Büyük bir ekonomik krizin eşiğinden geçen Lübnan’ın Cumhurbaşkanı Mişel Avn, 6 yıllık görev süresinin dolmasıyla Pazar günü makamını terk etti. El-Beyan gazetesi gelişmeleri, “Lübnan bugün resmi olarak siyasi boşluğa giriyor. Yeni bir hükümet kurulma umudu yok” şeklinde yazdı.
Mali kriz ortasında görev süresi dolan Cumhurbaşkanı Mişel Avn makamını boşalttı.
89 yaşındaki Avn, görev süresinin son gününde açıkladığı kararında, Mayıs 2022 seçimlerinden sonra kurulan Necib Mikati başbakanlığındaki geçici hükümetin “istifa kararnamesini” imzaladığını duyurdu.
Kararı Meclis Başkanı Nebih Berri’ye tebliğ ettiğini belirten Avn, böylece Mikati hükümetinin artık “müstafi” sayılacağını söyledi.
Mişel Avn, 22 Haziran’da Mikati’ye hükümeti kurmak görevi vermişti.
Lübnan’daki gelişmelere ilişkin El-Beyan gazetesi şöyle yazdı:
Mişel Avn, Lübnan cumhurbaşkanlığını 6 yıl yaptıktan sonra Baabda Sarayı’ndan çıktı. Yeni bir cumhurbaşkanın seçilmesi ve boşluğu dolduracak bir hükümetin kurulma umudu yok. Lübnan bugün resmi olarak siyasi boşluğa giriyor.
Avn, çıkmadan önce Necib Mikati başkanlığındaki hükümetin istifa kararını imzaladı. Kaynaklar, bu durumun hesapların tasfiyesine yol açtığını yorumunda bulundu. Aynı kaynaklar, Avn’ın oyları karıştırmak istediğini ve damadı Cubran Basîl’in cumhurbaşkanı olması için karışıklık çıkartacağını belirtti.
Bundan sonra ne olacak?
Lübnan’da parlamento, şu ana kadar başbakanı atayıp, yeni kanunlarını imzalayıp yürürlüğe girmesine sağlayacak yeni cumhurbaşkanı üzerinde derin görüş ayrılıkları yüzünden anlaşma sağlayamadı.
Mişel Avn’ın altı yıllık görev süresinin yarısından fazla bir dönemi boyunca ülke, mayıs ayındaki seçimde işbaşına gelen Necib Mikati başbakanlığındaki hükümet gibi sürekli geçici iktidarlar tarafından yönetilmek zorunda kaldı.
Ülkedeki Hristiyanların “laik sistemin güvencesi” olduğu gerekçesiyle desteğini ve sevgisini kazanan Mişel Avn, yolsuzluk ve rüşvetle yeteri kadar mücadele edemediği ve Hizbullah Örgütü’nün güçlenmesine katkı sağladığı gerekçesiyle yoğun eleştiriler aldı.
Lübnan’da ekonomik kriz
Mişel Avn, 2016 yılında Hizbullah ve rakip Hristiyan Samir Geagea’nın uzlaşıyla Sünni Saad Hariri’nin Başbakan olması üzerine kurulu pazarlık sonucu göreve geldi.
Bunu takip eden altı yıllık dönem ülke, Lübnan ordusunun 2017’de Hizbullah’ın yardımıyla Suriye sınırında İslamcı militanlarla savaşa girmesine, 2018’de yeni bir seçim yasasının kabul edilmesine ve önde gelen enerji şirketlerine 2020’de açık deniz bloklarında keşif sondajına başlatılması izin verilmesine tanık oldu.
İsrail ile yapılan anlaşma
Avn görev süresinin bitiminden bir hafta önce, ABD’nin girişimiyle yıllardır önemli görüş ayrılıklarının yaşandığı İsrail ile deniz sınırları konusunda bir anlaşmayı kabul etti.
Bazı kesimler bunu büyük başarı olarak görürken, Avn’nı eleştirenler ise ülkenin büyük bir mali krize girmesi ve vatandaşlarını yüzde 80’in yoksulluk sınırında yaşamasına ve ülke genelinde protestoların artmasına yol açmakla onu suçlamayı sürdürdü.
Beyrut’taki patlama
Avn’nın görev süresi boyunca 2020 yılında Beyrut Limanı’nda yaşanan ve 220 kişinin ölümüne yol açan patlama ülkede büyük tepki çekti.
Mişel Avn’nın bu limanda kimyasal depolandığını bildiği yolundaki açıklamalara ise kendisine yönelik tepkilerin artmasına neden oldu.
Avn ise kendisine verilen cumhurbaşkanlığı yetkilerinin ekonomik krizle etkili ve başarılı bir şekilde mücadele etmesine engel teşkil ettiği görüşünü dile getirdi.
Avn ismini, 1975-1990 arasındaki iç savaşta ordunun komutanlığını yaparak ismini duyurdu. Ardından Lübnan’da iki rakip hükümetten birinin başbakanı olarak görev yaparak siyaset dünyasında söz sahibi oldu.
2005 yılında eski Başbakan Refik Hariri’ye yönelik suikastken sonra uluslararası baskının artmasını üzerine 15 yıllık bir sürgünden sonra Avn, Beyrut’e geri döndü.
Avn, bir röportajında ilerlemiş yaşına rağmen cumhurbaşkanlığı görevini bırakmasının, “siyaseti bırakıyor anlamına gelmediğini” bildirdi.