Gazetecilerin gözaltına alınmasına tepki gösteren meslektaşları ile basın örgütleri, polis baskınlarının gazetecileri kriminalize etme çabası olduğunu vurguladı ve ‘susmayacağız’ mesajını verdi.
Ankara merkezli çok sayıda kentte yapılan ev baskınlarında; Mezopotamya Ajansı (MA) Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever, MA muhabirleri Deniz Nazlım, Selman Güzelyüz, Zemo Ağgöz, Berivan Altan, Hakan Yalçın, Emrullah Acar ve Ceylan Şahinli ile JINNEWS muhabirleri Habibe Eren ve Öznur Değer gözaltına alındı.
Öte yandan JINNEWS muhabiri Derya Ren de farklı bir soruşturma kapsamında Diyarbakır’da yapılan ev baskınında gözaltına alındı.
Gözaltılara ilişkin Gazete Karınca’ya konuşan gazeteciler ve basın örgütleri basına yönelik kuşatma ve baskının arttığına dikkat çekti.
DİSK Basın-İş Genel Sekreteri Özge Yurttaş, “Gözaltına alınanların tamamı MA ve JINNEWS çalışanı; aralarında sendikamız DİSK Basın-İş’in üyeleri de bulunuyor. Bu gözaltılar, aklımıza Haziran ayında yaşanan ilk operasyon dalgasını da getiriyor” dedi ve şöyle devam etti:
Saldırının hedefinde öncelikle özgür basın geleneğinin yer aldığını görüyoruz. O zaman da söylemiştik şimdi de söylüyoruz: bu saldırı aslında her zaman olduğu gibi Kürt gazetecilerden başlayarak tüm basını hedef alacak daha büyük bir dalganın ilk adımıdır diye. Meclisten geçen sansür yasası iktidarın yine aynı yasa ile basına yönelik baskı ve kuşatmayı arttırma girişimleri seçime kadar medyayı nelerin beklediğinin habercisi. Bu dalga karşısında sessiz kalmamamız lazım. İktidar dezenformasyon yasası ile makbul haber kurullar, kartlar yoluyla makbul gazeteci tanımlaması yapıp bunun dışında kalan herkesi hedef haline getiriyor. Bu gözaltılara sessiz kalan herkes aslında kollarını kavuşturup hiçbir şey yapmadan sıranın kendisine gelmesini bekliyor. Dayanışma ile yan yana durarak birbirimize güç vererek bu kuşatmayı aşmak için çabalamalıyız.
‘Gazetecilik faaliyetleri kriminalize ediliyor’
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Gökhan Durmuş da geçtiğimiz günlerde yasalaşan ‘Sansür Yasası’nı anımsatarak, şunları dile getirdi:
Bu sabah 11 meslektaşımızın evlerine baskın yapılarak gözaltına alınmaları tam da sansür yasasının ardından önümüzdeki günlerde gazetecilerin başına neler geleceğinin resmi gibiydi. Bir telefonla ifadeye çağrılabilecek gazetecilerin ters kelepçelerle, 2 aylık bebeklerinin gözleri önünde gözaltına alınmaları gazetecilik faaliyetini kriminalize etmenin yanı sıra insan haklarına aykırıdır. Mezopotamya Haber Ajansı ve JINNEWS bu ülkede ticaret kanuna uygun kurulmuş, yıllardır faaliyet yürüten haber ajanslarıdır. Burada çalışan meslektaşlarımızın terörist gibi gösterilmesi kabul edilemez. Meslektaşlarımızı derhal serbest bırakılsın.
Bu sabah yine güne gazetecilerin gözaltına alınmasıyla uyandıklarını belirten Dicle Fırat Gazeteciler Derneği Eş Başkanı Dicle Müftüoğlu, “Bu polis baskınları ilk değil, Kürt gazetecilere yönelik operasyonlar devam ediyor. Kürt halkının sesini duyurmaya çalışan, ihlalleri yazan çizen, kameralarıyla çeken, haberini yapan gazeteciler gözaltına alınmaya devam ediyor” dedi.
‘Kürt basınını bitirme noktasına getirme çabası’
MA’dan Bilal Güldem, Arjin Dilek Öncel, Azad Altay ve Pınar Ural çalışma arkadaşlarının gözaltına alınmasına tepki göstererek, Haziran ayında tutuklanan meslektaşlarına dikkat çektiler:
Bilal Güldem: Bu hukuksuz bir operasyondur. Daha 16 Haziran’da 16 arkadaşımız tutuklanmışken, hala iddianameleri hazırlanmadan bu operasyon düzenlendi. Bu Kürt basınına yönelik ve onu bitirme noktasına getirmeye yönelik bir operasyondur. Kürt halkı ve diğer toplumları baskı altına almaya, sessiz bırakmaya çalışma operasyonudur. Arkadaşlarımız suç işlemedi, tüm baskılara, tutuklamalara rağmen çalışmalarına devam etti. Bir an önce arkadaşlarımız serbest bırakılsın, gazetecilik suç değildir.
Arjin Dilek Öncel: Bir an önce gazeteci arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz ve biliyoruz ki gazetecilik suç değil.
Azad Altay: İktidar, muhalif kesimlere yönelik baskılarını arttırdığı dönemde ya da savaş politikalarını derinleştirdiği dönemde ilk olarak özgür basını hedef alıyor. 5 ay önce 16 gazetecinin tutuklandığı döneme baktığımızda Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik operasyon başlatılmıştı. Bu döneme baktığımızda kimyasal silah kullanımına dair gündem oluştu. Ancak bu gündemleri perdelemek için ilk olarak özgür basın hedef alınıyor. Ne kadar hedef alırlarsa alsınlar, daha önce katlederek yapamadıklarını bugün gözaltılarla, tutuklamalarla yapmaya çalışıyorlar. Ancak nafile. 16 gazeteci arkadaşımız tutuklandıktan sonra nasıl onların yerine çalıştıysak bugün de gözaltına alınan arkadaşlarımız için de daha fazla çalışıp, o gündemleri kamuoyuna duyurmaya çalışacağız.
Pınar Ural: Bu sabah yine yapılan bir operasyonla gazeteci arkadaşlarımız gözaltına alındı. Gazeteciliğin suç olmadığını biliyoruz, arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz.