Karakolda çıplak aramaya maruz bırakıldıktan sonra hayatına son veren Onur Yaser Can’ın ölümüyle ilgili davanın ikinci duruşması yapıldı. Duruşma 3 Şubat 2023 tarihine ertelendi. Duruşma sonrası konuşan Ezgi Sevgi Can, “Duruşma bizden yana geçti. Mahkeme heyeti tüm işkence iddialarını dinledi” dedi.
Karakolda kötü muamele ve çıplak aramaya maruz kalmasının ardından intihar ederek yaşamına son veren Onur Yaser Can’ın ölümüyle ilgili 4’ü polis 5 kişi hakkında açılan davanın ikinci duruşması Çağlayan’daki İstanbul 41’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nce görüldü.
Daha büyük bir salon olduğu için İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşma gecikmeli olarak başladı.
Onur Yaser Can’ın kardeşi Ezgi Sevgi Can ile CHP Milletvekili Gürsel Tekin ve TİP Milletvekili Ahmet Şık da duruşmayı izleyenler arasında yer aldı.
30 Eylül’de yapılan ilk duruşmaya sağlık sorunlarını gerekçe gösterip katılmayan dönemin Narkotik Şube Amiri Hakan Aydın, duruşmaya Bursa’dan SEGBİS’le bağlandı.
Onur Yaser Can’ın gözaltına alınmasında yer almadığını öne süren Aydın, evrakta değişiklik yapıldığını ise soruşturma açıldığında öğrendiğini savundu, “Çıplak arama kimsenin olmadığı bir odada yapıldı. Emrini ben vermedim ve odada bulunmadım” diye belirtti.
Avukat Çiğdem Şat, sanık polis Aydın’a Onur Yaser Can’ın Emniyet’e getirilme anına ait olduğunu söylediği bir fotoğraf göstererek “Bu kişi siz misiniz?” diye sordu. Aydın, tam olarak hatırlamadığını belirterek, “Olabilir böyle bir tişörtüm vardı galiba” dedi.
‘Müvekkilimin ifade tutağını vermediler’
Tanık olarak dinlenen Avukat Candan Kaplan, Onur Yaser Can’ın bir arkadaşı vasıtasıyla hukuki destek almak için ofisine geldiğini söyledi: “Çok korkuyordu. İfademe Hacı diye birini eklediler. ‘Ben Hacı diye birini tanımıyorum, mecbur kaldım imzaladım’ dedi. Ailene ulaşabiliriz diye tehdit edildiğini anlattı.”
Bu görüşmenin ardından avukat Candan Kaplan, vekalet çıkararak Emniyet’e gittiğini belirtti ve devamında yaşananları şöyle aktardı:
Bana dosyada gizlilik kararı olduğunu ve herhangi bir evrak veremeyeceklerini söylediler. Müvekkilimin ifadesini vermediler. ‘Muhammed Bey bakıyor ve giderken yanında götürmüş veremiyoruz’ denildi. Tartıştık. Emniyet müdürü ile görüşmek istedim. Toplantıda olduğunu söylediler. Kadın polis memuru geldi ‘İfadeyi bulduk size verelim ama müvekkilinizi ek ifade için tekrar getirmeniz gerekiyor’ denildi.
Şaşırdım, bireysel dosyada gizlilik kararı olmaz. İfadeyi incelediğimde Hacı isimli kişiyi ben de gördüm ve müvekkile okudum. ‘İşte gördünüz mü eklemişler’ dedi. Ona da ifade tutanağını istediği halde vermemişler. Arkadaşından bir telefon numarası bulduğunu ve uyuşturucuyu o yolla aldığını söyledi. Görüştüğü insanların isimlerini bilmiyordu.
