Belirlenmiş tarihe göre 18 Haziran’da yapılması planlanan 2023 yılı genel seçimlerine beş buçuk ay gibi kısa bir zaman dilimi kaldı.
Erdoğan’ın tekrar aday olabilmesi için bu tarihin ortalama bir ay öne alınacağına ilişkin kulis bilgilerinin ve değerlendirmelerin doğru olma ihtimalini de göz önünde bulundurursak, seçimlere dört veya dört buçuk ay gibi bir zaman diliminin kaldığını söyleyebiliriz.
Bu süreç göz açıp kapayıncaya kadar gelip geçecek bir zaman dilimi ancak bu zaman diliminde Türkiye’de neler yaşanabileceğini, özellikle iktidar bloğunun iktidarda kalabilmek için neler yapabileceğini az çok tahmin edebiliyoruz.
Kendi anayasasını, mahkeme kararlarını, uluslararası sözleşmeleri çiğnemeyi adet edinmiş, muhalifleri susturmak için devletin zor ve ideolojik aygıtlarını kural tanımaz bir şekilde kullanan bu iktidar, yaptıklarıyla yapacaklarının teminatının ne olacağını kanıtlayan bir pozisyona sahip.
Bu açıdan seçim sathı mailine girilmişken, iktidarın saldırı ve hukuksuzluklarına karşı muhalefetin her türlü hazırlığını yapması, öncelikli çalışmaları arasında olmak zorunda.
***
HDP’ye yönelik kapatma davasının hızlandırılması, iktidar ortağı MHP’nin çağrıları sonucu HDP hesaplarının bloke edilmesi için Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi’nden talepte bulunması ve AYM’nin 6 Ocak’ta bunu görüşmek için toplanma kararı alması hep bu süreçte oldu. Bunun yanında Kobanê kumpas davasının hızlandırılması, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında mahkemenin absürt bir şekilde verdiği hapis cezası; sokaklarda demokratik hak taleplerine yönelik barışçı eylemlere bile polisin uyguladığı şiddet 2023’e girerken bize gösteriyor ki; bu iktidarın seçimlere kadar sokağı da masayı da kapsayacak siyaset oyunlarının devamı gelecektir.
AKP-MHP iktidar bloğunun, devletin resmi ve gayri resmi tüm olanaklarını muhaliflere karşı seçimlere yönelik kullanacağı çok açık. Perşembenin gelişinin çarşambadan belli olacağını bırakalım Türkiye’yi, iktidarın içte ve dışta yaptıklarıyla tüm dünya da farkında zaten.
Tam da bu farkındalık içerisinde 2023 yılının ilk haftasında yani yarın İstanbul’da yapılacak olan iki toplantı, AKP-MHP iktidar bloğunun politikalarını boşa çıkarmak açısından önem taşıyor.
***
Toplantılardan ilki altılı masa olarak adlandırılan Millet İttifakı tarafından gerçekleştirilecek.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ev sahipliğinde gerçekleştirecek bu toplantıda, altılı masanın seçilmeleri halinde uygulayacağı ortak hükümet programını açıklamak için bir tarih vermesi bekleniyor. Altılı masanın programının tamamlandığı ve programın 5 Ocak toplantısında son şeklini alacağı belirtiliyor.
Toplantıda Cumhurbaşkanı adaylığı konusu da gündeme gelebilir. Bu konuda daha önce açıklama yapan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Ocak ayından itibaren seçim sathı mailine girmiş oluyoruz. 5 Ocak’ta 6’lı masa yeniden toplanacak. Orada artık bu konu konuşulabilir” ifadelerini kullanmıştı.
***
Altılı masanın yarın yapacağı toplantı sonrası son şeklini vereceği hükümet programının yanı sıra Cumhurbaşkanı adayı olarak kimi gösterecekleri Emek ve Özgürlük İttifakı bileşenleri tarafından da yakından takip ediliyor.
