
3 bin 530 sayfalık iddianamede, 108 kişi hakkında 29 ayrı iddiayla 38’er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 19 bin 680’er yıl hapis cezası isteniyor.
HDP’li siyasetçiler sadece “azmettirmek” suçlamasıyla yargılanmıyor aynı zamanda 6-8 Ekim eylemlerinde ‘bizzat fail’ olarak gösteriliyor.
İddianamede siyasetçilere yöneltilen suçlamalar ise aynı:
“Öldürme (37), Öldürmeye teşebbüs (31), Yağma (24), Alıkoyma (38), Alıkoymaya Teşebbüs (2), Mala Zarar Verme (1750), Yakarak Mala Zarar Verme (397), Kamu Malına Zarar Verme (1060), Yakarak Kamu Malına Zarar Verme (503), İşyeri Dokunulmazlığını İhlal (53), Geceleyin İşyeri Dokunulmazlığını İhlal (294), Geceleyin Açıktan Hırsızlık (26), Açıktan Hırsızlık (20), Hırsızlık (114), Geceleyin Hırsızlık (272), Basit Yaralama (5), Silahla Basit Yaralama (43), Kamu Görevlisini Silahla Basit Yaralama (264), Kamu Görevlisini Kasten Basit Yaralama (7), Kemik Kırığı Oluşacak Şekilde Kasten Silahla Yaralama (1), Kamu Görevlisini Kemik Kırığı Oluşacak Şekilde Kasten Silahla Yaralama (1), Silahla Kasten Yaralama (78), Kamu Görevlisini Silahla Yaralama (51), İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali (3), İbadethanelere Zarar verme (4), Düşük Yapmaya Neden Olma (1), Bayrak Yakma (24), 5816 Sayılı Yasaya Muhalefet (25), Suç İşlemeye Tahrik Etme, Devletin Birliğini, Ülkenin Bütünlüğünü Bozma.”
İddianamede tüm bu suçların nasıl işlendiği anlatılmazken, delil olarak sadece siyasetçilerin konuşmaları, katıldıkları etkinlikler, sosyal medya paylaşımları ile gizli ve açık tanık ifadeleri var.