İzmir Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’nde 11 kişilik koğuşta 37 kişinin kaldığı, 37 kişiye ise 11 kişilik yemek verildiği ve tutukluların başgardiyanın şiddetine maruz kaldığı aktarıldı.
Cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri gündemden düşmezken, İzmir Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuklulara yönelik baskılar da arttı.
İzmir Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan Hayriye Yağbasan, 6 Mayıs’ta arkadaşı Hediye Tekin’le açık görüş gerçekleştirdi. Yapılan görüşte yaşadıklarını arkadaşı Tekin’e anlatan Yağbasan, büyük baskı altında olduklarını söyledi.
Tekin, yapılan açık görüşte kendisine aktarılanları Mezopotamya Ajansı’ndan Delal Akyüz’e anlattı.
11 kişilik koğuşta 37 kişi kalıyor
Tekin, son dönemlerde 11 kişilik koğuşta 37 kişinin kaldığını ancak buna rağmen 11 kişilik yemek verildiğinin kendisine aktarıldığını belirterek, tutukluların sağlıklı beslenemediklerini söyledi. Tekin, tutukluların yeni koğuş için cezaevi yönetimi ile görüştüğünü, cezaevi yönetiminin söz verdiğini, ancak bu talebin de yerine getirilmediğini aktardı.
Tutuklu yakınlarının cezaevine gönderdiği eşyaların geç verildiğini, yorgan, yastık gibi eşyaların ise keyfi bir şekilde el konulduğunu söyleyen Tekin, “Yaşanan baskılara karşı tutukluların yaptığı protestolara karşılık disiplin cezaları veriliyor. Tutuklular insan hakları örgütlerine, sivil toplum kuruluşlarına mektup göndermek istiyor, ancak mektuplarına da el konuluyor. Kitaplar sınırlı veriliyor. Özellikle Kürtçe kitaplara keyfi bir şekilde vermiyorlar. Tutukluların fotoğrafları, özel eşyaları, radyolarına el konuluyor. Hastaneye gidiş gelişlerde birçok hakarete maruz kalıyorlar” dedi.
‘Şiddet uygulanıyor’
Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’nde K. adında bir gardiyanın olduğunu ve özellikle bu gardiyanın baş gardiyan olduktan sonra tutuklulara yönelik şiddet uyguladığını vurgulayan Tekin, “Arkasına bir gurup alıp keyfi bir şekilde tutuklulara hakaret ediyor. Tutuklular bu tutuma karşı cevap verdiğinde hemen disiplin soruşturması açılıyor” diye konuştu.
Cezaevlerinde yaşanan baskılara karşı herkesin ses çıkarması gerektiğinin altını çizen Tekin, “Cezaevlerindeki sorunlar çözülmeyene kadar kimsenin durmaması gerekiyor. Buna karşı çıkmazsak cezaevlerinde cenazeler çıkmaya devam edecek. İnsanım, demokratım, insan haklarını savunuyorum diyen herkes bu baskılara karşı ses yükseltmeli” çağrısında bulundu.