AKP-MHP iktidarının seçimlerde kaybetmesinin yolu, HDP’den dolayısıyla Emek ve Özgürlük İttifakının hem parlamento seçimleri hem de Cumhurbaşkanlığı adaylığı noktasında alacağı kararlardan geçiyor.
İktidar bloğu da altılı masa da ve hatta bu coğrafyada yaşayan herkes bunun gayet farkında.
***
Altılı masanın özellikle cumhurbaşkanı adayının kim olacağı, hükümet programında memleketin Kürt sorunu başta olmak üzere temel sorunları karşısında nasıl bir hat izleyeceğini yakından takip eden Emek ve Özgürlük İttifakı’nın yarın yapacağı toplantının gündeminde ise, seçim stratejisi, ittifakın genişlemesi ve 15 Ocak’ta İstanbul’da yapılacak ortak miting var.
Emek ve Özgürlük İttifakı, seçim stratejini ‘AKP-MHP iktidarına kaybettirmek için geniş çaplı bir mücadele ortaklığı olarak belirlerken; 2022 yılını farklı farklı kentlerde çeşitli buluşmalar ve toplantılar gerçekleştirerek kapattı. Bu açıdan İstanbul’da yapılacak olan ortak miting, Emek ve Özgürlük İttifakı açısından ayrı bir öneme sahip.
AKP-MHP iktidarına kaybettirmenin asıl yolunun sokağı örgütlemekten ve mücadeleden geçtiğini belirten Emek ve Özgürlük İttifakının bileşenleri, bu mitingi hem seçimler açısından hem de mücadele açısından 2023 yılı için bir start olarak görüyor. Bu açıdan mitingin güçlü geçmesi için İttifakın, yarınki toplantıda içinde bulunulan durumu ve hareket alanlarını her yönüyle ele alacağı belirtiliyor.
Emek ve Özgürlük İttifakı’nın, geliştirilecek seçim stratejisi boyutuyla sahada nasıl çalışacağını, merkezi birlikteliklerin yerellerde nasıl bir çalışma tarzıyla hayat bulacağını da toplantıda netleştirmesi bekleniyor.
Cumhurbaşkanlığı adaylığı noktasında da İttifakın belirleyeceği ilkeler üzerinden aday profilinin tartışılacağı ve bu profil üzerinden ortak kabul gören bazı isimleri değerlendirmesi de bekleniyor.
***
Sonuç olarak; gerek Millet İttifakı’nın gerekse Emek ve Özgürlük İttifakı’nın yarın yapacakları toplantılar, sadece bu ittifakları ilgilendiren durumdan daha öte bir anlama sahip.
AKP’nin MHP ile birlikte ülkeyi her geçen gün daha fazla uçurumun kenarına sürükleyen politikalarından ve yarattığı tahribattan kurtulmak isteyen milyonlar da bu toplantılardan çıkacak sonuçları yakından takip ediyor.
Çünkü AKP-MHP iktidarın kurtulmak isteyen ülkedeki büyük çoğunluk, iktidar bloğunun kaybedeceğinin farkında ancak bu kaybetmenin önüne geçecek tek şeyin muhalefetin yapacağı hata veya hatalar olduğunu biliyor.
AKP-MHP iktidarının da muhalefete bu hataları yaptırmak için her türlü yol ve yöntemi hiçbir etik kaygı duymadan kullanmada mahir olduğu herkesim tarafından biliniyor.
İbrahim Aslan kimdir?
1980 yılında Dersim’in Xozat ilçesi Pakire köyünde doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimi Xozat’ta tamamladı. 2004 yılında Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nden mezun oldu. Üniversite yıllarında KHK ile kapatılan Dicle Haber Ajansı’nda çalışmaya başladı. Dicle Haber Ajansı’nda uzun süre muhabir, haber şefi ve editör olarak emek verdi. DEM TV’de editörlük, KHK ile kapatılan JIYAN TV’de haber koordinatörlüğü yaptı. 1HaberVar Platformu’nda editörlük yaptı. 2019 yılından bu yana Gazete Karınca’da yazmayı sürdürüyor.