Avukat Candan Kaplan, Onur Yaser Can’ın intihar ettiği gün şaşırtıcı bir olay yaşadığını söyleyerek şöyle devam etti:
O gün ifadeye gidecektik. Polis aradı, ‘Neden gelmediniz?’ diye. Müvekkilimin intihar ettiğini söyledim. Sonra tekrar aradı. ‘Biz çok üzüldük, müvekkilinizin psikolojik sorunları mı vardı?’ diye sordu.
Bir süre sonra kendisinin Milliyet gazetesinden de arandığını ve “İntiharla ilgili işkence iddiası var bununla ilgili beyanınız nedir?” diye sorulduğunu belirtti.
Kaplan, aynı numarayı tekrar aradığında bu numaranın Milliyet’e ait olmadığını anladığını belirterek, “Arandığımda ortada işkence iddiası bile yoktu. Polisin bilgi almak için bunu yaptığını düşündüm” ifadelerini kullandı.
Onur Yaser Can’ın kardeşi Ezgi Sevgi Can duruşmada söz alarak şunları söyledi:
Hakan Aydın o dönemde narkotiğin imamıydı. Onun talimatı olmadan hiçbir şekilde bu işlemler yapılamaz. Annem, babam hayattayken bu mücadeleyi 12 yıl sürdürdük. Sadece evrakta sahtecilikten değil işkenceden de yargılanmaları gerektiğini defalarca söyledik. Adaletin geciktirilmemesini ve yargılamanın hızlandırılmasını talep ediyorum. Gördüğünüz gibi şu an ne annem ne de babam burada.
Duruşma 3 Şubat’a ertelendi
Verilen aranın ardından devam eden duruşmada, sanıkların tutukluluğunun devamına karar verildi.
Bir sonraki duruşmanın tarihi 3 Şubat 2023 olarak belirlendi.
Gelecek duruşmada, Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan ve İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nden istenen dosyalar mahkemeye getirilecek ve tanıklar dinlenecek.
‘İşkenceci polisler 12 yıl sonra yargı önünde’
Duruşmanın ardından yapılan açıklamada konuşan Ezgi Sevgi Can, “Duruşma bizden yana geçti. Mahkeme heyeti tüm işkence iddialarını dinledi” dedi.
Can, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bu dava, 28 yaşındaki bir gencin polis şiddeti sonucu intihara sürüklenmesi ardından itinayla işleyen cezasızlık politikalarının, annem ve babamı da katletmesi sonucu bütün ailemin katledilişinin davasıdır. Abime işkenceyi uygulayan polisler, devran döndü 12 yıl sonra yargı önüne çıktılar. Pişkinlikle, rahatlıkla suç işleyen bu sözde polis memurlarının buna dikkatini çekmek istiyorum.
Can ailesinin avukatı Mehmet Ümit Erdem de duruşma sonrası şu açıklamayı yaptı: “Tanık beyanları da bu davanın basit bir evrakta sahtecilik davası olmadığını gösterdi. Bir sonraki duruşmada çağıracağımız diğer tanıklar da dinlenecek ve karara doğru ilerlenecek.”
Avukatımız Mehmet Ümit Erdem:
"Tanık beyanları da bu davanın basit bir evrakta sahtecilik davası olmadığını gösterdi. Bir sonraki duruşmada çagaracağımız diğer tanıklar da dinlenecek ve karara doğru ilerlenecek."#OnurYaserCanİçinAdalet pic.twitter.com/rZsBeL6MKV— Onur Yaser Can (@onuryasercan) December 2, 2022
12 yıllık süreçte 3 ölüm
Onur Yaser Can, 24 Haziran 2010’da Narkotik Şube’de iki defa ifade verdikten sonra kötü muamele ve çıplak aramaya maruz kalıp üçüncü kez ifadeye çağrılınca intihar etti. Ardından annesi Hatice Can da Mart 2014’de intihar etti. Onur Yaser Can öldüğünde 28, annesi Hatice Can 57 yaşındaydı. Baba Mevlüt Can da 9 Ekim 2019’da hayatını kaybetti.